290 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Yakub, ona Ebu Hâzim'in rivayet ettiğine göre Sehl b. Sa'd es-Sâidî (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) ile müşrikler, Peygamber'in gazvelerinden birinde karşılaşıp çarpışmışlardı. Daha sonra hem Hz. Peygamber ve hem de karşı grup karargahlarına döndüler. Müslümanların içinde bir adam vardı ki, o, müşriklerden ayrı düşen veya uzak kalan herkesi takip ediyor ve onları kılıcıyla öldürüyordu. "Yâ Resulallah! Sahabîlerin hiçbirisi filan kişi kadar cesaret ve yarar gösteremedi" denilince Resulullah: "Şüphesiz o kimse cehennem ehlindendir" buyurdu. Sahabîler: "Eğer o kişi cehennemlikse, bizim hangimiz cennet ehlindendir?" dediler. Sahabîlerden biri: 'O kişi hakkında size ben bilgi getireceğim" dedi. Adam hızlanıp yavaşladığında onun beraberinde bulundu. Sonunda ağır bir yara aldı ve hemen ölmek istedi. Kılıcının sapını yere, keskin ucunu da göğsünün arasına koydu. Sonra kılıcın üzerine yüklendi ve kendini öldürdü.' Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Öyle insanlar vardır ki, insanlara göre cennet ehlinin amelini işler; halbuki o cehenneme gidecektir. Yine bazı kimseler vardır ki insanlara göre cehennem ehlinin amelini yapar ama sonunda cennetliklerden olur."
Açıklama: "Müslümanların içinde bir adam" onun inanç veya kimlik açısından farklı olduğunu ima etmektedir. Ancak Hz. Peygamber'in onun hakkında "Şüphesiz o kimse cehennem ehlindendir" buyurması şahsın münafık olarak bilindiğini göstermektedir. Nitekim B003062-2 nolu rivayetteki 'müslüman olduğunu iddia eden' ifadeleri bunu teyit etmektedir. Diğer rivayetlerden farklı olarak yaralandığında hemen ölmek istemiş ve kılıcıyla kendisini öldürmüştür. Bu durumda Hz. Peygamber'in "Öyle insanlar vardır ki, insanlara göre cennet ehlinin amelini işler; halbuki o cehenneme gidecektir. Yine bazı kimseler vardır ki insanlara göre cehennem ehlinin amelini yapar ama sonunda cennetliklerden olur" sözü, insanlar ne düşünürlerse düşünsünler iman etmediği sürece kimsenin cennete gidemeyeceğini ifade etmektedir.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Yahya b. Sa’id, ona Muhammed b. İbrahim, ona Alkame b. Vakkas, ona Hz. Ömer, Rasul-i Ekrem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ameller niyete göre değerlendirilir. Her bir kimse için ancak niyet ettiği şey vardır. Dolayısıyla her kimin hicreti Allah’a ve Rasulüne yönelmişse, onun hicreti Allah’a ve Rasulünedir. Kimin hicreti de nail olacağı bir dünya veya evleneceği bir kadına ise, onun hicreti de hicret ettiği şeyedir."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Ubeyd el-Guberî -lafız Said'e aittir-, onlara Ebu Avane, ona Katade, ona Zürâre b. Evfâ, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Allah, fiilen yapmadıkları ya da telaffuz etmedikleri sürece gönlünden geçirdikleri şeyler nedeniyle ümmetimi sorumlu tutmayacaktır."
Bize Abdurrahman b. Mübârek, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyüb ve Yunus, onlara Hasan, ona da Ahnef b. Kays şöyle rivayet etti: Ben (Cemel savaşı sırasında) şu adama (Hz. Ali) yardım etmek için gidiyordum. Ebu Bekre ile karşılaştım. Bana 'Nereye gitmek istiyorsun?' diye sordu. Ben de 'Şu adama (Hz. Ali) yardım edeceğim!' dedim. Ebu Bekre bana, 'Geri dön! Çünkü ben Rasul-i Ekrem’in (sav) "İki müslüman kılıçlarıyla karşı karşıya geldikleri zaman ölen de, öldüren de ateştedir" buyurduğunu duydum. Ben 'Yâ Rasulallah! Öldüreni anladık. Ama ölene ne oluyor?' diye sordum. Rasul-i Ekrem şöyle buyurdu: "Çünkü o da arkadaşını öldürmeye azmetmişti."
Bize Osman, ona Cerîr, ona Mansûr, ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa şöyle rivayet etti: Bir adam Nebî'ye (sav) gelerek 'Ey Allah'ın Resulü, Allah yolunda savaşmak ne demektir? Kimimiz öfkesi kimimiz ise taassubu nedeniyle savaşıyor' dedi. Rasulullah (sav) ona doğru başını kaldırarak -râvi, 'adam ayakta olduğu için başını kaldırdı' dedi- ve şöyle buyurdu: "Her kim Allah'ın dini en yüce olsun diye savaşırsa o, Allah azze ve cellenin yolundadır."
Bize Abdurrahman b. Mübarek, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyûb ve Yunus, onlara Hasan, ona da Ahnef b. Kays şöyle demiştir: Ben, (Sıffin savaşında) şu adama (Ali b. Ebu Talib) yardım etmek için hareket etmiştim. Yolda Ebu Bekre ile karşılaştım. Bana, 'Nereye gidiyorsun?' dedi. Ben de, 'Şu adama (Ali b. Ebu Talib) yardım edeceğim' dedim. O da bana şöyle dedi: Geri dön, çünkü ben Hz. Peygamber'den (sav) şöyle işittim. "İki Müslüman birbirine kılıç çekerse, öldüren de öldürülen de cehenneme gider." Ebu Bekre: 'Ey Allah’ın Resulü! Katili anladık da, ya maktul niçin cehenneme gider?' dedim. Hz. Peygamber (sav) de: "Çünkü, o da arkadaşını öldürmeyi istiyordu" buyurdu.