207 Kayıt Bulundu.
Bize Adem, ona Leys, ona Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle demiştir: Rasulullah (sav), Nadîr oğullarının Buveyra bölgesindeki hurma ağaçlarını yaktırdı ve kestirdi. Bunun üzerine Yüce Allah "Onların hurma ağaçlarını kesmeniz de, kesmeden kökleri üzere dimdik bırakmanızda hep Allah’ın izniyle olmuştu ve yoldan büsbütün çıkmış o kimseleri perişan etmek içindi." (Haşr, 5) ayetini indirdi.
Bize Muhammed b. Abdürrahim, ona Said b. Süleyman, ona Hüşeym, ona Ebu Bişr, ona da Said b. Cübeyr şöyle demiştir: İbn Abbas'a Tevbe Suresi'ni sordum, bana “Tevbe mi? Hayır, o Fâdıha Suresi'dir. Çünkü devamlı "ve minhum", "ve minhum" (ve onlardan..., ve onlardan...) diye iniyordu. Öyle ki bu surede, onlardan (Müşriklerden), hakkında söz söylenmedik kimse kalmadığını sandılar. Said der ki: Enfâl Suresi'ni sordum, bana “Bedir savaşı hakkında indi” dedi. Said der ki: Haşr Suresi'ni sordum, “Nadîr Oğulları hakkında indi” dedi.
Bana Hafs b. Ömer, ona Halid b. Abdullah, ona Husayn, ona Salim b. Ebu Ca'd ve Ebu Süfyân, onlara da Cabir b. Abdullah (r.anhuma) şöyle demiştir: Biz Rasulullah (sav) ile birlikte Cuma namazında iken bir kervan geldi, insanlar da ona doğru yönelip gittiler ve Rasulullah'ın (sav) beraberinde sadece on iki kişi kaldı. Bunun üzerine "Onlar bir ticâret veya bir eğlence görünce hemen oraya akın ettiler" (Cumâ, 11) ayeti indi.
Bize Amr b. Avn, ona Hüşeym, ona Humeyd, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Ömer b. Hattâb (ra) şöyle demiştir: Peygamber'in (sav) eşleri kıskançlık güdüsüyle Hz. Peygamber'e (sav) aleyhinde bir araya geldiler. Ben de onlara “bakarsınız sizin yerinize Rabbi ona sizden daha hayırlı eşler nasip eder” dedim. Akabinde bu ayet (Tahrîm, 5) indi.
Bize Adem b. İyâs, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona da Zeyd b. Erkam (ra) şöyle demiştir: Ben amcam ile birlikte iken Abdullah b. Ubeyy b. Selûl'ün “Rasulullah'ın (sav) yanında bulunanlara nafaka vermeyin ki onun etrafından dağılıp gitsinler” ve “yemin olsun, Medine'ye dönersek elbette en aziz olan, zelil olanı oradan çıkaracaktır” dediğini duydum. Sonra ben bu sözleri amcama, amcam da Rasulullah'a söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), Abdullah b. Ubeyy ve arkadaşlarına haber gönderip çağırttı. Onlar “biz böyle söz söylemedik” diye yemin ettiler. Rasulullah da onların beyanını kabul edip beni yalanladı. Bundan dolayı ömrümde bir benzerini yaşamadığım bir üzüntüye boğularak evimde oturup kaldım. Bunaldığım bu sırada Aziz ve Celîl olan Allah "Münafıklar sana geldikleri zaman... " (Münafikûn, 1) ayetinden "onlar Rasulullah'ın yanında bulunanlara nafaka vermeyin..." (Münafikûn, 7) ve "Muhakkak ki en şerefli ve kuvvetli olan, Medine'den en zaîf olanı çıkaracaktır" (Münafikûn, 8) ayetine kadarki ayetleri indirdi. Sonra Rasulullah (sav) bana haber gönderdi ve, o ayetleri bana okuyup "Allah seni doğruladı" buyurdu.