Giriş

Bize el-Hakem b. Nâfi', ona İsmail b. Ayyâş, ona Ebu Şeybe Yahya b. Yezid, ona Abdulvehhab el-Mekkî, ona Abdulvahid b. Abdullah en-Nasrî, ona Vâsile es-Eska'nın söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslümanın Müslümana canı, namusu ve malı haramdır. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu yardımsız bırakmaz." Rasulullah (sav) kalbine işaret ederek "Takva şuradadır" dedikten sonra şöyle buyurdu: "Kişiye kötülük olarak Müslüman kardeşini küçük görmesi yeter."


Açıklama: Hadis metin yönünden sahih li gayrihi olmakla beraber isnad yönünden zayıftır. İsmâil b. Ayyâş Şamlılardan yaptığı rivâyetlerde sika olup diğer kimselerden yaptığı rivâyetlerinde ise zayıftır. Yahyâ b. Yezîd için Buhârî hadisi sahih değildir ve bu rivâyette inkıta' vardır demektedir. Çünkü Yahyâ b. Yezîd, Abdulvehhâb'dan rivâyette bulunmamıştır. O ikisi arasında Zeyd b. Ebî Üneyse bulunmaktadır. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: كُلُّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ عِرْضُهُ وَمَالُهُ

    Öneri Formu
62626 HM016115 İbn Hanbel, III, 492

Bize Abdullah b. Halid b. Hâzim, ona Muhammed b. Seleme, ona Ebu Sinan, ona Ebu İshak, ona Ebü'l-Ahvas, ona Abdullah şöyle söylemiştir: Şüphesiz bu Kur'an, Allah'ın ikramıdır. Ondan alabildiğiniz kadarını alın. Ayrıca ben içinde Allah'ın kitabından bir şey bulunmayan evden daha hakir hiçbir şey bilmiyorum. İçinde Allah'ın kitabından bir şey bulunmayan kalp de hiç oturanı olmayan harabe bir ev gibidir.


    Öneri Formu
51222 DM003350 Darimi, Fedailu'l-Kur'an, 1

Bize Behz, ona Ali b. Mes'ade, ona Katâde, ona Enes'in söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İslam aleni, iman ise kalptedir." Rasulullah (sav) sonra eliyle üç kez göğsüne/kalbine işaret ederek; "İşte takva buradadır, işte takva buradadır."


    Öneri Formu
60312 HM012408 İbn Hanbel, III, 134

Bize Behz ve Affân, onlara Süleyman; (T) Bize Hişâm, ona Süleyman b. Mu'temir, ona Affân, ona Sabit, ona Enes'in anlattığına göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bu gece benim bir oğlum oldu. Ona babam İbrahim'in ismini verdim." Sonra onu Medine'de Ebu Seyf diye bilinen demircinin hanımı Ümmü Seyf'e (süt emzirmesi için) verdi. Bir gün Rasulullah (sav) çocuğu getirmeye gitti. Ben de kendisiyle beraber gittim. Ebu Seyf'in yanına vardığımızda o körüğünü üfürüyordu ve ev dumanla dol­muştu. Rasulullah'ın (sav) önünden hızlıca yürüdüm ve 'Ya Ebu Seyf! Rasulullah (sav) geldi' dedim. O da körüğe üfürmeyi durdurdu. Rasulullah (sav) geldi ve çocuğu istedi. Onu bağrına bastı. Çocuğun Rasulullah'ın (sav) kucağında can çekiştiğini gördüm. Hz. Peygamber'in (sav) gözleri yaşardı ve o şöyle buyurdu: "Göz yaşarır, kalp üzülür, fakat biz sadece Rabbimizin razı olacağı sözleri söyleriz. Vallahi Ya İbrahim! Senin için çok hüzünlüyüz."


