161 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'neb, ona Malik, ona Sa'd b. İshak b. Ka'b b. Ucre, ona halası Zeyneb bt. Ka'b b. Ucre, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin kız kardeşi el-Fürey'a bt. Malik b. Sinan'ın haber verdiğine göre; kendisi Rasulullah'a (sav) gelip, Hudre oğullarındaki ailesine dönüp dönemeyeceğini sormuştu. Çünkü o günlerde kocası kaçan kölelerini aramaya çıkmıştı. Kocası Kaddûm tarafında onlara yetişince köleler onu öldürmüşler. Bunun üzerine Fürey'a Rasulullah'a (sav) ben aileme döneceğim çünkü kocam bana bir ev ve nafaka bırakmadı diyerek izin istedi. Rasulullah (sav) "olur" diye cevap verdi. Bunun üzerine ben de çıktım, henüz odamda -yahut mescitte- iken Hz. Peygamber bana seslendi yahut da benim çağırılmamı emretti ve çağrıldım. Yanına vardığımda bana "demin nasıl demiştin?" diye sordu. Ben de kocam hakkında anlattığım hikâyeyi kendisine tekrarladım. Bunun üzerine Hz. Peygamber, "farz olan iddet müddeti doluncaya kadar evinde kal" buyurdu. İddetimin dolması için orada dört ay on gün bekledim. Bilâhare Furey'a şöyle dedi: Osman b. Affân (ra) Halife olunca bana adam göndererek benden bu meseleyi sordu. Ben de ona anlattım. Hz. Osman da buna uydu ve ona göre hüküm verdi.
Bize Ahmed b. Muhammed el-Mervezî, ona Ali b. el-Hüseyin b. Vâkid, ona babası, ona Yezid en-Nahvî, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: "İçinizden biri ölür de geride kadınlar bırakırsa, evden çıkarılmadan eşlerinin bir yıla kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler!" (Bakara, 240) mealindeki ayeti, Cenâb-ı Hakk'ın miras ayetinde kadınlar için tayin etmiş olduğu dörtte bir ve sekizde bir hisse hükmü ile neshetmiştir. Bir sene beklemesi hükmünü de dört ay on gün ayetiyle (Nisâ, 12) neshetmiştir.
Bize Ahmed b. Muhammed el-Mervezî, ona Musa b. Mesud, ona Şibl, ona İbn Ebu Necih, ona Ata, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir: ...Evden çıkarılmaksızın, kadınlar kendi arzularıyla çıkarlarsa, sizin için bir günah yoktur..." (Bakara, 240) mealindeki ayet, kocası ölen bir kadının, iddetini kocasının ailesi yanında geçirmesini emreden ayeti neshetmiştir. Dolayısıyla kocası vefat eden bir kadın istediği yerde iddetini bekler. Hükmü neshedilen ayet de "evden çıkarılmaksızın" mealindeki ayettir. [Ata şunları söyledi: Kadın isterse kocasının vasiyetine dayanarak onun ailesi yanında iddet bekler. İsterse, "kendi arzularıyla çıkarlarsa, sizin için bir günah yoktur" âyeti gereğince kocasının evinden ayrılır, istediği yerde iddetini bekler.] [Yine Atâ devamla dedi ki: Daha sonra miras ayeti indi de süknâ hükmü neshedildi. Artık kadın dilediği yerde iddetini bekler.]