Bize Mekkî b. İbrahim, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinar, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir:
Nebi (sav) Mekke’ye geldi ve Kabe’yi tavaf ettikten sonra iki rekât namaz kıldı, sonra da Safa ile Merve arasında sa’y yaptı, ardından "And olsun, Allah’ın Rasulü’nde sizin için uyulmaya değer güzel bir örnek vardır" (Ahzab, 21) ayetini okudu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10663, B001647
Hadis:
حَدَّثَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مَكَّةَ ، فَطَافَ بِالْبَيْتِ ، ثُمَّ صَلَّى رَكْعَتَيْنِ ، ثُمَّ سَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، ثُمَّ تَلاَ ( لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِى رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ ) .
Tercemesi:
Bize Mekkî b. İbrahim, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinar, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir:
Nebi (sav) Mekke’ye geldi ve Kabe’yi tavaf ettikten sonra iki rekât namaz kıldı, sonra da Safa ile Merve arasında sa’y yaptı, ardından "And olsun, Allah’ın Rasulü’nde sizin için uyulmaya değer güzel bir örnek vardır" (Ahzab, 21) ayetini okudu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 80, 1/516
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Seken Mekkî b. İbrahim el-Hanzalî (Mekkî b. İbrahim b. Beşir b. Ferkad)
Konular:
Hac, Sa'y etmek
Bize Kuteybe, ona Süfyan, ona Amr, ona da İbn Ömer şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) Mekke’ye geldi, Kabe’nin etrafında yedi defa dönerek tavaf yaptı. Makam-ı İbrahim’in arkasında namaz kıldı. Safa ile Merve arasında sa’y yaptı ve "And olsun Allah’ın Rasulü’nde sizin için uyulacak güzel bir örnek vardır" (Ahzâb, 21) dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25097, N002963
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو قَالَ يَعْنِى ابْنَ عُمَرَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَطَافَ بِالْبَيْتِ سَبْعًا وَصَلَّى خَلْفَ الْمَقَامِ رَكْعَتَيْنِ وَطَافَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَقَالَ ( لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِى رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ ) .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Süfyan, ona Amr, ona da İbn Ömer şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) Mekke’ye geldi, Kabe’nin etrafında yedi defa dönerek tavaf yaptı. Makam-ı İbrahim’in arkasında namaz kıldı. Safa ile Merve arasında sa’y yaptı ve "And olsun Allah’ın Rasulü’nde sizin için uyulacak güzel bir örnek vardır" (Ahzâb, 21) dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 162, /2278
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hac, Sa'y etmek
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11467, D001903
Hadis:
حَدَّثَنَا تَمِيمُ بْنُ الْمُنْتَصِرِ أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا شَرِيكٌ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ أَبِى خَالِدٍ قَالَ
"سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى بِهَذَا الْحَدِيثِ زَادَ ثُمَّ أَتَى الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ فَسَعَى بَيْنَهُمَا سَبْعًا ثُمَّ حَلَقَ رَأْسَهُ."
Tercemesi:
Bize Temim b. el-Muntasır, ona İshak b. Yusuf, ona Şerik, ona İsmail b. Ebu Halid'in şöyle dediğini rivayet etti: "Ben Abdullah b. Ebu Evfâ’nın bu hadisi rivayet ettiğini ve sonra Safa ile Merve’ye gidip ikisi arasında yedi defa sa'y etti sonra da başını tıraş etti ibaresini ayrıca zikrederken dinledim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 56, /442
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
4. Ebu Muhammed İshak b. Yusuf el-Ezrak (İshak b. Yusuf b. Mirdas)
5. Ebu Abdullah Temim b. Muntasır el-Haşimi (Temim b. Muntasır b. Temim b. Salt b. Temam b. Lahik)
Konular:
Hac, Sa'y etmek
حَدَّثَنَا النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ كَثِيرِ بْنِ جُمْهَانَ
"أَنَّ رَجُلاً قَالَ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنِّى أَرَاكَ تَمْشِى وَالنَّاسُ يَسْعَوْنَ قَالَ إِنْ أَمْشِ فَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْشِى وَإِنْ أَسْعَ فَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَسْعَى وَأَنَا شَيْخٌ كَبِيرٌ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11468, D001904
Hadis:
حَدَّثَنَا النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ كَثِيرِ بْنِ جُمْهَانَ
"أَنَّ رَجُلاً قَالَ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنِّى أَرَاكَ تَمْشِى وَالنَّاسُ يَسْعَوْنَ قَالَ إِنْ أَمْشِ فَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْشِى وَإِنْ أَسْعَ فَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَسْعَى وَأَنَا شَيْخٌ كَبِيرٌ."
