Öneri Formu
Hadis Id, No:
8561, M002879
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ فِىَّ أُنْزِلَتْ هَذِهِ الآيَةُ "(فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ بِهِ أَذًى مِنْ رَأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ)" قَالَ فَأَتَيْتُهُ فَقَالَ
"ادْنُهْ." فَدَنَوْتُ فَقَالَ
"ادْنُهْ." فَدَنَوْتُ. فَقَالَ صلى الله عليه وسلم
"أَيُؤْذِيكَ هَوَامُّكَ."
[قَالَ ابْنُ عَوْنٍ وَأَظُنُّهُ قَالَ نَعَمْ. قَالَ فَأَمَرَنِى بِفِدْيَةٍ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ مَا تَيَسَّرَ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona İbn Avn, ona Mücahid, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla'nın rivayet ettiğine göre Ka'b b. Ucre (ra) şöyle demiştir: Şu; "artık içinizde her kim hasta olur yahut başında bir eziyet bulunursa ona oruç, sadaka yahut kurbandan birisi ile fidye gerekir" (Bakara, 2/196) ayeti hakkımda inmiştir. O (KaWb) dedi ki: Onun (sav) yanına gittim, O; "yaklaş" dedi. Ben de yaklaştım. Yine; "yaklaş" buyurdu. Ben de yaklaştım. Rasulullah (sav); "bu haşeratın seni rahatsız ediyor mu?" buyurdu.
[İbn Avn dedi ki: Zannederim o, evet dedi. (Ka'b) dedi ki: Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana oruç, sadaka yahut da kolayıma gelen bir kurban kesmek suretiyle bir fidyede bulunmamı emir buyurdu.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2879, /476
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
KTB, HAC, UMRE
Umre, esnasında uyulacak kurallar
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا سَيْفٌ قَالَ سَمِعْتُ مُجَاهِدًا يَقُولُ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى لَيْلَى حَدَّثَنِى كَعْبُ بْنُ عُجْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَفَ عَلَيْهِ وَرَأْسُهُ يَتَهَافَتُ قَمْلاً فَقَالَ
"أَيُؤْذِيكَ هَوَامُّكَ." قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ
"فَاحْلِقْ رَأْسَكَ." قَالَ فَفِىَّ نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ "(فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ بِهِ أَذًى مِنْ رَأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ)" فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"صُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ تَصَدَّقْ بِفَرَقٍ بَيْنَ سِتَّةِ مَسَاكِينَ أَوِ انْسُكْ مَا تَيَسَّرَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8562, M002880
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا سَيْفٌ قَالَ سَمِعْتُ مُجَاهِدًا يَقُولُ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى لَيْلَى حَدَّثَنِى كَعْبُ بْنُ عُجْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَفَ عَلَيْهِ وَرَأْسُهُ يَتَهَافَتُ قَمْلاً فَقَالَ
"أَيُؤْذِيكَ هَوَامُّكَ." قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ
"فَاحْلِقْ رَأْسَكَ." قَالَ فَفِىَّ نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ "(فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ بِهِ أَذًى مِنْ رَأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ)" فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"صُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوْ تَصَدَّقْ بِفَرَقٍ بَيْنَ سِتَّةِ مَسَاكِينَ أَوِ انْسُكْ مَا تَيَسَّرَ."
