Öneri Formu
Hadis Id, No:
18162, D002953
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُصَفَّى قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ جَمِيعًا عَنْ صَفْوَانَ بْنِ عَمْرٍو عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا أَتَاهُ الْفَىْءُ قَسَمَهُ فِى يَوْمِهِ فَأَعْطَى الآهِلَ حَظَّيْنِ وَأَعْطَى الْعَزَبَ حَظًّا."
[زَادَ ابْنُ الْمُصَفَّى فَدُعِينَا وَكُنْتُ أُدْعَى قَبْلَ عَمَّارٍ فَدُعِيتُ فَأَعْطَانِى حَظَّيْنِ وَكَانَ لِى أَهْلٌ ثُمَّ دُعِىَ بَعْدِى عَمَّارُ بْنُ يَاسِرٍ فَأَعْطَى لَهُ حَظًّا وَاحِدًا.]
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, ona Abdullah b. Mübarek; (T)
Bize (Muhammed) b. Musaffa, ona Ebu Muğîra (Abdülkuddüs b. Haccac), o ikisine Safvan b. Amr, ona Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr, ona babası (Cübeyr b. Nüfeyr), ona da Avf b. Malik şöyle haber vermiştir:
"Hz. Peygamber (sav), (gayr-i müslimlerden haraç, cizye vb yollarla savaşmaksızın elde edilen gelir olan) fey geldiğinde onu geldiği gün taksim eder ve evli olanlara iki hisse, bekar olanlara bir hisse verirdi."
[İbn Musaffa şunu eklemiştir. (Avf b. Malik şöyle demiştir) Ben Ammar'dan önce çağrıldım ve bana iki hisse verildi. Ben o zaman evliydim. Benden sonra Ammar b. Yasir çağrıldı. Ona da bir hisse verildi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 14, /687
Senetler:
1. Ebu Amr Avf b. Malik el-Eşcaî (Avf b. Malik)
2. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
3. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Cübeyr el-Hadrami (Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik)
4. Safvan b. Amr es-Sekseki (Safvan b. Amr b. Herm)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Said b. Mansur el-Horasânî (Ebû Osman Said b Mansur b. Şu'be)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Ganimet, taksim edilmeden kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18268, D002965
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ - الْمَعْنَى - أَنَّ سُفْيَانَ بْنَ عُيَيْنَةَ أَخْبَرَهُمْ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَوْسِ بْنِ الْحَدَثَانِ عَنْ عُمَرَ قَالَ
"كَانَتْ أَمْوَالُ بَنِى النَّضِيرِ مِمَّا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِمَّا لَمْ يُوجِفِ الْمُسْلِمُونَ عَلَيْهِ بِخَيْلٍ وَلاَ رِكَابٍ كَانَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَالِصًا يُنْفِقُ عَلَى أَهْلِ بَيْتِهِ."
[قَالَ ابْنُ عَبْدَةَ يُنْفِقُ عَلَى أَهْلِهِ قُوتَ سَنَةٍ - فَمَا بَقِىَ جُعِلَ فِى الْكُرَاعِ وَعُدَّةً فِى سَبِيلِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ ابْنُ عَبْدَةَ فِى الْكُرَاعِ وَالسِّلاَحِ.]
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Ahmed b. Abde -(lafzı farklı olsa da) manası (aynı olmak üzere)-, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona ez-Zührî, ona da Malik b. Evs b. Hadesân, Ömer’in (ra) şöyle dediğini nakletmiştir:
"Nadiroğullarının malları, Müslümanların elde etmek için at veya deve koşturmadıkları, Allah'ın Rasul'üne vermiş olduğu ganimetlerden olup (bunlar) Rasulullah'ın (sav) ev halkının nafakasına harcadığı sırf kendisine ait (mallardı)."
[(Ebû Davud’un hocası Ahmed) b. Abde (bu cümleyi): ev halkının senelik azığına harcadığı (şeklinde) rivayet etti.- Geri kalanını da (harplerde kullanılmak üzere) at (tedariki) ve Allah yolunda (savaş için) harcardı. İbn Abde (bu cümleyi): at ve silah (tedariki)’ (şeklinde) rivayet etti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /690
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Said Malik b. Evs en-Nasrî (Malik b. Evs b. Hadesân b. Nasr b. Muaviye)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25621, D003692
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ عَبَّادٍ عَنْ أَبِى جَمْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ - وَقَالَ مُسَدَّدٌ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَهَذَا حَدِيثُ سُلَيْمَانَ قَالَ - قَدِمَ وَفْدُ عَبْدِ الْقَيْسِ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا هَذَا الْحَىَّ مِنْ رَبِيعَةَ قَدْ حَالَ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ كُفَّارُ مُضَرَ وَلَسْنَا نَخْلُصُ إِلَيْكَ إِلاَّ فِى شَهْرٍ حَرَامٍ فَمُرْنَا بِشَىْءٍ نَأْخُذُ بِهِ وَنَدْعُو إِلَيْهِ مَنْ وَرَاءَنَا. قَالَ
"آمُرُكُمْ بِأَرْبَعٍ وَأَنْهَاكُمْ عَنْ أَرْبَعٍ الإِيمَانُ بِاللَّهِ وَشَهَادَةُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ." وَعَقَدَ بِيَدِهِ وَاحِدَةً. وَقَالَ مُسَدَّدٌ الإِيمَانُ بِاللَّهِ ثُمَّ فَسَّرَهَا لَهُمْ شَهَادَةَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ
"وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ وَإِقَامُ الصَّلاَةِ وَإِيتَاءُ الزَّكَاةِ وَأَنْ تُؤَدُّوا الْخُمُسَ مِمَّا غَنِمْتُمْ وَأَنْهَاكُمْ عَنِ الدُّبَّاءِ وَالْحَنْتَمِ وَالْمُزَفَّتِ وَالْمُقَيَّرِ."
