45 Kayıt Bulundu.
Bize Humeyd b. Abdurrahman er-Ruâsî, ona Züheyr, ona Simâk, ona da Câbir b. Semure şöyle rivâyet etmiştir: "Hz. Peygamber'e (sav), bir adamın kendisini öldürdüğü bildirildi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Öyleyse ben onun cenaze namazını kılmam' buyurdu."
Bize Hasan b. Musa, ona Züheyr, ona Simak, ona da Cabir b. Semure şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e (sav), bir adamın, okun keskin ucuyla intihar ettiği bildirildi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Öyleyse onun cenaze namazını kılmam' buyurdu."
Bize Cerîr, ona Muğîre, ona Hammâd, ona İbrahim en-Neha'î şöyle rivayet etmiştir: "İntihar edenin, zinadan dolayı hamile kalıp lohusalıkta ölenin ve içkiden dolayı hasta olarak ölen kimsenin cenaze namazı kılınır."
Bize Şerîk, ona Simâk, ona da Câbir b. Semure şöyle rivâyet etmiştir: "Rasulullah'ın ashabından biri yaralanmış ve çok fazla acı çekmeye başlamıştı. Adam ok torbasının yanına kadar süründü. Oradan bir ok aldı ve kendisini öldürdü. Rasulullah (sav) da onun cenaze namazını kılmadı."
Bize Abdullah, ona Abdullah b. Âmir b. Zürâre, ona Şerîk, ona Simâk, ona da Câbir b. Semure şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) ashabından bir adam yaralandı. Yara onun çok canını yakmaya başladı. Bunun üzerine keskin bir ok ya da mızrak ucunu alarak onunla kendi canına kıydı. Peygamber (sav) onun cenaze namazını kılmadı." [Ravi der ki: Bütün bu şeylerin hepsi (Hz. Peygamber'in (sav) cenaze namazını kılmayışı) onun edebinden (uyarıcı ve örneklik teşkil eden yönünden) dolayıdır. Abdullah b. Âmir bu ifadeyi, kitabından, bize bu şekilde imla ettirdi "Bütün bu şeylerin hepsi onun edebindendir" ifadesini, sanıyorum Şerîk kendi sözü olarak eklemiştir.]