Giriş

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Amir el-Akadî, ona Süleyman b. Bilal, ona Abdullah b. Dînâr, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İman, altmış küsur şubedir. Haya da imandan bir şubedir."


Açıklama: İmanın şubeleri vurgusu, imanın eylem olarak tezahürü şeklinde anlaşılabilir. Zira utanma duygusu olarak görülen haya, imanın gereği olarak kişide tezahür etmektedir.

    Öneri Formu
649 B000009 Buhari,İman,3

Bize Ubeydullah b. Said ve Abdullah b. Humeyd, o ikisine Ebu Âmir el-Akadî, ona Süleyman b. Bilal, ona Abdullah b. Dinar, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "İman yetmiş küsür şubedir. Haya da imandan bir şubedir."


    Öneri Formu
668 M000152 Müslim, İman, 57

Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona İsa b. Yunus, ona Cafer b. Meymun, ona Ebu Osman (en-Nehdî), ona da Selman (el-Fârisî), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Rabbiniz Tebâreke ve Teâlâ, hayalıdır ve kerimdir. Kulu ellerini kaldırıp da kendisine dua ettiği zaman, onu boş çevirmekten haya eder."


    Öneri Formu
10332 D001488 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 23

Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "İman, altmış ya da yetmiş küsür kısımdır. En üstünü 'lâ ilahe illallah' diyerek şahadet getirmek, en küçük olanı ise geçenlere rahatsızlık veren şeyleri yoldan kaldırmaktır. Haya da imandan bir şubedir."


    Öneri Formu
88384 MA020105 Musannef-i Abdurrezzak, XI, 126

Bize Ubeydullah b. Saîd ve Abdullah b. Humeyd, onlara Ebû Âmir el-Akadî, ona Süleyman b. Bilal, ona Abdullah b. Dînâr, ona Ebû Sâlih, ona da Ebû Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İman yetmiş küsür şubedir. Hayâ da imandan bir şubedir."


    Öneri Formu
279820 M000152-2 Müslim, İman, 57


    Öneri Formu

Bize Yahya b. Musa, ona Muhammed b. Ubeyd, ona Ebân b. İshak, ona Sabbâh b. Muhammed, ona Mürra el-Hemdânî, ona da Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'tan gereğince haya ediniz." Bizler, 'Yâ Rasulullah, bizler gerçekten haya ediyoruz, Allah'a hamd olsun' dedik. O ise şöyle buyurdu: "Böyle değil. Allah'tan gereğince haya etmek başı ve sahip olduğu organları, karnı ve bağlı bulunduğu organları korumak, ölümü ve çürümeyi hatırlamak demektir. Ahireti isteyen dünya süsünü bırakır. Kim bunu yaparsa Allah'tan gereğince haya etmiş olur." Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, sadedece bu tarikten; Ebân b. İshah'ın, Muhammed b. Sabbâh'tan rivayeti olarak bildiğimiz garîb bir hadistir.


    Öneri Formu
14303 T002458 Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyâme, 24

Bize Ebu Küreyb, ona Abde b. Süleyman, Abdurrahim ve Muhammed b. Bişr, onlara Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Haya imandandır ve iman da cennettedir. Kötü söz eziyettir ve eziyet de cehennemdedir." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer'den, Ebu Bekre'den, Ebu Ümâme'den ve İmrân b. Husayn'dan nakilde bulunulmuştur. Bu, hasen-sahih bir hadistir.]


    Öneri Formu
23933 T002009 Tirmizi, Birr ve Sıla, 65

Bize Ebu Küreyb, ona Abde b. Süleyman, Abdurrahim ve Muhammed b. Bişr, onlara Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Haya imandandır ve iman da cennettedir. Kötü söz eziyettir ve eziyet de cehennemdedir." Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer'den, Ebu Bekre'den, Ebu Ümâme'den ve İmrân b. Husayn'dan nakilde bulunulmuştur. Bu, hasen-sahih bir hadistir.


    Öneri Formu
285918 T002009-2 Tirmizi, Birr ve Sıla, 65

Bize Ebu Küreyb, ona Abde b. Süleyman, Abdurrahim ve Muhammed b. Bişr, onlara Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Haya imandandır ve iman da cennettedir. Kötü söz eziyettir ve eziyet de cehennemdedir." Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer'den, Ebu Bekre'den, Ebu Ümâme'den ve İmrân b. Husayn'dan nakilde bulunulmuştur. Bu, hasen-sahih bir hadistir.


    Öneri Formu
285919 T002009-3 Tirmizi, Birr ve Sıla, 65