[وَقَالَ ابْنُ عُبَيْدٍ النَّقِيرِ مَكَانَ الْمُقَيَّرِ.]
[وَقَالَ مُسَدَّدٌ وَالنَّقِيرِ وَالْمُقَيَّرِ وَلَمْ يَذْكُرِ الْمُزَفَّتِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو جَمْرَةَ نَصْرُ بْنُ عِمْرَانَ الضُّبَعِىُّ.]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb ve Muhammed b. Ubeyd, onlara Hammad (b. Zeyd); (T)
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Abbad b. Abbad, ona Ebu Cemre (Nasr b. İmran), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir; Müsedded de İbn Abbas'tan nakletmiştir. Bu rivayet Süleyman'ın hadisidir: İbn Abbas şöyle dedi: Abdülkays heyeti Rasulullah'a (sav) geldi ve şöyle dediler: Ey Allah'ın Rasulü! Bizler Rabîa kabilelerindeniz. Seninle bizim aramızda şu Mudar kabilesinin müşrikleri vardır. Bu yüzden bizler sana ancak haram aylar içinde gelebiliyoruz. Dolayısıyla sen bizlere öyle şeyler emret ki, bizler onları alalım ve arkamızda kalanlarımızı da bu işleri yapmaya davet edelim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ben sizlere dört şeyi yapmanızı emrediyorum, dört şeyi de yasaklıyorum. Sizlere Allah'a iman etmeyi emrediyorum ki o Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik etmektir." Ravi elini bir defa yumdu. Müsedded dedi ki: Allah'a iman, sonra bunu Allah'tan başka ilah olmadığı demektir diye açıkladı. "Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna iman etmenizi, sonra namaz kılmayı, zekât vermeyi ve ganimetlerin de beşte birini (beytü'l-mal'a) vermenizi emrediyorum. Sizlere; Dubba (kabak), hantem (yeşil çömlek), müzeffet (ziftli içki kabı) ve mukayyer (ziftli içki kabı) denilen kapları kullanmanızı yasaklıyorum."
[Ebû Davud dedi ki: İbn Ubeyd, الْمُقَيَّرِ (mukayyer) kelimesi yerine النَّقِيرِ (nakîr, ağaçtan oyularak yapılan içki kabı) kelimesini söylemiştir.]
[Müsedded ise nakir ve mukayyer kelimelerini rivayet etti fakat müzeffet kelimesini rivayet etmedi.]
[Ebu Cemre ise Nasr b. İmran ed-Dubî'dir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 7, /851
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cemre Nasr b. İmran ed-Duba'î (Nasr b. İmran b. Asım b. Vasi)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
İçki, içki yapılan kapların kullanılmaması
İslam, İslamın Şartları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34160, D005080
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ الْحِمْصِىُّ وَمُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ سَهْلٍ الرَّمْلِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفَّى الْحِمْصِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ حَسَّانَ الْكِنَانِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى مُسْلِمُ بْنُ الْحَارِثِ بْنِ مُسْلِمٍ التَّمِيمِىُّ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ نَحْوَهُ إِلَى قَوْلِهِ
"جِوَارٌ مِنْهَا." إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ فِيهِمَا
"قَبْلَ أَنْ تُكَلِّمَ أَحَدًا." قَالَ عَلِىُّ بْنُ سَهْلٍ فِيهِ إِنَّ أَبَاهُ حَدَّثَهُ وَقَالَ عَلِىٌّ وَابْنُ الْمُصَفَّى بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَرِيَّةٍ فَلَمَّا بَلَغْنَا الْمُغَارَ اسْتَحْثَثْتُ فَرَسِى فَسَبَقْتُ أَصْحَابِى وَتَلَقَّانِى الْحَىُّ بِالرَّنِينِ فَقُلْتُ لَهُمْ قُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ تُحْرَزُوا فَقَالُوهَا فَلاَمَنِى أَصْحَابِى وَقَالُوا حَرَمْتَنَا الْغَنِيمَةَ فَلَمَّا قَدِمْنَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَخْبَرُوهُ بِالَّذِى صَنَعْتُ فَدَعَانِى فَحَسَّنَ لِى مَا صَنَعْتُ وَقَالَ
"أَمَا إِنَّ اللَّهَ قَدْ كَتَبَ لَكَ مِنْ كُلِّ إِنْسَانٍ مِنْهُمْ كَذَا وَكَذَا." قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ فَأَنَا نَسِيتُ الثَّوَابَ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَا إِنِّى سَأَكْتُبُ لَكَ بِالْوَصَاةِ بَعْدِى." قَالَ فَفَعَلَ وَخَتَمَ عَلَيْهِ فَدَفَعَهُ إِلَىَّ وَقَالَ لِى ثُمَّ ذَكَرَ مَعْنَاهُمْ وَقَالَ ابْنُ الْمُصَفَّى قَالَ سَمِعْتُ الْحَارِثَ بْنَ مُسْلِمِ بْنِ الْحَارِثِ التَّمِيمِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِيهِ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman el-Hımsî ve Müemmel b. Fadl el-Harrânî ve Ali b. Sehl er-Remlî ve Muhammed b. Musaffâ el-Hımsî, onlara Abdurrahman b. Hassan el-Kinânî, ona Müslim b. Haris b. Müslim et-Temimi, ona da babası (Haris b. Müslim) Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: (Bir önceki hadisin) bir benzerini:
"Ondan kurtuluş (beratı yazılır)" sözüne kadar söylemiş; şu farkla ki (akşam namazını bitirince cümlesi ile sabah namazını bitirince anlamındaki) iki cümlenin başında (bir de) "hiçbir kimse ile konuşmadan" sözüne ilave etmiştir.
