Giriş

Bize Abdullah b. Mesleme, ona İsa b. Yunus, ona el-Ahdar b. Aclân, ona Ebu Bekir el-Hanefî, ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre; Ensar'dan biri Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve bir şeyler istedi. Peygamber Efendimiz, "evinde bir şeyin yok mu?" diye sordu. Adam sadece bir çul var; onun bir kısmıyla örtünür, bir kısmını da altımıza sereriz. Bir de su içtiğimiz bir maşrapamız var” dedi. Hz. Peygamber; "onları bana getir!” buyurdu. Adam da getirdi. Rasulullah (sav) onları eline aldı ve "bunları kim satın alır?" diye sordu. Bir adam bir dirheme ben alırım dedi. Hz. Peygamber iki veya üç defa "bir dirhemden fazla veren var mı?" diye sordu. Bir başka adam ben iki dirhem veririm dedi. Hz. Peygamber bunları o adama verdi, iki dirhemi de alıp Ensari'ye verdi ve ona "bunun bir dirhemiyle yiyecek al, ailene götür, diğeriyle de bir balta al ve bana getir!" dedi. Adam gitti. Sonra bir balta ile geldi. Hz. Peygamber, kendi eliyle ona bir sap taktı, sonra da "git, odun topla ve sat! On beş gün boyunca seni görmeyeyim!" buyurdu. Adam söyleneni yaptı. Sonra on dirhem kazanarak geldi. Bu paranın bir kısmı ile bir elbise, bir kısmı ile de yiyecek aldı. Hz. Peygamber ona şunları söyledi: "Bu, senin için kıyamet günü yüzünde dilencilik yarası olduğu halde gelmenden daha hayırlıdır. Dilencilik, ancak şu üç kişi için câizdir: Şiddetli bir fakirliğe düşen veya ağır bir borç yükü altına giren veya can yakıcı bir kan diyetini ödemeyi yüklenen."


    Öneri Formu
10903 D001641 Ebu Davud, Zekât, 26


Açıklama: رُفِعَتْ الْأَقْلَامُ وَجَفَّتْ الصُّحُفُ ifadesi Allah'ın takdirinin kesinleştiğini ortaya koymaktadır. Bundan dolayı daha önceki bazı çevirilerde bu durum tefsiri bir şekilde şöyle yansıtılmıştır: Bu konuda kalemler (yeni bir şey) yazmaz, sayfalar(daki yazılar) kurumuştur (değişmez).

    Öneri Formu
39054 HM002669 İbn Hanbel, I, 293


Açıklama: mütabileriyle hasendir.

    Öneri Formu
63222 HM015351 İbn Hanbel, III, 398


    Öneri Formu
37844 HM002556 İbn Hanbel, I, 283

Bize Abde, ona Abdüssamed, ona Abdullah b. el-Müsennâ, ona Sümâme b. Abdullah, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber(sav) selam vereceği zaman üç defa verir, bir söz söylediğinde de üç kere tekrar ederdi."


Açıklama: Hz. Peygamber'in üç kere selam vermesi üç kere peşpeşe selamlaması anlamına gelmemektedir. Onun üç kere selam vermesi, 1. bir eve geldiğinde giriş için izin istemek üzere, 2. İçeri girdikten sora evdekileri selamlamak amacıyla, 3. kalkarken ev halkını selamlamlamak olarak anlaşılmıştır (Aynî, Umde, III, 176 -Şamile-). Ancak bazı özel hususlarla ilgili olarak Allah Resûlü önemli olan ifadeleri ise iyice anlaşılsın diye üç kere tekrar etmiştir.

    Öneri Formu
1273 B000094 Buhari, İlim, 30

Bize Abde b. Abdullah, ona Abdüssamed, ona Abdullah b. el-Müsennâ, ona Sümâme b. Abdullah, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) bir söz söylediğinde ne dediği iyice anlaşılsın diye sözünü üç kere tekrar ederdi. Bir topluluğun yanına gelip onlara selâm verdiğinde de üç defa selâm verirdi."


Açıklama: Hz. Peygamber'in üç kere selam vermesi üç kere peşpeşe selamlaması anlamına gelmemektedir. Onun üç kere selam vermesi, 1. bir eve geldiğinde giriş için izin istemek üzere, 2. İçeri girdikten sora evdekileri selamlamak amacıyla, 3. kalkarken ev halkını selamlamlamak olarak anlaşılmıştır (Aynî, Umde, III, 176 -Şamile-). Allah Resûlü önemli olan ifadeleri ise iyice anlaşılsın diye üç kere tekrar etmiştir.

    Öneri Formu
1274 B000095 Buhari, İlim, 30

Bize Muhammed b. Râfi, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Muhammed b. Ebu Zi'b , ona Said b. Halid el-Kârizî, ona İsmail b. Abdurrahman, ona da Atâ b. Yesâr, İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bize 'Derece olarak insanların en hayırlı olanını size haber vereyim mi?' dedi. Biz de 'Evet, söyle Ey Allah’ın Rasûlü!' dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu: 'Ölünceye veya öldürülünceye kadar Allah yolunda cihad için atının yularını bırakmayan kimsedir' dedi. 'Bundan sonra kimin olduğunu söyleyeyim mi?' buyurdu. 'Evet, buyur Ey Allah’ın Rasûlü!' dediğimizde, 'Bir vadide yalnızlığa çekilip namazını kılan, zekatını veren ve insanların kötülüklerinden uzak kalmaya çalışan kimsedir' dedi. Sonra da 'Peki size insanların en kötüsünü haber vereyim mi?' buyurdu. Biz 'Evet, buyur ey Allah’ın Rasûlü! dediğimizde, 'Allah (cc) için kendisinden bir şey istenip de vermeyen kimsedir' buyurdu."


    Öneri Formu
22386 N002570 Nesâî, Zekât, 74

Bize Zeyd b. Hubâb, ona Musa b. Ali, ona Babası (Ali b. Rabah), ona da Abdullah b. Amr b. As şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) "Müslüman kimdir, bilir misiniz?" diye sordu. Sahabe "Allah ve Rasulü daha iyi bilir" cevabını verdiler. Hz. Peygamber (sav) "dilinden ve elinden Müslümanların güvende olduğu kimsedir" buyurdu. Sonra "Mümin kimdir, bilir misiniz?" diye sordu. Sahabe yine "Allah ve Rasulü daha iyi bilir" dediler. Hz. Peygamber (sav) "müminlerin, canları ve malları konusunda kendisine güven duyduğu kimsedir. Muhacir de kötülükten uzaklaşan ve ondan kaçınandır." buyurdu.


    Öneri Formu
61872 HM007017 İbn Hanbel, II, 215


    Öneri Formu
35710 HM002342 İbn Hanbel, I, 259


    Öneri Formu
42606 HM002079 İbn Hanbel, I, 234