23 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Süfyân, ona da Zührî, Ebu Ümâme b. Sehl’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Medine’nin civarında yaşayan halktan bir kadın hastalanmıştı. Hz. Peygamber (sav), insanlar arasında hasta ziyaretini en iyi yapan kişiydi. 'Bu kadın vefat ederse bana haber verin' buyurdu. Kadın bir gece öldü, sahâbe de Hz. Peygamber'e (sav) haber vermeden onu toprağa verdiler. Sabah olunca Rasulullah (sav) kadını sordu. Kendisine 'Ey Allah’ın Rasulü! Seni uyandırmak istemedik (biz defnettik)' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), kadının kabrine gitti ve üzerine dört tekbir getirerek cenaze namazını kıldı."
Bize Abdurrahman b. Halid el-Kattân er-Rakkî, ona Haccâc, ona İbn Cureyc, ona da Ebu Zübeyr, Câbir'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir defasında hutbe verirken, ashabından vefat edip geceleyin defnedilen ve yeteri kadar uzun olmayan bir kefenle kefenlenmiş bir kimseden bahsetti. Ardından da zorunluluk olmadıkça vefat eden birinin geceleyin gömülmesini yasakladı."
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdurrezzak, ona İbn Cureyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'den (sav) naklen şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bize bir hutbe verdi ve hutbesinde, vefat edip bedenini tam olarak örtmeyen bir kefenle kefenlenip geceleyin gömülen ashabından olan birinden bahsetti. Ardından zorunluluk olmadıkça cenaze namazının kılınabilmesi için bir kişinin geceleyin gömülmesini yasakladı. Ayrıca Rasulullah (sav) 'Biriniz bir din kardeşini kefenlerse özenle kefenlesin' buyurdu."