Öneri Formu
Hadis Id, No:
12859, M006858
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو الرَّبِيعِ الْعَتَكِىُّ جَمِيعًا عَنْ حَمَّادٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنِ الأَغَرِّ الْمُزَنِىِّ - وَكَانَتْ لَهُ صُحْبَةٌ - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّهُ لَيُغَانُ عَلَى قَلْبِى وَإِنِّى لأَسْتَغْفِرُ اللَّهَ فِى الْيَوْمِ مِائَةَ مَرَّةٍ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ile Kuteybe b. Saîd ve Ebû'r-Rabi' El-Atekî toptan Hammad'dan rivayet ettiler. Yalıya dedi ki: Bize Ham-mad b. Zeyd, Sâbit'ten, o da Ebû Bürde'den, o da Egar El-Müzenî'den — bu zatın sahâbîliği vardı naklen haber verdi. Ki Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Gerçek şu ki, bazen kalbime gaflet çöküyor ama ben Allah'a günde yüz defa istiğfar ederim.» buyurmuşlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zikir ve'd-dua ve't-tevbe ve'l-istiğfâr 6858, /1111
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
KTB, TEVBE, İSTİĞFAR
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن قتادة قال سمعت عبد الله بن أبى عتبة يحدث عن أبى سعيد الخدري قال : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم أشد حياء من العذراء في خدرها وكان إذا كره شيئا عرفناه في وجهه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164618, EM000467
Hadis:
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن قتادة قال سمعت عبد الله بن أبى عتبة يحدث عن أبى سعيد الخدري قال : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم أشد حياء من العذراء في خدرها وكان إذا كره شيئا عرفناه في وجهه
Tercemesi:
— Ebu Saîd El-Hudrî'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Resûlüllah (Salîallahü Aleyhi ve Sellem) 'in hayası, hücresine çekilmiş bakireden daha fazla idi. Bir şeyden hoşlanmadığı zaman onu yüzünden anlardık.[913]
Bu hadîs-İ şerifte iki noktaya işaret edilmektedir: Hz. Peygamber'in haya ve mahcubiyetinin çok fazla oluşu ile hoşlanmadıkları bir şeyden dolayı muhatablarını incitmeyîp yüzlerinde bu hoşnudsuzluğun belirmiş olması. Hadîs-i şerifin bu bölümünde getirilmesine sebep de, bu İkinci halden ötürüdür. Yani, Hz. Peygamber hoşlanmadıkları bir hareketten dolayı kimseyi incitmezler ve ağır bir tarizde bulunmazlardı. Daima en yumuşak ve tatlı yolla İkaz ederler ve irşadda bulunurlardı.[914]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 467, /372
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Abdullah b. Ebu Utbe el-Ensari (Abdullah b. Ebu Utbe)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Osman Amr b. Merzuk el-Bahilî (Amr b. Merzuk)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, hayası
Hz. Peygamber, hoşlanmadığı şeye karşı tavrı
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
151646, BS14657
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ عَبْدَانَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ الضَّبِّىُّ وَزِيَادُ بْنُ الْخَلِيلِ قَالاَ حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ : عُقْبَةَ بْنِ عَمْرٍو رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ : أَنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ يُقَالُ لَهُ أَبُو شُعَيْبٍ أَبْصَرَ فِى وَجْهِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- الْجُوعَ وَكَانَ لَهُ غُلاَمٌ لَحَّامٌ فَقَالَ : اصْنَعْ لِى طَعَامًا لَعَلِّى أَدْعُو رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- خَامِسَ خَمْسَةٍ فَدَعَاهُ فَتَبِعَهُمْ رَجُلٌ لَمْ يُدْعَ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ هَذَا قَدْ تَبِعَنَا فَتَأْذَنُ لَهُ؟ ». قَالَ : نَعَمْ. رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَبِى النُّعْمَانِ عَنْ أَبِى عَوَانَةَ وَأَخْرَجَاهُ مِنْ أَوْجُهٍ عَنِ الأَعْمَشِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Sadak 14657, 15/13
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
6. Ziyad b. Halil et-Tüsteri (Ziyad b. Halil)
6. Osman b. Ömer ed- Dabbî (Osman b. Ömer)
7. Ahmed b. Ubeyd es-Saffâr (Ahmed b. Ubeyd b. İsmail)
8. Ali b. Ahmed eş-Şîrâzî (Ali b. Ahmed b. Abdân b. Muhammed b. el-Ferec b. Said)
Konular:
Adab, Davet, davete icabet etmek gerek
Adab, izin isteme adabı
Davet, yemeğe, davete vs. çağrılmayan kimsenin durumu
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Geçim, Hz. Peygamber, ailesinin geçimini sağlaması