(Bu hadisi Musannif Ebû Davud'a rivayet eden) Ali b. Sehl bu hadisi Haris b. Müslim'in babası, Haris'e haber verdi ki... sözleriyle rivayet etti.
Ali (b. Sehl) ile (Muhammed) b. el-Musaffa (Haris b. Müslim'in) şöyle dediğini rivayet ettiler: Rasulullah (sav) bizi bir seriyye ile göndermişti. Baskın yapılacak yere yaklaşınca ben atımı (olanca hızıyla) koşturup arkadaşlarımı geçtim. Bunun (üzerine yaptığımız baskını gören) düşman askerleri, beni feryat sesleri ile karşıladılar. Ben de onlara Lâ ilahe illallah sözüyle korununuz dedim. Onlar da (hepsi) bu kelimeyi söylediler (ve dolayısıyla müslüman oldular. Müslüman oldukları içinde hem canlarını hem de mallarını kurtarmış oldular). Bunun üzerine arkadaşlarım: Bizi ganimetten mahrum ettin, diye beni kına(maya başla)dılar. Rasulullah'ın (sav) huzuruna gelince benim yaptığım bu işi kendisine anlattılar. Rasulullah (sav) beni çağırdı ve yaptığım işi (çok) beğendi.
"Şunu unutma ki (yüce) Allah (bu yaptığın işten dolayı) sana (müslüman olan) o kimselerden her birine karşılık şu kadar (sevap) yazmıştır" dedi. (Ravi) Abdurrahman da bu hadisi, (Hz. Peygamberin bahsetmiş olduğu bu sevabın miktarını) unuttum-, şeklinde rivayet etti. (Bu hadisi Ebû Davud'a aktaran Şeyh Ali b. Sehl rivayetine devam ederek el-Haris b. Müslim'in sözlerine şöyle devam ettiğini söyledi): Sonra Rasulullah (sav) (bana) "Sana benden sonra (da yapmaya devam edeceğin) bir vasiyet yazacağım" dedi ve (dediğini) yaptı. (Vasiyyetin) üzerini mühürleyip bana verdi ve bana dedi ki: (Hadisin bundan sonraki kısmında Ali b. Sehl, Ebû Davud'un diğer hocalarının bir önceki hadiste geçen: "Ey Allah'ım, beni cehennem ateşinden kurtar- anlamındaki dua ile ilgili)" hadislerinin manasını rivayet etti. (Muhammed) b. el-Musaffa ise ravi Abdurrahman İbn Hassan'ın şöyle dediğini rivayet etti: Ben el-Haris b. Müslim b. el-Haris el-Temimi'yi babasından hadis rivayet ederken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 110, /1150
Senetler:
1. Müslim b. Haris et-Temimi (Müslim b. Haris)
2. Haris b. Müslim et-Temîmî (Haris b. Müslim b. Haris)
3. Ebu Said Abdurrahman b. Hassan el-Kinânî (Abdurrahman b. Hassan)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Muhammed b. Musaffa el-Kuraşi el-Hımsî (Muhammed b. Musaffa b. Behlül)
Konular:
Dua, sabah/akşam okunacak
Fe'y ve Ganimet
Hadis rivayeti, mana ile rivayet
KTB, DUA
Müslüman, müslümana mal, ırz ve kanının haram olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272807, D003692-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ عَبَّادٍ عَنْ أَبِى جَمْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ - وَقَالَ مُسَدَّدٌ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَهَذَا حَدِيثُ سُلَيْمَانَ قَالَ - قَدِمَ وَفْدُ عَبْدِ الْقَيْسِ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا هَذَا الْحَىَّ مِنْ رَبِيعَةَ قَدْ حَالَ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ كُفَّارُ مُضَرَ وَلَسْنَا نَخْلُصُ إِلَيْكَ إِلاَّ فِى شَهْرٍ حَرَامٍ فَمُرْنَا بِشَىْءٍ نَأْخُذُ بِهِ وَنَدْعُو إِلَيْهِ مَنْ وَرَاءَنَا. قَالَ
"آمُرُكُمْ بِأَرْبَعٍ وَأَنْهَاكُمْ عَنْ أَرْبَعٍ الإِيمَانُ بِاللَّهِ وَشَهَادَةُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ." وَعَقَدَ بِيَدِهِ وَاحِدَةً. وَقَالَ مُسَدَّدٌ الإِيمَانُ بِاللَّهِ ثُمَّ فَسَّرَهَا لَهُمْ شَهَادَةَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ
"وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ وَإِقَامُ الصَّلاَةِ وَإِيتَاءُ الزَّكَاةِ وَأَنْ تُؤَدُّوا الْخُمُسَ مِمَّا غَنِمْتُمْ وَأَنْهَاكُمْ عَنِ الدُّبَّاءِ وَالْحَنْتَمِ وَالْمُزَفَّتِ وَالْمُقَيَّرِ."
