Öneri Formu
Hadis Id, No:
63643, HM015585
Hadis:
حَدَّثَنَا أَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ يَعْنِي ابْنَ مُهَاجِرٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ السَّائِبِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ
جِيءَ بِي إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَوْمَ فَتْحِ مَكَّةَ جَاءَ بِي عُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ وَزُهَيْرٌ فَجَعَلُوا يَثْنُونَ عَلَيْهِ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا تُعْلِمُونِي بِهِ قَدْ كَانَ صَاحِبِي فِي الْجَاهِلِيَّةِ قَالَ قَالَ نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَنِعْمَ الصَّاحِبُ كُنْتَ قَالَ فَقَالَ يَا سَائِبُ انْظُرْ أَخْلَاقَكَ الَّتِي كُنْتَ تَصْنَعُهَا فِي الْجَاهِلِيَّةِ فَاجْعَلْهَا فِي الْإِسْلَامِ أَقْرِ الضَّيْفَ وَأَكْرِمْ الْيَتِيمَ وَأَحْسِنْ إِلَى جَارِكَ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Sâib b. Abdullah 15585, 5/340
Senetler:
1. Saib b. Ebu Saib el-Kuraşî (Saib b. Sayfî b. Âiz b. Abdullah b. Ömer b. Mahzum)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. İbrahim b. Muhacir el-Becelî (İbrahim b. Muhacir b. Cabir)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Şâzân Esved b. Âmir eş-Şâmî (Esved b. Âmir)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Haklar, komşu hakları
Hz. Peygamber, risalet öncesi hayatı
HZ.PEYGAMBER'İN SAYGINLIĞI
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
KTB, ADAB
Siyer, Mekke'nin fethi
Yetim,
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ لَمَّا بُنِيَتِ الْكَعْبَةُ ذَهَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَعَبَّاسٌ يَنْقُلاَنِ الْحِجَارَةَ فَقَالَ الْعَبَّاسُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم اجْعَلْ إِزَارَكَ عَلَى رَقَبَتِكَ . فَخَرَّ إِلَى الأَرْضِ ، وَطَمَحَتْ عَيْنَاهُ إِلَى السَّمَاءِ فَقَالَ « أَرِنِى إِزَارِى » . فَشَدَّهُ عَلَيْهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10363, B001582
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ لَمَّا بُنِيَتِ الْكَعْبَةُ ذَهَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَعَبَّاسٌ يَنْقُلاَنِ الْحِجَارَةَ فَقَالَ الْعَبَّاسُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم اجْعَلْ إِزَارَكَ عَلَى رَقَبَتِكَ . فَخَرَّ إِلَى الأَرْضِ ، وَطَمَحَتْ عَيْنَاهُ إِلَى السَّمَاءِ فَقَالَ « أَرِنِى إِزَارِى » . فَشَدَّهُ عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinar, ona da Cabir b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir:
'Kureyşliler, Ka'be'yi restore ederken, Peygamber ve amcası Abbas birlikte taşları omuzlarında taşıyorlardı. Abbas Peygamber'e (sav): İzarını çıkar da boynun üzerine koy, dedi. O sırada da yere düştü. Ve iki gözü semaya dikilerek; Abbas'a: "izarımı bana göster" dedi. Ardından izarını alıp kendi üzerine bağladı.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 42, 1/503
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Hz. Peygamber, elbiseleri
Hz. Peygamber, risalet öncesi hayatı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22742, İM002149
Hadis:
حَدَّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ الْقُرَشِىُّ عَنْ جَدِّهِ سَعِيدِ بْنِ أَبِى أُحَيْحَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا بَعَثَ اللَّهُ نَبِيًّا إِلاَّ رَاعِىَ غَنَمٍ » . قَالَ لَهُ أَصْحَابُهُ وَأَنْتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « وَأَنَا كُنْتُ أَرْعَاهَا لأَهْلِ مَكَّةَ بِالْقَرَارِيطِ » . قَالَ سُوَيْدٌ يَعْنِى كُلُّ شَاةٍ بِقِيرَاطٍ .