Tercemesi:
Bize en-Nufeyl, ona Züheyr, ona Ata b. es-Saib, ona Kesir b. Cümhan'ın rivayet ettiğine göre "bir adam Safa ile Merve arasında Abdullah b. Ömer'e: Ey Ebu Abdurrahman, insanlar sa'y ederken (koşarcasına hızlı yürürken) senin yürüdüğünü görüyorum deyince, o şöyle dedi: Eğer ben yürüyorsam Rasulullah’ı (sav) yürürken gördüğüm içindir. Eğer sa'y ediyorsam Rasulullah'ı (sav) sa'y ederken görmüşümdür. Bununla birlikte ben yaşlı bir ihtiyarım, diye cevap verdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 56, /443
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Kesir b. Cümhan es-Sülemî (Kesir b. Cümhan es-Sülemî)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, Sa'y etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34473, B004346
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ عَائِذٍ حَدَّثَنَا قَيْسُ بْنُ مُسْلِمٍ قَالَ سَمِعْتُ طَارِقَ بْنَ شِهَابٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى أَبُو مُوسَى الأَشْعَرِىُّ - رضى الله عنه - قَالَ بَعَثَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى أَرْضِ قَوْمِى ، فَجِئْتُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُنِيخٌ بِالأَبْطَحِ فَقَالَ « أَحَجَجْتَ يَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ قَيْسٍ » . قُلْتُ نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « كَيْفَ قُلْتَ » . قَالَ قُلْتُ لَبَّيْكَ إِهْلاَلاً كَإِهْلاَلِكَ . قَالَ « فَهَلْ سُقْتَ مَعَكَ هَدْيًا » . قُلْتُ لَمْ أَسُقْ . قَالَ « فَطُفْ بِالْبَيْتِ وَاسْعَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ حِلَّ » . فَفَعَلْتُ حَتَّى مَشَطَتْ لِى امْرَأَةٌ مِنْ نِسَاءِ بَنِى قَيْسٍ ، وَمَكُثْنَا بِذَلِكَ حَتَّى اسْتُخْلِفَ عُمَرُ .
