49 Kayıt Bulundu.
Sadakalar hususunda, müminlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici azap vardır.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said ve Abdurrahman b. Mehdî, onlara Süfyân (es-Sevrî), ona Ali b. Akmer, ona İbn Mesud'un talebelerinden olan Ebu Huzeyfe, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Nebî'ye (sav) bir adamdan bahsedip onu kötüledim. Nebi (sav) 'Bana dünyaları verseler yine de kimseyi kötülemezdim, hiç hoş değil!' buyurdu. (Başka bir gün) ben 'Yâ Rasulullah! Safiyye (şöyle) bir kadındır' dedim. Bunu derken elimle bir işaret yapıp onun kısa boylu olduğunu ima ettim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Ey Aişe, öyle bir şey dedin ki denize döksen suyunu bozardı!' buyurdu.
Bize Ömer b. İsmail b. Mücâlid b. Said el-Hemdânî, ona Hafs b. Ğiyâs; (T) Bize Seleme b. Şebîb, ona Ümeyye b. Kasım el-Hazzâ el-Basrî, ona Hafs b. Ğiyâs, ona Bürd b. Sinân, ona Mekhûl, ona da Vâsile b. Eska' [ra], Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir din kardeşin [ile aran hoş değil diye onun] başına gelen musibete sevinme! Sonra bir bakarsın ki Allah onu bağışlamış da aynı belayı senin başına vermiş!" [Tirmizî] Dedi ki: Bu, hasen-garîb bir hadistir. (Senetteki) Mekhûl, Vâsile b. Eska', Enes b. Mâlik ve Ebu Hind ed-Dârî'den hadis işitmiştir. Onun, bu üç kişi dışında Hz. Peygamber'in (sav) hiçbir ashabından hadis işitmediği de söylenmiştir. Mekhûl, Şâmlı olup künyesi Ebu Abdullah'dır. Köle idi, ardından azât edildi. Mekhûl el-Ezdî ise Basra'lı olup Abdullah b. Ömer'den hadis işitmiştir. Kendisinden Umâre b. Zâzân rivayette bulunmuştur. Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. Ayyâş, ona da Temîm b. Atiyye şöyle rivayet etmiştir: "Mekhûl'e soru sorulduğunda çoğu zaman onun bilmiyorum (nedânem) dediğini işitirdim."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara İbn Nümeyr, ona Hişâm b. Urve, ona babası [Urve b. Zübeyr], ona da Abdullah b. Zem'a şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir gün hutbede [Semûd kavminden bahisle, onlara imtihan için gönderilen] deveyi ve onu boğazlayanı anlattı. (Ardından), "(Onların en azılısı cüretle ileri atıldığında) (Şems, 91/12) ayetini okudu ve [bunu açıklarken] 'Onların içinden Ebu Zem'a gibi kavmi içinde önde gelen, kaba ve kuvvetli bir adam atılıverdi' buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) kadınlardan bahsetti, onlar hususunda ashabına tavsiyelerde bulundu. 'İçinizden bazılarınız hanımlarını dövüyorlar, sonra da akşam olunca belki onlarla yatıyorlar. Bu nereye kadar böyle sürecek? ' buyurdu. Ebu Bekir'in rivayetinde 'cariyelerinizi döver gibi' ifadesi yer almaktadır. Ebu Küreyb'in rivayetinde ise 'kölelerinizi döver gibi' ifadesi bulunmaktadır. Akabinde yellenmekten dolayı gülmemek gerektiğine dair bir konuşma yaptı ve 'kendinizin de yaptığınız bir işten dolayı gülecek ne var?' buyurdu.
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Üsâme ve Abdullah b. Bekir es-Sehmî, onlara Hâtim b. Ebu Sağîra, ona Simâk b. Harb, ona Ebu Salih, ona da Ümmü Hânî'nin naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Allah teâlânın (toplantılarınızda ahlâk dışı işler yapacak mısınız?) (Ankebut, 29/29) ayetinde bahsedilen kişileri anlatırken şöyle buyurmuştur: "Bunlar yoldan gelip geçenlere taş atarlar, bir de üstüne onlarla alay ederlerdi." Ebu İsa [Tirmizî] şöyle demiştir: Bu hasen bir hadis olup onu Hâtim b. Ebu Sağîra'nın Simâk'tan rivayeti ile bilmekteyiz. Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbî, ona Süleym b. Ahdar, ona da Hâtim b. Ebu Sağîrâ bu hadisin aynı isnad ile bir benzerini (nahve) daha nakletmiştir.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.