778 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Musa, ona Cerir, ona Ata b. Sâib, ona babası, ona da Abdullah b. Amr (ra), Rasûlullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Rahman'a kulluk ediniz, selamı yayınız ve yemek yediriniz ki cennetlere giresiniz."
Bize Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona da güvendiği birisi şöyle rivayet etti: Amr b. Hureys, Hz. Ali’nin oğlu Hüseyin’i hastayken ziyaret etmişti. Ziyaretinden sonra (yolda) Ali ile karşılaştı. Bunun üzerine Ali, Amr’a “Hüseyin’i mi ziyaret ettin?” dedi. Amr, “Evet!" cevabını verdi. “Ona karşı içinde taşıdığın (husumete) rağmen mi?” diye sordu. Amr şöyle cevap verdi: "Ey Hasan’ın babası! Sen kalpte olanları (insanların içindeki gizli niyetleri) ortaya çıkaramazsın." Bunun üzerine Hz. Ali, “Bu durum (senin niyetin), sana nasihat etmeme engel olamaz. Kim bir hastayı ziyaret ederse, ona yetmiş bin melek görevli kılınır ve bunlar, ertesi gün tekrar ziyarette bulunana kadar kendisine dua ve istiğfar ederler. Şayet (hastanın yanında) oturursa Cennet bahçelerinde (bir bahçede oturmuş) ve Allah'ın rahmetine kavuşmuş olur.” dedi.
Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi?
Bize Yahya b. Saîd, ona Şu'be, ona Amr b. Mürre, ona Mürre, ona da Hz. Peygamber'in (sav) ashabından bir adam şöyle dedi: Hz. peygamber (sav), kulağı kesik ve kızıl bir deve üzerinde bize hitap etti ve "bugün hangi gündür bilir misiniz" diye sordu. Biz “Kurban bayramı günüdür” dedik. "Doğru söylediniz. Bugün Hacc-ı Ekber günüdür. Peki bu ayınız hangi aydır?" buyurdu. Biz “Zilhicce ayıdır” dedik. "Doğru söylediniz. Bu ay kavga ve silah sesinin duyulmadığı, Allah'ın ayıdır. Peki bu belde neresidir?" buyurdu. Biz “Meş'ari'l-Harâm” dedik. "Doğru söylediniz. Sizin canlarınız ve mallarınız da tıpkı bu ay ve bu beldenizde, bu gününüz" ya da "bu gününüz, bu ayınız ve bu beldeniz gibi saygın ve dokunulmazdır. Bilin ki ben önden gidip sizi Kevser Havuzunda bekleyeceğim. Ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuz ile iftihar edeceğim. Aman benim yüzümü kara çıkartmayın. Evet siz beni gördünüz ve işittiniz. Size beni soracaklar. Kim benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın. Ben sizden erkeklerin, kadınların ve başkalarının cehennem azabından kurtulması için “ey Rabbim” diyerek talepte bulunacağım. Bana “senden sonra bunların neler yaptığını sen bilmiyorsun” denilecek."
Bize Ebu Muğîre Nadr b. İsmail, ona İbn Ebu Leyla, ona Ebu Zübeyir, ona da Câbir şöyle rvayet etmiştir: "Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Hangi namaz daha faziletlidir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Kıyamı uzun olan' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Hangi cihad daha faziletlidir?' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Atı yaralanıp kanı akacak kadar fedakarca savaşanın cihadı' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Hangi hicret daha faziletlidir?' dedi. Hz. peygamber (sav) 'Allah'ın (ac) hoşlanmadığı şeylerden uzaklaşanın hicreti' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Müslümanlardan hangisi daha faziletlidir?' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Dilinden ve elinden Müslümanların zarar görmediği kimse' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasülü! (cennete veya cehenneme girmeyi) gerektiren iki sebep nedir?' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Kim Allah'a ortak koşmadan ölürse cennete gider ve kim de Allah'a ortak koşmuş olarak ölürse cehenneme gider' buyurdu."