304 Kayıt Bulundu.
BizeMuhammed b. Abdullah b. Nümeyr ve Muhammed b. el-Alâ Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Şakik, ona da Huzeyfe (ra) şöyle anlatmış: Hz. Ömer'in yanında oturuyorduk. Hz. Ömer; Rasulullah'ın (sav) fitne hakkındaki sözünü, aynen O'nun söylediği gibi hanginiz hatırlıyor diye sordu. Hemen; ben hatırlıyorum dedim. Hz. Ömer; sen de pek cesursun! Hz. Peygamber nasıl söylemişti dedi. Ben; Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim dedim: "Namaz kılmak, oruç tutmak, sadaka vermek, iyiliği emretmek ve kötülüğe mâni olmak; insanın ailesi, malı, çocukları ve komşusu üzerinden karşılaştığı fitne ve sıkıntılara kefârettir." Hz. Ömer; ben bunu kastetmiyorum, ben asıl deniz dalgaları gibi üst üste gelecek olan fitneleri kastediyorum dedi. Bunun üzerine ben; onlardan sana ne, ey müminlerin emiri? Çünkü seninle onlar arasında kilitli bir kapı vardır dedim. Hz. Ömer; kapı kırılacak mı, yoksa açılacak mı diye sordu. Açılmayacak, aksine kırılacak deyince Hz. Ömer; öyleyse bir daha asla kapanmayacak diye hayıflandı. Bilâhare biz Huzeyfe'ye dedik ki: Ömer, kapıdan maksadın kim olduğunu biliyor muydu? Evet, tıpkı yarından önce bu gecenin olacağını bildiği gibi. Ben ona içinde mugalata bulunmayan bir hadis rivayet ettim diye karşılık verdi. [Ravi diyor ki: Biz cesaret edip Huzeyfe'ye, kapıdan maksadın kim olduğunu soramadık. Mesrûk'tan rica ettik de Huzeyfe'ye o sordu. Huzeyfe de kapıdan maksat Ömer'dir dedi.]