Tercemesi:
Bize İbn Nümeyr, ona babası, ona Seyf, ona Mücahid, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona Ka'b b. Ucre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) başımdan bitler saçılmakta iken yanı başımda durup; "senin haşeratın seni rahatsız ediyor mu?" buyurdu. Ben; evet dedim. O; "o halde başını tıraş et" buyurdu. (Ka'b) dedi ki: İşte şu; "artık içinizde her kim hasta olur yahut başında bir eziyet bulunursa ona oruç sadaka yahut kurbandan biri ile fidye gerekir" (Bakara, 2/196) ayeti hakkımda nazil oldu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana; "ya üç gün oruç tut yahut bir ferak (zahirey)ı altı yoksula paylaştırıp dağıt yahut da kolayına gelen bir kurban kes" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2880, /476
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
KTB, HAC, UMRE
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8563, M002881
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ وَأَيُّوبَ وَحُمَيْدٍ وَعَبْدِ الْكَرِيمِ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِهِ وَهُوَ بِالْحُدَيْبِيَةِ قَبْلَ أَنْ يَدْخُلَ مَكَّةَ وَهُوَ مُحْرِمٌ وَهُوَ يُوقِدُ تَحْتَ قِدْرٍ وَالْقَمْلُ يَتَهَافَتُ عَلَى وَجْهِهِ فَقَالَ "أَيُؤْذِيكَ هَوَامُّكَ هَذِهِ." قَالَ نَعَمْ. قَالَ
"فَاحْلِقْ رَأْسَكَ وَأَطْعِمْ فَرَقًا بَيْنَ سِتَّةِ مَسَاكِينَ - وَالْفَرَقُ ثَلاَثَةُ آصُعٍ - أَوْ صُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ أَوِ انْسُكْ نَسِيكَةً."
[قَالَ ابْنُ أَبِى نَجِيحٍ "أَوِ اذْبَحْ شَاةً."]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebu Ömer, ona Süfyan, ona İbn Ebu Necih, Eyyüb, Humeyd ve Abdülkerim, onlara Mücahid, ona İbn Ebu Leyla, ona Ka,'b b. Ucre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Nebi (sav) Mekke'ye girmeden önce ihramlı olduğu halde Hudeybiye'de iken ve bir çömleğin altını yakmakta olup, bitler de yüzünün üzerinden saçıldığı bir esnada yanından geçince; "bu haşeratın seni rahatsız ediyor mu?" diye sormuş, Ka'b; evet deyince, Allah Rasulü; "o halde saçlarını tıraş et ve ya altı yoksul arasında bir ferak (zahirey)ı yesinler diye dağıt – bir ferak üç sa'dır- yahut üç gün oruç tut, ya da bir kurban kes" buyurdu.
[İbn Ebu Necih ise rivayetinde; "yahut bir koyun kes" demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2881, /477
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, yasaklarını ihlâlin sonuçları
KTB, HAC, UMRE
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11213, D001803
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ وَمَخْلَدُ بْنُ خَالِدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى - الْمَعْنَى - قَالُوا حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ مُعَاوِيَةَ قَالَ لَهُ أَمَا عَلِمْتَ أَنِّى قَصَّرْتُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمِشْقَصِ أَعْرَابِىٍّ عَلَى الْمَرْوَةِ."
[- زَادَ الْحَسَنُ فِى حَدِيثِهِ - بحَجَّتِهِ.]
Tercemesi:
Bize el-Hasan b. Ali ve Mahled b. Halid ve Muhammed b. Yahya –aynı manada- rivayet etti, onlara Abdürrezzak, ona Mamer, ona İbn Tâvus, ona babası, ona İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre "Muaviye kendisine; Rasulullah'ın (sav) saçlarını Merve üzerinde bir Arap makasıyla kısalttığımı bilmiyor musun? dedi."
[Hasan hadisi rivayetinde ayrıca yaptığı haccı esnasında lafzını ilave etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 24, /422
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Tavus el-Yemanî (Abdullah b. Tâvus b. Keysan)
5. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, İhramdan çıkmak
KTB, HAC, UMRE
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275655, D001803-3
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ وَمَخْلَدُ بْنُ خَالِدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى - الْمَعْنَى - قَالُوا حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ مُعَاوِيَةَ قَالَ لَهُ أَمَا عَلِمْتَ أَنِّى قَصَّرْتُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمِشْقَصِ أَعْرَابِىٍّ عَلَى الْمَرْوَةِ."
[- زَادَ الْحَسَنُ فِى حَدِيثِهِ - بحَجَّتِهِ.]
Tercemesi:
Bize el-Hasan b. Ali ve Mahled b. Halid ve Muhammed b. Yahya –aynı manada- rivayet etti, onlara Abdürrezzak, ona Mamer, ona İbn Tâvus, ona babası, ona İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre "Muaviye kendisine; Rasulullah'ın (sav) saçlarını Merve üzerinde bir Arap makasıyla kısalttığımı bilmiyor musun? dedi."