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
KTB, ADAB
Meslekler, Hz. Peygamber dönemindeki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
157586, BS020285
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ الْقَاضِى أَنْبَأَنَا أَبُو سَهْلِ بْنُ زِيَادٍ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا أَبُو يَحْيَى عَبْدُ الْكَرِيمِ بْنُ الْهَيْثَمِ حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَنْبَأَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى ثَوْرٍ وَعَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ فِى قِصَّةِ الْمَرْأَتَيْنِ اللَّتَيْنِ تَظَاهَرَتَا قَالَ : فَجِئْتُ الْمَشْرُبَةَ الَّتِى فِيهَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقُلْتُ لِغُلاَمٍ لَهُ أَسْوَدَ اسْتَأْذِنْ لِعُمَرَ فَدَخَلَ الْغُلاَمُ فَكَلَّمَ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ رَجَعَ إِلَىَّ فَقَالَ كَلَّمْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَذَكَرْتُكَ لَهَ فَصَمَتَ فَرَجَعْتُ فَجَلَسْتُ مَعَ الرَّهْطِ الَّذِينَ عِنْدَ الْمِنْبَرِ ثُمَّ غَلَبَنِى مَا أَجِدُ فَجِئْتُ الْغُلاَمَ فَقُلْتُ لَهُ اسْتَأْذِنْ لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فَدَخَلَ ثُمَّ رَجَعَ إِلَىَّ فَقَالَ قَدْ ذَكَرْتُكَ لَهُ فَصَمَتَ قَالَ فَلَمَّا وَلَّيْتُ مُنْصَرِفًا إِذَا الْغُلاَمُ يَدْعُونِى فَقَالَ قَدْ أَذِنَ لَكَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَدَخَلْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ فَإِذَا هُوَ مُضْطَجِعٌ عَلَى رِمَالِ حَصِيرٍ لَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهُ فِرَاشٌ قَدْ أَثَّرَ الرِّمَالُ بِجَنْبِهِ مُتَّكِئٌ عَلَى وِسَادَةٍ مِنْ أَدَمٍ حَشْوُهَا اللِّيْفُ.
وَذَكَرَ الْحَدِيثَ رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَبِى الْيَمَانِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Edebü'l-kâdî 20285, 20/293
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ubeydullah b. Abdullah el-Kuraşi (Abdullah b. Abdullah b. Ebu Sevr)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
6. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
7. Ebu Yahya Abdulkerim b. el-Heysem ed-Deyr Âkûlî (Abdulkerim b. Heysem b. Ziyâd b. İmrân)
8. Ebu Sehl Ahmed b. Muhammed el-Mettûsî (Ahmed b. Muhammed b. abdullah b. Ziyâd b. İbâd)
Konular:
Adab, izin isteme adabı
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
KTB, ADAB
حدثنا محمد قال حدثنا إبراهيم قال حدثنا محمد بن فليح قال حدثنا أبى عن عبد الله بن عبد الرحمن عن أبى يونس مولى عائشة أن عائشة قالت : استأذن رجل على رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم بئس بن العشيرة فلما دخل هش له وانبسط إليه فلما خرج الرجل استأذن آخر قال نعم بن العشيرة فلما دخل لم ينبسط إليه كما انبسط إلى الآخر ولم يهش إليه كما هش للآخر فلما خرج قلت يا رسول الله قلت لفلان ثم هششت إليه وقلت لفلان ولم أرك صنعت مثله قال يا عائشة إن من شر الناس من اتقي لفحشه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164341, EM000338
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا إبراهيم قال حدثنا محمد بن فليح قال حدثنا أبى عن عبد الله بن عبد الرحمن عن أبى يونس مولى عائشة أن عائشة قالت : استأذن رجل على رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم بئس بن العشيرة فلما دخل هش له وانبسط إليه فلما خرج الرجل استأذن آخر قال نعم بن العشيرة فلما دخل لم ينبسط إليه كما انبسط إلى الآخر ولم يهش إليه كما هش للآخر فلما خرج قلت يا رسول الله قلت لفلان ثم هششت إليه وقلت لفلان ولم أرك صنعت مثله قال يا عائشة إن من شر الناس من اتقي لفحشه
Tercemesi:
— Hazreti Âişe'den şöyle dediği rivayet edilmiştir :
— Bir adam, Rasulullah (sav)'in huzuruna varmak için izin istedi. Bunun üzerine, Rasulullah (sav):
"Ne kötü aşiret çocuğudur!" buyurdu. Adam içeri girince, Peygamber (sav) ona güler yüz gösterdi ve ona yumuşak davrandı. Adam (evden) çıkınca, başka biri (içeri girmek için) izin istedi. Rasulullah bunun hakkında:
"Ne güzel aşiret çocuğudur!" buyurdu. (Bu adam) içeri girince, Peygamber (sav) ötekine gösterdiği yumuşak davranışı ve güler yüzlülüğü buna göstermedi. (Bu ikinci) adam çıkınca, dedim ki :
— Ey Allah'ın Resulü! Falan kimse için (kötü) söyledin, sonra ona güler yüz gösterdin. Falan kimse için de (iyi) söyledin; halbuki buna, ötekine davrandığın gibi davrandığını görmedim?
Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
" Ey Âişe! İnsanların en kötüsü, fenalığından korkulan kimsedir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 338, /286
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Yunus Mevla Aişe (Ebu Yunus)
3. Ebu Tuvâle Abdullah b. Abdurrahman el-Ensarî (Abdullah b. Abdurrahman b. Mamer b. Hazm b. Zeyd)
4. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
5. Muhammed b. Fuleyh el-Eslemî (Muhammed b. Abdülmelik b. Süleyman)
6. İbrahim b. Münzir el-Hizamî (İbrahim b. Münzir b. Abdullah)
Konular:
Adab, izin isteme adabı
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
İnsan, en şerlisi
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
KTB, ADAB
Övgü, insanlar arasında övgü
حدثنا سعيد بن أبي مريم قال حدثنا محمد بن جعفر عن شريك بن عبد الله عن سعيد بن المسيب عن أبي موسى الأشعري قال : خرج النبي صلى الله عليه وسلم يوما إلى حائط من حوائط المدينة لحاجته وخرجت في إثره فلما دخل الحائط جلست على بابه وقلت لأكونن اليوم بواب النبي صلى الله عليه وسلم ولم يأمرني فذهب النبي فقضى حاجته وجلس على قف البئر وكشف عن ساقيه ودلاهما في البئر فجاء أبو بكر رضي الله عنه ليستأذن عليه ليدخل فقلت كما أنت حتى أستأذن لك فوقف وجئت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله أبو بكر يستأذن عليك فقال ائذن له وبشره بالجنة فدخل فجاء عن يمين النبي صلى الله عليه وسلم فكشف عن ساقيه ودلاهما في البئر فجاء عمر فقلت كما أنت حتى أستأذن لك فقال النبي صلى الله عليه وسلم ائذن له وبشره بالجنة فجاء عمر عن يسار النبي صلى الله عليه وسلم فكشف عن ساقيه ودلاهما في البئر فامتلأ القف فلم يكن فيه مجلس ثم جاء عثمان فقلت كما أنت حتى أستأذن لك فقال النبي صلى الله عليه وسلم ائذن له وبشره بالجنة معها بلاء يصيبه فدخل فلم يجد معهم مجلسا فتحول حتى جاء مقابلهم على شفة البئر فكشف عن ساقيه ثم دلاهما في البئر فجعلت أتمنى أن يأتي أخ لي وأدعو الله أن يأتي به فلم يأت حتى قاموا قال بن المسيب فأولت ذلك قبورهم اجتمعت ها هنا وانفرد عثمان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166252, EM001151
Hadis:
حدثنا سعيد بن أبي مريم قال حدثنا محمد بن جعفر عن شريك بن عبد الله عن سعيد بن المسيب عن أبي موسى الأشعري قال : خرج النبي صلى الله عليه وسلم يوما إلى حائط من حوائط المدينة لحاجته وخرجت في إثره فلما دخل الحائط جلست على بابه وقلت لأكونن اليوم بواب النبي صلى الله عليه وسلم ولم يأمرني فذهب النبي فقضى حاجته وجلس على قف البئر وكشف عن ساقيه ودلاهما في البئر فجاء أبو بكر رضي الله عنه ليستأذن عليه ليدخل فقلت كما أنت حتى أستأذن لك فوقف وجئت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله أبو بكر يستأذن عليك فقال ائذن له وبشره بالجنة فدخل فجاء عن يمين النبي صلى الله عليه وسلم فكشف عن ساقيه ودلاهما في البئر فجاء عمر فقلت كما أنت حتى أستأذن لك فقال النبي صلى الله عليه وسلم ائذن له وبشره بالجنة فجاء عمر عن يسار النبي صلى الله عليه وسلم فكشف عن ساقيه ودلاهما في البئر فامتلأ القف فلم يكن فيه مجلس ثم جاء عثمان فقلت كما أنت حتى أستأذن لك فقال النبي صلى الله عليه وسلم ائذن له وبشره بالجنة معها بلاء يصيبه فدخل فلم يجد معهم مجلسا فتحول حتى جاء مقابلهم على شفة البئر فكشف عن ساقيه ثم دلاهما في البئر فجعلت أتمنى أن يأتي أخ لي وأدعو الله أن يأتي به فلم يأت حتى قاموا قال بن المسيب فأولت ذلك قبورهم اجتمعت ها هنا وانفرد عثمان
Tercemesi:
