397 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesar, ona da Abdullah b. Abbas şöyle demiştir: "Güneş tutuldu. Rasulullah (sav) da beraberinde insanlarla birlikte namaz kıldı. Bakara suresi okunacak kadar uzunca bir süre kıyamda durduktan sonra uzunca bir rükû yaptı, sonra rükudan kalktı ve uzunca ayakta durdu. Ama bu önceki kıyamından daha kısa idi. Sonra uzunca bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü, sonra secdeye vardı, sonra ayağa kalkarak uzun bir kıyam yaptı. Bu kıyamı ilk kıyamından daha kısa sürdü, sonra uzun bir sure rükûda kaldı, bu da birinci rükûdan daha kısa sürdü. Sonra rükûdan kalktı uzunca ayakta durdu, bu da ilk kıyamından daha kısa sürdü. Sonra uzun bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü. Sonra secde yaptı sonra da namazını bitirdiğinde güneş de açılmış idi. Sonra 'şüphesiz güneş ve ay Allah’ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmazlar. Bu hali görecek olursanız hemen Allah’ı zikrediniz' buyurdu. Ashab 'ey Allah’ın Rasulü, durduğun bu yerinde bir şey almak ister gibi elini uzattığını, sonra da hemen geri çektiğini gördük' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'ben cenneti gördüm, cennetten bir salkıma elimi uzattım, eğer onu almış olsaydım dünya devam ettikçe ondan yiyecektiniz. Cehennemi de gördüm. Ben asla bugünkü kadar korkunç bir manzara daha görmedim. Cehennem ehlinin çoğunluğunun kadınlar olduğunu da gördüm' buyurdu. Ashab 'neden, ey Allah’ın Rasulü' diye sordular. Hz. Peygamber (sav) 'kâfirlikleri (nankörlükleri) sebebiyle' buyurdu. Kendisine 'Allah’ı inkâr ederek mi kâfir oluyorlar' denilince, Hz. Peygamber (sav) şu cevabı verdi: (Hayır) onlar kocalarına karşı nankörlük ediyorlar, kendilerine karşı yapılan iyiliklere nankörlük ediyorlar. Onlardan birisine ömür boyu iyilikte bulunsan, sonra da senden bir kötülük görse, 'senden hayır namına bir şey görmedim ki' der."
Bize Kuteybe, ona Hammâd, ona Yunus, ona Hasan, da ona Ebu Bekre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Güneş ile ay Allah'ın ayetlerinden iki ayet olup birinin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmaz. Ancak Allah (ac) onlarla kullarını korkutur."
Bize Muhammed b. Kamil el-Mervezî, ona Hüşeym, ona Yunus, ona Hasan, ona da Ebu Bekre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Güneş ile ay Allah'ın (ac) ayetlerinden iki ayettir. Onlar birinin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmazlar. Siz onları (tutulmuş vaziyette) gördüğünüzde, tutulma geçene dek namaz kılın."
Bize Amr b. Ali, ona Yezid b. Zürey, ona Yunus, ona Hasan, ona da Ebu Bekre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) huzurunda idik de güneş tutuldu. Hemen kalkıp elbisesini sürüyerek alelacele mescide gitti. İnsanlar da etrafında toplandı. (Vakit namazı) kıldıkları gibi iki rekat namaz kıldırdı. Tutulma geçince hutbe verip şöyle buyurdu: "Güneş ile ay Allah'ın ayetlerinden iki ayet olup Allah, onlarla kullarını korkutur. Onlar birinin ölümü sebebiyle tutulmaz. Onlardan birinin tutulmasını gördüğünüzde tutulma geçene dek namaz kılıp dua edin."
