Giriş

Bize Yusuf b. Musa, ona Ebu Usâme, ona el-A‘meş, ona Hayseme, ona da Adiy b. Hâtim’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden hiçbir kimse yoktur ki, Rabbi onunla konuşmasın. (Bu konuşmada) onunla Allah arasında ne bir tercüman olur ne de bir perde bulunur."


    Öneri Formu
29836 B007443 Buhari, Tevhid, 24

Bize Vekî', ona el-Mes‘ûdî, ona Ali b. Müdrik, ona Hareşe b. el-Hürr, ona da Ebu Zer, rivayet Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç kişi vardır ki Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz, onlara bakmaz ve onları temize çıkarmaz. Üstelik onlara acı verici bir azap vardır. Bu kimseler (kibirlenmek için) elbiselerini yerlerde sürüyen, yaptığı iyiliği başa kakan ve yalan yere yemin ederek malını satmaya çalışandır."


    Öneri Formu
71228 HM021877 İbn Hanbel, V, 178


    Öneri Formu
70853 HM021733 İbn Hanbel, V, 158


    Öneri Formu
70866 HM021737 İbn Hanbel, V, 158


    Öneri Formu
71071 HM021813 İbn Hanbel, V, 169


    Öneri Formu
70916 HM021766 İbn Hanbel, V, 161


    Öneri Formu
271129 HM021733-2 İbn Hanbel, V, 158


    Öneri Formu
271175 HM021737-2 İbn Hanbel, V, 158

Bize Yunus, ona Leys, ona Yezîd b. Hâd, ona Amr b. Ebu Amr, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet günü, insanlar içinde ilk defa kabri açılacak olan benim. Ama bunu övünmek için söylemiyorum. Hamd sancağı bana verilecek. Ama bunu övünmek için söylemiyorum. Kıyamet gününde insanların efendisi benim. Ama övünmek için söylemiyorum. Cennete ilk girecek kişi de benim. Ama bunu övünmek için söylemiyorum. Cennetin kapısına geleceğim, kapının halkasını tutup çalacağım. Melekler 'Bu kimdir?' diyecek. 'Ben Muhammed’im' diyeceğim. Bana kapı açılacak, içeri gireceğim. Cebbâr (Rabbim) bana yönelmiş olarak karşıma çıkacak. Ben ona secde edeceğim. Allah Teâlâ 'başını kaldır ey Muhammed, konuş, dinlenesin, dile, dileğin kabul edilsin, şefaat et, şefaatin kabul edilsin' buyuracak. Ben başımı kaldırıp 'Ümmetim, ümmetim ey Rabbim' diyeceğim. Allah Teâlâ 'ümmetin arasına dön, kalbinde bir arpa tanesi kadar iman bulunanı cennete sok' buyurur. Ben dönüp, kalbinde o kadar iman olan herkesi bulup cennete sokarım. Sonra yine Rabbim bana yönelir, tekrar secde ederim. Allah yine 'kaldır başını, konuş dinlensin, dile verilsin, şefaat et şefaatin kabul edilsin' buyurur. Ben başımı kaldırır ve 'ey Rabbim, ümmetim, ümmetim' derim. Allah Teâlâ 'ümmetin arasına dön, kalbinde yarım arpa tanesi kadar iman bulunanı Cennete sok' buyurur. Ben dönüp, kalbinde o kadar iman olan herkesi bulup cennete sokarım. Sonra yine Rabbim bana yönelir, tekrar secde ederim. Allah yine 'kaldır başını, konuş dinlensin, dile verilsin, şefaat et şefaatin kabul edilsin' buyurur. Ben başımı kaldırır ve 'ey Rabbim, ümmetim, ümmetim' derim. Allah Teâlâ 'ümmetin arasına dön, kalbinde bir hardal tanesi kadar iman bulunanı Cennete sok' buyurur. Ben dönüp, kalbinde o kadar iman olan herkesi bulup cennete sokarım." "Allah Teâlâ insanların hesabını bitirince, cehenneme giren ümmetimden geri kalanları da, orada bulunanlarla birlikte ateşe koyar. Cehennem ehli onlara 'Aziz ve Celil Allah’a ibadet etmeniz ne işinize yaradı? Hiçbir şeyi O'na ortak koşmamıştınız ama yine de buradasınız' derler. Bunun üzerine Aziz ve Celil Cebbâr (Allah) 'izzetim hakkı için, onları ateşten kurtaracağım' buyurur. Melek gönderilir, onlar, ateşte yanmış, kömür gibi olmuş bir şekilde, cehennemden çıkarılıp hayat nehrine bırakılırlar. Orada, sel sularının taşıdığı çerçöp üzerinde filizlenen tohum gibi yeniden yeşerir, dirilirler. Alınlarında 'bunlar Aziz ve Celil Allah’ın azatlı kullarıdır' yazısı olur. Melekler onları götürür, cennete girerler. Cennet ehli onları görünce 'Bunlar cehennemlikler değil mi?' derler. Cebbâr (Allah) 'hayır, bunlar, Aziz ve Celil olan Cebbâr'ın (Allah’ın) azatlı kullarıdır' buyurur."


    Öneri Formu
60590 HM012496 İbn Hanbel, III, 144

Bize Affân, ona Şu’be, ona Ali b. Müdrik, ona Ebu Zür'a, Haraşe b. el-Hür'den, o da Ebu Zer'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Üç kişi vardır ki Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onlara bakmaz. Üstelik onlara acı veren bir azap vardır." Dedim ki 'Ey Allah’ın resulü! Hüsrana uğrayan ve kaybeden bu insanlar kimlerdir?' Hz. Peygamber sözünü üç defa tekrarladı ve şöyle buyurdu: "Elbisesini (kibirle) yerlerde sürüyen, yalan yere yemin ederek malını satmaya çalışan ve yaptığı iyiliği başa kakan kimsedir."


    Öneri Formu
70728 HM021644 İbn Hanbel, V, 148