163 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Menî, ona İsmail b. Uleyye, ona Atâ b. Sâib, ona babası (Sâib), ona da Abdullah b. Amr (r.anhuma), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İki haslet vardır ki bir müslüman bunları yapmaya devam ederse cennete girer. Dikkat ediniz, o ikisi çok kolaydır, ama onlarla amel eden çok azdır. (Onlar) her namazın arkasında on defa sübhanallah, on defa elhamdülillah, on defa Allahüekber demektir. Bunu söylerken, Rasulullah'ın (sav) eliyle on sayısını gösterdiğini gördüm. Bunlar beş vakit namazda söylendiği zaman sayıyla yüz elli eder, mizanda ise bin beş yüze karşılık gelir. Yatağına yattığın zaman da yüzer defa sübhanallah, elhamdülillah ve Allahüekber de. Bu dilde yüz tanedir, ama terazide bine denk gelir. Hanginiz bir günde iki bin beş yüz kötülük yapar ki? Oradakiler, (İsteyen bu zikirleri yapabilir manasında)'Bu işi bir kimse nasıl yapamaz ki?' diye sorduklarında, Hz. Peygamber (sav) 'Şöyle ki, biriniz namazdayken şeytan ona gelir ve şunu hatırla, bunu da hatırla diyerek onu oyalar, o kişi de namazını bitirir ama o zikri yapamaz. Yattığında şeytan yine gelir ve onu uyuyuncaya değin yine oyalar' buyurdu." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen-sahih bir hadistir. Şu'be ve Sevrî, bu hadisi Atâ b. es-Sâib'den rivayet etmişlerdir. A'meş de bu hadisi Atâ b. Sâib'den muhtasar bir şekilde rivayet etmiştir. Bu konuda Zeyd b. Sâbit, Enes ve İbn Abbas'tan da (r.anhum) hadis rivayet edilmiştir.]
Bize İshak b. Mansur, ona Ali b. Ma'bed el-Mısrî, ona Ubeydullah b. Amr er-Rakkî, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Şehr b. Havşeb, ona Abdurrahman b. Ğanm, ona da Ebu Zer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim sabah namazından sonra diz çökmüş durumda hiçbir şey konuşmadan on kere 'Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tekdir. Onu'n ortağı yoktur. Saltanat ona aittir. Övgüler de ona mahsustur. Hayat veren de öldüren de O’dur. O'nun her şeye gücü yeter' derse, kendisine on sevap yazılır, on günahı silinir, on derece de yükseltilir. Gün boyunca her türlü kötülükten ve şeytandan korunur. Allah’a şirk koşması dışında, işleyeceği hiçbir günah da ona zarar vermez." [Tirmizî, bu hadisin hasen-garîb-sahih olduğunu belirtmiştir.]
Bize Ahmed b. İbrahim ed-Devrakî, ona İsmail b. İbrahim, ona Haccâc b. Ebu Osman, ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim), ona da Avn b. Abdullah, İbn Ömer'in (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah'la (sav) birlikte namaz kılarken, cemaatten biri aniden 'Allahu ekberu kebîrâ, ve'l-hamdülillâhi kesîrâ, ve sübhânallâhi bükraten ve esîlâ (Allah en büyüktür. Sayısız hamd, Allah'a mahsustur. Allah'ı sabah akşam noksan sıfatlardan tenzih ederim)' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Şöyle şöyle diyen kişi kimdi?' diye sordu. Cemaatten bir adam 'Benim, ya Rasulallah!' deyince, Rasulullah (sav) 'Bu sözler çok hoşuma gitti. Bunlar için, semanın kapıları açıldı' buyurdu. İbn Ömer 'Rasulullah'tan (sav) bunu duyduğumdan beri, o sözleri söylemeyi hiç bırakmadım' demiştir." [Ebu İsa (Tirmizi) şöyle demiştir: Hadis bu senedle hasen-sahih-garîbdir. Haccâc b. Ebu Osman, Haccâc b. Meysera es-Savvâf'tır ve künyesi Ebu Salt'tır. Kendisi, hadis ehli nazarında sika bir ravidir.]