Giriş

Bize Müsedded, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şu üç mescitten başkasına yolculuk edilmez. Mescid-i Haram, benim Mescidim ve Mescid-i Aksâ."


    Öneri Formu
11843 D002033 Ebu Davud, Menasik, 94, 95

Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona İbn Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Tûr'a gitmiştim. Ka'b da oradaydı, orada onunla tam bir gün boyunca kaldık, ben ona Rasulullah'ın (sav) hadislerinden anlatıyordum, o da bana Tevrat'tan bahsediyordu. Ona Peygamber'in (sav) 'Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. O gün Âdem yaratıldı, o gün cennetten indirildi, o gün tevbesi kabul edildi, o gün vefat etti ve kıyamet o gün kopacaktır. Cuma günü, Ademoğlu hariç, bütün canlılar şafak vaktinden güneş doğuncaya kadar, acaba kıyamet kopacak mı diye tedirginlikle beklerler. O günde öyle bir saat vardır ki, Müslüman bir kul o vakitte namaz kılar halde Allah’tan bir şey isterse, Allah ona mutlaka verir' buyurduğunu da söyledim. Kâ'b 'Bu, her yıl bir gündür' dedi. Ben de 'Hayır, her Cuma’dır' dedim. Bunun üzerine Kâ'b Tevrat’ı okudu ve 'Rasulullah doğru söylemiş, (bu her Cuma’dır)' dedi." "Sonra çıktım, (yolda) Basra b. Ebu Basra el-Gıfârî’ye rastladım, bana 'Nereden geliyorsun?' diye sordu, ben de 'Tûr’dan' dedim. Bana 'Eğer oraya gitmeden önce sana yetişseydim, gitmezdin. Zira ben Rasulullah'ı (sav) işittim 'Sadece şu üç mescide yolculuk yapılır: Mescid-i Harâm, benim şu mescidim ve Beytülmakdis mescidi' buyuruyordu' dedi. Sonra Abdullah b. Selam'la karşılaştım, ona 'Keşke beni Tur'da görseydin, Ka'b'a rastladım. Ben ona Peygamber'in (sav) hadislerinden bahsediyordum, o da bana Tevrat'tan bahsediyordu, orada bir gün beraberce kaldık. Ona Rasulullah'ın (sav) 'Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. O gün Âdem yaratıldı, o gün cennetten indirildi, o gün tevbesi kabul edildi, o gün vefat etti ve kıyamet o gün kopacaktır. Ademoğlu hariç, bütün canlılar şafak vaktinden güneş doğuncaya kadar, acaba kıyamet kopacak mı diye tedirginlikle beklerler. O günde öyle bir saat vardır ki, Müslüman bir kul o vakitte namaz kılar halde Allah’tan bir şey isterse, Allah ona mutlaka verir' buyurduğunu da söyledim. Ka'b, itiraz edip, 'O senede bir gündür' dedi. Abdullah b. Selam 'Ka'b yalan söylemiş' dedi. Ben de ona şöyle dedim: Sonra Ka'b Tevrat'ı okudu ve 'Rasulullah (sav) doğru söylemiş, o saat her cumada imiş' dedi. O zaman Abdullah 'Ka'b doğru söylemiş, o saati ben biliyorum' dedi. 'Kardeşim, onu bana da söyle' dedim. 'O, Cuma günü güneş batmadan önceki son saattir' dedi. Ben de ona 'Rasulullah'ın (sav) 'Mümin o saatte namaz da iken bir şey isterse onun istediği verilir' dediğini duymadın mı? Halbuki o saatte namaz kılınmaz' dedim. O da cevaben 'Sen Rasulullah'ın (sav) 'Kim namaz kılar da kıldığı yerden ayrılmadan, oturduğu yerde diğer namazı beklerse, o kimse namaz da imiş gibi sayılır' dediğini duymadın mı?' dedi. Ben de 'Evet duydum' dedim. 'İşte o saat benim dediğim saattir' dedi."


    Öneri Formu
26251 N001431 Nesai, Cuma, 45


    Öneri Formu
11752 T000326 Tirmizi, Salat, 126


    Öneri Formu
14307 İM001409 İbn Mâce İkâmetu's-Salavât, 196


    Öneri Formu
14326 İM001413 İbn Mâce İkâmetu's-Salavât, 198


    Öneri Formu
270957 İM001410-2 İbn Mâce İkâmetu's-Salavât, 196