145 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Yezîd b. Ebu Habîb, ona da Ebu'l-Hayr, Abdullah b. Amr'ın şöyle dediğini rivayet etti "Bir adam, Rasulullah'a (sav) hangi amellerinin daha hayırlı olduğunu sordu. Rasulullah (sav) de şöyle cevap verdi 'Yemek yedirmen ve tanıdığına tanımadığına selam vermen.'
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu'l-Hüzeyl Alâ b. Fadl b. Abdülmelik b. Ebu Seviyye, ona Ubeydullah b. Ikrâş, ona babası Ikrâş b. Züeyb'in şöyle anlattığını rivayet etti: Mürre b. Ubeyd oğulları mallarının zekatlarını benimle Rasulullah’a (sav) gönderdiler. Medine'ye Rasul-i Ekrem'in (sav) yanına geldim. Onu Muhacir ve Ensar arasında oturur vaziyette buldum. Ikrâş şöyle devam etti: Sonra Allah Rasulü (sav), elimden tutarak beni (eşi) Ümmü Seleme'nin evine götürdü ve "Yemek var mı?" diye sordu. Arkasından içinde bol parça et ve tirit bulunan bir çanak getirildi. Bu kabdan yedik, derken ben elimi kabın her tarafına soktum. Rasulullah ise (sav) kendi önünden yemekteydi. Rasul-i Ekrem (sav) sol eliyle benim sağ elimi tuttu ve şöyle dedi: "Ey Ikrâş! Bu, tek çeşitten oluşan bir yemektir, bir yerden (önünden) ye." Sonra içinde çeşitli hurma bulunan veya olgunlaşmış ve yaş hurma bulunan bir tabak getirildi. -Rivayetteki şüphe, Ubeydullah'a aittir- Ben (bu kez) kendi önümden yemeye başladım. Rasulullah'ın (sav) eli ise tabak etrafında dolaşmaya başladı ve Allah Rasulü (sav) şöyle buyurdu: "Ey Ikrâş! İstediğin yerden ye! Bu, tek çeşit değildir." Sonra bize su getirildi. Rasulullah (sav), ellerini yıkadı, avuçlarının ıslaklığı ile yüzünü kollarını ve başını sıvazladı ve dedi ki: "Ey Ikrâş! Elimizi yıkamamızın nedeni, ateşin değdiği (ateşte pişirilmiş) şeyler yediğimiz içindir [Serinleme amaçlıdır]." Tirmizî: Bu hadis, garîbtir. Bu hadisi sadece Alâ b. Fadl'ın rivayetiyle bilmekteyiz. Alâ, bu hadisi tek başına rivayet etmektedir. Ikrâş’ın Hz. Peygamber’den (sav) sadece bu hadisini biliyoruz.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame, ona Avf, ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selam'ın şöyle dediğini rivayet etti "Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinde, insanlar hızla Ona (sav) doğru koşturdular ve 'Rasulullah (sav) geldi, Rasulullah (sav) geldi, Rasulullah (sav) geldi' (diye) üç kez seslenildi. İnsanlar arasında, Onu (sav) görmek için, ben de geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde bu yüzün yalancı yüzü olmadığını anladım. Ondan (sav) ilk işittiğim konuşması şu sözleri oldu; 'Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz, sıla-i rahim yapınız ve insanlar uyurken gece namaz kılınız ki selamet içerisinde cennete giresiniz'."
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said, İbn Ebu Adî, Abdulvehhab ve Muhammed b. Cafer, onlara Avf b. Ebu Cemile ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selâm'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasulullah (sav) Medine'ye geldiğinde, insanlar hızla ona doğru koşturdular ve "Rasulullah (sav) geldi" (diye) seslenildi. İnsanların arasında onu görmek için ben de geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde yüzünün bir yalancı yüzü olmadığını anladım. Konuştuğu ilk şey şu sözleri oldu; "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz ve insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız ki emân içerisinde cennete giresiniz."
Bize Cübâre b. Muğallis, ona el-Muhâribî, ona Abdurrahman b. Nehşel, ona Dahhâk b. Müzâhim, ona da İbn Abbâs, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Hayır, içerisinde yemek yenen eve, bıçağın deve hörgücüne ulaşmasından daha hızlı ulaşır.”
Bize Musa b. Hâlid, ona İsa b. Yunus, ona Safvan b. Amr, ona Abdullah b. Büsr -kısa bir müddet Hz. Peygamber'le sohbeti olmuştu- şöyle rivayet etmiştir: Babam, anneme 'Rasulullah'a ikram etmek için yemek yapsan!' demiş, annem de tirit yemeği yapmıştı. Babam eliyle yemeğin az olduğuna işaret etti ve gidip Rasulullah'ı davet etti. Rasulullah elini yemek tepsisinin üstüne koydu ve "Besmele ile başlayın." buyurdu. Sofradakiler tepsinin kenarından aldılar. Yemeklerini bitirince, Hz. Peygamber "Allah'ım! Onları bağışla, onlara merhamet et ve rızıklarını bereketlendir." diyerek onlara dua etti.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülvehhâb es-Sekafî, Muhammed b. Cafer, İbn Ebu Adî ve Yahya b. Saîd, onlara Avf b. Ebu Cemîle, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir "Rasulullah (sav) Medîne'ye geldiği zaman insanlar Ona (sav) koştular. 'Rasulullah geldi! Rasulullah geldi! Rasulullah geldi!' denilmişti. Ben de Onu (sav) görmek için insanlarla birlikte geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde Onun (sav) yüzünün yalancı yüzü olmadığını anladım. Söylediği ilk şey şuydu 'Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, insanlar uyurken namaz kılın ki Cennete selamet içinde girin'." Ebu İsâ (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, sahîh bir hadistir.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülvehhâb es-Sekafî, Muhammed b. Cafer, İbn Ebu Adî ve Yahya b. Saîd, onlara Avf b. Ebu Cemîle, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir "Rasulullah (sav) Medîne'ye geldiği zaman insanlar ona koştular. 'Rasulullah geldi! Rasulullah geldi! Rasulullah geldi!' denilmişti. Ben de Onu (sav) görmek için insanlarla birlikte geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde Onun (sav) yüzünün yalancı yüzü olmadığını anladım. Söylediği ilk şey şuydu: "Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, insanlar uyurken namaz kılın ki Cennete selamet içinde girin." Ebu İsâ (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, sahîh bir hadistir.