143 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail ve Ka'neb, onlara Süleyman, ona Humeyd - yani İbn Hilal- ona Abdullah b. Muğaffel şöyle demiştir: "Hayber savaşında (dolu) bir yağ tulumu atılmıştı. Gidip onu kucağıma aldım. Sonra bugün bundan kimseye bir şey vermeyeceğim dedim. Arkama dönünce Rasulullah'ın (sav) bana bakıp gülümsediğini gördüm."
Bize Muhammed b. İsa, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Amr b. Dinar, ona da Ata b. Ebu Rabah, ona da İbn Abbas'tan (ra) söyle rivayet etmiştir: Müslümanlar küçük bir koyun sürüsüne sahip bir adama rastladılar. Adam onlara es-Selâmü aleyküm/Selam size olsun diye selam verdi. Ama onlar adamı öldürüp koyunları aldılar. Bunun üzerine "size selam veren kişiye dünya hayatının geçici menfaatini gözeterek sen mümin değilsin demeyin." (Nisa, 4/94) ayet-i kerimesi indi.
Bize Musa b. İsmail ve Ka'neb, onlara Süleyman, ona Humeyd - yani İbn Hilal- ona Abdullah b. Muğaffel şöyle demiştir: "Hayber savaşında (dolu) bir yağ tulumu atılmıştı. Gidip onu kucağıma aldım. Sonra bugün bundan kimseye bir şey vermeyeceğim dedim. Arkama dönünce Rasulullah'ın (sav) bana bakıp gülümsediğini gördüm."
Açıklama: Hadiste ifade edilen iki beldeden biri müslümanların zor kullanmadan tamamen anlaşmayla teslim olan beldeyi ikinci belde ise savaş zoruyla fethedilen beldeyi ifade etmektedir. Teslim olan beldenin gayr-i müslim halkından alınacak pay, fey (haraç, cizye vb.), savaş zoruyla fethedilen bölgeden alınacak pay ise ganimet payıdır. (ِAvnu'l-mabud, VIII, 198)