Tercemesi:
Bana Abbas b. el-Velid, ona Abdülvâhid, ona Eyyub b. Âiz, ona Kays b. Müslim’in şöyle dediğini rivâyet etti: Tarık b. Şihâb’ı şöyle derken dinledim: Bana Ebu Musa el-Eşârî dedi ki: Rasulullah (sav) beni kavmimin yurduna (Yemen’e) gönderdi. Oradan geri geldiğimde Rasulullah’ın Abtah’da devesini çöktürmüş (konaklamış) olduğunu gördüm. O: “Ey Abdullah b. Kays, hac için niyet ettin mi?” buyurdu. Ben: Evet ey Allah’ın Rasulü, dedim. O: “(İhrama girmek için) nasıl söyledin” buyurdu. Ben: Senin ihrama girdiğin zaman yaptığın niyet gibi bir niyet ile Lebbeyk, dedim. Rasulullah (sav): “Peki, beraberinde hediyelik kurbanlık getirdin mi?” buyurdu. ben: Getirmedim, dedim. O: “O halde Beyt’i tavaf et, Safa ile Merve arasında sa’y yap, sonra ihramdan çık” buyurdu. Ben de dediğini yaptım, hatta Kaysoğullarından bir kadın benim saçlarımı taradı ve biz, Ömer halife seçilinceye kadar bu şekilde uygulamaya devam ettik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 60, 2/118
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Abdullah Tarık b. Şihâb el-Becelî (Tarık b. Şihâb b. Abduşems b. Seleme b. Hilâl b. Avf)
3. Ebu Amr Kays b. Müslim el-Cedelî (Kays b. Müslim)
4. Eyyüb b. Âiz et-Tâi (Eyyüb b. Âiz b. Müdlic)
5. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
6. Ebu Fadl Abbas b. Velid en-Nersi (Abbas b. Velid b. Nasr)
Konular:
Hac, ihrama girmek
Hac, İhramdan çıkmak
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Hac, Sa'y etmek
Hac, Safa ve Merve
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Nikah, Mut'a nikahı
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona da Urve şöyle demiştir:
Hz. Âişe’ye “"Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hacceden veya umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında sa‘yetmesinde bir mahzur yoktur. " (Bakara, 158) ayeti hakkında ne dersin? Vallahi bir kişinin Safa ile Merve arasında sa’y yapmamasında bir sakınca yoktur” dedim. Âişe şu cevabı verdi: Söylediğin ne kadar da kötü bir Yorum, kardeşimin oğlu, eğer senin yorumladığın gibi olsaydı, ayet “Aralarında tavaf yapmamasından ötürü ona bir günah yoktur” şeklinde olması gerekirdi. Ancak bu ayet Ensar hakkında inmiştir. Onlar Müşellel'de tapındıkları Menat putu için telbiye getirip ihrama giriyorlardı. O yüzden Safa ile Merve arasında tavaf yapmaktan çekiniyorlardı. İslam gelince Rasulullah’a (sav) buna dair soru sorup: ey Allah’ın Rasulü, bizler önceden Safa ile Merve arasında tavaf etmekten sakınıyorduk demeleri üzerine, yüce Allah, yüce Allah "Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hacceden veya umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında sa‘yetmesinde bir mahzur yoktur" (Bakara, 158) ayetini indirdi.
Âişe (r.anhâ) der ki: Rasulullah (sav) da ikisi arasında sa’y yapmayı sünnet kılmıştır. Bir kimsenin ikisi say’i terk etme hakkı yoktur. (Zührî der ki): Daha sonra Ebu Bekir b. Abdurrahman’a bunu sordum şöyle dedi: Şüphesiz bu, daha önce duymadığım bir bilgidir, ama ben ilim ehlinden bazılarını, şunu anlatırken dinledim: Âişe’nin sözünü ettiği ve Menat için ihrama girenler dışında, insanların hepsi Safa ile Merve arasında tavaf yapıyorlardı. Yüce Allah, Kur’ân’ı Kerim’de, Kabe etrafında tavaftan bahsedip, Safa ile Merve’yi zikretmeyince insanlar “ey Allah’ın Rasulü, bizler Safa ile Merve arasında tavaf ediyorduk. Allah da Kabe etrafında tavaf ayetini indirdiği halde Safa’yı söz konusu etmedi. Bizim Safa ile Merve arasında tavaf (sa’y) etmekten ötürü üzerimize bir vebal var mı” diye sordular. Bunun üzerine yüce Allah "Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir" (Bakara, 158) ayetini indirdi.
