167 Kayıt Bulundu.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube, ona Ali b. Müdrik, ona Ebu Zür'a b. Amr b. Cerir, ona Haraşe b. Hur, ona da Ebu Zer (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Şu üç sınıf insanla Allah kıyamet gününde konuşmaz, onların yüzüne bakmaz ve onları temize çıkarmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır." Ben kim onlar ey Allah'ın Rasulü? Zarar ettiler ve hüsrana uğradılar dedim. Rasulullah (sav) yukarıdaki sözünü üç defa tekrarladı. Ben de Ey Allah'ın Rasulü kim onlar; gerçekten zarar ettiler ve hüsrana uğradılar dedim. "Elbisesinin eteğini yerde sürüyenler, verdiğini başa kakanlar, yalan yere yemin ederek malını satmaya çalışanlar" buyurdu.
Açıklama: 1. Elbisesini yerde sürüyenlerden maksat kibirle elbisesinin eteğini yerde savurarak yürüyenlerdir. 2. Hadisin metninde geçen "أَوِ الْفَاجِرِ" ifadesi de burada yalan anlamına gelip الْكَاذِبِ ile aynı manadadır. Ravilerden biri hocasının hangi kelimeyle naklettiğinde şüphe etmiştir.
Bize Yahya b. Yahya, ona Muaviye b. Sellam b. Ebu Sellam ed-Dimaşkî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe, ona da Sabit b. Dahhâk'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Her kim yalan yere İslam'dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse o kimse dediği gibidir. Ve kim bir şeyle kendini öldürürse kıyamet gününde o şeyle kendisine azap edilir. Bir kimse sahip olmadığı bir şeyi adayamaz."
Bize Ebu Tevbe er-Rabî' b. Nâfi', ona Muaviye b. Sellam, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'e ağacın altında biat ettiğini haber veren Sabit b. Dahhâk (ra) Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmişti: "Kim yalan yere başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde kendisine onunla azap edilir. Kişi sahip olmadığı şey üzerine adakta bulunamaz."
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Hennâd b. es-Serî ve Ebu Asım el-Hanefî -lafız Kuteybe'ye aittir-, onlara Ebu Ahvas, ona Simâk, ona Alkame b. Vâil, ona babası (Vail b. Hucr) şöyle rivayet etmiştir: Hadramevt'ten ve Kinde'den iki kişi Hz. Peygamber'e (sav) geldiler. Hadramevtli kişi; ey Allah'ın Rasulü! Bu adam önceden babama ait olan arazimi zorla ele geçirdi dedi. Kindeli ise orası benim arazim. Orayı ekip biçiyorum. Onun orada bir hakkı yok diye karşılık verdi. Rasulullah (sav) Hadramevtliye; "delilin var mı?" diye sordu. Adam hayır delilim yok diye cevap verdi. Rasulullah (sav); "öyleyse hasmın yemin edecek" buyurdu. Adam ey Allah'ın Rasulü! Bu günahkâr bir adam, ne için yemin ettiğini umursamaz hiçbir şeyin günahından da sakınmaz dedi. Hz. Peygamber (sav); "senin için bundan başka yapabileceğimiz bir şey yok" buyurdu. Kindeli yemin etmek için geldi. Adam dönüp gideceği sırada Hz. Peygamber (sav); "dikkat ediniz! Eğer haksız olarak o adamın malını yemek için yalan yere yemin ederse Allah'ın huzuruna çıktığında kendisinden yüz çevrilecektir" buyurdu.
Bize Mahmud b. Halid, ona el-Firyabî, ona Haris b. Süleyman, ona Kürdûs, ona da Eş'as b. Kays şöyle haber vermiştir: Biri Kindeli diğeri Hadramevtli iki adam Hz. Peygamber'e (sav) Yemen'deki bir arazi konusundaki ihtilaflarını arz ettiler. Hadramevtli adam “ey Allah'ın Rasulü, benim arazimi bu adamın babası gasp etti ve şu an bu adamın elinde bulunuyor” dedi. Hz. Peygamber (sav) "delilin var mı?" buyurdu. Adam “hayır fakat bu adam arazinin benim olduğunu ve babasının benim arazimi gasp ettiğini bilmediği konusunda yemin etsin” dedi. Kindeli adam yemin etmeye hazırlanınca Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Kendisine ait olmayan) Bir malı, yemin ederek elde eden kimse elleri kesilmiş olarak Allah'a kavuşur." Bunun üzerine Kindeli adam “arazi onundur” dedi.
Bize Hennâd b. Serî, ona Ebu Ahvas, ona Simak, ona Alkame b. Vail b. Hucr, ona da babası (Vail b. Hucr), şöyle haber vermiştir: Biri Hadramevtli diğeri Kindeli iki adam Hz. Peygamber'e (sav) geldiler. Hadramevtli adam “ey Allah'ın Rasulü, bu adam babamın arazisine el koydu” dedi. Kindeli adam da “bu elimdeki benim arazimdir. Onu ekip biçerim, onun o arazide bir hakkı yok” dedi. Hz. Peygamber (sav), Hadramevtli adama "delilin var mı?" buyurdu. Adam “hayır” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "sana karşı o yemin eder" dedi. Adam da “ey Allah'ın Rasulü, O (facir) günahkâr bir adamdır. Ne üzerine yemin ettiğine aldırış etmez. Onun günahtan ve haksızlıktan herhangi bir çekincesi de yoktur” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "senin ancak bu kadar hakkın var" buyurdu. Kindeli adam yemin etmek için harekete geçip arkasını dönünce Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "O haksız yere bir malı yemek üzere yemin etse, Allah (cc) ile, o kendisinden yüz çevirmiş olduğu bir halde kavuşacaktır."
Açıklama: Hadiste geçen masbura yemini; kişinin herhangi bir hüküm gereği yemin etmesi gerekliliği ve yapmadığı zaman hapse gireceği yemindir. Hadiste herhangi bir olayda yemin ederse yükümlülükten kurtulacak kişinin yalan yere yemin ederek olayın sorumluluğundan kurtulmasının vebali anlatılmıştır. (Hattabi, Meâlimü's-sünen, IV, 44; Aliyyü'l-Kârî, Mirkâtü'l-mefâtîh, VI, 2241; Azîmâbâdî, Avnu'l-mabud, IX, 48)