124 Kayıt Bulundu.
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kalp evirilip çevrildiği için kalp diye isimlendirilmiştir. Kalbin evirilip çevrilmesi, bir ağacın dalında asılı olan bir tüyün rüzgarla ters yüz evirilip çevrilmesi gibidir."
Açıklama: Sahih bir hadistir. Ebu Kebşe'nin cehaleti sebebiyle zayıf bir isnaddır.
Bize Ebu Amir, ona Züheyr, ona Esîd, ona Abdullah b. Ebu Katâde, ona Câbir b. Abdullah'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim özürsüz olarak cuma namazını üç kez terk ederse Allah onun kalbini mühürler."
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Muaz b. Muaz, ona Ebu Ka'b (Abdurabbih b. Ubeyd), ona da Şehr b. Havşeb'in söylediğine göre o, bir gün Ümmü Seleme'ye (ra) 'Ey Müminlerin annesi! Senin yanında olduğu zaman Rasulullah'ın (sav) en çok yaptığı dua neydi?' diye sordu. Ümmü Seleme (ra) onun çokça yaptığı dua şuydu dedi: "Ey kalpleri halden hale çeviren, benim kalbimi dinin üzere sabit kıl." Ben kendisine: 'Ey Allah'ın Rasulü! 'Ey kalpleri halden hale çeviren, benim kalbimi dinin üzere sabit kıl.' duasını niçin çokça yapıyorsunuz?' diye sordum. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ey Ümmü Seleme! Her insanın kalbi Allah'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır. Allah (cc) dilediğini istikamet üzere devam ettirir, dilediğinin de kalbini kaydırır." Ahmed b. Hanbel'in oğlu Abdullah şöyle demiştir: Babama Ebu Ka'b'ı sordum. O da onun sika/güvenilir ve isminin de Abdurabbih b. Ubeyd olduğunu söyledi.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bize İbrahim b. Ebu Abbas, ona Bakıyye, ona Bahîr b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dân, ona Ebu Zerr'in söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kalbindeki imanı samimi olan, kalbini her türlü kötü duygulardan koruyan, diliyle sadece doğruyu söyleyen, Allah'ın takdirine rıza gösteren, istikamet üzere yaşayan, kulağıyla hakkı ve hakikati dinleyen, gözleriyle Allah'ın yarattıklarındaki mükemmelliği gören kişi kurtuluşa ermiştir. Kulak kalbe imanı, bilgiyi aktarmakta, göz ise kalpteki imanı bilgiyi sabit tutmaktadır. Kalbini imanla ve salih amel ile dolduran kurtuluşa ermiştir."
Bize Vekî, ona Abdülhamid b. Behrâm, ona Şehr b. Havşeb, ona Ümmü Seleme'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: "Ey kalpleri evirip çeviren Allh'ım! Kalbimi dininde sabit kıl."
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bize Hişâm, ona Abdülhamid, ona Şehr b. Havşeb, ona Ümmü Seleme'nin (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) "Ey kalpleri halden hale çeviren, benim kalbimi dinin üzere sabit kıl." duasını çokça yapardı. Ben kendisine: 'Ey Allah'ın Rasulü! Kalpler evirilip çevrilir mi?' diye sordum. Şöyle buyurdu: "Evet, Allah'ın yarattığı insanlardan her birinin kalbi Allah'ın (cc) parmaklarından iki parmağı arasındadır. Allah (cc) dilediğini istikamet üzere devam ettirir, dilediğinin de kalbini kaydırır. Biz rabbimiz Allah'tan (cc) bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırmamasını ve katından rahmetini bize vermesini isteriz. O, karşılık beklemeden kullarına bol bol verendir." Bunun üzerine Ya Rasulallah! Kendim için yapacağım bir duayı bana öğretir misin? dedim. Evet, diyerek şu duayı yapmamı söyledi: "Peygamber Muhammed'in (sav) rabbi olan Allah'ım, yaşadığım müddetçe günahımı bağışla, öfkemi gider ve yoldan çıkaran fitnelerden beni koru."
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bize Zeyd b. Yahya ed-Dimeşkî, ona Abdullah b. el-Alâ, ona Müslim b. Mişkem, ona Ebu Sa'lebe el-Huşenî şöyle söylemiştir: Ya Rasulallah! Bana helal olan ve haram olan şeyleri söyler misin dedim. Gözlerini kaldırıp bana baktı gözlerini indirdi ve şöyle buyurdu: "İyilik, gönle huzur veren ve içe sinen şeydir. Kötülük ise, fetva vericiler sana fetva verseler dahi içine sinmeyen ve gönlünü rahatsız eden şeydir. Ayrıca ehil eşek etine ve köpek dişli yırtıcı hayvanların etine yaklaşma."
