Giriş

Bize Muhammed b. Velid b. Abdulhamid, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ubeydullah b. Ebu Bekir, ona Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) büyük günahları zikretti. Yahut ona büyük günahlar soruldu, O da “Allah'a şirk koşmak, cana kıymak ve ana babaya itaatsizlik etmek” cevabını verdi, sonra da “size en büyük günahı haber vereyim mi?” diye sordu ve cevaben “yalancılık” veya “yalancı şahitlik” buyurdu." [Ravi Şu'be der ki: Ağır basan kanaatim "yalan yere şahitlik" yönünde.]


    Öneri Formu
820 M000261 Müslim, İman, 144

Bize Muhammed b. Abdüla'lâ es-San'ânî, ona Halid b. Haris, ona Şu'be, ona Ubeydullah b. Ebu Bekir b. Enes, ona Enes'in söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) büyük günahların (neler olduğu) konusunda şöyle buyurmuştur: "Allah'a ortak koşmak, anne-babaya isyan etmek, cana kıymak ve yalan söylemektir." [Tirmizî der ki: Bu hasen-garib-sahih bir hadistir. Ravh b. Ubâde bu hadisi Şu'be'den rivayet etmiş, ancak rivayetin senedinde Ubeydullah b. Ebu Bekir yerine Abdurrahman b. Ebu Bekir ismi kullanılmıştır ki bu doğru değildir.]


    Öneri Formu
18373 T003018 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 4

Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Firâs, ona eş-Şa'bî, ona Abdullah b. Amr'ın söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ortak koşmak, anne-babaya isyan etmek" veya "yalan yere yemin etmek büyük günahlardandır." [Burada Şube veya diyerek tereddüt etmiştir. Tirmizî der ki: bu hadis hasen-sahih bir hadistir.]


    Öneri Formu
18392 T003021 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 4

Bize İbn Humeyd, ona Yunus b. Muhammed, ona Leys b. Sa'd, ona Muhammed b. Zeyd b. Muhacir, ona Kunfuz et-Teymî, ona Ebu Ümâme el-Ensârî, ona Abdullah b. Üneys el-Cühenî'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ortak koşmak, anne-babaya isyan etmek, yalan yere yemin etmek büyük günahların en büyüklerindendir. Bir kimse Allah adına kesin bir yemin eder de o yeminin içerisine sivrisineğin kanadı kadar bir yalan bulaştırırsa bu kıyamete kadar o kişinin kalbinde bir leke olarak kalır." [Ebu İsa der ki: Ebu Umâme el Ensarî, Sa’lebe'nin oğludur ancak onun adını bilmiyoruz. O, Rasulullah'tan (sav) hadisler rivayet etmiştir. Ebu İsa der ki: Bu hadis hasen-garib bir hadistir.]


    Öneri Formu
18387 T003020 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 4

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki; (T) Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Muaviye ve Veki; (T) Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, -lafız, ona aittir- ona Veki, ona el-A'meş, ona da Ebu Vâil şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah (b. Mesud), Rasulullah'ın (sav) 'kim ısrarla yemin edip Müslüman bir kimsenin malını alırsa günahkâr olur ve kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulur' buyurduğunu rivayet etti. Bu sırada Eşas b. Kays içeri girip 'Ebu Abdurrahman size ne rivayet ediyor?' dedi. (Oradakiler) 'Şunu, şunu' dediler. Eşas şöyle dedi: Ebu Abdurrahman doğru söylemiş! Benim hakkımda ayet idi. Benimle biri arasında Yemen'de bir arazi (hususunda ihtilaf) vardı. Ben meseleyi Rasulullah'a (sav) şikâyet ettim. Hz. Peygamber (sav) 'delilin var mı?' buyurdu. Ben 'hayır' dedim. Hz. Peygamber (sav) ' o zaman ona yemin var' buyurdu. Ben de 'o zaman yemin etsin' dedim. (İşte bu esnada) Rasulullah (sav) 'kim, ısrarla yemin edip Müslüman bir kimsenin malını alırsa günahkar olur ve kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulur' buyurdu. Bunun üzerine 'Allah'ın sözünü ve yeminlerini az bir pahaya satanlar' ayeti son kısmına kadar iniverdi."


    Öneri Formu
914 M000355 Müslim, İman, 220

Bana Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, onlara Ebu Velid, ona Züheyr, ona Hişam b. Abdülmelik, ona Ebu Avane, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Alkame b. Vâil, ona da Vâil b. Hucr şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) yanındaydık. Bir toprak hakkında birbirlerinden davacı olan iki adam ona geldiler. Biri -İmriü'l-Kays b. Âbis el-Kindî- diğeri -Rabîa b. İbdân- hakkında 'ey Allah'ın Rasulü! Cahiliye devrinde bu adam benim arazimi gasp etti' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'delilin var mı?' diye sordu. O, 'bir delilim yok' diye cevap verdi. Hz. Peygamber (sav) 'öyleyse ötekinin yemini vardır' buyurdu. Adam 'o zaman benim arazimi alıp gider' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'senin bundan başka yapabileceğin bir şey yok' buyurdu. Adam yemin etmek için kalktığında Hz. Peygamber (sav) 'her kim başkasının arazisini haksız yere elinden alırsa gazabına uğrayarak Allah'ın huzuruna gelir' buyurdu." [İshak rivayetinde (diğer adamın ismini) Rabia b. Aydân olarak ifade etmiştir.]