[Hasan hadisi rivayetinde ayrıca yaptığı haccı esnasında lafzını ilave etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 24, /422
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Tavus el-Yemanî (Abdullah b. Tâvus b. Keysan)
5. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, İhramdan çıkmak
KTB, HAC, UMRE
Umre, esnasında uyulacak kurallar
حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا عَطَاءُ بْنُ أَبِى رَبَاحٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ عَنْ أَبِيهِ - رضى الله عنه - قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِالْجِعْرَانَةِ عَلَيْهِ جُبَّةٌ وَعَلَيْهَا خَلُوقٌ - أَوْ قَالَ أَثَرُ صُفْرَةٍ - فَقَالَ كَيْفَ تَأْمُرُنِى أَنْ أَصْنَعَ فِى عُمْرَتِى قَالَ وَأُنْزِلَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم الْوَحْىُ فَسُتِرَ بِثَوْبٍ وَكَانَ يَعْلَى يَقُولُ وَدِدْتُ أَنِّى أَرَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَقَدْ نَزَلَ عَلَيْهِ الْوَحْىُ - قَالَ - فَقَالَ أَيَسُرُّكَ أَنْ تَنْظُرَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَقَدْ أُنْزِلَ عَلَيْهِ الْوَحْىُ قَالَ فَرَفَعَ عُمَرُ طَرَفَ الثَّوْبِ فَنَظَرْتُ إِلَيْهِ لَهُ غَطِيطٌ - قَالَ وَأَحْسِبُهُ قَالَ - كَغَطِيطِ الْبَكْرِ - قَالَ - فَلَمَّا سُرِّىَ عَنْهُ قَالَ
"أَيْنَ السَّائِلُ عَنِ الْعُمْرَةِ اغْسِلْ عَنْكَ أَثَرَ الصُّفْرَةِ - أَوْ قَالَ أَثَرَ الْخَلُوقِ - وَاخْلَعْ عَنْكَ جُبَّتَكَ وَاصْنَعْ فِى عُمْرَتِكَ مَا أَنْتَ صَانِعٌ فِى حَجِّكَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8328, M002798
Hadis:
حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا عَطَاءُ بْنُ أَبِى رَبَاحٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ عَنْ أَبِيهِ - رضى الله عنه - قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِالْجِعْرَانَةِ عَلَيْهِ جُبَّةٌ وَعَلَيْهَا خَلُوقٌ - أَوْ قَالَ أَثَرُ صُفْرَةٍ - فَقَالَ كَيْفَ تَأْمُرُنِى أَنْ أَصْنَعَ فِى عُمْرَتِى قَالَ وَأُنْزِلَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم الْوَحْىُ فَسُتِرَ بِثَوْبٍ وَكَانَ يَعْلَى يَقُولُ وَدِدْتُ أَنِّى أَرَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَقَدْ نَزَلَ عَلَيْهِ الْوَحْىُ - قَالَ - فَقَالَ أَيَسُرُّكَ أَنْ تَنْظُرَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَقَدْ أُنْزِلَ عَلَيْهِ الْوَحْىُ قَالَ فَرَفَعَ عُمَرُ طَرَفَ الثَّوْبِ فَنَظَرْتُ إِلَيْهِ لَهُ غَطِيطٌ - قَالَ وَأَحْسِبُهُ قَالَ - كَغَطِيطِ الْبَكْرِ - قَالَ - فَلَمَّا سُرِّىَ عَنْهُ قَالَ
"أَيْنَ السَّائِلُ عَنِ الْعُمْرَةِ اغْسِلْ عَنْكَ أَثَرَ الصُّفْرَةِ - أَوْ قَالَ أَثَرَ الْخَلُوقِ - وَاخْلَعْ عَنْكَ جُبَّتَكَ وَاصْنَعْ فِى عُمْرَتِكَ مَا أَنْتَ صَانِعٌ فِى حَجِّكَ."