Bize Muhammed b. Seleme, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyir, ona da Aişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) hayatta iken Güneş tutulmuştu. Rasulullah (sav) kalktı ve tekbir aldı, cemaat de arkasına saf tuttular. Rasulullah (sav) uzunca bir sure okudu sonra tekbir alıp uzunca bir rükû yaptı sonra başını rükûdan kaldırıp “Semiallahü limen hamideh”, “Rabbena lekel hamd” dedi ve bu ayakta duruşunda yine uzunca bir sure okudu fakat bu okuduğu birinci okuduğundan kısaydı sonra tekbir alıp tekrar rükûa gitti yine rükû' yaptı. Bu rükûu öncekinden biraz kısaydı sonra “Semiallahü limen hamideh” “Rabbena lekel hamd”, dedi ve secdeye vardı, diğer rekâtta da aynısını yaptı, böylece rükû ve secdelerin sayısını dörde çıkardı. Rasulullah (sav) namazdan ayrılmadan Güneş açıldı. Sonra kalktı ve cemaate hitap etmek üzere Allah'ı gerektiği şekilde övdükten sonra şöyle buyurdu: "Güneş ve Ay Allah’ın varlığı ve birliğini gösteren alametlerdendir. Hiçbir kimsenin doğumu ve vefatı için tutulmazlar. Onların tutulduklarını görünce açılıncaya kadar namaz kılınız." Rasulullah (sav) şöyle devam etti: "Şu bulunduğum yerde size vâd edilen her şeyi gördüm. Kendimi Cennetten bir salkım üzüm koparırken gördüm. Biraz ilerledim Cehennemin birbirine çarpan ateş dalgalarını gördüm ve biraz geriledim orada Kâbe'ye adanan develere binilmemesi ve yük yüklenmemesi adetini getiren İbn Luhay'ı gördüm."
Bize Bize Kuteybe, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Âişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) döneminde güneş tutuldu. Rasulullah (sav) insanlara namaz kıldırdı. Namaza durunca, uzunca kıyam yaptıktan sonra rükûa vardı. Rükûu da oldukça uzattı sonra kalktı. Bu kalkışından sonraki kıyamı da uzun sürdü ama birinci kıyamdan daha kısa idi, sonra rükûa vardı ve uzunca rükûda kalmakla birlikte birinci rükûdan daha kısa sürdü, sonra rükûdan kalkıp secdeye vardı, sonra da son rekâtta da aynısını yaptıktan sonra namazı bitirdi. Güneşin tutulması da açılmış idi. İnsanlara bir hutbe vererek Allah’a hamd ve senâda bulunduktan sonra şöyle buyurdu: "Şüphesiz güneş ve ay Allah’ın ayetlerinden iki ayettir. Herhangi bir kimsenin ölümü için de, hayatı için de tutulmazlar. Bu hali gördüğünüz takdirde Allah’a dua edin, tekbir getirin, çokça sadaka verin." Sonra "Ey Muhammed ümmeti! Vallahi! Allah’tan daha kıskanç (gayret sahibi) kimse yoktur ki, kulunun veya cariyesinin zina etmesine razı olsun. Ey Muhammed ümmeti, vallahi bildiklerimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız."
Bize Muhammed b. Ubeydullah b. Abdülazîm, ona İbrahim b. Sebelân, ona Abbad b. Abbad el-Mühellebî, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) zamanında güneş tutuldu da kalkıp insanlara namaz kıldırdı. Kıyamı uzun tuttu. Sonra rükûa gitti. Rükûu da uzun tuttu. Daha sonra rükûdan kalktı, ayakta uzun durdu, ama ilk kıyamdan daha kısa idi. Ardından rükûa gitti. Rükûu da uzun tuttu ama ilk rükudan daha kısa idi. Sonra secdeye vardı, ve uzunca secde yaptı, başını secdeden kaldırdı, sonra yine secdeye vardı. Secdeyi uzun tuttu ama, ilk secdeden daha kısa idi. Ardından kalktı ve böylece iki rekat namaz kıldı. Her iki rekatta da bunun benzerini yaptı. En sonunda benzer şekilde iki secde yapıp namazını bitirdi ve şöyle buyurdu: "Güneş ile ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Onlar birinin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmaz. Bunu gördüğünüzde Allah'ın (ac) zikrine ve namaza sığının."