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Said, ona Amr b. Yahya b. Said el-Kureyşî, ona dedesi Said b. Ebu Uhayhâ, ona da Ebu Hureyre'den rivâyet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu demiştir:
"Allah her peygamberi koyun gütmüş olarak göndermiştir. Koyun gütmemiş bir peygamber yoktur.)" Rasulullah'ın ashabı ona: ve sen de mi yâ Rasulullah dediler? O:
"(Evet) ben de. Ben Mekke halkı için 'kararît' karşılığında koyun güderdim" buyurdu. Müellifin şeyhi Süveyd: Yani her koyun bir kirat karşılığında gütmüş) idi demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ticârât 5, /344
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Amr el-Ümevi (Said b. Amr b. Said b. As b. Said)
3. Ebu Ümeyye Amr b. Yahya el-Kuraşî (Amr b. Yahya b. Said b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süveyd b. Saîd el-Herevî (Süveyd b. Saîd b. Sehl b. Şehriyâr)
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, risalet öncesi hayatı
Peygamberler, ortak yönleri, koyun gütmek vb.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150097, BS13211
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو بَكْرٍ : أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ الْقَاضِى قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْجَبَّارِ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ زَيْدِ بْنِ الْمُهَاجِرِ بْنِ قُنْفُذٍ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَوْفٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« لَقَدْ شَهِدْتُ فِى دَارِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جُدْعَانَ حِلْفًا مَا أُحِبُّ أَنَّ لِى بِهِ حُمْرَ النَّعَمِ وَلَوِ أُدْعَى بِهِ فِى الإِسْلاَمِ لأَجَبْتُ ». قَالَ الْقُتَيْبِىُّ فِيمَا بَلَغَنِى عَنْهُ : وَكَانَ سَبَبُ الْحِلْفِ أَنَّ قُرَيْشًا كَانَتْ تَتَظَالَمُ بِالْحَرَمِ فَقَامَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جُدْعَانَ وَالزُّبَيْرُ بْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ فَدَعَوَاهُمْ إِلَى التَّحَالُفِ عَلَى التَّنَاصُرِ وَالأَخْذِ لِلْمَظْلُومِ مِنَ الظَّالِمِ فَأَجَابَهُمَا بَنُو هَاشِمٍ وَبَعْضُ الْقَبَائِلِ مِنْ قُرَيْشٍ. قَالَ الشَّيْخُ : قَدْ سَمَّاهُمُ ابْنُ إِسْحَاقَ قَالَ بَنُو هَاشِمِ بْنُ عَبْدِ مَنَافٍ وَبَنُو الْمُطَّلِبِ بْنُ عَبْدِ مَنَافٍ وَبَنُو أَسَدِ بْنُ عَبْدِ الْعُزَّى بْنِ قُصَىٍّ وَبَنُو زُهْرَةَ بْنُ كِلاَبٍ وَبَنُو تَيْمِ بْنِ مُرَّةَ قَالَ الْقُتَيْبِىُّ فَتَحَالَفُوا فِى دَارِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جُدْعَانَ فَسَمَّوْا ذَلِكَ الْحِلْفَ حِلْفَ الْفُضُولِ تَشْبِيهًا لَهُ بِحِلْفٍ كَانَ بِمَكَّةَ أَيَّامَ جُرْهُمَ عَلَى التَّنَاصُفِ وَالأَخْذِ لِلضَّعِيفِ مِنَ الْقَوِىِّ وَلِلْغَرِيبِ مِنَ الْقَاطِنِ قَامَ بِهِ رِجَالٌ مِنْ جُرْهُمَ يُقَالُ لَهُمْ الْفَضْلُ بْنُ الْحَارِثِ وَالْفَضْلُ بْنُ وَدَاعَةَ وَالْفُضَيْلُ بْنُ فَضَالَةَ فَقِيلَ حِلْفُ الْفُضُولِ جَمْعًا لأَسْمَاءِ هَؤُلاَءِ وَ قَالَ غَيْرُ الْقُتَيْبِىُّ فِى أَسْمَاءِ هَؤُلاَءِ فَضْلٌ وَفَضَّالٌ وَفُضَيْلٌ وَفَضَالَةُ قَالَ الْقُتَيْبِىُّ : وَالْفُضُولُ جَمْعُ فَضْلٍ كَمَا يُقَالُ سَعْدٌ وَسُعُودٌ وَزِيدٌ وَزُيُودٌ. وَالَّذِى