حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - أَنَّ أَعْرَابِيًّا بَايَعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الإِسْلاَمِ ، فَأَصَابَهُ وَعْكٌ فَقَالَ أَقِلْنِى بَيْعَتِى . فَأَبَى ، ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ أَقِلْنِى بَيْعَتِى . فَأَبَى ، فَخَرَجَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْمَدِينَةُ كَالْكِيرِ ، تَنْفِى خَبَثَهَا ، وَيَنْصَعُ طِيبُهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28758, B007209
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - أَنَّ أَعْرَابِيًّا بَايَعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الإِسْلاَمِ ، فَأَصَابَهُ وَعْكٌ فَقَالَ أَقِلْنِى بَيْعَتِى . فَأَبَى ، ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ أَقِلْنِى بَيْعَتِى . فَأَبَى ، فَخَرَجَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْمَدِينَةُ كَالْكِيرِ ، تَنْفِى خَبَثَهَا ، وَيَنْصَعُ طِيبُهَا » .
Tercemesi:
Bize Abdullah ibn Mesleme, Mâlik'ten; o da Muhammed ibnu'l-Munkedir'den; o da Câbir ibn Abdillah(R)'tan şöyle tahdîs etti. Bir bedevi Arab, Rasûlullah (S) ile İslâm üzere bey'at etmişti. Sonra bu bedevîye bir humma hastalığı isabet etti de:
— Yâ Rasûlallah! Benim bey'atimi çöz (çöle döneyim)! dedi. Rasûlullah bunu kabul etmedi. Sonra tekrar geldi, yine:
— Yâ Rasûlallah! Benim bey'atimi çöz (de ben yine çöle gideyim)! dedi.
Rasûlullah yine kabul etmedi. Bunun üzerine bedevî, Medîne'-den çöle dönmek üzere çıkıp gitti. Rasûlullah da:
— "Medine, demirci körüğü gibidir, pislikleri dışarı atar, temiz olanı alıkor" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ahkâm 45, 2/712
Senetler:
()
Konular:
Bedevi, bedevilik
Siyer, Hicret Medine'ye
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ . أَنَّ أَعْرَابِيًّا بَايَعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الإِسْلاَمِ فَأَصَابَ الأَعْرَابِىَّ وَعْكٌ بِالْمَدِينَةِ ، فَأَتَى الأَعْرَابِىُّ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَقِلْنِى بَيْعَتِى ، فَأَبَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ أَقِلْنِى بَيْعَتِى فَأَبَى ، ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ أَقِلْنِى بَيْعَتِى فَأَبَى فَخَرَجَ الأَعْرَابِىُّ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّمَا الْمَدِينَةُ كَالْكِيرِ تَنْفِى خَبَثَهَا وَيَنْصَعُ طِيبُهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28762, B007211
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ . أَنَّ أَعْرَابِيًّا بَايَعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الإِسْلاَمِ فَأَصَابَ الأَعْرَابِىَّ وَعْكٌ بِالْمَدِينَةِ ، فَأَتَى الأَعْرَابِىُّ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَقِلْنِى بَيْعَتِى ، فَأَبَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ أَقِلْنِى بَيْعَتِى فَأَبَى ، ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ أَقِلْنِى بَيْعَتِى فَأَبَى فَخَرَجَ الأَعْرَابِىُّ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّمَا الْمَدِينَةُ كَالْكِيرِ تَنْفِى خَبَثَهَا وَيَنْصَعُ طِيبُهَا » .
Tercemesi:
-.......Bize Mâlik, Muhammedibnu'l-Munkedir'den; oda Câbir ibn Abdülah(R)'tan şöyle haber verdi: Bir A'râbî, Rasûlullah (S) ile İslâm üzere bey'at etti. Akabinde A'râbî'ye Medine'de sıtma hastalığı isabet etti. Bunun üzerine bu A'râbî, Rasûlullah'a geldi ve:
— Yâ Rasûlallah! Benim bey'atimi geriye döndür (de ben çöle gideyim)! dedi.
