482 Kayıt Bulundu.
Bize Süleyman b. Harb ve Müsedded, onlara Hammad, ona Sabit, ona Ebu Burde, ona Eğar el-Müzeni'nin rivayet ettiğine göre -Müsedded rivayetinde, bu zatın sahabi olduğunu söylemiştir-, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bazen kalbim bulutlanır ve her gün yüz defa Allah'a istiğfar ederim."
Açıklama: "Yuğânu" kelimesi, bulutlanır demektir. Örtülür, kaplanır gibi manalara da gelir. Maksat, her an Allah'ı zikretmesi gerekirken, birtakım düşüncelerle meşgul olup zikri unutmasıdır. Hz. Peygamber'in bu hadisteki asıl amacı, ümmetini daima istiğfarda bulunmaya teşviktir.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, Süfyân, ona Musa b. Ebu Âişe, ona Übeydullah b. Abdullah, ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) yarı baygın bir şekilde hasta iken ona ilaç içirmeye yeltendik, O da bize "bana ilaç içirmeyin" buyurdu. Ancak biz, bunu hastanın ilâçtan hoşlanmaması şeklinde yorumladık. Hz. Peygamber ayılınca "Bana ilaç verirken burada olmayan Abbas hariç hepiniz bu ilaçtan içeceksiniz" buyurdu.
Bize Müsedded, ona da Yahya, ona Süfyân, ona Musa b. Ebu Âişe, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da Hz. Âişe şöyle rivayet etmiştir Hz. Peygamber (sav) yarı baygın bir şekilde hasta iken ona ilaç içirmeye yeltendik, O da bize kendisine ilaç vermememizi işaret buyurdu. Ancak biz, bunu hastanın ilâçtan hoşlanmaması şeklinde yorumladık. Hz. Peygamber ayılınca "bana ilaç içirmemenizi size emretmedim mi?" dedi. Biz yine bunu hastanın ilâçtan hoşlanmaması şeklinde yorumladık. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Bana ilaç verirken burada olmayan Abbas hariç hepiniz benim gözümün önünde bu ilaçtan içecek" buyurdu.
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Usfân'dan dönüşünde Nebî (sav) ile beraberdim. Rasulullah (sav) da bineği üzerinde idi. Terkisine Safiye bt. Huyey'i almıştı. O sırada devesi tökezledi ve ikisi de yere düştüler. Ebu Talha hemen atılıp "ey Allah'ın Rasulü, Allah beni sana feda etsin" dedi. Nebî (sav) "hanımla ilgilen" buyurdu. O da yüzüne bir elbise atıp Safiye'nin yanına geldi. Sonra elbiseyi onun üzerine attı ve bineklerini onlar için uygun hale getirdi. Onlar da bindiler. Bizler de Rasulullah'ın (sav) etrafını sarmıştık. Medine'yi gördüğümüzde rasulullah (sav) "bizler seferden selametle, günahtan tevbe ile dönen, kulluk vazifesini yerine getiren ve Rabbimize hamd edenleriz" buyurdu. Medine'ye girene dek bunu söylemeye devam etti.
Bize Humeydî, ona Sufyân, ona Zuhrî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona İbn Abbâs, ona da Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Hristiyanların Meryemoğlu'nu aşırı şekilde övüp yücelttikleri gibi, sakın sizler de beni övmede aşırıya gitmeyin. Ben ancak bir kulum. Onun için bana Allah'ın Kulu ve Rasulü deyiniz."
Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resûl gönderdik.
Bize Esved b. Amir, ona Şerik, ona İshak, ona Esved, ona da Aişe (r. anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), ailesi ile birlikte olma ihtiyacı hissettiğinde onlara yaklaşır. Sonra tekrar cinsel birliktelik isterse suya dokunmadan (gusül almadan) onlara yaklaşırdı.