137 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hafs b. Gıyas (T); Bize Ebu Küreyb ve İshak b. İbrahim, o ikisine Ebu Muaviye (T); Bize Amr en-Nakıd, ona Ammar b. Muhammed (T); Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İbn Fudayl, onlara el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir (bu hadisi) rivayet etmiştir. [Amr'ın, Ammâr'dan ve Ebu Küreyb'in de Ebu Muaviye'den yaptığı rivayetlerde Ümmü Mübeşşir'den eklemesi; İbn Fudayl'in rivayetinde Zeyd b. Harise'nin eşinden eklemesi; İshak'ın Ebu Muâviye'den rivayetinin bir kısmında Ümmü Mübeşşir'den o da Hz. Peygamber'den (sav) eklemesi vardır, bir kısmında da bu ekleme yoktur. Bu ravilerin hepsi, Ata, Ebu Zübeyir ve Amr b. Dinar'ın hadisinin benzerini Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmişlerdir.]
Açıklama: İlgili hadisin metni için M003968 numaralı hadise bakınız.
Bize İbn Nümeyr, ona babası (Abdullah b. Nümeyr), ona Abdülmelik, ona Ata, ona da Cabir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bir Müslüman bir ağaç dikerse, o ağaçtan yenilen her şey, mutlaka onun için sadakadır. O ağaçtan çalınan her şey, onun için sadakadır. Yabani hayvanların, hatta kuşların yediği dahi onun için sadakadır. Kısaca herhangi birisinin o ağaçtan azalttığı her şey onun için mutlaka sadaka olur."
Bize Muhammed b. Hatim ve İbn Ebu Halef, o ikisine Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah Rasulullah'tan (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Bir müslüman, fidan diker veya ekin eker de ondan yabani bir hayvan, kuş yahut başka bir şey yerse, bunda onun için mutlaka sevap vardır." [İbni Ebi Halef (Kuş yahut başka bir şey yerine) طَائِرٌ شَىْءٌ / kuş bir şey ifadesini kullanmıştır.]
Bize Yahya b. Yahya, Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Übeyd el-Guberî, o ikisine Ebu Avane, ona Katade, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Eğer bir Müslüman bir ağaç diker yahut ekin eker de ondan bir kuş veya insan yahut hayvan yerse, bundan dolayı ona mutlaka sadaka (sevabı) olur."
Bize Züheyr b. Harb ve Hennâd b. Serî, onlara Veki', ona el-A'meş, ona Mücahid, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Bu ikisi azap görüyorlar. Azap görmelerinin sebebi de büyük bir günah değildir. Şu kişi hacet giderirken idrarından sakınmazdı. Şu ise insanlar arasında laf taşırdı." Sonra yaş bir hurma dalı istedi ve onu iki parçaya ayırdı. İki parçayı ayrı ayrı mezarlara dikip şöyle buyurdu: "Bunlar kurumadığı sürece umarım ki onların azabı hafifler." [Hennâd rivayetteki "yestenzihü/sakınmazdı" ifadesi yerine, aynı anlama gelen "yestetirü" kelimesini kullanmıştır.]
Açıklama: Sedir ağacı çöl olan bir bölgede çok serin olan gölgesi ile meşhur ağaçtır. Dolayısıyla bu şekilde fayda sağlayan her şey sedir ağacıyla aynı kapsama girmektedir. Bu ağacı kesenin cehennemle tehdit edilmesi, insanları sakındırmak ve her canlının faydasına olan bir şeyi tahrip etmenin haramlığını ortaya koymak içindir.
Bize Ebu Said el-Eşec ve Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ ve İshak b. İbrahim; -İshak bize haber verdi dedi, diğerleri ise bize tahdis etti dediler-, onlara Veki', ona el-A'meş, ona Mücahid, ona Tâvus, ona da İbn Abbâs'ın (ra) rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav) iki mezarın yanından geçmiş ve şöyle buyurmuştu: "Bunlara azap ediliyor, ama büyük bir günahtan dolayı azap edilmiyorlar. Bunlardan biri insanlar arasında söz taşırdı, diğeri ise küçük abdest sırasında örtünmüyordu." Sonra Hz. Peygamber yaş bir hurma dalı isteyip onu iki parçaya ayırmış ve bu mezarlara dikerek şöyle buyurmuştu: "Umulur ki bu dallar kurumadıkça bu kimselerin azabı hafifletilir."