Rasûlullah bunu kabul etmedi. Sonra A'râbî yine geldi ve:
— Yâ Rasûlallah! Benim bey'atimi geriye döndür! dedi. Rasûlullah yine kabul etmedi. Sonra yine gelip:
— Benim bey'atimi geriye döndür! dedi.
Rasûlullah yine kabul etmedi. Bunun üzerine o A'râbî Medine'den çıkıp gitti. Rasûlullah da:
— "Medine ancak demirci körüğü gibidir; değersizlerini dışarı
atar, temizlerini de meydana çıkarır" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ahkâm 47, 2/712
Senetler:
()
Konular:
Bedevi, bedevilik
Biat, Hz. Peygambere biat etmek
Siyer, Hicret Medine'ye
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28771, B007216
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ سَمِعْتُ جَابِرًا قَالَ جَاءَ أَعْرَابِىٌّ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ بَايِعْنِى عَلَى الإِسْلاَمِ . فَبَايَعَهُ عَلَى الإِسْلاَمِ ، ثُمَّ جَاءَ الْغَدَ مَحْمُومًا فَقَالَ أَقِلْنِى . فَأَبَى ، فَلَمَّا وَلَّى قَالَ « الْمَدِينَةُ كَالْكِيرِ ، تَنْفِى خَبَثَهَا ، وَيَنْصَعُ طِيبُهَا » .
Tercemesi:
-.......Muhammedibnu'l-Munkedir şöyle dedi: Ben Câbir ibn Abdıllah(R)'tan ısıttım, şöyle dedi: Bir bedevi, Peygamber'e geldi de-
— Yâ Rasûlallah! Benimle İslâm üzere bey'at et! dedi Peygamber de onunla islâm üzere bey'at etti. Sonra ertesi gün
bu bedevi sıtma hastalığına tutulmuş olarak geldi ve:
— (Yâ Rasûlallah!) Benim bey'atimi çöz! dedi. RasûluIIah onun bu teklifini kabul etmedi. Adam geri dönün rit-
tıği zaman:
— "Medine şehri demirci körüğü gibidir: Değersiz olan kiri pası dışarı atar, temiz olanı da ortaya çıkarır" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ahkâm 50, 2/713
Senetler:
()
Konular:
Bedevi, bedevilik
Biat, Hz. Peygambere biat etmek
Siyer, Hicret Medine'ye
Bize Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Isbehânî, ona Ebu Bekir Ahmed b. İshak b. Eyyub, ona İsmâil b. İshak el-Kâdî, ona Süleyman b. Harb, (T)
Bize Ebu Tahir el-Fakîh, ona Ebu Osman Amr b. Abdullah el-Basrî, ona Ebu Ahmed Muhammed b. Abdulvehhâb, ona Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Haccâc es-Savvâf, ona Ebu’z-Zübeyr, ona Câbir rivayet etmiştir: Tüfeyl b. Amr ed-Devsî Hz. Peygamber’e (sav) geldi ve "Câhiliyye döneminde Devs kabilesine ait olan çok korunaklı bir kaleyi ister misin?" diye sordu. Allah bunu Ensâr'a ayırdığı için Rasulullah bu teklifi reddetti. Hz. Peygamber Medine’ye hicret ettiğinde, Tufeyl ve beraberinde kavminden bir adam da hicret etti. Medine’ye yerleştiler. Ancak adam Medine’de hastalandı. Hastalığına dayanamayınca da okun ucundaki demiri aldı ve şah damarını kesti. Elinden ölünceye kadar kan aktı ve (kan kaybından) öldü. Tufeyl onu rüyasında güzel bir şekilde gördü. Ancak eli sarılı idi. "Elin neden sarılı?" diye sordu. “Bana, senin bozduğunu düzeltmeyeceğiz” denildi, diye cevap verdi. Tufeyl rüyasını kendisine anlatınca Allah Rasulü (s.a.v.), “Rabbim eline yaptığı şey nedeniyle onu bağışla” diye dua etti.
