Giriş

Zübeydî'den rivayet edildiğine göre ona Zührî, ona Anbese b. Saîd, ona Ebu Hureyre, ona da Said b. el-Asî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Ebân'ı bir müfrezenin başında Medine'den Necd tarafına göndermişti. Ebu Hureyre der ki: Hayber Fethinden sonra Ebân ve arkadaşları, Hayber'de, Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldiler. Atlarının yularları liftendi. “ey Allah'ın Rasulü, onlara ganimetten pay verme” dedim. Bunun üzerine Ebân “sana ne oluyor, Za'n dağından yuvarlanıp gelen dağ keçisi seni” dedi. Hz. Peygamber (sav) bunun üzerine "Otur Eban" dedi ve onlara ganimetten pay vermedi.


    Öneri Formu
32211 B004238 Buhari, Megâzî, 38

Bana Yahya, ona Malik, ona Yahya b. Saîd, ona Ömer b. Kesîr b. Eflah, ona Ebu Katâde'nin azatlısı Ebu Muhammed, ona da Ebu Katade b. Rib'î şöyle demiştir: Huneyn savaşının yapıldığı sene Rasulullah (sav) ile birlikte sefere çıkmıştık. Düşmanla karşılaştığımızda Müslümanlarda bir hareketlilik vardı. Bir ara müşriklerden birinin, Müslümanlardan birini öldürmek üzere olduğunu gördüm. Derhal geri dönüp arkasından yanına kadar vardım ve kılıçla ensesine vurdum, bana öyle bir sarılıp sıktı ki ölümün nefesini hissettim. Sonra çözülüp beni bıraktı. Bu arada Ömer b. Hattab'la karşılaştım. Ona “insanların durumu nasıl?” dedim. “Allah'a kalmış” dedi. Daha sonra Müslümanlar derlenip toparlanıp geri döndü. Rasulullah (sav) "kim bir düşmanı öldürür, ya da öldürdüğü açık delille bilinirse, ölenin üzerinden çıkanlar ona aittir" buyurdu. Ben bu sözleri duyunca hemen ayağa kalkarak “bana kim şahitlik yapar?” dedim ve oturdum. Üç defa bu şekilde söyledim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "neyin var ey Ebu Katade?" diye sordu. Ben de olayı anlattım. Topluluktan bir adam “doğru söylüyor ey Allah'ın Rasulü, o adamın üzerinden çıkanlar benim yanımda. Ona söyleyin hakkını helâl etsin” dedi. Hz. Ebu Bekir hemen müdahale ederek “hayır, vallahi olmaz. Allah ve Rasulü uğruna savaşan Allah'ın aslanlarından birinin hakkının sana verilmesi doğru değildir” dedi. Hz. Peygamber (sav) de "doğru söylüyor, onları Ebu Katâde'ye ver" buyurdu. Bunun üzerine o kişi, öldürdüğüm müşrikin üzerinden çıkanları bana verdi. Ben de bir zırhı satarak Seleme Oğulları mahallesinde bir bahçe satın aldım. Müslüman olduktan sonra edindiğim ilk mal varlığım bu oldu.


    Öneri Formu
36524 MU000979 Muvatta, Cihad, 10

Bana Malik, ona İbn Şihâb, ona da Kasım b. Muhammed şöyle demiştir: Bir adamın, Abdullah b. Abbas'a ganimetle ilgili soru sorduğunu duydum. İbn Abbas ona “at ganimettir. Öldürdüğün düşmanın üzerinden çıkanlar da ganimet sayılır” dedi. Daha sonra adam sorularını tekrarladı. İbn Abbas da aynı şeyleri söyledi. Adam “Allah Teâlâ'nın kitabında enfal (ganimetler) dediği şey nedir?” diye sordu ve sormaya devam ederek o kadar çok bunalttı ki sonunda İbn Abbas “biliyor musun, Bu (senin yaptığın şey), Ömer b. Hattab'ın dövdüğü Sabiğ'in yaptığına benziyor” dedi. İmam Malik'e “düşmanla savaşarak onu öldüren bir kimse, kumandanın izni olmaksızın düşmanın üzerinde bulunanları alabilir mi?” diye soruldu. O da şu cevabı verdi: Kumandanın izni olmadan kimse hiç bir şey alamaz. Kumandan da bu konuda kendi içtihadına göre karar verir. Bana ulaşan hadiste, Rasulullah (sav), sadece Huneyn savaşında "Bir düşmanla dövüşüp onu öldüren üzerindekileri de alır" buyurmuştur.


    Öneri Formu
36525 MU000980 Muvatta, Cihad, 10