فِى حَدِيثٌ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ حِلْفُ الْمُطَيَّبِينَ قَالَ الْقُتَيْبِىُّ أَحْسِبُهُ أَرَادَ حِلْفَ الْفُضُولِ لِلْحَدِيثِ الآخَرِ وَلأَنَّ الْمُطَيَّبِينَ هُمُ الَّذِينَ عَقَدُوا حِلْفَ الْفُضُولِ قَالَ : وَأَىُّ فَضْلٍ يَكُونُ فِى مِثْلِ التَّحَالُفِ الأَوَّلِ فَيَقُولُ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« مَا أُحِبُّ أَنْ أَنْكُثَهُ وَإِنَّ لِى حُمْرَ النَّعَمِ ». وَلَكِنَّهُ أَرَادَ حِلْفَ الْفُضُولِ الَّذِى عَقَدَهُ الْمُطَيَّبُونَ قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ نَصْرٍ الْمَرْوَزِىُّ قَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْمَعْرِفَةِ بِالسِّيَرِ وَأَيَّامِ النَّاسِ أَنَّ قَوْلَهُ فِى هَذَا الْحَدِيثِ حِلْفَ الْمُطَيَّبِينَ غَلَطٌ إِنَّمَا هُوَ حِلْفَ الْفُضُولِ وَذَلِكَ أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- لَمْ يُدْرِكْ حِلْفَ الْمُطَيَّبِينَ لأَنَّ ذَلِكَ كَانَ قَدِيمًا قَبْلَ أَنْ يُولَدَ بِزَمَانٍ وَأَمَّا السَّابِقَةُ الَّتِى ذَكَرَهَا فَيُشْبِهُ أَنْ يُرِيدَ بِهَا سَابِقَةَ خَدِيجَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا إِلَى الإِسْلاَمِ فَإِنَّهَا أَوَّلُ امْرَأَةٍ أَسْلَمَتْ.
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah el-Hâfız ve Ebubekir Ahmed b. el-Hasan el-Kâdî, onlara Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Ahmed b. Abdülcebbar, ona Yunus b. Bukeyr, ona İbn İshak, ona Muhammed b. Zeyd b. el-Muhâcir b. Gunfuz ona da Talha b. Abdullah b. Abdullah b. Avf, Rasulüllah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Abdullah b. Cud'ân'ın evindeki antlaşmaya katılmıştım ki bu antlaşma benim için kızıl develere sahip olmaktan daha değerlidir. Şayet İslam döneminde böyle bir antlaşmaya davet edilsem kesinlikle icabet ederdim." el-Kuteybî bu konuda kendisine gelen haber hakkında şöyle demiştir: Bu antlaşmanın tesis edilmesinin sebebi, Kureyşlilerin Harem'de (Kabe'de) birbirlerine zulmetmesiydi. Bundan dolayı Abdullah b. Cud'ân ve Zübeyr b. Abdulmuttalip harekete geçerek insanları aralarında yardımlaşmak ve mazlumun hakkını zalimden almak üzere bir ittifak kurmaya çağırdı. Onların yaptığı bu çağrıya Haşimoğulları ve Kureyş'ten bazı kabileler icabet etti. Beyhakî, İbn İshak'ın bu kabilelerin adlarını şu şekilde zikrettiğini söylemiştir: Benû Hâşim b. Abd Menâf, Benû el-Muttalib b. Abd Menâf, Benû Esed b. Abd el-'Uzzâ b. Kusay, Benû Zühre b. Kilâb ve Benû Teym b. Murra. el-Kuteybî, ittifakın Abdullah b. Cud'ân'ın evinde yapıldığını ve bu ittifakı, Cürhüm döneminde Mekke’de yapılan ittifaka benzeterek 'Hılfu'l-fudûl' şeklinde adlandırdıklarını söylemiştir. Cürhum döneminde yapılan bu ittifak insanların birbirine adil davranması, güçsüzün hakkının güçlüden ve yolcunun hakkının mukimden alınması esasına dayanıyordu. Bu görevi, kendilerine el-Fadl b. el-Hâris, el-Fadl b. Vedâ’a ve el-Fudayl b. Fedâle adıyla seslenilen Cürhüm kabilesinden adamlar icra ediyordu. 