89 Kayıt Bulundu.
Bize Ezher b. Cemil, ona Halid b. Haris, ona Şube, ona Avn b. Ebu Cuheyfe, ona da Münzir b. Cerir, Babası (Cerir b. Abdullah) şöyle demiştir: "Sabahın erken saatlerinde Rasulullah'la (sav) birlikte oturuyorduk. Mudar kabilesinden bir gurup insan üzerlerinde (doğru dürüst bir) elbiseleri olmaksızın ve ayakları çıplak bir vaziyette kılıçlarını kuşanmış olarak geldiler. Rasulullah (sav) bunların bu ihtiyaçlı hallerini görünce yüzünün rengi değişti. İçeri girdi sonra çıktı Bilal’e ezan okumasını emretti, kamet getirilip namaz kılındı sonra bir konuşma yaptı ve 'Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.' [Nisâ, 4/1] ve 'Allah’ın azabından korunmaya çalışın herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın' [Haşr, 59/18] ayetlerini okudu. İnsanlar dinarlarından, dirhemlerinden, elbiselerinden, buğday ve hurmasından bir hurma kadar bile olsa sadaka verdiler. Ensar’dan bir kimse zorlukla taşıdığı bir sepet hurmayla geldi; diğer insanlar da bunu takip ederek bir şeyler getirdiler. Getirilen yiyecek ve giyeceklerin iki yığın olduğunu gördüm. Rasulullah'ın (sav) yüzü güldü ve sevinçten altın gibi parlıyordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" "Kim İslâm’da iyi bir yol çığır açarsa, o kişiye hem bu yaptığının sevabı hem de bu yolda sevap işleyenlerin sevabı verilir diğerlerinin sevabından da hiçbir şey eksiltilmez. Her kim de İslâm da kötü örnek olacak bir çığır açarsa, hem bunun günahı hem de o yol üzere amel edenlerin günahı o kimseye yazılır ve diğerlerinin günahından da hiçbir şey eksilmez."
Bize Cafer b. Müsafir, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Hişam b. Sa'd, ona Zeyd b. Eslem, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'den (sav) bir önceki hadisin benzerini rivayet etmiştir. [Hadisin senedindeki) Zeyd b. Eşlem, deve ile ilgili bölümde onların hakkını (zekâtım) vermeyen sözünden sonra, su başına geldikleri günde sağılmaları haklarındandır sözünü söyledi.]
Açıklama: İlgili rivayet için bk. D001658.
Bize el-Hasan b. Ali, ona Yezid b. Harun, ona Şube, ona Katade, ona Ebu Ömer el-Ğadânî, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'tan (sav) önceki kıssanın benzerini rivayet etmiştir: [Birisi, Ebu Hureyre'ye develerin hakkı nedir? diye sordu. Ebu Hureyre de iyisini verirsin, bol sütlü olanını sütü sağılıp sana geri verilmek üzere hediye edersin, binilip sana iade edilmek üzere verirsin. Erkeğini dişileri aşılayıp sana iade edilmek üzere verirsin, sütlerinden içirirsin dedi.]
Açıklama: İlgili rivayet için bk. D001658.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Osman b. Ebu Şeybe –hadisin metni bu senedle mana ile rivayet edildi- o ikisine Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim), ona Osman ve Cerir er-Râzî; (T) Bize Vasıl b. Abdula'la, ona Esbat, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Her kim bir müslümanı dünya sıkıntılarının birinden nefes aldırırsa –kurtarırsa- Allah da onu kıyamet gününde bir sıkıntıdan kurtarır. Kim darda kalan bir kimseye kolaylık gösterirse Allah da ona dünya ve ahirette kolaylık ihsan eder. Kim bir müslümanın ayıbını örterse Allah da dünya ve ahirette onun ayıbını örter. Kul din kardeşinin yardımında oldukça Allah da o kulun yardımındadır." [Ebû Davud dedi ki: (Bu hadisin ravilerinden olan) Osman (metinde geçen); "kim de darda kalan bir kimseye kolaylık gösterirse" cümlesini Ebu Muaviye'den olan rivayetinde zikretmedi.]