Giriş

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yakub, ona İbn İshak, ona Abdullah b. Ömer'in (ra) azatlısı Nafi', ona da Abdullah b. Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre; Abdullah, Rasulullah'ın (sav), kadınların ihrama girdiklerinde eldiven ve peçe takmalarını, vers ve zaferân sürülmüş elbise giymelerini yasakladığını işitmiş. Rasulullah (sav) sonra şöyle buyurmuş: "Bunların dışında kalan giysilerden hoşlarına gidenleri giysinler; giysiler ister usfurla boyanmış ister ipekli ister zinetli, ister şalvar ister gömlek ister mest olsun fark etmez." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi İbn İshak vasıtasıyla Nafi'den Abde b. Süleyman ile Muhammed b. Seleme de vers ve zaferan sürülmüş elbiseleri giymelerini yasakladı" cümlesine kadar olan kısmı rivayet ettiler.]


Açıklama: İhrama giren bir kadın, her çeşit zineti takabilir ve her nevi elbiseyi giyebilir. Yalnız bu elbiseler, boyası çıkan cinsten olmamalıdır. Islanınca boyası dağılan bir kumaşın ihramda giyilmesi câiz değildir. Ayrıca kadın ihramda elini ve yüzünü örtmemelidir. Vers; Yemen’de yetişen ve elbise boyamakta kullanılan sarı renkte bir çiçektir.

    Öneri Formu
11267 D001827 Ebu Davud, Menasik, 31

Bize Muhammed b. Kesir, ona Süleyman b. Kesir, ona Humeyd et-Tavîl, ona İshak b. Abdullah b. Haris, ona da Hz. Osman'ın Tâif valisi olan babası el-Hâris'in haber verdiğine göre; "o, Hz. Osman için keklik ve yaban eşeği etinden bir yemek hazırlanmıştı. Hz. Osman da Hz. Ali'ye haber gönderdi. Haberci gittiğinde Hz. Ali, develeri için ağaçların yapraklarını topluyordu. Ellerindeki yaprakları silkeledi (ve yemeğe geldi). Ona buyur ye! dediler. Biz ihramlıyız, siz bunu ihramsız olanlara yedirin karşılığını verdi. Sonra da şöyle devam etti. Burada bulunan Eşca' kabilesi mensuplarına soruyorum; Allah aşkına sizler, Rasulullah'a (sav) ihramlı iken bir adamın kendisine yaban eşeği budunu hediye ettiğini, ama O'nun yemediğini biliyor musunuz? Evet! dediler."


Açıklama: İhramlı birinin avlanması Mâide 95 ve 96. ayetleriyle yasaklanmıştır. İslâm hukukçuları ihramlı birinin, başkası tarafından avlanan hayvanın etini de yiyemeyeceği görüşündedirler. Bu konudaki iki farklı görüşten, “yiyemez” hükmünü benimseyenlerin delillerinden biri de bu hadistir. Ancak fukahanın büyük çoğunluğu, ihramlının hiçbir katkısı, işareti ve isteği olmaksızın, onun adına da avlanmamak şartıyla ihramsız biri tarafından avlanan hayvanın etinden yiyebileceği kanaatindedirler. Hanefîler, ihramlı için avlanmış olmasında da sakınca görmezler.

    Öneri Formu
11375 D001849 Ebu Davud, Menasik, 40

Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Nafi', ona Benû Abduddâr'ın kardeşi Nübeyh b. Vehb'in rivâyet ettiğine göre; Ömer b. Ubeydullah, Eban b. Osman b. Affan'a -ki o gün Eban hac emriydi ve her ikisi de ihramlı idiler- şunu sormak üzere birini gönderdi. Ben (oğlum) Talha b. Ömer'i Şeybe b. Cübeyr'in kızıyla evlendirmek istiyorum, senin de nikâhta hazır bulunmanı arzu ediyorum, ne dersin? Eban bu isteği uygun bulmadı ve ben babam Osman b. Affan'ı, Rasulullah'ın (sav); "İhramlı biri ne kendisi evlenebilir ne de başkasını evlendirebilir" dediğini işittim, diye cevap verdi.


    Öneri Formu
11281 D001841 Ebu Davud, Menasik, 38

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Habib b. eş-Şehid, ona Meymun b. Mihran, ona Hz. Meymune'nin kardeşi Yezid b. el-Esam, ona da Meymune (r.anha) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) beni Serif mevkiinde nikâhladı; o sırada ikimiz de ihramsız idik."


    Öneri Formu
11285 D001843 Ebu Davud, Menasik, 38

Bize Ebû Seleme Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Kays, ona Atâ, ona da İbn Abbas'ın (ra) rivayet ettiğine göre o, Zeyd'e hitaben, Ey Zeyd b. Erkam, sen Rasulullah'a (sav) bir parça av eti hediye edildiğini, ama onu kabul etmeyip "biz ihramlıyız" dediğini biliyor musun? demiş, o da evet diye cevap vermiş.


    Öneri Formu
11376 D001850 Ebu Davud, Menasik, 40


    Öneri Formu
27096 D003801 Ebu Davud, Eti'me, 31


    Öneri Formu
109301 MŞ012866 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Hac, 7


    Öneri Formu
109303 MŞ012868 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Hac, 7


    Öneri Formu
109336 MŞ012901 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Hac, 12


    Öneri Formu
111249 MŞ014812 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Hac, 293