[وَقَالَ ابْنُ عُبَيْدٍ النَّقِيرِ مَكَانَ الْمُقَيَّرِ.]
[وَقَالَ مُسَدَّدٌ وَالنَّقِيرِ وَالْمُقَيَّرِ وَلَمْ يَذْكُرِ الْمُزَفَّتِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو جَمْرَةَ نَصْرُ بْنُ عِمْرَانَ الضُّبَعِىُّ.]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb ve Muhammed b. Ubeyd, onlara Hammad (b. Zeyd); (T)
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Abbad b. Abbad, ona Ebu Cemre (Nasr b. İmran), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir; Müsedded de İbn Abbas'tan nakletmiştir. Bu rivayet Süleyman'ın hadisidir: İbn Abbas şöyle dedi: Abdülkays heyeti Rasulullah'a (sav) geldi ve şöyle dediler: Ey Allah'ın Rasulü! Bizler Rabîa kabilelerindeniz. Seninle bizim aramızda şu Mudar kabilesinin müşrikleri vardır. Bu yüzden bizler sana ancak haram aylar içinde gelebiliyoruz. Dolayısıyla sen bizlere öyle şeyler emret ki, bizler onları alalım ve arkamızda kalanlarımızı da bu işleri yapmaya davet edelim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ben sizlere dört şeyi yapmanızı emrediyorum, dört şeyi de yasaklıyorum. Sizlere Allah'a iman etmeyi emrediyorum ki o Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik etmektir." Ravi elini bir defa yumdu. Müsedded dedi ki: Allah'a iman, sonra bunu Allah'tan başka ilah olmadığı demektir diye açıkladı. "Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna iman etmenizi, sonra namaz kılmayı, zekât vermeyi ve ganimetlerin de beşte birini (beytü'l-mal'a) vermenizi emrediyorum. Sizlere; Dubba (kabak), hantem (yeşil çömlek), müzeffet (ziftli içki kabı) ve mukayyer (ziftli içki kabı) denilen kapları kullanmanızı yasaklıyorum."
[Ebû Davud dedi ki: İbn Ubeyd, الْمُقَيَّرِ (mukayyer) kelimesi yerine النَّقِيرِ (nakîr, ağaçtan oyularak yapılan içki kabı) kelimesini söylemiştir.]
[Müsedded ise nakir ve mukayyer kelimelerini rivayet etti fakat müzeffet kelimesini rivayet etmedi.]
[Ebu Cemre ise Nasr b. İmran ed-Dubî'dir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 7, /851
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cemre Nasr b. İmran ed-Duba'î (Nasr b. İmran b. Asım b. Vasi)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Muhammed b. Ubeyd el-Guberî (Muhammed b. Ubeyd b. Hisab)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
İçki, içki yapılan kapların kullanılmaması
İslam, İslamın Şartları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272808, D003692-3
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ عَبَّادٍ عَنْ أَبِى جَمْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ - وَقَالَ مُسَدَّدٌ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَهَذَا حَدِيثُ سُلَيْمَانَ قَالَ - قَدِمَ وَفْدُ عَبْدِ الْقَيْسِ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا هَذَا الْحَىَّ مِنْ رَبِيعَةَ قَدْ حَالَ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ كُفَّارُ مُضَرَ وَلَسْنَا نَخْلُصُ إِلَيْكَ إِلاَّ فِى شَهْرٍ حَرَامٍ فَمُرْنَا بِشَىْءٍ نَأْخُذُ بِهِ وَنَدْعُو إِلَيْهِ مَنْ وَرَاءَنَا. قَالَ
"آمُرُكُمْ بِأَرْبَعٍ وَأَنْهَاكُمْ عَنْ أَرْبَعٍ الإِيمَانُ بِاللَّهِ وَشَهَادَةُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ." وَعَقَدَ بِيَدِهِ وَاحِدَةً. وَقَالَ مُسَدَّدٌ الإِيمَانُ بِاللَّهِ ثُمَّ فَسَّرَهَا لَهُمْ شَهَادَةَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ
"وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ وَإِقَامُ الصَّلاَةِ وَإِيتَاءُ الزَّكَاةِ وَأَنْ تُؤَدُّوا الْخُمُسَ مِمَّا غَنِمْتُمْ وَأَنْهَاكُمْ عَنِ الدُّبَّاءِ وَالْحَنْتَمِ وَالْمُزَفَّتِ وَالْمُقَيَّرِ."
[وَقَالَ ابْنُ عُبَيْدٍ النَّقِيرِ مَكَانَ الْمُقَيَّرِ.]