Bunu Müslim, İshak b. İbrahim ve Süleyman b. Harb’den rivayet etmiştir.
Açıklama: Hz. Peygamber'in, Mekke'deki zor günlerinde kendisini Devs'e davet etmesi, Medine'ye geldikten sonra da hicret etmesi Tufeyl b. Amr'in samimi bir müslüman olduğunu ortaya koymaktadır. Elinin sargıda olması cezalandırıldığını, intihar etmiş olmasına rağmen, Hz. Peygamber'in Tufeyl için dua etmesi ise bağışlanma ümidini diri tutmaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
153001, BS15931
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مُحَمَّدٍ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ الأَصْبَهَانِىُّ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ : أَحْمَدُ بْنُ إِسْحَاقَ بْنِ أَيُّوبَ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِسْحَاقَ الْقَاضِى حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو طَاهِرٍ الْفَقِيهُ أَخْبَرَنَا أَبُو عُثْمَانَ : عَمْرُو بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ حَجَّاجٍ الصَّوَّافِ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ : أَنَّ الطُّفَيْلَ بْنَ عَمْرٍو الدَّوْسِىَّ أَتَى النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ هَلْ لَكَ فِى حِصْنٍ حَصِينٍ وَمَنَعَةٍ قَالَ حِصْنٌ كَانَ لِدَوْسٍ فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَأَبَى ذَاكَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لِلَّذِى ذَخَرَ اللَّهُ لِلأَنْصَارِ فَلَمَّا هَاجَرَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- إِلَى الْمَدِينَةِ هَاجَرَ مَعَهُ الطُّفَيْلُ وَهَاجَرَ مَعَهُ رَجُلٌ مِنْ قَوْمِهِ فَاجْتَوَوُا الْمَدِينَةَ فَمَرِضَ فَجَزِعَ فَأَخَذَ مَشَاقِصَ فَقَطَعَ بِهَا بَرَاجِمَهُ فَشَخَبَتْ يَدَاهُ فَمَاتَ فَرَآهُ الطُّفَيْلُ فِى مَنَامِهِ فِى هَيْئَةٍ حَسَنَةٍ وَرَآهُ مُغَطِّيًا يَدَهُ فَقَالَ لَهُ : مَا لِى أَرَاكَ مُغَطِّيًا يَدَكَ؟ قَالَ قِيلَ لِى لَنْ نُصْلِحَ مِنْكَ مَا أَفْسَدْتَ فَقَصَّ الطُّفَيْلُ رُؤْيَاهُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اللَّهُمَّ وَلِيَدَيْهِ فَاغْفِرْ ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ حَرْبٍ.
Tercemesi:
Bize Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Isbehânî, ona Ebu Bekir Ahmed b. İshak b. Eyyub, ona İsmâil b. İshak el-Kâdî, ona Süleyman b. Harb, (T)
Bize Ebu Tahir el-Fakîh, ona Ebu Osman Amr b. Abdullah el-Basrî, ona Ebu Ahmed Muhammed b. Abdulvehhâb, ona Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Haccâc es-Savvâf, ona Ebu’z-Zübeyr, ona Câbir rivayet etmiştir: Tüfeyl b. Amr ed-Devsî Hz. Peygamber’e (sav) geldi ve "Câhiliyye döneminde Devs kabilesine ait olan çok korunaklı bir kaleyi ister misin?" diye sordu. Allah bunu Ensâr'a ayırdığı için Rasulullah bu teklifi reddetti. Hz. Peygamber Medine’ye hicret ettiğinde, Tufeyl ve beraberinde kavminden bir adam da hicret etti. Medine’ye yerleştiler. Ancak adam Medine’de hastalandı. Hastalığına dayanamayınca da okun ucundaki demiri aldı ve şah damarını kesti. Elinden ölünceye kadar kan aktı ve (kan kaybından) öldü. Tufeyl onu rüyasında güzel bir şekilde gördü. Ancak eli sarılı idi. "Elin neden sarılı?" diye sordu. “Bana, senin bozduğunu düzeltmeyeceğiz” denildi, diye cevap verdi. Tufeyl rüyasını kendisine anlatınca Allah Rasulü (s.a.v.), “Rabbim eline yaptığı şey nedeniyle onu bağışla” diye dua etti.
