122 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdurrahman b. Amr arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdula'la b. Abdula'la arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.
Bize Amr b. Osman, ona Muhammed b. Harb, ona ez-Zübeydi; (T) Bize Ayyaş b. Ezrak, ona İbn Vehb, ona Yunus; (T) Bize Mahled b. Halid, ona İbrahim b. Halid -Mescid-i San'a imamıdır-, ona Rabah, ona Mamer; (T) Bize Müemmel b. Fadl, ona Velid, ona Evzaî, bunların hepsine Zührî, ona Ebu Seleme, ona Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Namaz için kamet getirilmiş ve cemaat saflardaki yerini almıştı. Rasulullah (sav) geldi. Mihrapta dururken gusletmediğini hatırlayıp, cemaate yerinizden ayrılmayın diye buyurdu ve evine gitti. Biz, saflarda beklerken, yıkanmış olarak, başından su damlar bir halde geldi." [Hadisin bu kısmının lafızları, İbn Harb'a aittir. Ayyaş, rivayetinde: Biz yıkanıp yanımıza gelinceye kadar ayakta beklemeye devam ettik, demiştir.]
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerir b. Abdulhamid, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas; "dilini onu ezberlemek için hareket ettirme" ayeti hakkında şöyle rivayet etmiştir: "Cebrail kendisine vahiy getirdiğinde, Hz. Peygamber (sav) dilini ve dudaklarını (aceleyle) hareket ettirirdi. Vahiy ona ağır gelir, bu durum, onun halinden anlaşılırdı. Bu yüzden Aziz ve Celil Allah 'Onu acele ile okumak (almak) için dilini kıpırdatma. Onu (kalbinde) toplamak da, okutmak da Bize aittir.' [Kıyame, 75/16-17] (Yani) Biz onu senin kalbinde toplarız, sen de onu okursun. Bu sebeple 'Biz onu sana okuduğumuzda, sen okunuşuna uy.' [Kıyame, 75/18] Yani indirdiğimizde onu dinle 'Sonra onu açıklamak da Bize aittir.' [Kıyame, 75/19] Yani, onu senin dilin ile açıklarız ayetlerini indirdi. (Bundan sonra) Cebrail kendisine geldiğinde Hz. Peygamber (sav) susar (ve vahyi dinler), gittiğinde ise Allah'ın kendisine vaat ettiği üzere onu okurdu."