Ebu Bekir der ki: Ben bu ayetin cahiliye döneminde şu iki grup hakkında da indiğini duyarım. Safa ile Merve arasında sa’y yapmaktan çekinen kimseler ve tavaf etmekle birlikte İslam geldikten sonra da yüce Allah’ın Kabe'yi tavafı emrettiği halde, Safa ile Merve arasında sa'y yapamaya değinmediği için, sa'y hakkında ayet ininceye kadar sa'y yapmaktan çekinenler.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10655, B001643
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ عُرْوَةُ سَأَلْتُ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - فَقُلْتُ لَهَا أَرَأَيْتِ قَوْلَ اللَّهِ تَعَالَى ( إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا ) فَوَاللَّهِ مَا عَلَى أَحَدٍ جُنَاحٌ أَنْ لاَ يَطُوفَ بِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ . قَالَتْ بِئْسَ مَا قُلْتَ يَا ابْنَ أُخْتِى إِنَّ هَذِهِ لَوْ كَانَتْ كَمَا أَوَّلْتَهَا عَلَيْهِ كَانَتْ لاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَتَطَوَّفَ بِهِمَا ، وَلَكِنَّهَا أُنْزِلَتْ فِى الأَنْصَارِ ، كَانُوا قَبْلَ أَنْ يُسْلِمُوا يُهِلُّونَ لِمَنَاةَ الطَّاغِيَةِ الَّتِى كَانُوا يَعْبُدُونَهَا عِنْدَ الْمُشَلَّلِ ، فَكَانَ مَنْ أَهَلَّ يَتَحَرَّجُ أَنْ يَطُوفَ بِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، فَلَمَّا أَسْلَمُوا سَأَلُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ ، إِنَّا كُنَّا نَتَحَرَّجُ أَنْ نَطُوفَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى ( إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ ) الآيَةَ . قَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - وَقَدْ سَنَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الطَّوَافَ بَيْنَهُمَا ، فَلَيْسَ لأَحَدٍ أَنْ يَتْرُكَ الطَّوَافَ بَيْنَهُمَا . ثُمَّ أَخْبَرْتُ أَبَا بَكْرِ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، فَقَالَ إِنَّ هَذَا لَعِلْمٌ مَا كُنْتُ سَمِعْتُهُ ، وَلَقَدْ سَمِعْتُ رِجَالاً مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ ، يَذْكُرُونَ أَنَّ النَّاسَ إِلاَّ مَنْ ذَكَرَتْ عَائِشَةُ مِمَّنْ كَانَ يُهِلُّ بِمَنَاةَ ، كَانُوا يَطُوفُونَ كُلُّهُمْ بِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، فَلَمَّا ذَكَرَ اللَّهُ تَعَالَى الطَّوَافَ بِالْبَيْتِ ، وَلَمْ يَذْكُرِ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ فِى الْقُرْآنِ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ كُنَّا نَطُوفُ بِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، وَإِنَّ اللَّهَ أَنْزَلَ الطَّوَافَ بِالْبَيْتِ ، فَلَمْ يَذْكُرِ الصَّفَا فَهَلْ عَلَيْنَا مِنْ حَرَجٍ أَنْ نَطَّوَّفَ بِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى ( إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ ) الآيَةَ . قَالَ أَبُو بَكْرٍ فَأَسْمَعُ هَذِهِ الآيَةَ نَزَلَتْ فِى الْفَرِيقَيْنِ كِلَيْهِمَا فِى الَّذِينَ كَانُوا يَتَحَرَّجُونَ أَنْ يَطُوفُوا بِالْجَاهِلِيَّةِ بِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، وَالَّذِينَ يَطُوفُونَ ثُمَّ تَحَرَّجُوا أَنْ يَطُوفُوا بِهِمَا فِى الإِسْلاَمِ مِنْ أَجْلِ أَنَّ اللَّهَ تَعَالَى أَمَرَ بِالطَّوَافِ بِالْبَيْتِ ، وَلَمْ يَذْكُرِ الصَّفَا حَتَّى ذَكَرَ ذَلِكَ بَعْدَ مَا ذَكَرَ الطَّوَافَ بِالْبَيْتِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona da Urve şöyle demiştir:
Hz. Âişe’ye “"Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hacceden veya umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında sa‘yetmesinde bir mahzur yoktur. " (Bakara, 158) ayeti hakkında ne dersin? Vallahi bir kişinin Safa ile Merve arasında sa’y yapmamasında bir sakınca yoktur” dedim. Âişe şu cevabı verdi: Söylediğin ne kadar da kötü bir Yorum, kardeşimin oğlu, eğer senin yorumladığın gibi olsaydı, ayet “Aralarında tavaf yapmamasından ötürü ona bir günah yoktur” şeklinde olması gerekirdi. Ancak bu ayet Ensar hakkında inmiştir. Onlar Müşellel'de tapındıkları Menat putu için telbiye getirip ihrama giriyorlardı. O yüzden Safa ile Merve arasında tavaf yapmaktan çekiniyorlardı. İslam gelince Rasulullah’a (sav) buna dair soru sorup: ey Allah’ın Rasulü, bizler önceden Safa ile Merve arasında tavaf etmekten sakınıyorduk demeleri üzerine, yüce Allah, yüce Allah "Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hacceden veya umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında sa‘yetmesinde bir mahzur yoktur" (Bakara, 158) ayetini indirdi.