Bunu Müslim, İshak b. İbrahim ve Süleyman b. Harb’den rivayet etmiştir.
Açıklama:
Hz. Peygamber'in, Mekke'deki zor günlerinde kendisini Devs'e davet etmesi, Medine'ye geldikten sonra da hicret etmesi Tufeyl b. Amr'in samimi bir müslüman olduğunu ortaya koymaktadır. Elinin sargıda olması cezalandırıldığını, intihar etmiş olmasına rağmen, Hz. Peygamber'in Tufeyl için dua etmesi ise bağışlanma ümidini diri tutmaktadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahrîmu'l-katl 15931, 16/134
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Salt Haccac b. Ebû Osman es-Savvâf (Haccac b. Meysera)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
6. İsmail b. İshak el-Kâdî (İsmail b. İshak b. İsmail b.Hammâd b. Zeyd b. Dirhem)
7. Ebu Bekir Ahmed b. İshak es-Sibğî (Ahmed b. İshak b. Eyyüb b. Yezîd b. Abdurrahman)
8. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Esbehânî (Abdullah b. Yusuf b. Ahmed b. Bâmûye)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, hicret için yurt arayışı
intihar, akibeti, cezası
KTB, İNTİHAR
Siyer, Hicret Medine'ye
Açıklama: Hz. Peygamber'in ilk tavsiyeleri olduğu için oldukça dikkat çekici olan bu ifadeler aslında daha fazladır. Abdullah b. Selam'ın naklettiğine göre Allah Resûlü "Selamı yayın, yemek ikram edin, insanlar uykudayken namaz kılın ve selametle cennete girin" buyurmuştur (Tirmizî, Sıfatü'l-kıyame, 42)
Hadisin sahabi ravisi olan Abdullah b. Selam, yahudi alimi olduğu ve bir peygamberin zuhur edeceğini bildiği için Hz. Peygamber'i oldukça dikkatli takip ettiği anlaşılmaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
131238, MŞ026254
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ ، عَنْ عَوْفٍ ، عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى ، قَالَ : حدَّثَنِي عَبْدُ اللهِ بْنُ سَلاَمٍ ، قَالَ : لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْمَدِينَةَ انْجَفَلَ النَّاسُ قِبَلَهُ ، وَقِيلَ : قَدِمَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَجِئْت فِي النَّاسِ لأَنْظُرَ ، فَلَمَّا تَبَيَّنْت وَجْهَهُ , عَرَفْت أَنَّ وَجْهَهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ ، فَكَانَ أَوَّلَ شَيْءٍ سَمِعْته يَتَكَلَّمُ بِهِ أَنْ قَالَ : يَا أَيُّهَا النَّاسُ ، أَفْشُوا السَّلاَمَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Üsame, ona Avf, ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selam'ın şöyle dediğini rivayet etti.
"Rasûlullah (s.a.v.) Medine'ye geldiğinde, insanlar hızla ona doğru koşturdular ve "Rasûlullah (s.a.v.) geldi" (diye) seslenildi. Onu görmek için, (gelen) insanların arasında ben de geldim. Rasûlullah (s.a.v.)'in yüzünü gördüğümde yüzünün bir yalancının yüzü olmadığını anladım. Ondan ilk işittiğim konuşması şu sözleri oldu; "Ey insanlar! Selamı yayınız."