    Öneri Formu
918 M000359 Müslim, İman, 224

Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona Abdullah (ra) şöyle demiştir: Her kim Müslüman bir kimsenin malını elinden almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır. Yüce Allah bunu tasdik üzere şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77) Sonra Eş'as b. Kays yanımıza çıkageldi ve “Ebu Abdurrahman siz ne söylüyor” dedi. Ravi der ki: Biz de ona anlattık. Bunun üzerine o “doğru söylemiş, vallahi bu ayet benim hakkımda indi. Benimle Yahudi bir adam arasında bir kuyu üzerinde anlaşmazlık vardı. Davayı Allah Rasulü'ne (sav) götürdük. Ra­sulullah (sav) bana: "ya senin şahidin olacak ya da bu adam yemin edecek" buyurdu. Ben de “bu adam doğru yanlış olmasına aldırmaksızın yemin eder,” dedim. Bunun üze­rine Hz. peygamber (sav) "Her kim Müslüman bir kimsenin malını elinden almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır" buyurdu. Yüce Allah bunu tasdik üzere şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77)


    Öneri Formu
19439 B002516 Buhari, Rehn, 6

Bize Affân, ona Şu’be, ona Ali b. Müdrik, ona Ebu Zür'a, Haraşe b. el-Hür'den, o da Ebu Zer'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Üç kişi vardır ki Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onlara bakmaz. Üstelik onlara acı veren bir azap vardır." Dedim ki 'Ey Allah’ın resulü! Hüsrana uğrayan ve kaybeden bu insanlar kimlerdir?' Hz. Peygamber sözünü üç defa tekrarladı ve şöyle buyurdu: "Elbisesini (kibirle) yerlerde sürüyen, yalan yere yemin ederek malını satmaya çalışan ve yaptığı iyiliği başa kakan kimsedir."


    Öneri Formu
70728 HM021644 İbn Hanbel, V, 148

Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona Abdullah (ra) şöyle demiştir: Her kim Müslüman bir kimsenin malını elinden almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır. Yüce Allah bunu tasdik üzere şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77) Sonra Eş'as b. Kays yanımıza çıkageldi ve “Ebu Abdurrahman siz ne söylüyor” dedi. Ravi der ki: Biz de ona anlattık. Bunun üzerine o “doğru söylemiş, vallahi bu ayet benim hakkımda indi. Benimle Yahudi bir adam arasında bir kuyu üzerinde anlaşmazlık vardı. Davayı Allah Rasulü'ne (sav) götürdük. Ra­sulullah (sav) bana: "ya senin şahidin olacak ya da bu adam yemin edecek" buyurdu. Ben de “bu adam doğru yanlış olmasına aldırmaksızın yemin eder,” dedim. Bunun üze­rine Hz. peygamber (sav) "Her kim Müslüman bir kimsenin malını elinden almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır" buyurdu. Yüce Allah bunu tasdik üzere şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77)


    Öneri Formu
278052 B002516-2 Buhari, Rehn, 6

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki; (T) Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Muaviye ve Veki; (T) Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, -lafız, ona aittir- ona Veki, ona el-A'meş, ona da Ebu Vâil şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah (b. Mesud), Rasulullah'ın (sav) 'kim ısrarla yemin edip Müslüman bir kimsenin malını alırsa günahkâr olur ve kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulur' buyurduğunu rivayet etti. Bu sırada Eşas b. Kays içeri girip 'Ebu Abdurrahman size ne rivayet ediyor?' dedi. (Oradakiler) 'Şunu, şunu' dediler. Eşas şöyle dedi: Ebu Abdurrahman doğru söylemiş! Benim hakkımda ayet idi. Benimle biri arasında Yemen'de bir arazi (hususunda ihtilaf) vardı. Ben meseleyi Rasulullah'a (sav) şikâyet ettim. Hz. Peygamber (sav) 'delilin var mı?' buyurdu. Ben 'hayır' dedim. Hz. Peygamber (sav) ' o zaman ona yemin var' buyurdu. Ben de 'o zaman yemin etsin' dedim. (İşte bu esnada) Rasulullah (sav) 'kim, ısrarla yemin edip Müslüman bir kimsenin malını alırsa günahkar olur ve kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulur' buyurdu. Bunun üzerine 'Allah'ın sözünü ve yeminlerini az bir pahaya satanlar' ayeti son kısmına kadar iniverdi."


    Öneri Formu
288658 M000355-2 Müslim, İman, 220