Giriş

Bize Yakub b. İbrahim, ona Yahya b. Said, ona Muhammed b. Amr, ona Abîde b. Süfyan el-Hadramî, ona Hz. Peygamber'in (sav) sohbetinde bulunmuş bir sahabi olan Ebu Ca'd ed-Damrî'nin söylediğine göre Raulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim önemsemediğinden dolayı cuma namazını üç defa terk ederse, Allah onun kalbini mühürler." Bize Amr b. Sevvâd, ona İbn Vehb, ona İbn Ebu Zi'b, ona Esîd b. Ebu Esîd, ona Abdullah b. Ebu Katade, ona da Cabir b. Abdullah'ın (ra) naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim mecbur kalmadıkça Cuma namazını üç defa terk ederse, Allah onun kalbini mühürler."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: مَنْ تَرَكَ ثَلاَثَ جُمَعٍ تَهَاوُنًا بِهَا طَبَعَ اللَّهُ عَلَى قَلْبِهِ

    Öneri Formu
26141 N001370 Nesai, Cuma, 2

Bize Ebu Nadr, ona Ebu Muaviye, ona Leys, ona Amr b. Mürre, ona Ebü'l-Buhterî, ona Ebu Said'in söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kalpler; kandil gibi ışık saçan kalp, örtüsüne sarılıp kılıflanmış kalp, alt üst olmuş kalp ve zırhla muhafaza edilmiş kalp olmak üzere dört çeşittir. Kandil gibi ışık saçan kalp müminin kalbidir, kandili iman nuru ile ışıldar. Örtülü kalp ise kafirin kalbidir. Alt üst olmuş kalp ise bilip inkar eden münafığın kalbidir. Zırhlı kalbe gelince içinde iman ve nifak birlikte bulunur. Bu iman temiz suyun büyüttüğü bakla gibidir. Ondaki nifak ise irin ve kanın büyüttüğü çıban gibidir. Bunlardan hangisi diğerine galip gelirse kalpte o bulunur."


Açıklama: Leys'in (İbn Ebî Süleym) zaafından dolayı bu isnad zayıftır. İnkita vardır. Ebu'l-Bahterî, Ebû Said el-Hudrî'ye ulaşmamıştır.

    Öneri Formu
49992 HM011146 İbn Hanbel, III, 17

Bana Malik, ona Safvân b. Süleym söylemiştir. Ancak Malik 'Safvân'ın bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav) nakledip nakletmediğini bilmiyorum' demiştir. Buna göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim herhangi bir özrü ve sebebi olmaksızın peş peşe üç cuma namazını terk ederse, Allah onun kalbini mühürler."


    Öneri Formu
35079 MU000245 Muvatta, Cuma, 9

Bize el-Humeydî, ona Süfyan, ona Mansur, ona Mücahid, ona Ebu Ma'mer, ona da Abdullah (ra) şöyle söylemiştir: Beyt'in (Kâbe'nin) yanında iki Kureyşli ve bir Sakifli –ya da iki Sakifli ve bir Kureyşli- bir araya geldi. Bunlar göbekleri yağlı, anlayışları kıt kimselerdi. Onlardan biri 'sizce Allah bizim söylediklerimizi işitir mi?' dedi. Diğeri 'yüksek sesle konuşursak işitir, gizli saklı konuşursak işitmez, dedi. Bir başkası 'yüksek sesle konuştuğumuzu işitirse gizli saklı konuşursak da işitir' dedi. Bunun üzerine Allah (cc): "Siz (günahları işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şâhitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Lakin, yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz" (Fussilet, 41/22) ayetini indirdi. Süfyan bize bu hadisi rivayet eder ve şöyle derdi: Bize Mansur veya İbn Ebu Necih veya Humeyd'den biri yahut onlardan ikisi rivayet ederdi. Sonra sadece Mansur rivayet etti dedi ve böyle demeyi bıraktı. Sonra dedi ki: Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyan es-Sevrî, ona Mansur, ona Mücahid, ona Ebu Ma'mer, ona Abdullah hadisi buna benzer şekilde nakletti.


    Öneri Formu
32930 B004817 Buhari, Tefsir, (Fussilet) 2

Bize Ya'lâ, ona Muhammed b. Amr, ona Abîde b. Süfyan, ona Ebu Ca'd ed-Damrî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim önemsemediği için cuma namazını terk ederse, Allah onun kalbini mühürler."


    Öneri Formu
41457 DM001612 Darimi, Salat, 205

Bize Yezid, ona Hammâd b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona Yusuf b. Mihrân, ona İbn Abbas şöyle söyledi: Osman b. Maz'ûn vefat ettiğinde karısı 'cennet sana mübarek olsun ey İbn Maz'ûn', dedi. Rasulullah (sav) ona kızgın bakışlarla baktı ve dedi ki: "Onun cennete gittiğini sana kim bildirdi. Allah'a yemin olsun ki ben Allah'ın elçisiyim, bana nasıl muamele edileceğini bilmiyorum." Kadın 'Ey Allah'ın Rasulü! O, senin süvarin ve arkadaşın' dedi. Hz. Peygamber (sav) Osman için böyle söyleyince, bu durum Rasulullah'ın (sav) ashabına zor geldi. Sonra Hz. Peygamber'in (sav) kızı Zeynep vefat etti. Peygamber (sav) "Onu hayırlı selefimiz Osman b. Maz'ûn'un yanına defnedin", buyurdu. Kadınlar üzüntü içinde ağlamaya başladılar Ömer de elindeki kırbaç ile onlara vurdu. Hz. Peygamber (sav) Ömer'in elinden kırbacı aldı ve "Onları bırak ağlasınlar" dedi. Kadınlara da, "Sakın ha! Şeytanı sevindirecek söz ve davranıştan uzak durun" buyurdu. Hz. Peygamber (sav), "Ağlama kalp ve gözden olursa o, Allah'tan ve merhametten kaynaklanır. Ancak el ve dil ile olursa o da şeytandandır" buyurdu.


