128 Kayıt Bulundu.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be; (T) Bize Muhammed b. Kesir, ona Şube, ona Habib b. Ebu Sâbit, ona Umâre b. Umeyr, ona İbn Mutavvıs, ona babası (Mutavvıs), -Muhammed b. Kesir ise, ona Ebu Mutavvıs, ona babası şeklinde nakletmiştir- ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın kendisine vermiş olduğu bir ruhsat olmaksızın ramazan ayında bir gün orucunu bozan kimse, tüm seneyi oruçlu geçirse, tutmadığı orucun yerine geçemez."
Bize Kuteybe b. Said, ona Bekir b. Mudar, ona Amr b. Hâris, ona Bükeyr (b. Abdullah), ona Seleme'nin mevlâsı olan Yezid (b. Ebu Ubeyd), ona da Seleme b. Ekva şöyle rivayet etmiştir: "(Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakiri doyuracak kadar fidye versin) [Bakara, 2/184] ayeti nazil olunca, bundan sonraki ayet inip de bu ayeti nesh edinceye kadar, içimizden oruç tutmayıp fidye vermek isteyen kimseler öyle yaptılar."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said ve Abdurrahman b. Mehdî, onlara Süfyân, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona Ebu Mutavvis, ona babası (Mutavvis), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ramazan orucundan bir günü bir ruhsat ya da hastalık olmaksızın tutmayan kimse, senenin tümünü oruçlu geçirse dahi, o orucunu kaza etmiş sayılmaz." [Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: "Ebu Hureyre hadisini sadece bu tarikten bilmekteyiz. Muhammed'i (b. İsmail el-Buhârî) de 'Ebu Mutavvis'in ismi Yezid b. Mutavvis'tir. Bu hadisi dışında onun hakkında bir bilgim yoktur' derken işittim.]
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Hayve b. Şurayh, ona İbn Hâd, ona Urve'nin azatlısı olan Zümeyl, ona da Urve b. Zübeyr, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Oruçlu iken, bana ve Hafsa'ya hediye olarak bir yemek getirildi. (Onu yiyip) orucumuzu bozduk. Ardından Hz. Peygamber (sav) odaya girince ona, 'Ya Rasulallah! Bize bir (yemek) hediye sunuldu. Onu canımız çekti, biz de (yiyip) orucumuzu bozduk' dedik. Hz. Peygamber (sav) 'Zararı yok, onun yerine başka bir gün oruç tutun' buyurdu."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr b. Abdulhamid, ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona da Abdullah b. Hâris, Ümmü Hâni'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mekke'nin fethi gününde Fatıma gelip Rasulullah'ın (sav) soluna oturdu. Ben (Ümmi Hâni) de Hz. Peygamber'in (sav) sağında idim. Küçük bir kız çocuğu, içerisinde içecek olan bir kap getirip onu Nebî'ye (sav) verdi. Hz. Peygamber (sav) ondan içti ve sonra onu bana (Ümmü Hani'e) verdi. Ben de ondan içtim. Derken 'Ya Rasulallah! Ben oruçluydum, orucumu bozdum' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Kaza orucu mu tutuyordun?' diye sordu. 'Hayır' deyince, 'Nafile ise bir zararı olmaz' buyurdu."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Vekî, ona Süfyân, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona İbn Mutavvis, ona babası Mutavvis, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Dinen geçerli bir ruhsatı olmaksızın bir gün ramazan orucu tutmayan kimse için, tüm seneyi oruçlu geçirme de bu yeterli olmaz."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona Ebu Mutavvis, ona babası (Mutavvis), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Herhangi bir ruhsat ve hastalık olmaksızın ramazan ayından bir gün oruç tutmayan kimse için, sene boyunca oruç tutsa da bütün yıl tuttuğu oruçları o orucun kazası yerine geçmez."
Bize Ebu Velîd, ona Şu'be, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona Umâre b. Umeyr, ona Ebu Mutavvis, ona babası (Mutavvis), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ramazan ayında Allah'ın tanımış olduğu bir ruhsat olmaksızın bir gün orucunu bozan kimseye için, bütün seneyi oruçlu geçirmesi o (bozduğu) orucun kazası olamaz."