Tercemesi:
Bize Şeyban b. Ferruh, ona Hemmâm, ona Ata b. Ebu Rabah, ona Safvan b. Ya'la b. Ümeyye, ona da babası (Ya'la b. Ümeyye (ra)) şöyle rivayet etti: Üzerinde cübbe, cübbesinde de hâluk (denen koku) -ravi, sarılık izi de olabilir dedi- olan bir adam Nebî (sav) Cîrane'de iken yanına geldi ve ona umremi nasıl eda etmemi emir buyurursun dedi. (Derken) Nebî'ye (sav) vahiy indirildi, (hemen) bir elbise ile örtüldü. Ya'la, ben kendisine vahiy inerken Nebî'yi (sav) görmek isterdim dedi. Ömer, kendisine vahiy inerken Nebî'ye (sav) bakmak seni mutlu eder mi dedi ve elbisenin bir tarafını kaldırdı. (Ben de) ona baktım, horulduyor gibiydi -ravi, (genç) devenin horuldaması gibi demiş olabilir dedi-. Bu hal ondan gidince (Rasulullah); "Umre hakkında soran nerede? Üzerindeki sarılık izini yıka -ravi, halûk (denen koku) izini demiş de olabilir dedi-, cübbeni çıkar, haccında yaptığını umrende de yap" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2798, /464
Senetler:
1. Ya'la b. Meniyye et-Temimî (Ya'la b. Ümeyye b. Ebu Ubeyde b. Hemmam)
2. Safvan b. Ya'la et-Temimi (Safvan b. Ya'la b. Ümeyye b. Ubeyd b. Hemmam b. Haris b. Bekir b. Zeyd b. Malik b. Hanzala)
3. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
4. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
5. Şeyban b. Ebu Şeybe el-Habati (Şeyban b. Ferruh)
Konular:
KTB, HAC, UMRE
KTB, VAHİY
Umre
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Vahiy, geliş şekilleri
وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ عَطَاءٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ يَعْلَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ وَهُوَ بِالْجِعْرَانَةِ وَأَنَا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَعَلَيْهِ مُقَطَّعَاتٌ - يَعْنِى جُبَّةً - وَهُوَ مُتَضَمِّخٌ بِالْخَلُوقِ فَقَالَ إِنِّى أَحْرَمْتُ بِالْعُمْرَةِ وَعَلَىَّ هَذَا وَأَنَا مُتَضَمِّخٌ بِالْخَلُوقِ. فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"مَا كُنْتَ صَانِعًا فِى حَجِّكَ." قَالَ أَنْزِعُ عَنِّى هَذِهِ الثِّيَابَ وَأَغْسِلُ عَنِّى هَذَا الْخَلُوقَ . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"مَا كُنْتَ صَانِعًا فِى حَجِّكَ فَاصْنَعْهُ فِى عُمْرَتِكَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8329, M002799
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ عَطَاءٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ يَعْلَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ وَهُوَ بِالْجِعْرَانَةِ وَأَنَا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَعَلَيْهِ مُقَطَّعَاتٌ - يَعْنِى جُبَّةً - وَهُوَ مُتَضَمِّخٌ بِالْخَلُوقِ فَقَالَ إِنِّى أَحْرَمْتُ بِالْعُمْرَةِ وَعَلَىَّ هَذَا وَأَنَا مُتَضَمِّخٌ بِالْخَلُوقِ. فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"مَا كُنْتَ صَانِعًا فِى حَجِّكَ." قَالَ أَنْزِعُ عَنِّى هَذِهِ الثِّيَابَ وَأَغْسِلُ عَنِّى هَذَا الْخَلُوقَ . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"مَا كُنْتَ صَانِعًا فِى حَجِّكَ فَاصْنَعْهُ فِى عُمْرَتِكَ."
