531 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Mâlik b. İsmail, ona Ebû Bekir’in âzâdlısı Yahya b. Osman, ona Yahya b. Abdullah b. Ebî Müleyke, ona da babasının anlattığına göre; o, Hz. Âişe’nin huzuruna girmiş ve ona kader konusunda bir şeyler söylemişti. Hz. Âişe, ben Rasûlullah’ın (sav.) şöyle söylediğini işittim, dedi: “Kim kader konusunda bir şey söylerse, kıyâmet günü bu söylediğinden sorgulanır. Bu konuda konuşmayan kişi ise sorgulanmaz.” (Ebû’l-Hasan el-Kattân, bize Hâzim b. Yahya, ona Abdülmelik b. Sinan, ona Yahya b. Osman rivâyet etti, diyerek bu hadisin benzerini zikretti.)
Bize Hişâm b. Ammâr, ona Atâ b. Müslim el-Haffâf, ona el-A’neş, ona Mücahid, ona da Sürâka bin Cu’şum (ra.) rivayet etmiştir: Ben Hz. Peyamber’e (sav ) dedim ki: “- Ey Allah’ın rasûlü; Amel, kaderleri çizen kalemin yazıp kuruduğu mukadderat cümlesinden midir yoksa insanın istikbalde takınacağı tavra göre tahakkuk eden şey midir?” Rasûlullah (sav.) şöyle cevap verdi: “- Aksine amel, kaderi çizen kalemin yazıp kuruduğu mukadderat cümlesindendir. Herkese, ne için yaratıldı ise kendisine o kolaylaştırılır.”
Açıklama: Talha b. Abdullah'tan rivayette bulunan ravinin mübhem olması hasebiyle isnad zayıftır. Mutebeat ile hasen li-gayrihi derecesine çıkar.
Açıklama: Sahih bir hadistir. Ali b. Zeyd b. Cüd'an'ın zayıflığı sebebiyle zayıf bir isnaddır. Mutabii vardır.