Açıklama:
Hz. Peygamber'in ilk tavsiyeleri olduğu için oldukça dikkat çekici olan bu ifadeler aslında daha fazladır. Abdullah b. Selam'ın naklettiğine göre Allah Resûlü "Selamı yayın, yemek ikram edin, insanlar uykudayken namaz kılın ve selametle cennete girin" buyurmuştur (Tirmizî, Sıfatü'l-kıyame, 42)
Hadisin sahabi ravisi olan Abdullah b. Selam, yahudi alimi olduğu ve bir peygamberin zuhur edeceğini bildiği için Hz. Peygamber'i oldukça dikkatli takip ettiği anlaşılmaktadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Edeb 26254, 13/192
Senetler:
1. Ebu Yusuf Abdullah b. Selam (Abdullah b. Selam b. el- Hâris)
2. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Bendûye)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
Konular:
Hz. Peygamber, mucizeleri
İkram, ikram etmek, paylaşmak
KTB, SELAM
Selam, selamı yaymak
Selam, Selamlaşma fazileti
Siyer, Hicret Medine'ye
Sosyalleşme, beşeri ilişkiler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27766, B007087
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا حَاتِمٌ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ أَنَّهُ دَخَلَ عَلَى الْحَجَّاجِ فَقَالَ يَا ابْنَ الأَكْوَعِ ارْتَدَدْتَ عَلَى عَقِبَيْكَ تَعَرَّبْتَ قَالَ لاَ وَلَكِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَذِنَ لِى فِى الْبَدْوِ . وَعَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى عُبَيْدٍ قَالَ لَمَّا قُتِلَ عُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ خَرَجَ سَلَمَةُ بْنُ الأَكْوَعِ إِلَى الرَّبَذَةِ ، وَتَزَوَّجَ هُنَاكَ امْرَأَةً وَوَلَدَتْ لَهُ أَوْلاَدًا ، فَلَمْ يَزَلْ بِهَا حَتَّى قَبْلَ أَنْ يَمُوتَ بِلَيَالٍ ، فَنَزَلَ الْمَدِينَةَ .
Tercemesi:
-.......Bize Hatim ibn İsmâîl, Yezîd ibn Ebî Ubeyd'den tahdîs etti ki, Seleme ibnu'1-Ekva' (R) Medine'de Haccâc'ın yanına geldiğinde, Haccâc:
— Ey İbnu'1-Ekva', sen ayağının iki ökçesine basarak dîninden geri döndün, (Medine'yi bırakıp) çölde bedevî Arablar'la yaşadın! dedi.
İbnu'1-Ekva':
— Hayır (ben hicret ettiğim Medine'den yüz çevirmedim), fakat Rasûlullah (S) bana çölde oturmağa izin verdi, diye karşıladı.
Ve yine Yezîd ibn Ebî Ubeyd şöyle demiştir: Usmân ibn Affân'-ın şehîd edilmesi vak'asından sonra Seleme ibnu'1-Ekva' Medîne'den çıkıp Rebeze'ye gitmiş, orada bir kadınla evlenmiş, o kadın kendisine birtakım çocuklar doğurmuştu. Orada (uzun yıllar) ikaamet etti. Nihayet vefatından beş-on gün önce Medine'ye gelmişti
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Fiten 14, 2/688
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Medine, önemi
Siyer, Hicret Medine'ye
حَدَّثَنَا مُوسَى حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ عَبَّادِ بْنِ تَمِيمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ زَيْدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْلاَ الْهِجْرَةُ لَكُنْتُ امْرَأً مِنَ الأَنْصَارِ ، وَلَوْ سَلَكَ النَّاسُ وَادِيًا أَوْ شِعْبًا ، لَسَلَكْتُ وَادِىَ الأَنْصَارِ وَشِعْبَهَا » . تَابَعَهُ أَبُو التَّيَّاحِ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى الشِّعْبِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28822, B007245
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ عَبَّادِ بْنِ تَمِيمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ زَيْدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْلاَ الْهِجْرَةُ لَكُنْتُ امْرَأً مِنَ الأَنْصَارِ ، وَلَوْ سَلَكَ النَّاسُ وَادِيًا أَوْ شِعْبًا ، لَسَلَكْتُ وَادِىَ الأَنْصَارِ وَشِعْبَهَا » . تَابَعَهُ أَبُو التَّيَّاحِ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى الشِّعْبِ .