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Amr, ona Ata, ona Safvan b. Ya'la, ona da babası şöyle demiş: Peygamber (sav) Cirâme'deyken yanına bir adam geldi, ben de Peygamber'in (sav) yanında bulunuyordum. Adamın üzerinde mukattaat denilen biçilmiş bir cübbe vardı. Adam halûka bulanmıştı. Rasulullah'a (sav); ben Umreye niyet ettim, üzerimde bu cübbe var. Halûka bulanmış haldeyim dedi. Peygamber (sav) ona; "haccetmiş olsan ne yapardın?" diye sordu. O zat; üzerimden bu elbiseyi çıkarır ve bu halûku bedenimden yıkardım dedi. Peygamber (sav); "haccetmiş olsan ne yaparsan. Umrende de onu yap" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2799, /464
Senetler:
()
Konular:
KTB, HAC, UMRE
Umre
Umre, esnasında uyulacak kurallar
حَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ ح
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ ح
وَحَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - أَخْبَرَنَا عِيسَى عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ أَنَّ صَفْوَانَ بْنَ يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ أَخْبَرَهُ أَنَّ يَعْلَى كَانَ يَقُولُ لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - لَيْتَنِى أَرَى نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ يُنْزَلُ عَلَيْهِ. فَلَمَّا كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِالْجِعْرَانَةِ وَعَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ثَوْبٌ قَدْ أُظِلَّ بِهِ عَلَيْهِ مَعَهُ نَاسٌ مِنْ أَصْحَابِهِ فِيهِمْ عُمَرُ إِذْ جَاءَهُ رَجُلٌ عَلَيْهِ جُبَّةُ صُوفٍ مُتَضَمِّخٌ بِطِيبٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ تَرَى فِى رَجُلٍ أَحْرَمَ بِعُمْرَةٍ فِى جُبَّةٍ بَعْدَ مَا تَضَمَّخَ بِطِيبٍ فَنَظَرَ إِلَيْهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم سَاعَةً ثُمَّ سَكَتَ فَجَاءَهُ الْوَحْىُ فَأَشَارَ عُمَرُ بِيَدِهِ إِلَى يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ تَعَالَ. فَجَاءَ يَعْلَى فَأَدْخَلَ رَأْسَهُ فَإِذَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مُحْمَرُّ الْوَجْهِ يَغِطُّ سَاعَةً ثُمَّ سُرِّىَ عَنْهُ فَقَالَ
"أَيْنَ الَّذِى سَأَلَنِى عَنِ الْعُمْرَةِ آنِفًا." فَالْتُمِسَ الرَّجُلُ فَجِىءَ بِهِ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"أَمَّا الطِّيبُ الَّذِى بِكَ فَاغْسِلْهُ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ وَأَمَّا الْجُبَّةُ فَانْزِعْهَا ثُمَّ اصْنَعْ فِى عُمْرَتِكَ مَا تَصْنَعُ فِى حَجِّكَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8331, M002800
Hadis:
حَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ ح
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ ح
وَحَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - أَخْبَرَنَا عِيسَى عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ أَنَّ صَفْوَانَ بْنَ يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ أَخْبَرَهُ أَنَّ يَعْلَى كَانَ يَقُولُ لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - لَيْتَنِى أَرَى نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ يُنْزَلُ عَلَيْهِ. فَلَمَّا كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِالْجِعْرَانَةِ وَعَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ثَوْبٌ قَدْ أُظِلَّ بِهِ عَلَيْهِ مَعَهُ نَاسٌ مِنْ أَصْحَابِهِ فِيهِمْ عُمَرُ إِذْ جَاءَهُ رَجُلٌ عَلَيْهِ جُبَّةُ صُوفٍ مُتَضَمِّخٌ بِطِيبٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ تَرَى فِى رَجُلٍ أَحْرَمَ بِعُمْرَةٍ فِى جُبَّةٍ بَعْدَ مَا تَضَمَّخَ بِطِيبٍ فَنَظَرَ إِلَيْهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم سَاعَةً ثُمَّ سَكَتَ فَجَاءَهُ الْوَحْىُ فَأَشَارَ عُمَرُ بِيَدِهِ إِلَى يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ تَعَالَ. فَجَاءَ يَعْلَى فَأَدْخَلَ رَأْسَهُ فَإِذَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مُحْمَرُّ الْوَجْهِ يَغِطُّ سَاعَةً ثُمَّ سُرِّىَ عَنْهُ فَقَالَ
"أَيْنَ الَّذِى سَأَلَنِى عَنِ الْعُمْرَةِ آنِفًا." فَالْتُمِسَ الرَّجُلُ فَجِىءَ بِهِ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"أَمَّا الطِّيبُ الَّذِى بِكَ فَاغْسِلْهُ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ وَأَمَّا الْجُبَّةُ فَانْزِعْهَا ثُمَّ اصْنَعْ فِى عُمْرَتِكَ مَا تَصْنَعُ فِى حَجِّكَ."