— Ebû Musa El-Eş'arî'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Bir gün Peygamber (sav) haceti için Medine'nin bostanlarından bir bostana çıkıp gitti. Ben de arkasından çıktım. Peygamber bostana girince, ben bostanın kapısında oturdum ve (kendi kendime) dedim ki; Bana emretmemiş olsa da bugün Peygamber (sav)'in (kapısında) hizmetlisi olacağım. Peygamber gidip hacetini gördü ye su kuyusunun tümseği üzerinde oturdu.Bacaklarından biraz açarak onları kuyuya sarkıttı. Arkasından Ebû Bekir (Radiyalîahu anh) içeri girmek için Peygamber'in iznini almak üzere geldi. Ben dedim ki:
— Olduğun gibi kal. tâ ki senin için izin isteyeyim. O da durdu. Ben de Peygamber (sav)'e varıp dedim ki:
— Ey Allah'ın Resulü! Ebû Bekir yanına gelmek için izin istiyor. Peygamber:
«Ona izin ver ve onu cennetle müjdele!» buyurdu.
Ebû Bekir içeri girip, Peygamber (sav)'in sağından gelerek bacaklarından bir miktar açtı ve onları kuyuya sarkıttı. Sonra Ömer geldi. Dedim ki:
— Olduğun gibi dur tâ ki, şenin için izin isteyeyim. Peygamber (sav):
«Ona izin ver ve onu cennetle müjdele!» buyurdu.
Ömer de Peygamber (sav)'in solundan gelip bacaklarından bir miktar (elbisesini) açtı ve onları kuyuya sarkıttı. Böylece kuyunun tümseği doldu, orada oturacak yer kalmadı. Daha sonra Osman (ra) geldi. Dedim ki:
— Olduğun gibi kal, tâ ki senin için izin isteyeyim. Peygamber (sav)
«Ona izin ver ve onu cennetle müjdele!» buyurdu.
lamadı. Onların karşısında kuyunun kenarına gelinceye kadar (kuyuyu) dolaştı da bacaklarından bir miktar açtı, sonra onları kuyuya sarkıttı. Ben de kardeşimin gelmesini ve Allah'ın onu getirmesini dua etmeye başladım. Fakat onlar kalkıncaya kadar (kardeşim) gelmedi.
Osman (Radiyalîahu anh) da girdi, fakat onlarla oturacak bir yer bu-(Râvilerrien ve Tabiîn'den) İbnü'l-Müseyyeb dedi ki:
— Ben bunu (oturuş hallerini) kabirlerin durumu olarak tevil ettim.
Üçünün mezarı burada (Mescid'de) toplandı. Osman ise tek başına kaldı (Bakı' mezarlığına gömüldü).[1032]
Peygamber (Saüaüakü Ateyhi ve Sellem) 'in ashabı ile üzerinde oturmuş oldukları kuyunun Erîs kuyusu olduğu ve Hz. Osman 'in hilâfeti zamanında Peygamber (Saltallahü Aleyhi veSetlem)"\r\ yüzüğünün parmağından içine düşmüş kuyu olduğu rivayet edilmektedir. Fitneler de bundan sonra başlamış ve nihayet Hz. Peygamberin bir mucizesi olarak önceden haber verilen belâ Hz. Osman *ın basma konarak şehid edilmiş ve cennetlik olmuştur.
Hadîs-İ Şerifin konu ile ilgüi tarafı, serinlenmek ve istirahat etmek için kuyu kenarında oturup, ayakları içe doğru sarkıtmanın ve bacaklardan eteği yukarı çekip, bir miktar açmanın edebe aykırı bir hareket olmayışıdır. Erkekler İçin diz kapakları altından aşağı kısımların açık olması dinen yasak değildir. Onun için bacaklardan bir kısım elbiseyi toparlayarak bacakları açmakta bir beis yoktur. 965 sayılı Hadîs-i Şerife bakılsın.[1033]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1151, /873
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
4. Muhammed b. Cafer el-Ensari (Muhammed b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
Konular:
Adab, izin isteme adabı
Adab, oturma adabı
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Hz. Peygamber, beşer olarak
KTB, ADAB
Sahabe, Hz. peygamber'e hizmeti