524 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded ve Ahmed b. Hanbel, onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Salim, ona da babası rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'a (sav) gelip ihramlı biri hangi tür elbiseyi giymemesi gerektiğini sormuştu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Gömlek, bornoz, şalvar ve sarık giyemez. Vers ve za'feran sürülmüş bir örtü de taşıyamaz. Ayağına da mest giyemez, ancak (dikişsiz) ayakkabı bulamayanlar hariç. (Dikişsiz) ayakkabı bulamayan mest giysin, ancak topuklardan aşağıya olan kısmını keserek giysin."
Açıklama: İhramlı kişi, normal elbise giyemeyeceği gibi, ayakkabı da giyemez, başını da örtemez. Yalnız ayağın altını, zeminin zararlarından koruyacak terlik gibi üstü açık şeyler giyebilir. Uygun bir şey bulunamazsa, ayakkabının üstü kesilerek giyilir. Ayrıca ihramlının koku kullanması da yasaktır.
Bize Abdulaziz b. Abdullah, ona Muhammed b. Cafer, ona Ebu Hazim, ona Abdullah b. Ebu Katade es-Selemî, ona da babası (Haris b. Rib'i) şöyle rivayet etti: Ben bir gün Hz. Peygamber'in (sav) sahâbîlerinden bir takım adamlarla beraber Mekke yolundaki bir konakta oturuyordum. Rasûlullah önümüzde konaklamıştı. Sahâbîler ihrama girmişlerdi. Bense ihramlı değildim. Arkadaşlar bir yaban eşeği gördüler. Ben ayakkabımı dikmekle meşguldüm. Onlar (ihramlı oldukları için) yaban eşeğini bana bildirememişler; onu ben kendim göreyim istemişler. Döndüm ve hayvanı gördüm. Hemen ata doğru yöneldim ve onu eyerledim. Sonra bindim. Fakat kamçıyı ve mızrağı unuttum. Hemen arkadaşlara kamçı ile mızrağı bana uzatıverin, dedim. Onlar: Hayır, vallahi biz sana bu hayvan aleyhine hiçbir şekilde yardım edemeyiz, dediler. Ben öfkelendim ve attan aşağı inip, onları kendim aldım. Sonra ata bindim ve onu yaban eşeğinin üzerine koşturdum. Akabinde yaban eşeğini yaraladım. Sonra onu getirdim, fakat ölmüştü. Arkadaşlar onun üzerine üşüşüp etini yemeğe giriştiler. Sonra kendileri ihrâmlı iken bu av etinden yemeleri hususunda şüphe ettiler. Akabinde biz yürüdük. Ben beraberimde ön budunu sakladım. Hz. Peygamber'e (sav) yetiştik ve kendisine bu mes'eleyi sorduk. Hz. Peygamber: “Yanınızda ondan bir parça bir şey var mı?” diye sordu." Ben Evet var, dedim ve kendisine o budu uzatıp verdim. Rasûlullah ihramlı olduğu halde onu yedi ve tamâmiyle bitirdi." Bu hadisi bana Zeyd b. Eslem, Atâ b. Yesâr, Ebu Katâde isnadıyla Hz. Peygamber’den rivayet etti.
Bana Malik, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Mekke'ye fetih senesinde, başında miğfer olduğu halde Mekke'ye girdi. Başından miğferi çıkardığında, bir adam yanına gelip “ya Rasulullah, İbn Hatal, Kabe'nin örtülerine tutunmuş duruyor” dedi. Rasulullah (sav) da "onu öldürün" buyurdu. Malik der ki: O gün Rasulullah (sav) da -Allah bilir- ihramlı değildi.