[وَقَالَ مُسَدَّدٌ وَالنَّقِيرِ وَالْمُقَيَّرِ وَلَمْ يَذْكُرِ الْمُزَفَّتِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو جَمْرَةَ نَصْرُ بْنُ عِمْرَانَ الضُّبَعِىُّ.]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb ve Muhammed b. Ubeyd, onlara Hammad (b. Zeyd); (T)
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Abbad b. Abbad, ona Ebu Cemre (Nasr b. İmran), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir; Müsedded de İbn Abbas'tan nakletmiştir. Bu rivayet Süleyman'ın hadisidir: İbn Abbas şöyle dedi: Abdülkays heyeti Rasulullah'a (sav) geldi ve şöyle dediler: Ey Allah'ın Rasulü! Bizler Rabîa kabilelerindeniz. Seninle bizim aramızda şu Mudar kabilesinin müşrikleri vardır. Bu yüzden bizler sana ancak haram aylar içinde gelebiliyoruz. Dolayısıyla sen bizlere öyle şeyler emret ki, bizler onları alalım ve arkamızda kalanlarımızı da bu işleri yapmaya davet edelim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ben sizlere dört şeyi yapmanızı emrediyorum, dört şeyi de yasaklıyorum. Sizlere Allah'a iman etmeyi emrediyorum ki o Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik etmektir." Ravi elini bir defa yumdu. Müsedded dedi ki: Allah'a iman, sonra bunu Allah'tan başka ilah olmadığı demektir diye açıkladı. "Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna iman etmenizi, sonra namaz kılmayı, zekât vermeyi ve ganimetlerin de beşte birini (beytü'l-mal'a) vermenizi emrediyorum. Sizlere; Dubba (kabak), hantem (yeşil çömlek), müzeffet (ziftli içki kabı) ve mukayyer (ziftli içki kabı) denilen kapları kullanmanızı yasaklıyorum."
[Ebû Davud dedi ki: İbn Ubeyd, الْمُقَيَّرِ (mukayyer) kelimesi yerine النَّقِيرِ (nakîr, ağaçtan oyularak yapılan içki kabı) kelimesini söylemiştir.]
[Müsedded ise nakir ve mukayyer kelimelerini rivayet etti fakat müzeffet kelimesini rivayet etmedi.]
[Ebu Cemre ise Nasr b. İmran ed-Dubî'dir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 7, /851
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cemre Nasr b. İmran ed-Duba'î (Nasr b. İmran b. Asım b. Vasi)
3. Ebu Muaviye Abbad b. Abbad el-Mühellebî (Abbad b. Abbad b. Habib b. Mühelleb)
4. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
İçki, içki yapılan kapların kullanılmaması
İslam, İslamın Şartları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273628, D002953-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُصَفَّى قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ جَمِيعًا عَنْ صَفْوَانَ بْنِ عَمْرٍو عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا أَتَاهُ الْفَىْءُ قَسَمَهُ فِى يَوْمِهِ فَأَعْطَى الآهِلَ حَظَّيْنِ وَأَعْطَى الْعَزَبَ حَظًّا."
[زَادَ ابْنُ الْمُصَفَّى فَدُعِينَا وَكُنْتُ أُدْعَى قَبْلَ عَمَّارٍ فَدُعِيتُ فَأَعْطَانِى حَظَّيْنِ وَكَانَ لِى أَهْلٌ ثُمَّ دُعِىَ بَعْدِى عَمَّارُ بْنُ يَاسِرٍ فَأَعْطَى لَهُ حَظًّا وَاحِدًا.]
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, ona Abdullah b. Mübarek; (T)
Bize (Muhammed) b. Musaffa, ona Ebu Muğîra (Abdülkuddüs b. Haccac), o ikisine Safvan b. Amr, ona Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr, ona babası (Cübeyr b. Nüfeyr), ona da Avf b. Malik şöyle haber vermiştir:
"Hz. Peygamber (sav), (gayr-i müslimlerden haraç, cizye vb yollarla savaşmaksızın elde edilen gelir olan) fey geldiğinde onu geldiği gün taksim eder ve evli olanlara iki hisse, bekar olanlara bir hisse verirdi."
[İbn Musaffa şunu eklemiştir. (Avf b. Malik şöyle demiştir) Ben Ammar'dan önce çağrıldım ve bana iki hisse verildi. Ben o zaman evliydim. Benden sonra Ammar b. Yasir çağrıldı. Ona da bir hisse verildi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 14, /687
Senetler:
1. Ebu Amr Avf b. Malik el-Eşcaî (Avf b. Malik)
2. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
3. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Cübeyr el-Hadrami (Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik)
4. Safvan b. Amr es-Sekseki (Safvan b. Amr b. Herm)
5. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
6. Muhammed b. Musaffa el-Kuraşi el-Hımsî (Muhammed b. Musaffa b. Behlül)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Ganimet, taksim edilmeden kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273678, D002965-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ - الْمَعْنَى - أَنَّ سُفْيَانَ بْنَ عُيَيْنَةَ أَخْبَرَهُمْ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَوْسِ بْنِ الْحَدَثَانِ عَنْ عُمَرَ قَالَ
"كَانَتْ أَمْوَالُ بَنِى النَّضِيرِ مِمَّا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِمَّا لَمْ يُوجِفِ الْمُسْلِمُونَ عَلَيْهِ بِخَيْلٍ وَلاَ رِكَابٍ كَانَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَالِصًا يُنْفِقُ عَلَى أَهْلِ بَيْتِهِ."