'Hılfu'l-fudûl' ifadesinin bu isimlerin çoğulu olduğu da söylenmiştir. el-Kuteybî dışında başka birisi bu isimlerin Fadl, Faddâl ve Fudayl olduğunu söylemiştir. el-Kuteybî, tıpkı sa’d – su’ûd ve zîd – zuyûd gbi fudûl kelimesinin de fadl kelimesinin çoğulu olduğunu belirtmiştir. Abdurrahman b. Avf’ın hadisinde geçen ‘Hılfu’l-mudayyibîn’ ifadesine gelince el-Kuteybî, onun (Abdurrahman b. Avf’ın) 'Hılfu'l-fudûl' ifadesiyle başka bir hadisi kastetmiş olabileceğini varsaymaktadır. Çünkü ‘Mudayyibûn’un, zaten 'Hılfu'l-fudûl'u kuranların bizzat kendileri olduğunu belirtmektedir. el-Kuteybî, herhangi bir fadl (grubunun) bu ilk ittifak gibi olamayacağını, zira Hz. Peygamber’in (sav) “O antlaşmayı (Hılfu'l-fudûl), kızıl develere sahip olsam dahi bozmam”, dediğini zikretmiştir. Abdurrahman b. Avf, 'Hılfu'l-fudûl' ifadesiyle onu kuran Mudayyibûn’u kastetmiştir. Zira Muhammed b. Nasr el-Mervezî, bazı siyer ilim ehlinin ve dönemin insanlarının bu hadiste Hılfu’l-mudayyibîn ifadesinin geçtiği şeklindeki beyanın hatalı olduğunu dile getirdiklerini nakletmiştir. Oradaki ifade kesinlikle Hılfu'l-fudûl olmalıdır. Çünkü Hılfu’l-mudayyibîn, Hz. Peygamber (sav) doğmadan önce gerçekleşen eski bir ittifak olduğu için ona yetişemedi. Abdurrahman b. Avf'ın daha önce zikrettiği meselede ise Hz. Hatice’nin (ra) önce Müslüman olması kastedilmiş gibi duruyor, çünkü Hz. Hatice (ra) Müslüman olan ilk kadındır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Kasmu'l-Fey'i ve'l-Ganime 13211, 13/344
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Hz. Peygamber, risalet öncesi hayatı
Şehirler, Mekke tarihi
Siyer, Hılfu'l-Fudul
حَدَّثَنِى مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ لَمَّا بُنِيَتِ الْكَعْبَةُ ذَهَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَعَبَّاسٌ يَنْقُلاَنِ الْحِجَارَةَ ، فَقَالَ عَبَّاسٌ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم اجْعَلْ إِزَارَكَ عَلَى رَقَبَتِكَ يَقِيكَ مِنَ الْحِجَارَةِ ، فَخَرَّ إِلَى الأَرْضِ ، وَطَمَحَتْ عَيْنَاهُ إِلَى السَّمَاءِ ثُمَّ أَفَاقَ فَقَالَ « إِزَارِى إِزَارِى » . فَشَدَّ عَلَيْهِ إِزَارَهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34956, B003829
Hadis:
حَدَّثَنِى مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ لَمَّا بُنِيَتِ الْكَعْبَةُ ذَهَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَعَبَّاسٌ يَنْقُلاَنِ الْحِجَارَةَ ، فَقَالَ عَبَّاسٌ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم اجْعَلْ إِزَارَكَ عَلَى رَقَبَتِكَ يَقِيكَ مِنَ الْحِجَارَةِ ، فَخَرَّ إِلَى الأَرْضِ ، وَطَمَحَتْ عَيْنَاهُ إِلَى السَّمَاءِ ثُمَّ أَفَاقَ فَقَالَ « إِزَارِى إِزَارِى » . فَشَدَّ عَلَيْهِ إِزَارَهُ .
Tercemesi:
Bize Mahmud, ona Abdurrezzâk, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinar, ona da Câbir b. Abdullah (ra) şöyle demiştir:
"Kabe bina edileceği zaman Peygamber ile amcası Abbâs, taş taşımak için gitti. Amcası Abbâs, Peygamber' e(sav) hitaben:
'İzârını boynunun (omzuna) üzerine koy ki, seni taşların zarar vermesinden korusun', dedi.
(Peygamber izârını çözüp omuzlarının üzerine koyunca) hemen bayılıp yere düştü ve gözleri gökyüzüne doğru dikildi. Sonra kendine gelir gelmez (amcasına):
'îzârımı ver, izârımı ver' dedi.
