99 Kayıt Bulundu.
İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah'ındır. O dilediğini doğru yola iletir.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Kûfe’de Ebû Saîd Ahmed b. Muhammed b. Amr el-Ahmesî, ona el-Hüseyin b. Humeyd b. er-Rabî’, ona Huzâa’nın âzadlısı Ebû Ubeyd el-Kasım b. Sellâm, ona Saîd b. Ebî Meryem, ona Yahya b. Eyyub, ona Abdurrahman b. Rezîn, ona Muhammed b. Yezîd b. Ebî Ziyâd, ona Ubâde b. Nüseyy, ona Ubeyy b. Imâre şöyle rivayet etmiştir –Ebû Ubeyd, buradaki Imâre isminde geçen ayın harfini esreli olarak okudu-: Rasûlullah (sav) Imâre’nin evinde iki kıblete karşı namaz kılmıştır. Imâre; “- Ey Allah’ın Rasûlü (sav), mestler üzerine meshedebilir miyim?” diye sormuş, Hz. Peygamber, “- Evet” buyurmuş. Imâre, “- Bir gün mü?” diye sormuş. Rasûlullah (sav) “- Olur” buyurmu. Tekrar, “- İki gün meshedebilir miyim?” diye sormuş. “- İki gün de olur” buyurmuş. “- Üç gün de olur mu, ey Allah’ın Rasûlü?” diye sormuş, “- Olur” buyurmuş. Sonra Imâre bu günleri yediye kadar çıkarmış. Sonunda Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuş: “- Evet, istersen olur.” Bize rivayet edilen bu şekildedir. Bu isnadda İbn Ebî Meryem’in Abdurrahman b. Yezîd’den rivayet ettiği de söylenmiştir. Bu rivâyetin bundan başka bir senedi olduğu da söylenmiştir. Onu bize Ebû Ali er-Rûzbârî, Ebû Bekir b. Dâse’den rivayet etmiştir. Ebû Davud es-Sicistânî şöyle dedi: Bu rivayetin isnadında ihtilaf edilmiştir, isnad kavi değildir. Bize Ebû Bekir b. el-Hâris el-Fakîh’in haber verdiğine göre Ali b. Ömer el-Hafız şöyle dedi: Bu isnad sabit değildir. Buradaki Yahya b. Eyyub hakkında çok fazla ihtilaf edilmiştir. Abdurrahman, Muhammed b. Yezîd ve Eyyub b. Katan da meçhuldürler. En doğrusunu Allah bilir.
Açıklama: Hadisin anlaşılmasında ihtilaf edilmiştir. Bir kısım, coğrafi konum itibariyle bunun Medineliler'e has olduğunu ifade etmiş; bir kısım, Medinelilerle birlikte aynı coğrafi konumda olanlara mütaallık olduğunu belirtmiş; bir kısım da bunun Kabe hariç her yerde geçerli olduğunu benimsemiştir. Geniş malumat için ayrıca bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, Dârü'l-Kütübi'l-'İlmiyye, II, 266-7.
Açıklama: mütabileriyle hasendir.