    Öneri Formu
60405 HM013045 İbn Hanbel, III, 194

Bize Yezid b. Harun, ona Hammâd b. Seleme, ona Zübeyr Ebu Abdüsselam, ona Eyyub b. Abdullah b. Mikrez, ona Vâbisa b. Ma'bed şöyle söylemiştir: İyilik ve kötülüğe dair sorulmadık hiç bir şey bırakmamak (her şeyi sormak) maksadıyla Hz. Peygamber'e (sav) geldim. Onun yanında bir kalabalık/topluluk vardı. İnsanları yararak ilerledim. Oradakiler bir kaç kez bana Hz. Peygamber'den (sav) uzak dur dediler. Ben de ben Vâbisa, beni bırakın ona yaklaşayım, o bana insanların en sevimlisi ona yaklaşayım dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) iki kez "Yaklaş Ya Vâbisa!" diyerek seslendi. Ona dizlerim dizine değecek kadar yaklaştım. Bana, "Niçin geldiğini ben mi sana söyleyeyim yoksa sen mi bana sorunu sorarsın" dedi. Ben de 'sen bana söyle/haber ver Ya Rasulallah!' dedim. Şöyle buyurdu: "Sen bana iyilik ve kötülüğü sormaya geldin." Ben de 'evet' dedim. Bunun üzerine üç parmağını birleştirdi ve göğsüme vurarak şöyle dedi: "Ya Vâbisa! Kendine/kalbine danış. İyilik, gönle huzur veren ve içe sinen şeydir. Kötülük ise, insanlar sana fetva verip onaylasalar bile, vicdanını rahatsız eden ve içinde bir kuşku bırakan şeydir." Süfyân أَفْتَاكَ النَّاسُ ibaresini أَفْتَوْكَ şeklinde nakletmiştir.


    Öneri Formu
65379 HM018164 İbn Hanbel, IV, 227

Bize İsâm b. Halid, ona Harîz, ona Şebîb Ebu Ravh'ın söylediğine göre bir bedevi Ebu Hüreyre'ye gelerek şöyle dedi: Ey Ebu Hüreyre! Bize Rasulullah'tan (sav) hadis naklet. O da Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Dikkat edin iman ve hikmet Yemen'lidir. Rabbinizin yardımını da Yemen tarafında buluyorum." Ebu Muğîra ise Batı tarafından demiştir. "Dikkat edin, küfür, fısk ve kalp katılığı (sürülerini güderken) yüksek sesle bağıranlardadır. Onlar, şeytanların kendilerini sahip oldukları develerin kuyrukları dibinde gafil avladığı bedevi kimselerdir."


Açıklama: وَأَجِدُ نَفَسَ رَبِّكُمْ مِنْ قِبَلِ الْيَمَنِ وَقَالَ أَبُو الْمُغِيرَةَ مِنْ قِبَلِ الْمَغْرِبِ kısmı hariç hadis sahihtir. Şerîk bu rivâyetinde teferrüd etmiş/tek kalmıştır. Onu sadece İbn Hibbân sika olarak kabul etmiştir.

    Öneri Formu
52003 HM010991 İbn Hanbel, II, 541

Bize Yakub, ona babası, ona İbn İshak, ona Yahya b. Haris el-Câbir ona Enes b. Malik'in mevlası Abdülvâris (T) Bize Amr b. Amir, ona Enes b. Malik'in söylediğine göre Rasulullah (sav) kabirleri ziyaret etmeyi, kurban etlerini üç günden fazla saklamayı müzeffet, hantem, nekir ve dübba denilen kaplardaki şırayı içmeyi yasakladı. Daha sonra Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Size üç şeyi yasaklamıştım. Onlar hakkında yeni bir görüşüm hasıl oldu. Size kabirleri ziyaret etmeyi yasaklamıştım. Ancak gördüm ki, kabir ziyareti kalbi hassaslaştır, gözü yaşartır ve ahireti hatırlatır. Bundan dolayı artık kabirleri ziyaret ediniz ancak kabirdekilerle ilgili kötü söz söylemeyiniz. Kurban etlerini üç günden fazla yemenizi size yasaklamıştım. Sonra gördüm ki insanlar misafirlerine ikram ediyor, orada olmayanlar için saklıyor bundan dolayı artık kurban etlerini istediğiniz sürece evlerinizde tutabilirsiniz. Size bu kaplardan şıra içmenizi de yasaklamıştım. Artık dilediğinizi içebilirsiniz. Fakat sarhoşluk veren hiçbir şeyi içmeyin."


Açıklama: şevahidle sahihtir.