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. İbrahim; (T)
Bize Abd b. Humeyd, ona Muhammed b. Bekir, o ikisine İbn Cüreyc; (T)
Bize Ali b. Haşrem -ki hadisin lafızları ona aittir-, ona İsa, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona da Safvan b. Ya'la b. Ümeyye şöyle rivayet etti: Ya'la, Ömer b. Hattab'a (ra); keşke, kendisine vahiy indirilirken Nebi'yi (sav) görebilsem derdi. Nebî (sav) Cîrâne'de üzerinde kendisine gölgelik olan bir elbise varken, beraberinde de ashabından insanların olduğu sıradaki Ömer'de onların içindeydi. Üstünde kokuya bulanmış yünden cübbe olan bir adam geldi ve ya Rasulullah! Kokuya bulandıktan sonra umre için ihrama giren bir adam hakkında ne dersin dedi. Nebî (sav), ona bir müddet baktı, sonra sessiz kaldı. (Derken) ona vahiy geldi. Ömer, Ya'la b. Ümeyye'ye eliyle işaret edip gel dedi. Ya'la da geldi. Başını (elbiseye) soktu. Nebî ise (sav) yüzü kıpkırmızı, bir süredir de horlar vaziyetteydi. Ardından bu hal ondan gitti ve "az önce, bana umre hakkında soran nerede" buyurdu. Adam arandı ve huzuruna getirildi. Nebî (sav) ona; "üzerindeki kokuya gelince, onu üç kere yıka; cübbeye gelince, onu çıkar, ardından haccında yaptığını umrende de yap" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2800, /464
Senetler:
1. Ya'la b. Meniyye et-Temimî (Ya'la b. Ümeyye b. Ebu Ubeyde b. Hemmam)
2. Safvan b. Ya'la et-Temimi (Safvan b. Ya'la b. Ümeyye b. Ubeyd b. Hemmam b. Haris b. Bekir b. Zeyd b. Malik b. Hanzala)
3. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
6. Hafız Ebu Hasan Ali b. Haşrem el-Mervezi (Ali b. Haşrem b. Abdurrahman b. Ata b. Hilal)
Konular:
KTB, HAC, UMRE
KTB, VAHİY
Umre
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Vahiy, geliş şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8332, M002801
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُقْبَةُ بْنُ مُكْرَمٍ الْعَمِّىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ رَافِعٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرِ بْنِ حَازِمٍ حَدَّثَنَا أَبِى قَالَ سَمِعْتُ قَيْسًا يُحَدِّثُ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ عَنْ أَبِيهِ رضى الله عنه أَنَّ رَجُلاً أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِالْجِعْرَانَةِ قَدْ أَهَلَّ بِالْعُمْرَةِ وَهُوَ مُصَفِّرٌ لِحْيَتَهُ وَرَأْسَهُ وَعَلَيْهِ جُبَّةٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَحْرَمْتُ بِعُمْرَةٍ وَأَنَا كَمَا تَرَى. فَقَالَ
"انْزِعْ عَنْكَ الْجُبَّةَ وَاغْسِلْ عَنْكَ الصُّفْرَةَ وَمَا كُنْتَ صَانِعًا فِى حَجِّكَ فَاصْنَعْهُ فِى عُمْرَتِكَ."