    Öneri Formu
42772 HM002127 İbn Hanbel, I, 238

Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ademoğluna zinadan bir pay/hisse mutlaka yazılmıştır. Çaresiz bunu yaşayacaktır. Gözün zinası bakmaktır. Uzuvları onu doğrular. Dilin zinası konuşmaktır. Kalp arzular, tenasül uzvu ise doğrular ya da yalanlar."


    Öneri Formu
44475 HM008199 İbn Hanbel, II, 318

Bize Muhammed b. Ubâde, ona Yezid, ona Selim b. Hayyan, ona da Said b. Mînâ'nın naklettiğine göre Cabir b. Abdullah şöyle söylemiştir: Bir keresinde Hz. Pey­gamber (sav) uyurken yanına melekler geldi ve bunlardan bazıları 'bu zat uyuyor' dedi. Bazıları da, 'gözü uyuyor, fakat kalbi uyanıktır' dedi. Bunun üzerine bu melekler 'bu dostunuzun yüksek sıfatı vardır. Bunun yüksek mevkiini bir örnekle izah ediniz! dediler.' Fakat bazıları, 'bu zat uyuyor' dedi. Bazıları da 'göz uyur, fakat kalp uyanıktır' dedi. Bunun üzerine melekler; bu zat bir ev inşa eden şu kişi gibidir ki ev yaptıran kişi o evde bir ziyafet tertip eder ve bu ziyafete insanları davet etmek için bir davetçi gönderir. Bu davetçinin davetine kim icabet ederse, o eve girer ve ziyafetten yer. Her kim de davetçinin davetine icabet etmezse o eve giremez ve ziyafetten de yiyemez. Bunun üzerine melekler (birbirlerine) 'bu örneği bu Zatla ilişkili olarak anlatın da bu da anlasın!' dediler. Fakat yine bazıları 'iyi ama bu zat uyuyor', dedi. Bazıları da 'gözleri uyuyor ama kalbi uyanıktır' dedi. Bunun üzerine melekler (bu örneği şöyle izah ettiler): O ev, cennettir; davetçi de Hz. Muhammed'dir(sav). Her kim Muhammed'e (sav) itaat ederse, Allah'a itaat etmiştir. Her kim de Muhammed'e (sav) isyan ederse Allah'a (cc) isyan etmiştir. Muhammed (sav) mümin münkir ayrımının mihenk noktasıdır. Bu hadisi Kuteybe b. Said, Leys'ten; o Halid'den; o Said b. Ebu Hilal'den; o da Câbir'den 'Hz. Peygamber (sav) bizim yanımıza çıktı (ve rüyamda şöyle gördüm diye anlattı)' şeklinde nakletmiştir. Kuteybe'nin rivayeti mütabidir.


    Öneri Formu
29283 B007281 Buhari, İ'tisâm, 2

Bize Abdüssamed ve Hüseyin b. Musa, onlara Hammâd, ona Ali b. Zeyd (T) Bize Affân, ona Hammâd b. Seleme ona Ali b. Zeyd, ona Yusuf b. Mihran, ona İbn Abbas şöyle söyledi: Osman b. Maz'ûn vefat ettiğinde karısı 'cennet sana mübarek olsun ey İbn Maz'ûn', dedi. Rasulullah (sav) ona kızgın bakışlarla baktı ve dedi ki: "Onun cennete gittiğini sana kim bildirdi. Allah'a yemin olsun ki ben Allah'ın elçisiyim ve bana nasıl muamele edileceğini bilmiyorum." Affan'ın rivayet ettiğine göre "Ona nasıl davranılacağını bilmiyorum" dedi. Kadın Ey Allah'ın Rasulü! O, senin süvarin ve arkadaşın. Hz. Peygamber'in (sav) Osman için söyledikleri sahabeye zor geldi. Halbuki Osman sahabilerin en seçkinlerindendi. Sonra Hz. Peygamber'in (sav) kızı Rukiyye vefat etti. Hz. Peygamber (sav) "Onu hayırlı selefimiz Osman b. Maz'ûn'un yanına defnedin", dedi. Kadınlar üzüntü içinde ağlamaya başladılar. Ömer (ra) de elindeki kırbaç ile onlara vurdu. Hz. Peygamber (sav) Ömer'e "Onları bırak ağlasınlar" dedi. Kadınlara da "Sakın ha! Şeytanı sevindirecek söz ve davranıştan uzak durun." dedi. Hz Peygamber (sav), "Ağlama kalp ve gözden olursa Allah'tan ve merhametten kaynaklanır. Ancak el ve dil ile olursa şeytandandır." buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) kabrin ucuna oturdu. Fatıma da yanında ağlıyordu. Hz. Peygamber (sav), Fatıma'ya olan şefkatinden dolayı onun göz yaşlarını elbisesi ile siliyordu.


    Öneri Formu
42228 HM003103 İbn Hanbel, I, 336

Bize Affân, ona Hammâd b. Seleme, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her insanın zinadan bir nasibi vardır. Gözler zina eder, zinaları bakmaktır. Eller zina eder, zinaları dokunmaktır. Ayaklar zina eder, zinaları yürümektir. Ağız zina eder, zinası öpmektir. Kalp şehvetle arzular ve ister. Tenasül uzvu bunu doğrular ya da yalanlar."


    Öneri Formu
45562 HM008507 İbn Hanbel, II, 343