Tercemesi:
Bize Vuheyb, Amr ibn Yahya'dan; o da Abbâd ibn Temım'den; o da Abdullah ibn Zeyd(R)'den tahdîs etti ki, Peygamber (S) şöyle buyurmuştur: 'Eğer (tebdili caiz olmayacak) hicret olmasaydı, elbette ben Ensâr'dan bir kimse olurdum. Eğer insanlar bir vâ-dîye yâhud bir dağ yoluna girip giîselerdi, ben muhakkak Ensâr'ın vadisine ve dağ yoluna girer giderdim
Bu hadîsi Enes'ten; o da Peygamber'den "Bir dağ yoluna girseydi. .." lafzıyle rivayet etmekte Ebû Teyyâh da Abbâd ibn Temîm'e mutâbaat etmiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Temennî 9, 2/718
Senetler:
()
Konular:
Ensar, Ensara kin beslemek
Siyer, Hicret Medine'ye
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44391, DM002552
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ حَدَّثَنِى عُقَيْلٌ عَنِ ابَنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَدِىِّ بْنِ حَمْرَاءَ الزُّهْرِىَّ قَالَ : رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَهُوَ عَلَى رَاحِلَتِهِ وَاقِفاً بِالْحَزْوَرَةِ يَقُولُ :« وَاللَّهِ إِنَّكِ لَخَيْرُ أَرْضِ اللَّهِ وَأَحَبُّ أَرْضِ اللَّهِ إِلَى اللَّهِ ، وَلَوْلاَ أَنِّى أُخْرِجْتُ مِنْكِ مَا خَرَجْتُ ».
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki), bana el-Leys rivayet edip (dedi ki) bana Ukayl, İbn Şihâb'dan rivayet etti (ki, O şöyle demiş): Bana Ebu Seleme b. Abdirrahman haber verdi ki, Abdulah b. Adiyy b. Hamra* ez-Zühri şöyle dedi: Ben Rasulullah'ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bineğinin üzerinde olduğu halde el-Hazvera'da444 dururken gördüm. O (Mekke'ye hitaben) şöyle buyuruyordu: "Vallahi şüphesiz sen Allah'ın arzının en hayırlısı ve Allah'ın arzının Allah'a en sevimli olanısın. Şayet ben, (Allah'tan gelen emirle) senden çıkarılmamış olsaydım, (senden) çıkmazdım/"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 67, 3/1632
Senetler:
()
Konular:
Siyer, Hicret Medine'ye
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144728, BS007971
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنِى أَبُو أَحْمَدَ يَعْنِى الْحَافِظَ - أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عُفَيْرٍ حَدَّثَنَا عَلِىٌّ يَعْنِى ابْنَ الرَّبِيعِ الأَنْصَارِىَّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مُرَّةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى لَيْلَى حَدَّثَنَا أَصْحَابُ مُحَمَّدٍ -صلى الله عليه وسلم- قَالُوا : أُحِيلَ الصَّوْمُ عَلَى ثَلاَثَةِ أَحْوَالٍ قَدِمَ النَّاسُ الْمَدِينَةَ وَلاَ عَهْدَ لَهُمْ بِالصِّيَامِ. فَكَانُوا يَصُومُون ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ حَتَّى نَزَلَ شَهْرُ رَمَضَانَ فَاسْتَكْثَرُوا ذَلِكَ ، وَشَقَّ عَلَيْهِمْ فَكَانَ مَنْ أَطْعَمَ مِسْكِينًا كُلَّ يَوْمٍ تَرَكَ الصِّيَامَ مِمَّنْ يُطِيقُهُ رُخِّصَ لَهُمْ فِى ذَلِكَ وَنَسَخَهُ (وَأَنْ تَصُومُوا خَيْرٌ لَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ) قَالَ : فَأُمِرُوا بِالصِّيَامِ. قَالَ الْبُخَارِىُّ وَقَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ فَذَكَرَ بَعْضَ مَعْنَاهُ مُخْتَصَرًا.
