775 Kayıt Bulundu.
Bize Abdurrahman b. Mehdi, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Esma, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in (sav) “Hasta ziyaret eden, cennet bahçesindedir” dediğini rivayet etti.
Bize Yûnus, ona Yezîd b. Zürey', ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebu Kilâbe, ona Esmâ, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in (sav) “Bir Müslüman (hasta) kardeşini ziyaret ettiği zaman (onun yanından) dönünceye kadar cennet bahçesinde olur” dediğini rivayet etti.
Bize İsmail, ona Eyyûb, ona Ebu Kilâbe, ona birisi, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in “Hasta ziyaret eden kimse, (onun yanından) dönünceye kadar cennet bahçesinde olur” dediğini rivayet etti.
Bize Abdülvehhâb el-Haffâf, ona Halid, ona Ebu Kilâbe, ona Esma, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in (sav) “Bir Müslüman (din) kardeşini ziyaret ettiği zaman (onun yanından) dönünceye kadar cennet bahçesinde olur” buyurduğunu rivayet etti.
Bize Hasan b. Musa, ona Hammâd b. Seleme, ona Asım el-Ahvel, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu'l-Eş'as es-San'ânî, ona Esma er-Rahabî, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in (sav) “Bir Müslüman (din) kardeşini ziyaret ettiği zaman (onun yanından) dönünceye kadar cennet bahçesinde olur” buyurduğunu rivayet etti.
Bize Yahya b. Adem ve Ebu Ahmed, onlara Süleym oğullarının Becle koluna mensup İsa b. Abdurrahman el-Becelî, ona Talha b. Musarrif, ona Abdurrahman b. Avsece, ona da Berâ b. âzib şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber’e (sav) bir bedevî geldi ve "Ey Allah’ın Rasûlü, bana, cennete girmeme vesile olacak bir amel öğret" dedi. Hz. Peygamber (sav): "kısa konuştun ama geniş bir soru sordun. Bir insanı özgürlüğüne kavuştur ve bir kölenin boyun bağını çöz" buyurdu. Bedevî, "Ey Allah’ın Rasûlü, bu ikisi aynı şey değil midir?" diye sorunca, Hz. Peygamber "Hayır! Bir insanı azat etmek (عِتْقَ النَّسَمَةِ) bedelini tek başına ödeyerek onu özgürlüğüne kavuşturmandır. Boyun bağını çözmek (فَكَّ الرَّقَبَةِ) ise özgürlüğüne kavuşmak isteyen kimseye destek olarak onun özgürlüğünü elde etmesine yardımcı olmandır. (Seni cennete götürecek bir diğer amel ise) sütünden istifade etsin diye sütü bol bir deveyi birine emanet vermek, zalim (ilişkiyi kesen) akrabaya yardım etmektir. Eğer buna gücün yetmezse aç olanı doyur, susamışa su ver, iyiliği tavsiye et, kötülükten alıkoy. Buna da gücün yetmezse o zaman dilini tut, hayırdan başka söz söyleme."
Bize Yahya b. Adem ve Ebu Ahmed, onlara Süleym oğullarının Becle koluna mensup İsa b. Abdurrahman el-Becelî, ona Talha, ona Abdurrahman b. Avsece, ona da Berâ b. âzib şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber’e (sav) bir bedevî geldi ve "Ey Allah’ın Rasûlü, bana, cennete girmeme vesile olacak bir amel öğret" dedi. Hz. Peygamber (sav): "kısa konuştun ama geniş bir soru sordun. Bir insanı özgürlüğüne kavuştur ve bir kölenin boyun bağını çöz" buyurdu. Bedevî, "Ey Allah’ın Rasûlü, bu ikisi aynı şey değil midir?" diye sorunca, Hz. Peygamber "Hayır! Bir insanı azat etmek (عِتْقَ النَّسَمَةِ) bedelini tek başına ödeyerek onu özgürlüğüne kavuşturmandır. Boyun bağını çözmek (فَكَّ الرَّقَبَةِ) ise özgürlüğüne kavuşmak isteyen kimseye destek olarak onun özgürlüğünü elde etmesine yardımcı olmandır. (Seni cennete götürecek bir diğer amel ise) sütünden istifade etsin diye sütü bol bir deveyi birine emanet vermek, zalim (ilişkiyi kesen) akrabaya yardım etmektir. Eğer buna gücün yetmezse aç olanı doyur, susamışa su ver, iyiliği tavsiye et, kötülükten alıkoy. Buna da gücün yetmezse o zaman dilini tut, hayırdan başka söz söyleme."
Bize Hasan, ona İbn Lehîa, ona Huyey b. Abdullah, ona Ebu Abdurrahman el-Hubulî, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) "Cennette, içeriden dışarısı, dışarıdan da içerisi görünün bir oda vardır" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Musa el-Eş'arî "bu oda kim içindir ey Allah'ın Rasulü" dedi. Hz. Peygamber (sav) "sözünü yumuşak ve tatlı söyleyen, yemek ikram eden ve gece insanlar uykuda iken Allah için ibadete kalkan kimseler içindir" buyurdu.
Açıklama: Hasen li ğayrihî'dir. Bu isnad zayıftır. İbn Lehi'a; su-i hıfzı olsa bile mutâbîsi vardır. Fakat zayıf olan Huyey b. Abdillah'ta hadisin illeti bâki kalmaktadır.
Bize Abdullah, ona Ebu Salih Hakem b. Musa, ona İsa b. Yunus, ona A'meş, ona Amr b. Mürre, ona Muğîre b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. Ahrem) veya Amcası şöyle rivayet etmiştir: Arafat'ta Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelip devesinin yularını ya da eyerini tuttum, bana engel oldular. Hz. Peygamber (sav) "Bırakın onu, kendisini buraya getiren bir ihtiyacı vardır" buyurdu. Ben "beni cennete yaklaştıracak ve ateşten uzaklaştıracak bir amel bildir bana" dedim. Bunun üzerine Hz. peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her ne kadar sözün kısa ise de talebin büyük veya cevabı uzun. Allah'a kulluk et, ona hiç ir şeyi ortak koşma, namazını kıl, zekatını ver, haccını yap, Ramazan orucunu tut. Sana yapıldığında hoşuna giden şeyi, sen de insanlar için yap ve hoşuna gitmeyen bir şeyden insanları da koru. Şimdi devenin yularını bırak (da gideyim)."