[قَالَ ابْنُ عَبْدَةَ يُنْفِقُ عَلَى أَهْلِهِ قُوتَ سَنَةٍ - فَمَا بَقِىَ جُعِلَ فِى الْكُرَاعِ وَعُدَّةً فِى سَبِيلِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ ابْنُ عَبْدَةَ فِى الْكُرَاعِ وَالسِّلاَحِ.]
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Ahmed b. Abde -(lafzı farklı olsa da) manası (aynı olmak üzere)-, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona ez-Zührî, ona da Malik b. Evs b. Hadesân, Ömer’in (ra) şöyle dediğini nakletmiştir:
"Nadiroğullarının malları, Müslümanların elde etmek için at veya deve koşturmadıkları, Allah'ın Rasul'üne vermiş olduğu ganimetlerden olup (bunlar) Rasulullah'ın (sav) ev halkının nafakasına harcadığı sırf kendisine ait (mallardı)."
[(Ebû Davud’un hocası Ahmed) b. Abde (bu cümleyi): ev halkının senelik azığına harcadığı (şeklinde) rivayet etti.- Geri kalanını da (harplerde kullanılmak üzere) at (tedariki) ve Allah yolunda (savaş için) harcardı. İbn Abde (bu cümleyi): at ve silah (tedariki)’ (şeklinde) rivayet etti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /690
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Said Malik b. Evs en-Nasrî (Malik b. Evs b. Hadesân b. Nasr b. Muaviye)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274630, D005080-3
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ الْحِمْصِىُّ وَمُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ سَهْلٍ الرَّمْلِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفَّى الْحِمْصِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ حَسَّانَ الْكِنَانِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى مُسْلِمُ بْنُ الْحَارِثِ بْنِ مُسْلِمٍ التَّمِيمِىُّ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ نَحْوَهُ إِلَى قَوْلِهِ
"جِوَارٌ مِنْهَا." إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ فِيهِمَا
"قَبْلَ أَنْ تُكَلِّمَ أَحَدًا." قَالَ عَلِىُّ بْنُ سَهْلٍ فِيهِ إِنَّ أَبَاهُ حَدَّثَهُ وَقَالَ عَلِىٌّ وَابْنُ الْمُصَفَّى بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَرِيَّةٍ فَلَمَّا بَلَغْنَا الْمُغَارَ اسْتَحْثَثْتُ فَرَسِى فَسَبَقْتُ أَصْحَابِى وَتَلَقَّانِى الْحَىُّ بِالرَّنِينِ فَقُلْتُ لَهُمْ قُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ تُحْرَزُوا فَقَالُوهَا فَلاَمَنِى أَصْحَابِى وَقَالُوا حَرَمْتَنَا الْغَنِيمَةَ فَلَمَّا قَدِمْنَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَخْبَرُوهُ بِالَّذِى صَنَعْتُ فَدَعَانِى فَحَسَّنَ لِى مَا صَنَعْتُ وَقَالَ
"أَمَا إِنَّ اللَّهَ قَدْ كَتَبَ لَكَ مِنْ كُلِّ إِنْسَانٍ مِنْهُمْ كَذَا وَكَذَا." قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ فَأَنَا نَسِيتُ الثَّوَابَ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَا إِنِّى سَأَكْتُبُ لَكَ بِالْوَصَاةِ بَعْدِى." قَالَ فَفَعَلَ وَخَتَمَ عَلَيْهِ فَدَفَعَهُ إِلَىَّ وَقَالَ لِى ثُمَّ ذَكَرَ مَعْنَاهُمْ وَقَالَ ابْنُ الْمُصَفَّى قَالَ سَمِعْتُ الْحَارِثَ بْنَ مُسْلِمِ بْنِ الْحَارِثِ التَّمِيمِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِيهِ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman el-Hımsî ve Müemmel b. Fadl el-Harrânî ve Ali b. Sehl er-Remlî ve Muhammed b. Musaffâ el-Hımsî, onlara Abdurrahman b. Hassan el-Kinânî, ona Müslim b. Haris b. Müslim et-Temimi, ona da babası (Haris b. Müslim) Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: (Bir önceki hadisin) bir benzerini:
"Ondan kurtuluş (beratı yazılır)" sözüne kadar söylemiş; şu farkla ki (akşam namazını bitirince cümlesi ile sabah namazını bitirince anlamındaki) iki cümlenin başında (bir de) "hiçbir kimse ile konuşmadan" sözüne ilave etmiştir.
(Bu hadisi Musannif Ebû Davud'a rivayet eden) Ali b. Sehl bu hadisi Haris b. Müslim'in babası, Haris'e haber verdi ki... sözleriyle rivayet etti.
