485 Kayıt Bulundu.
Açıklama: 1. Selamlaşmak gibi merhabalaşmanın da sünnet olduğu bu hadîs-i şerîften anlaşılmaktadır. 2. "Merhab", genişliğe ve geniş yere denir ki, Araplar gelen misafire selamlaşmadan sonra «Merhaben ve sehlen» derler, Türkçe'de «merhaba» olarak kullanılır. Bu takdirde mânâsı: «Şen ve rahat yere geldiniz, rahat olunuz ve güven içinde bulununuz» demek olur. 3. Hz. Fatıma'nın (r.a.) konuşmasında, oturup kalkmasında ve daha birçok bakımdan Hz. Peygamber'e (s.a.v.) benzerliğini dile getiren hadisler mevcuttur. Bu da onlardan biridir, zira yürüyüşü Hz. Peygamber'in yürüyüşüne benzetilmiştir. 4. Hz. Peygamber (s.a.v.) Hz. Fatıma'yı (r.a.) çok sever, o eve geldiğinde ayağa kalkıp kendisini öper ve halini hatırını sorardı. Son hastalığında dahi Hz. Fatıma onu ziyarete geldiğinde kendisine hoşgeldin, merhaba demiş, onu öpmüş ve Hz. Fatıma'nın önce ağladığı sonra güldüğü meşhur konuşmayı yapmışlardır. 5. Bu hadis aynı zamanda kız çocuklarına iyi davranılması, onlara ayrımcılık yapılmaması gerektiğini en güzel şekilde gösteren hadislerdendir.
Açıklama: 1. Hz. Peygamber (s.a.v.) hizmetçisinin yanına geldiğinde o ve yanındakiler çocuk oldukları halde kendilerine selam vermeyi ihmal etmemiştir. Bu da çocukların selam alıp verme adabını öğrenmeleri için kendilerine selam verilmesinin uygun ve hatta gerekli olduğunu göstermektedir. 2. Bir grup insanın yanına gelindiğinde içlerinden sadece birine değil, tamamına selam verilir.
Açıklama: 1. Hz. Peygamber (s.a.v.) hizmetçisinin yanına geldiğinde o ve yanındakiler çocuk oldukları halde kendilerine selam vermeyi ihmal etmemiştir. Bu da çocukların selam alıp verme adabını öğrenmeleri için kendilerine selam verilmesinin uygun ve hatta gerekli olduğunu göstermektedir. 2. Bir grup insanın yanına gelindiğinde içlerinden sadece birine değil, tamamına selam verilir. 3. Sır saklamak önemli bir adabdır.