Bize Yezid, ona el-Cüreyrî, ona Gunem b. Kays, ona Ebu Musa el-Eş'arî'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki bu kalp yeryüzünde bir çöldeki tüy gibidir. Rüzgar o tüyü sırt üstüyken yüz üstü getiriverir." Ahmed b. Hanbel'in oğlu Abdullah babasından bu hadisin İsmail el-Cüreyrî'den olan tarikinin merfu olmadığını nakletmiştir.
Bize Yezid b. Harun, ona Ebu Malik, ona Rib'î b. Hirâş, ona Huzeyfe şöyle söylemiştir: O, Ömer'in (ra) yanından geldi ve dedi ki, dün Ömer ile oturduğumuzda O, Hz. Muhammed'in (sav) ashabına ondan fitnelere dair bir söz işitip işitmediklerini sordu. Bunun üzerine orada bulunan sahâbîler işittik dediler. Hz. Ömer, 'Galiba siz kişinin ailesi ve malı ile ilgili fitneyi kastediyorsunuz' dedi. Onlar da, 'evet' dediler. Hz. Ömer, 'ben bunu sormadım. Bu fitneye namaz, oruç ve sadaka keffaret olur. Lakin Hz. Peygamber'in (sav) deniz dalgaları gibi kabaran fitne ile ilgili sözünü hanginizin işittiğini soruyorum' deyince herkes sustu. Beni kastettiğini düşünerek ben dedim. Hz. Ömer, aferin sana! diye karşılık verdi. Huzeyfe de, Rasulullah'tan (sav) işittiğini şöyle anlattı: "Fitneler kalplere hasırın çubukları gibi dal dal iz yapar. Hangi kalp fitneden hoşlanmaz, onu reddederse orada beyaz bir nokta oluşur. Hangi kalp de onu içine alır kabul ederse onda siyah bir nokta oluşur. Neticede iki kalp meydana gelmiş olur. Bunlardan biri parlak taş gibi bembeyazdır, yer ve gök durduğu müddetçe hiç bir fitne ona zarar veremez. Diğeri ise ters dönüp kararmış testi gibidir. Ne marufu tanır, ne de münkeri reddeder. Sadece kendisine sirayet eden hevaya göre hareket eder."
Bize Yahya b. Said, ona Hişâm, ona Katâde, ona Mutarrif, ona İyaz b. Hımâr'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) bir gün hutbede şöyle hitap etti: "Muhakkak ki Rabbim (cc) bana öğrettiklerinden bilmediklerinizi bugün size öğretmemi emretti. Kullarıma verdiğim her mal helaldir. Ben kullarımın hepsini Hanif/Müslüman olarak yarattım. Ancak şeytanlar onlara gelip onları dinlerinden saptırarak hakkında delil indirmediğim ve benim helal kıldığım şeyi haram kıldılar ve bana ortak koşmalarını onlara emrettiler. Sonra Allah (cc) yeryüzü ehline baktı, onların Arabına ve Acemine şiddetle buğzetti. Yalnız Ehl-i kitaptan bir takım kişiler hariç! (Allah buyurdu:) Ben seni ancak imtihan edeyim ve seninle başkalarını imtihan edeyim diye gönderdim. Sana suyun silip yıkayamayacağı bir kitap indirdim. Onu uyurken, uyanıkken okursun. Gerçekten Allah bana Kureyş'i yakmamı emretti. Ben: Ya Rabbi! O zaman benim başımı ezip onu bir ekmeğe çevirirler, dedim. Onlar seni nasıl çıkardılarsa sen de onları yurtlarından çıkar. Onlara savaş aç ki, savaşta senle savaşarak sana yardım edelim. Onlara karşı harcama yap ki, biz de sana lütuf ve ihsanda bulunalım! Sen bir ordu gönder ki, biz de onun beş katını gönderelim! Sana itaat edenlerle birlikte isyan edenlere karşı savaş, buyurdu. Cennetlikler üç kısımdır : 1- Güç ve kuvvet sahibi, adaletli, insanlara iyilikte bulunan ve başarılı olanlar, 2- Tüm Müslümanlara ve akrabalara karşı ince kalpli, merhametli kişi, 3- İffetli, infakı seven fakir kişi. Cehennemlikler ise beş kısımdır : 1- Mal ve aile edinmeyen, size tabi olarak içinizde bulunan, haram işlemeye zaafı olan kişiler, 2- Tamahkarlığı gizli olmayan, kapısını çalana hainlik eden kişi, 3- Akşam-sabah ailen ve malın hakkında seni aldatmaya çalışan kişi, 4- Cimri ve yalancı kişi, 5- Çok ahlaksız kişi."