Ali (b. Sehl) ile (Muhammed) b. el-Musaffa (Haris b. Müslim'in) şöyle dediğini rivayet ettiler: Rasulullah (sav) bizi bir seriyye ile göndermişti. Baskın yapılacak yere yaklaşınca ben atımı (olanca hızıyla) koşturup arkadaşlarımı geçtim. Bunun (üzerine yaptığımız baskını gören) düşman askerleri, beni feryat sesleri ile karşıladılar. Ben de onlara Lâ ilahe illallah sözüyle korununuz dedim. Onlar da (hepsi) bu kelimeyi söylediler (ve dolayısıyla müslüman oldular. Müslüman oldukları içinde hem canlarını hem de mallarını kurtarmış oldular). Bunun üzerine arkadaşlarım: Bizi ganimetten mahrum ettin, diye beni kına(maya başla)dılar. Rasulullah'ın (sav) huzuruna gelince benim yaptığım bu işi kendisine anlattılar. Rasulullah (sav) beni çağırdı ve yaptığım işi (çok) beğendi.
"Şunu unutma ki (yüce) Allah (bu yaptığın işten dolayı) sana (müslüman olan) o kimselerden her birine karşılık şu kadar (sevap) yazmıştır" dedi. (Ravi) Abdurrahman da bu hadisi, (Hz. Peygamberin bahsetmiş olduğu bu sevabın miktarını) unuttum-, şeklinde rivayet etti. (Bu hadisi Ebû Davud'a aktaran Şeyh Ali b. Sehl rivayetine devam ederek el-Haris b. Müslim'in sözlerine şöyle devam ettiğini söyledi): Sonra Rasulullah (sav) (bana) "Sana benden sonra (da yapmaya devam edeceğin) bir vasiyet yazacağım" dedi ve (dediğini) yaptı. (Vasiyyetin) üzerini mühürleyip bana verdi ve bana dedi ki: (Hadisin bundan sonraki kısmında Ali b. Sehl, Ebû Davud'un diğer hocalarının bir önceki hadiste geçen: "Ey Allah'ım, beni cehennem ateşinden kurtar- anlamındaki dua ile ilgili)" hadislerinin manasını rivayet etti. (Muhammed) b. el-Musaffa ise ravi Abdurrahman İbn Hassan'ın şöyle dediğini rivayet etti: Ben el-Haris b. Müslim b. el-Haris el-Temimi'yi babasından hadis rivayet ederken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 110, /1150
Senetler:
1. Müslim b. Haris et-Temimi (Müslim b. Haris)
2. Haris b. Müslim et-Temîmî (Haris b. Müslim b. Haris)
3. Ebu Said Abdurrahman b. Hassan el-Kinânî (Abdurrahman b. Hassan)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Said Müemmel b. Fadl el-Cezerî (Müemmel b. Fadl b. Mücahid b. Umeyr)
Konular:
Dua, sabah/akşam okunacak
Fe'y ve Ganimet
Hadis rivayeti, mana ile rivayet
KTB, DUA
Müslüman, müslümana mal, ırz ve kanının haram olması
حدثنا محمد بن يوسف قال حدثنا إسرائيل قال حدثنا سماك عن مصعب بن سعد عن أبيه سعد بن أبى وقاص قال : نزلت في أربع آيات من كتاب الله تعالى كانت أمى حلفت أن لا تأكل ولا تشرب حتى أفارق محمدا صلى الله عليه وسلم فأنزل الله عز وجل وإن جاهداك على أن تشرك بي ما ليس لك به علم فلا تطعهما وصاحبهما في الدنيا معروفا والثانية إني كنت أخذت سيفا أعجبنى فقلت يا رسول الله هب لي هذا فنزلت يسألونك عن الأنفال والثالثة إني مرضت فأتاني رسول الله صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله إني أريد أن أقسم مالي أفأوصى بالنصف فقال لا فقلت الثلث فسكت فكان الثلث بعده جائزا والرابعة إني شربت الخمر مع قوم من الأنصار فضرب رجل منهم أنفى بلحيى جمل فأتيت النبي صلى الله عليه وسلم فأنزل الله عز وجل تحريم الخمر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163277, EM000024
Hadis:
حدثنا محمد بن يوسف قال حدثنا إسرائيل قال حدثنا سماك عن مصعب بن سعد عن أبيه سعد بن أبى وقاص قال : نزلت في أربع آيات من كتاب الله تعالى كانت أمى حلفت أن لا تأكل ولا تشرب حتى أفارق محمدا صلى الله عليه وسلم فأنزل الله عز وجل وإن جاهداك على أن تشرك بي ما ليس لك به علم فلا تطعهما وصاحبهما في الدنيا معروفا والثانية إني كنت أخذت سيفا أعجبنى فقلت يا رسول الله هب لي هذا فنزلت يسألونك عن الأنفال والثالثة إني مرضت فأتاني رسول الله صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله إني أريد أن أقسم مالي أفأوصى بالنصف فقال لا فقلت الثلث فسكت فكان الثلث بعده جائزا والرابعة إني شربت الخمر مع قوم من الأنصار فضرب رجل منهم أنفى بلحيى جمل فأتيت النبي صلى الله عليه وسلم فأنزل الله عز وجل تحريم الخمر
Tercemesi:
Sa'd İbni Ebi Vakkas'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
«— Benim hakkımda, Allah Tealâ'nın kitabından dört âyet nazil oldu. Annem, ben Hazreti Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den (dininden) ayrılmadıkça, yememeğe ve içmemeğe yemin etmişti. Bunun üzerine Allah (Azze ve Celle) şu âyeti inzal etti:
«— Eğer ana-baban, bilmediğin (benimsemediğin şirkten) bir şeyi, bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, bu takdirde kendilerine itaat etme. Onlara dünyada iyi bir şekilde sahiblik et. (Günah olmıyan işlerde onlara yardımcı ol, itaat et.» (Lokman : 15).