Âişe (r.anhâ) der ki: Rasulullah (sav) da ikisi arasında sa’y yapmayı sünnet kılmıştır. Bir kimsenin ikisi say’i terk etme hakkı yoktur. (Zührî der ki): Daha sonra Ebu Bekir b. Abdurrahman’a bunu sordum şöyle dedi: Şüphesiz bu, daha önce duymadığım bir bilgidir, ama ben ilim ehlinden bazılarını, şunu anlatırken dinledim: Âişe’nin sözünü ettiği ve Menat için ihrama girenler dışında, insanların hepsi Safa ile Merve arasında tavaf yapıyorlardı. Yüce Allah, Kur’ân’ı Kerim’de, Kabe etrafında tavaftan bahsedip, Safa ile Merve’yi zikretmeyince insanlar “ey Allah’ın Rasulü, bizler Safa ile Merve arasında tavaf ediyorduk. Allah da Kabe etrafında tavaf ayetini indirdiği halde Safa’yı söz konusu etmedi. Bizim Safa ile Merve arasında tavaf (sa’y) etmekten ötürü üzerimize bir vebal var mı” diye sordular. Bunun üzerine yüce Allah "Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir" (Bakara, 158) ayetini indirdi.
Ebu Bekir der ki: Ben bu ayetin cahiliye döneminde şu iki grup hakkında da indiğini duyarım. Safa ile Merve arasında sa’y yapmaktan çekinen kimseler ve tavaf etmekle birlikte İslam geldikten sonra da yüce Allah’ın Kabe'yi tavafı emrettiği halde, Safa ile Merve arasında sa'y yapamaya değinmediği için, sa'y hakkında ayet ininceye kadar sa'y yapmaktan çekinenler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 79, 1/515
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Hac, Sa'y etmek
Hac, Safa ve Merve
Hac, sünnetleri
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyir) şöyle demiştir:
Henüz daha küçük yaşta iken, Hz. Peygamber'in (sav) hanımı Âişe’ye “"Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hacceden veya umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında sa‘yetmesinde bir mahzur yoktur" (Bakara, 158) ayeti hakkında ne dersin? Bana göre, bir kişinin Safa ile Merve arasında sa’y yapmamasında bir sakınca yoktur” dedim. Âişe şu cevabı verdi: Asla, eğer senin dediğin gibi olsaydı, ayet “Aralarında tavaf yapmamasından ötürü ona bir günah (vebal) yoktur” şeklinde olmalıydı. Bu ayet Ensar hakkında inmiştir. Onlar Menat için telbiye getirip ihrama giriyorlardı. Menat da o sırada Kudeyd hizasında bulunuyordu. O yüzden Safa ile Merve arasında tavaf yapmaktan çekiniyorlardı. İslam gelince Rasulullah’a (sav) buna dair soru sormaları üzerine, yüce Allah "Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hacceden veya umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında sa‘yetmesinde bir mahzur yoktur" (Bakara, 158) ayetini indirdi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31407, B004495
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا يَوْمَئِذٍ حَدِيثُ السِّنِّ أَرَأَيْتِ قَوْلَ اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى ( إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا ) فَمَا أُرَى عَلَى أَحَدٍ شَيْئًا أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا . فَقَالَتْ عَائِشَةُ كَلاَّ لَوْ كَانَتْ كَمَا تَقُولُ كَانَتْ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا ، إِنَّمَا أُنْزِلَتْ هَذِهِ الآيَةُ فِى الأَنْصَارِ ، كَانُوا يُهِلُّونَ لِمَنَاةَ ، وَكَانَتْ مَنَاةُ حَذْوَ قُدَيْدٍ ، وَكَانُوا يَتَحَرَّجُونَ أَنْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، فَلَمَّا جَاءَ الإِسْلاَمُ سَأَلُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ ( إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا ) .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyir) şöyle demiştir:
Henüz daha küçük yaşta iken, Hz. Peygamber'in (sav) hanımı Âişe’ye “"Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hacceden veya umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında sa‘yetmesinde bir mahzur yoktur" (Bakara, 158) ayeti hakkında ne dersin? Bana göre, bir kişinin Safa ile Merve arasında sa’y yapmamasında bir sakınca yoktur” dedim. Âişe şu cevabı verdi: Asla, eğer senin dediğin gibi olsaydı, ayet “Aralarında tavaf yapmamasından ötürü ona bir günah (vebal) yoktur” şeklinde olmalıydı. Bu ayet Ensar hakkında inmiştir. Onlar Menat için telbiye getirip ihrama giriyorlardı. Menat da o sırada Kudeyd hizasında bulunuyordu. O yüzden Safa ile Merve arasında tavaf yapmaktan çekiniyorlardı. İslam gelince Rasulullah’a (sav) buna dair soru sormaları üzerine, yüce Allah "Safâ ile Merve Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hacceden veya umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında sa‘yetmesinde bir mahzur yoktur" (Bakara, 158) ayetini indirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 21, 2/150
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Hac, Sa'y etmek
Hac, Safa ve Merve
Kur'an, Nüzul sebebleri
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona da Âsım b. Süleyman şöyle demiştir:
Enes b. Mâlik’e (ra) Safa ve Merve’ye dair soru sordum, şu cevabı verdi: Biz Safa ile Merve arasında sa’y yapmanın cahiliye adeti olduğu kanaatinde idik. Bu sebeple İslam gelince aralarında sa’y etmeyi bıraktık. Sonra yüce Allah "Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah’ın alâmetlerindendir. Her kim Beyt’i hac eder veya umre yaparsa, onları güzelce tavaf etmesinde bir sakınca yoktur" (Bakara, 158) ayetini indirdi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31408, B004496
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَاصِمِ بْنِ سُلَيْمَانَ قَالَ سَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ - رضى الله عنه - عَنِ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ . فَقَالَ كُنَّا نَرَى أَنَّهُمَا مِنْ أَمْرِ الْجَاهِلِيَّةِ ، فَلَمَّا كَانَ الإِسْلاَمُ أَمْسَكْنَا عَنْهُمَا ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى ( إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ ) إِلَى قَوْلِهِ ( أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا ) .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona da Âsım b. Süleyman şöyle demiştir:
Enes b. Mâlik’e (ra) Safa ve Merve’ye dair soru sordum, şu cevabı verdi: Biz Safa ile Merve arasında sa’y yapmanın cahiliye adeti olduğu kanaatinde idik. Bu sebeple İslam gelince aralarında sa’y etmeyi bıraktık. Sonra yüce Allah "Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah’ın alâmetlerindendir. Her kim Beyt’i hac eder veya umre yaparsa, onları güzelce tavaf etmesinde bir sakınca yoktur" (Bakara, 158) ayetini indirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 21, 2/150
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Hac, Sa'y etmek
Hac, Safa ve Merve
Kur'an, Nüzul sebebleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11463, D001901
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا يَوْمَئِذٍ حَدِيثُ السِّنِّ أَرَأَيْتِ قَوْلَ اللَّهِ تَعَالَى "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)" فَمَا أَرَى عَلَى أَحَدٍ شَيْئًا أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا. قَالَتْ عَائِشَةُ كَلاَّ لَوْ كَانَ كَمَا تَقُولُ كَانَتْ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا إِنَّمَا أُنْزِلَتْ هَذِهِ الآيَةُ فِى الأَنْصَارِ كَانُوا يُهِلُّونَ لِمَنَاةَ وَكَانَتْ مَنَاةُ حَذْوَ قُدَيْدٍ وَكَانُوا يَتَحَرَّجُونَ أَنْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَلَمَّا جَاءَ الإِسْلاَمُ سَأَلُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)."