Tercemesi:
Bize Ukbe b. Mükrem el-Ammi ve Muhammed b. Kâfi', -lâfız İbn Rafi'ndir-, o ikisine Vehb b. Cerir b. Hazim, ona babası, ona Kays, ona Ata, o da Safvan b. Ya'la b. Ümeyye'den, o da babası Peygamber'in (sav), Cirane'deyken yanına bir adam geldi, bu zât Umreye niyet etmişti. Saçını sakalını sarıya boyamış ve bir cübbe giymişti. Ya Rasulullah! Ben, Umreye niyet ettim. Hâlim gördüğün gibidir dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "üzerinden cübbeyi çıkar, sarı boyayı da yıka. Haccetmiş olsan ne yapacaksan Umrende de onu yap" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2801, /464
Senetler:
()
Konular:
KTB, HAC, UMRE
Umre
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8333, M002802
Hadis:
وَحَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ أَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ حَدَّثَنَا رَبَاحُ بْنُ أَبِى مَعْرُوفٍ قَالَ سَمِعْتُ عَطَاءً قَالَ أَخْبَرَنِى صَفْوَانُ بْنُ يَعْلَى عَنْ أَبِيهِ - رضى الله عنه - قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَتَاهُ رَجُلٌ عَلَيْهِ جُبَّةٌ بِهَا أَثَرٌ مِنْ خَلُوقٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَحْرَمْتُ بِعُمْرَةٍ فَكَيْفَ أَفْعَلُ فَسَكَتَ عَنْهُ فَلَمْ يَرْجِعْ إِلَيْهِ وَكَانَ عُمَرُ يَسْتُرُهُ إِذَا أُنْزِلَ عَلَيْهِ الْوَحْىُ يُظِلُّهُ فَقُلْتُ لِعُمَرَ - رضى الله عنه - إِنِّى أُحِبُّ إِذَا أُنْزِلَ عَلَيْهِ الْوَحْىُ أَنْ أُدْخِلَ رَأْسِى مَعَهُ فِى الثَّوْبِ. فَلَمَّا أُنْزِلَ عَلَيْهِ خَمَّرَهُ عُمَرُ - رضى الله عنه - بِالثَّوْبِ فَجِئْتُهُ فَأَدْخَلْتُ رَأْسِى مَعَهُ فِى الثَّوْبِ فَنَظَرْتُ إِلَيْهِ فَلَمَّا سُرِّىَ عَنْهُ قَالَ
"أَيْنَ السَّائِلُ آنِفًا عَنِ الْعُمْرَةِ." فَقَامَ إِلَيْهِ الرَّجُلُ فَقَالَ
"انْزِعْ عَنْكَ جُبَّتَكَ وَاغْسِلْ أَثَرَ الْخَلُوقِ الَّذِى بِكَ وَافْعَلْ فِى عُمْرَتِكَ مَا كُنْتَ فَاعِلاً فِى حَجِّكَ."
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur, ona Ebu Ali Ubeydullah b. Abdulmecid, ona Rabah b. Ebu Maruf, ona Ata, ona Safvan b. Ya'la, ona da babası (Ya'la b. Ümeyye) şöyle rivayet etti: Bizler Rasulullah'ın (sav) yanındaydık. Üzerinde halûk (denen kokunun) izi olan bir cübbe (giymiş) adam geldi veya Rasulullah! Ben umreye niyetlendim, nasıl yapayım dedi. (Hz. Peygamber (sav)), sessiz kalıp ona cevap vermedi. Ömer, vahiy indiği zaman onu örtüp gölgelendirirdi. Ben Ömer'e; ona vahiy indirildiğinde, başımı onunla elbisenin içerisine sokmak istiyorum dedim. Kendisine vahiy indirildiğinde Ömer, (elbiseyle onu) örttü. Ben de (yanına) geldim ve başımı onunla elbisenin içerisine soktum. Ona baktım. Bu hal ondan gidince, "az önce umre hakkında soran nerededir" buyurdu da adam, ona doğru geldi. (Nebi (sav) ona); "cübbeni çıkar, üzerindeki halûk (denen kokuya ait) izi yıka ve haccında yaptığını umrende de yap" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2802, /465
Senetler:
1. Ya'la b. Meniyye et-Temimî (Ya'la b. Ümeyye b. Ebu Ubeyde b. Hemmam)
2. Safvan b. Ya'la et-Temimi (Safvan b. Ya'la b. Ümeyye b. Ubeyd b. Hemmam b. Haris b. Bekir b. Zeyd b. Malik b. Hanzala)
3. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
4. ibn Ebu Sâre Rabah b. Ebu Maruf el-Mekki (Rabah b. Ebu Maruf b. Ebu Sâre)
5. Ebu Ali Ubeydullah b. Abdulmecid el-Hanefî (Ubeydullah b. Abdulmecid)
6. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
KTB, HAC, UMRE
KTB, VAHİY
Umre
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Vahiy, geliş şekilleri