(İkincisi) : Ben, (savaş ganimetinden) çok hoşuma giden bir kılıç almıştım. Dedim ki, ey Allah'ın Resulü! Bunu bana hibe et. Arkasından:
«— Ey Resulüm, sana ganimet malından soruyorlar...» (Enfal: 1) âyeti nazil oldu.
(Üçüncüsü) : Ben hastalanmıştım. Resûlüllah (Sailallahü Aleyhi ve Sellem) bana geldi. Dedim ki, ey. Allah'ın Resulü! Ben malımı bölmek istiyorum, yarısını vasıyyet edeyim mi?» Peygamber:
«— Hayır!» dedi. Üçte birini, dedim Hazreti Peygamber sükût etti. Bundan sonra üçte bir vasıyyet caiz oldu.
(Dördüncüsü) : Ensar'dan bir topluluk ile şarap içmiştim. Bunlardan bir adam, (Mekke yolu üzerinde) Lehyey Cemel adındaki yerde burnuma vurdu. Ben de (şikâyet için) Peygamber (Sailallahü Aleyhi ve Sellem) 'e vardım. Bunun üzerine Allah (Azze ve Celte), şarabı haram kılan âyeti inzal etti. (Bakara: 219)[48]
Bu Hadîs-i şerifte, Sa 'd ibni Ebî Vakkas, kendisi İle İlgili dört hâdise özerine Cenab-ı Hakk'ın dört dinî hüküm İnzal buyurduğunu anlatmaktadır.
1— Daha önceki hadîs-i şeriflerin beyanından da anlaşıldığı özere, ana-babaya itaat etmek, Allah'a isyan olmayan yerde gereklidir. Ana-babanın veya herhangi bir yetkilinin şirke ve günaha, dine aykırı düşen bir işe davetleri veya zorlamaları halinde onlara itaat yoktur. Ancak Müslüman olmayan ana-babaya, nafaka vermek, onlara hizmet edip iyilikte bulunmak, incitmemek bir vazifedir. Yeter ki, Allah'ın dinine aykırı bîr şey İstemesinler, ona zorlamasınlar.
2— Ganimetle ilgili İkinci hadise sebebiyle, Cenab-ı Hak ganimetlerin tasarruf yetkisinin «Allah'a ve Resulüne ait» olduğunu beyan buyurdu. Mu-haddİslerin rivayetine göre, Sa'd İbni Ebi Vakkas, Saîd i b n i ' I - A s adındaki müşriki öldürdü ve kılıcını aldı. Bunu kendisine hibe etmesini Hz. Peygamberden İstedi. Peygamber, ona bu kılıcı vermedi. 8u hadise üzerine ganimet âyeti nazil oldu. Hz. Peygamber de o kılıcı kendisine verdi; çünkü Allah Teolâ bütün yetkiyi Peygamber (Aleyhissalâtü vesselam) 'a vermişti. Bundan sonra da, yine Enfal sûresinin 41 inci âyetinde kimlere ne miktar ganimet verileceğini, bölünme şeklini beyan buyurdu.
3— Her ne kadar Sa'd ibni Ebi Vakkas, hakkımda dört âyet nazil oldu diyorsa da, vasîyyef hakkındaki üçte bir (1/3) miktarı maldan fazlasının caiz olmayacağına dair âyet mevcut değildir. Bu hüküm Hz. Peygamber in hadîs-i şerifleri ile sabittir. S a ' d 'in sorusu üzerine üçte bir miktarı vastyyete rıza göstermişler ve bu da Isiâm dininin hukukî bir meselesi ve hükmü olmakla Allah'ın emri demektir. Zaten Peygamber ne getirdi ise, hep Allah'ın izni ve emri ile getirmiştir. Bu bakımdan hüküm itibariyle hadîs-i şerif de diğer âyetler arasında bir âyetmiş gibi gösterildi. Üçte birden fazla vasiyyet yapıldığı takdirde, veresenin muvafakati bahis konusu olur. Buna rıza gösterİrlerse, geçerli olur, değilse yalnız üçte bir mİk-tarınca vasiyyeti yerine getirirler. Bİr de hak sahibi olan varislere vasiyyet yapıldmıyacağını diğer bir hadîs-i şerifte Hazreti Peygamber buyurmuştur.
4— Bilindiği üzre İslâm'ın ilk devrinde şarap içmek haram değildi. Sonra S a ' d 'in başından geçen vak'ayi, Sa'd Hazreti Peygambere anlatınca Cenab-ı Hak Mâide sûresinin 90. âyetini inzal ederek, şarap i;meyİ haram kıldı. Âyet Medine'de nazil oldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 24, /77
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Zürare Musab b. Sa'd ez-Zührî (Musab b. Sa'd b. Ebu Vakkas b. Üheyb)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Haklar, Anne hakkı
İçki, haramlığı
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
Kur'an, Nüzul sebebleri
Sahabe, çektikleri sıkıntılar
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Siyer, hicret, öncesinde Mekke ve hatıralar
Vasiyet, malın ne kadarı?