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah el-Hâfız (Beyhakî), ona Ebu Ahmed; yani el-Hâfız; onlara ise el-Hüseyin b. Muhammed b. Ufeyr, onlara Ali; yani İbn Rabîu’l-Ensârî, onlara Abdullah b. Nümeyr’in; onun da el-A’meş’ten, onların Amr b. Mürre’den; onların da Abdurrahman b. Ebu Leylâ’dan rivayet ettiğine göre Rasûlüllah’ın (s.) sahabîleri şöyle demiştir:
Oruç üç aşama geçirmiştir. Müminler Medine’ye hicret edip geldiklerinde henüz oruç tutma yükümlülükleri yoktu. Ancak onlar yine de her aydan üç gün oruç tutuyorlardı. Bu durum Ramazan orucunu farz kılan ayet nâzil oluncaya kadar devam etti. Ramazan orucu farz kılınınca bu onlara çok geldi/gözlerinde çok büyüttüler ve ağır geldi. Aralarından bir oruca karşılık bir yoksulu her gün doyurup orucu terk edenler oldu. Bunu yapabilenlere bu konuda ruhsat da verildi. Ancak “Şayet bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır…” (Bakara, 2/184) ayeti bu serbestliği neshetti. Böylece müminlere oruç tutmak emredilmiş oldu.
Buharî ve İbn Nümeyr bu hadisi şöyle rivayet etmişlerdir: “Bize el-A’meş rivayet etti…” ve hadisin anlamının bir kısmını muhtasar olarak (kısaltarak) rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 7971, 8/400
Senetler:
1. Ashabihi (Ashabihi)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
6. Ali b. Rebi' el-Ensari (Ali b. Rebi')
7. Hüseyin b. Muhammed el-Ensari (Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed b. Ufeyr b. Muhammed b. Sehl)
8. Ebu Ahmed el-Hâkim en-Nisaburî (Muhammed b. Muhammed b. Ahmed b. İshak)
9. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Nesh, mensuh ayetler
Oruç, farziyeti
Oruç, İslamın ilk yıllarında
Oruç, Nafile Oruç, ayda üç gün oruç tutmak
Oruç, orucun kefareti
Siyer, Hicret Medine'ye
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150618, BS13713
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ الرُّوذْبَارِىُّ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ دَاسَهَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَالِمٍ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ : دَخَلْتُ مَعَ أَبِى بَكْرٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ أَوَّلَ مَا قَدِمَ الْمَدِينَةَ فَإِذَا عَائِشَةُ ابْنَتُهُ مُضْطَجِعَةٌ قَدْ أَصَابَهَا حُمَّى فَأَتَاهَا أَبُو بَكْرٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ فَقَالَ : كَيْفَ أَنْتِ يَا بُنَيَّةُ وَقَبَّلَ خَدَّهَا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Nikah 13713, 14/73
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Yusuf b. İshak es-Sebi'i (Yusuf b. İshak b. Ebu İshak)
5. İbn Ebu İshak İbrahim b. Yusuf es-Sebi'î (İbrahim b. Yusuf b. İshak b. Amr b. Abdullah)
6. Abdullah b. Salim ez-Zübeydi (Abdullah b. Salim b. Muhammed b. Velid)
7. Ebû Dâvûd es-Sicistânî (Süleyman b. el-Eş'as b. İshak es-Sicistâni)
8. Ebû Bekir Muhammed b. Dâse el-Basrî (Muhammed b. Bekir b. Muhammed b. Abdurrezzak b. Dâse)
9. Ebu Ali Hasan b. Muhammed et-Tûsî (Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed b. Ali b. Hâtim)
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
KTB, ADAB
KTB, HASTA, HASTALIK
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
Saygı ve Muhabbet, yanağından öpmek
Siyer, Hicret Medine'ye