    Öneri Formu
62970 HM013521 İbn Hanbel, III, 237

Bize Yahya b. Said, ona Hişâm, ona Katâde, ona Mutarrif, ona İyaz b. Hımâr'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) bir gün hutbede şöyle hitap etti: "Muhakkak ki Rabbim (cc) bana öğrettiklerinden bilmediklerinizi bugün size öğretmemi emretti. Kullarıma verdiğim her mal helaldir. Ben kullarımın hepsini Hanif/Müslüman olarak yarattım. Ancak şeytanlar onlara gelip onları dinlerinden saptırarak hakkında delil indirmediğim ve benim helal kıldığım şeyi haram kıldılar ve bana ortak koşmalarını onlara emrettiler. Sonra Allah (cc) yeryüzü ehline baktı, onların Arabına ve Acemine şiddetle buğzetti. Yalnız Ehl-i kitaptan bir takım kişiler hariç! (Allah buyurdu:) Ben seni ancak imtihan edeyim ve seninle başkalarını imtihan edeyim diye gönderdim. Sana suyun silip yıkayamayacağı bir kitap indirdim. Onu uyurken, uyanıkken okursun. Gerçekten Allah bana Kureyş'i yakmamı emretti. Ben: Ya Rabbi! O zaman benim başımı ezip onu bir ekmeğe çevirirler, dedim. Onlar seni nasıl çıkardılarsa sen de onları yurtlarından çıkar. Onlara savaş aç ki, savaşta senle savaşarak sana yardım edelim. Onlara karşı harcama yap ki, biz de sana lütuf ve ihsanda bulunalım! Sen bir ordu gönder ki, biz de onun beş katını gönderelim! Sana itaat edenlerle birlikte isyan edenlere karşı savaş, buyurdu. Cennetlikler üç kısımdır : 1- Güç ve kuvvet sahibi, adaletli, insanlara iyilikte bulunan ve başarılı olanlar, 2- Tüm Müslümanlara ve akrabalara karşı ince kalpli, merhametli kişi, 3- İffetli, infakı seven fakir kişi. Cehennemlikler ise beş kısımdır : 1- Mal ve aile edinmeyen, size tabi olarak içinizde bulunan, haram işlemeye zaafı olan kişiler, 2- Tamahkarlığı gizli olmayan, kapısını çalana hainlik eden kişi, 3- Akşam-sabah ailen ve malın hakkında seni aldatmaya çalışan kişi, 4- Cimri ve yalancı kişi, 5- Çok ahlaksız kişi."


    Öneri Formu
65638 HM017623 İbn Hanbel, IV, 162

Bize Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şekîk b. Seleme'nin söylediğine göre Becile oğullarından Nehîk b. Sinan denilen bir adam Abdullah b. Mesud'a gelerek: Ey Abdurrahman'ın babası; sen, (Muhammed suresi 15. ayetteki) 'Bozulmayan su (ırmakları)' ayetini nasıl okuyorsun. Bunu (مِنْ مَاءٍ غَيْرِ آسِنٍ) şeklinde 'elif harfi' ile mi yoksa (مِنْ مَاءٍ غَيْرِ يَاسِنٍ) şeklinde 'ya harfi' ile mi? Abdullah dedi ki: Sen bunun dışında Kur'an'ın hepsini iyice biliyor musun? Adam: Ben mufassal bölümü surelerini bir rekatta okuyorum. Abdullah: Şiir okur gibi mi? Muhakkak rükû ve secdelerinin iyice yapıldığı namaz en güzel namazlardandır. Şüphesiz (ileride) Kur'an'ı okumakla birlikte gırtlaklarından aşağı inmeyen topluluklar gelecektir. Ama Kur'an okunup kalbin içine iyice nüfuz ettiğinde fayda verir. Ben Hz. Peygamber'in (sav) birbirine benzeyen sureleri beraber okuduğunu bilirim. Her bir rekatta bunlardan iki sure okurdu. Sonra Abdullah kalktı ve içeri girdi. Derken Alkame gelip onun huzuruna girmek isteyince Alkame'den rica ederek 'Resulullah'ın (sav) bir rekatta birlikte okuduğu benzer surelere dair ona soru sor' dedik. O soru sormak için içeri girdi. Sonra dışarı çıkarak yanımıza geldi ve bunlar (yani Hz. Peygamber'in bir rekatta birlikte okuduğu sureler) Abdullah b. Mesud'un tertip ettiği Mushafın ilk bölümündeki uzun surelerden yirmi suredir, dedi.


    Öneri Formu
52838 HM003607 İbn Hanbel, I, 380

Bize Zeyd b. Yahya ed-Dimeşkî, ona Abdullah b. el-Alâ, ona Müslim b. Mişkem, ona Ebu Sa'lebe el-Huşenî şöyle söylemiştir: Ya Rasulallah! Bana helal olan ve haram olan şeyleri söyler misin dedim. Gözlerini kaldırıp bana baktı gözlerini indirdi ve şöyle buyurdu: "İyilik, gönle huzur veren ve içe sinen şeydir. Kötülük ise, fetva vericiler sana fetva verseler dahi içine sinmeyen ve gönlünü rahatsız eden şeydir. Ayrıca ehil eşek etine ve köpek dişli yırtıcı hayvanların etine yaklaşma."


    Öneri Formu
66453 HM017894 İbn Hanbel, IV, 194