Bize İbrahim b. Yakub, ona Amr b. Asım, ona dedesi Ubeydullah b. Vâzi, ona Eyyûb es-Sahtiyânî, ona Ebu Kilâbe, ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilâlî şöyle rivayet etmiştir: Bizler Medine'de Rasulullah'ın (sav) huzurunda iken güneş tutuldu. Nebî (sav) korku içinde elbisesini sürüyerek çıktı. Uzun tuttuğu iki rekat namaz kıldı. namazı bitirmesi güneş tutulmasının bitmesine denk geliverdi. Hemen Allah'a hamd etti ve onu övdü. Ardından şöyle buyurdu: "Güneş ile ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Onlar birinin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmaz. Onların bu tutulduğunu gördüğünüzde kılmış olduğunuz farz namaz gibi namaz kılın."
Bize İmran b. Musa, ona Abdülvâris, ona Yunus, ona Hasan, ona da Ebu Bekre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) huzurunda idik de güneş tutuldu. Rasulullah (sav) mescide varana dek elbisesi sürüyerek çıktı. İnsanlar da etrafında toplandılar. Bize iki rekat namaz kıldırdı. Güneş tutulması geçince "Güneş ve ay Allah'ın ayetlerinden iki ayet olup Allah (ac), onlarla kullarını korkutur. Onlar birinin ölümü ve hayatı için tutulmaz. Bunu gördüğünüzde tutulma geçene dek namaz kılın" buyurdu. Bu olay, Hz. Peygamber'in (sav) İbrahim isimli oğlu öldüğünde olmuş, insanlar, tutulmanın, onun ölümü için olduğunu söylemişlerdi.
Bize Muhammed b. Seleme, ona İbn Kasım, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesar, ona da Abdullah b. Abbas şöyle demiştir: "Güneş tutuldu. Rasulullah (sav) da beraberinde insanlarla birlikte namaz kıldı. Bakara suresi okunacak kadar uzunca bir süre kıyamda durduktan sonra uzunca bir rükû yaptı, sonra rükudan kalktı ve uzunca ayakta durdu. Ama bu önceki kıyamından daha kısa idi. Sonra uzunca bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü, sonra secdeye vardı, sonra ayağa kalkarak uzun bir kıyam yaptı. Bu kıyamı ilk kıyamından daha kısa sürdü, sonra uzun bir sure rükûda kaldı, bu da birinci rükûdan daha kısa sürdü. Sonra rükûdan kalktı uzunca ayakta durdu, bu da ilk kıyamından daha kısa sürdü. Sonra uzun bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü. Sonra secde yaptı sonra da namazını bitirdiğinde güneş de açılmış idi. Sonra 'şüphesiz güneş ve ay Allah’ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmazlar. Bu hali görecek olursanız hemen Allah’ı zikrediniz' buyurdu. Ashab 'ey Allah’ın Rasulü, durduğun bu yerinde bir şey almak ister gibi elini uzattığını, sonra da hemen geri çektiğini gördük' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'ben cenneti gördüm, cennetten bir salkıma elimi uzattım, eğer onu almış olsaydım dünya devam ettikçe ondan yiyecektiniz. Cehennemi de gördüm. Ben asla bugünkü kadar korkunç bir manzara daha görmedim. Cehennem ehlinin çoğunluğunun kadınlar olduğunu da gördüm' buyurdu. Ashab 'neden, ey Allah’ın Rasulü' diye sordular. Hz. Peygamber (sav) 'kâfirlikleri (nankörlükleri) sebebiyle' buyurdu. Kendisine 'Allah’ı inkâr ederek mi kâfir oluyorlar' denilince, Hz. Peygamber (sav) şu cevabı verdi: (Hayır) onlar kocalarına karşı nankörlük ediyorlar, kendilerine karşı yapılan iyiliklere nankörlük ediyorlar. Onlardan birisine ömür boyu iyilikte bulunsan, sonra da senden bir kötülük görse, 'senden hayır namına bir şey görmedim ki' der."