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb, ona Mâlik, ona Hişam b. Urve; (T)
Bize İbnü's-Serh, ona İbn Vehb, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona babasının şöyle dediğini rivayet etti: Nebi'nin (sav) zevcesi Aişe'ye: Ben henüz küçük yaşta bir çocuk iken sordum. Yüce Allah'ın:
"Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah’ın alâmetlerindendir" buyruğu hakkında ne dersin? Benim görüşüme göre ikisi arasında tavaf etmemekten dolayı herhangi bir kimseye bir sorumluluk yoktur, dedim. Aişe: Asla, eğer senin dediğin gibi olsaydı, ayet ikisi arasında tavaf etmemesinden dolayı ona bir günah yoktur şeklinde olmalıydı. Bu ayet-i kerime şüphesiz Ensar hakkında nazil olmuştur. Onlar Menât için telbiye getirip ihrama giriyorlardı. Orası da Kudeyd ile aynı hizada idi. Safa ile Merve arasında da tavaf (sa'y) yapmaya çekiniyorlardı. İslam gelince Rasulullah'a (sav) bunu sordular. Yüce Allah da:
"Şüphesiz Safa ile Merve Allah'ın alâmetlerindendir…" (Bakara, 2/158) ayetini indirdi, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 56, /442
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hac, Sa'y etmek
Hac, Safa ve Merve
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275818, D001901-2
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا يَوْمَئِذٍ حَدِيثُ السِّنِّ أَرَأَيْتِ قَوْلَ اللَّهِ تَعَالَى "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)" فَمَا أَرَى عَلَى أَحَدٍ شَيْئًا أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا. قَالَتْ عَائِشَةُ كَلاَّ لَوْ كَانَ كَمَا تَقُولُ كَانَتْ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا إِنَّمَا أُنْزِلَتْ هَذِهِ الآيَةُ فِى الأَنْصَارِ كَانُوا يُهِلُّونَ لِمَنَاةَ وَكَانَتْ مَنَاةُ حَذْوَ قُدَيْدٍ وَكَانُوا يَتَحَرَّجُونَ أَنْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَلَمَّا جَاءَ الإِسْلاَمُ سَأَلُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)."
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb, ona Mâlik, ona Hişam b. Urve; (T)
Bize İbnü's-Serh, ona İbn Vehb, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona babasının şöyle dediğini rivayet etti: Nebi'nin (sav) zevcesi Aişe'ye: Ben henüz küçük yaşta bir çocuk iken sordum. Yüce Allah'ın:
"Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah’ın alâmetlerindendir" buyruğu hakkında ne dersin? Benim görüşüme göre ikisi arasında tavaf etmemekten dolayı herhangi bir kimseye bir sorumluluk yoktur, dedim. Aişe: Asla, eğer senin dediğin gibi olsaydı, ayet ikisi arasında tavaf etmemesinden dolayı ona bir günah yoktur şeklinde olmalıydı. Bu ayet-i kerime şüphesiz Ensar hakkında nazil olmuştur. Onlar Menât için telbiye getirip ihrama giriyorlardı. Orası da Kudeyd ile aynı hizada idi. Safa ile Merve arasında da tavaf (sa'y) yapmaya çekiniyorlardı. İslam gelince Rasulullah'a (sav) bunu sordular. Yüce Allah da:
"Şüphesiz Safa ile Merve Allah'ın alâmetlerindendir…" (Bakara, 2/158) ayetini indirdi, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 56, /442
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Hac, Sa'y etmek
Hac, Safa ve Merve