75 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Ebu Bekir'in azatlısı Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İmam namazda (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna değil) dediği zaman, siz de âmin deyiniz. Çünkü âmin demesi, meleklerin âmin lafzına denk düşen bir kimsenin geçmiş günahları bağışlanır." [Muhammed b. Amr bu hadisi Ebu Seleme’den, o, Ebu Hureyre’den o da Nebi’den (sav) rivayetle, Ebu Salih'e mütâbaatta bulunduğu gibi, Nuaym el-Mucmir de hadisi Ebu Hureyre’den naklederek mütabaatta bulunmuştur.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Nuaym b. Abdullah arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdurrahman b. Amr arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdula'la b. Abdula'la arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Muğîre, ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biriniz âmin dediği vakit, melekler de semada âmin derler. Eğer bunların biri diğerine denk gelirse, âmin diyen kimsenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Kuteybe b. Said, ona Yakub b. Abdurrahman, ona Süheyl, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "(Namazda) Kur’ân okuyan imam (Gazaba uğrayanların ve sapıtanlarınkine değil) dediği vakit, arkasındakiler de âmin dediğinde, onların âmin demesi ile semadakilerin demesi birbirine denk düşerse, geçmiş günahları bağışlanır."
Bize İshak b. İbrahim ve İbn Haşrem, o ikisine İsa b. Yunus, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) ashabına şöyle diyerek namaz kılmayı öğrettiğini rivayet etmiştir: "İmamdan önce hareket etmeyiniz. O 'Allahu Ekber' dediğinde, siz de tekbir alınız. O 'vele'd-dâllîn' dediğinde, siz de âmin deyiniz. O rükûa varınca, siz de rükûa varın. İmam 'semiallahü limen hamideh' dediğinde de 'Allahumme Rabbenâ leke'l-hamd' deyiniz."
Bize Yezid b. Harun, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayetine gör Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İmam 'Ğayri’l mağdubi aleyhim veleddâllîn' dediği zaman, onun arkasında ona uyan cemaat 'âmin' der ve 'âmin' deyişleri semadakilerin deyişine denk düşerse, kulun geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Nasr b. Ali, ona Abdül‘alâ, ona Ma‘mer, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre’nin rivayetine göre Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: "İmam 'Ğayri’l mağdubi aleyhim veleddâllîn' dediği zaman, siz de 'âmin' deyiniz. Çünkü melekler de 'âmin' der, imam da 'âmin' der. Kimin 'âmin' demesi meleklerin 'âmin' demesine denk gelirse, onun geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Nasr b. Ali, ona Abdül‘alâ, ona Ma‘mer, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre’nin rivayetine göre Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: "İmam 'Ğayri’l mağdubi aleyhim veleddâllîn' dediği zaman, siz de 'âmin' deyiniz. Çünkü melekler de 'âmin' der, imam da 'âmin' der. Kimin 'âmin' demesi meleklerin 'âmin' demesine denk gelirse, onun geçmiş günahları bağışlanır."