İzârını alıp üzerine bağladı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 25, 2/14
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Hz. Peygamber, elbiseleri
Hz. Peygamber, giyim kuşamı
Hz. Peygamber, hayası
Hz. Peygamber, korunmuşluğu
Hz. Peygamber, risalet öncesi hayatı
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Tesettür, çıplaklıktan sakınma
حدثنا عبد الله بن محمد بن إبراهيم قال حدثنا بن علية عن عبد الرحمن بن إسحاق عن الزهري عن محمد بن جبير بن مطعم عن أبيه عن عبد الرحمن بن عوف عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : شهدت مع عمومتى حلف المطيبين فما أحب أن أنكثه وأن لي حمر النعم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164809, EM000567
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد بن إبراهيم قال حدثنا بن علية عن عبد الرحمن بن إسحاق عن الزهري عن محمد بن جبير بن مطعم عن أبيه عن عبد الرحمن بن عوف عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : شهدت مع عمومتى حلف المطيبين فما أحب أن أنكثه وأن لي حمر النعم
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed b. İbrahim, ona İbn U'leyye, ona Abdurrahman b. İshak, ona ez-Zührî, ona Muhammed b. Cübeyr b. Muti'im, ona babası ona da Abdurrahman b. Avf rivayet etmiştir ki o (Abdurrahman b. Avf) şöyle demiştir:
Amcalarımla birlikte Mutayyibîn antlaşmasına şahitlik ettim, bana kızıl develer verilse bile bu antlaşmayı bozmak istemezdim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 567, /453
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Hz. Peygamber, risalet öncesi hayatı
Şehirler, Mekke tarihi
Siyer, Hılfu'l-Fudul
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَا مِنْ نَبِىِّ إِلاَّ قَدْ رَعَى غَنَمًا. قِيلَ وَأَنْتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ وَأَنَا.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39482, MU001783
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَا مِنْ نَبِىِّ إِلاَّ قَدْ رَعَى غَنَمًا. قِيلَ وَأَنْتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ وَأَنَا.
Tercemesi:
İmam Malike şöyle rivayet edildi: Resûlullah (s.a.v.): "Koyun gitmemiş hiç bir peygamber yoktur." buyurdu.
" Sen de mi? Ya Resûlallah!" denilince: " Ben de" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', İsti'zân 1783, 1/378
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, risalet öncesi hayatı
Peygamberler, ortak yönleri, koyun gütmek vb.
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن يزيد بن أبي زياد - قال : أحسبه عن عبد الله بن الحارث قال : صارع النبي صلى الله عليه وسلم أبا ركانة في الجاهلية ، وكان شديدا ، فقال : شاة بشاة ، فصرعه رسول الله صلى الله عليه وسلم ، فقال أبو ركانة : عاودني ! فصارعه ، فصرعه رسول الله صلى الله عليه وسلم أيضا ، فقال : عاودني في أخرى ، فعاوده ، فصرعه رسول الله صلى الله عليه وسلم أيضا فقال أبو ركانة : هذا أقول لاهلي : شاة أكلها الذئب ، وشاة تكسرت ، فماذا أقول للثالثة ؟ فقال النبي صلى الله عليه وسلم : ما كنا لنجمع عليك أن نصرعك ، ونغرمك ، خذ غنمك.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
90186, MA020909
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن يزيد بن أبي زياد - قال : أحسبه عن عبد الله بن الحارث قال : صارع النبي صلى الله عليه وسلم أبا ركانة في الجاهلية ، وكان شديدا ، فقال : شاة بشاة ، فصرعه رسول الله صلى الله عليه وسلم ، فقال أبو ركانة : عاودني ! فصارعه ، فصرعه رسول الله صلى الله عليه وسلم أيضا ، فقال : عاودني في أخرى ، فعاوده ، فصرعه رسول الله صلى الله عليه وسلم أيضا فقال أبو ركانة : هذا أقول لاهلي : شاة أكلها الذئب ، وشاة تكسرت ، فماذا أقول للثالثة ؟ فقال النبي صلى الله عليه وسلم : ما كنا لنجمع عليك أن نصرعك ، ونغرمك ، خذ غنمك.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20909, 11/427
Senetler:
()
Konular:
Eğlence, Spor yapma, güreş vs. gibi
Hz. Peygamber, risalet öncesi hayatı
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi