24 Kayıt Bulundu.
Bize Abdülvehhâb b. Abdülhakem el-Bağdâdî el-Verrâk ve Ebu Ammâr Hüseyin b. Hureys, onlara Yahya b. Süleym, ona İsmail b. Kesîr, ona Âsım b. Lakît b. Sabre, ona da babası (Lakît b. Âmir) şöyle rivayet etmiştir: Ben, "Yâ Rasulullah! Bana abdestten bahset" dedim. Hz. Peygamber (sav), "Abdesti layıkıyla alıp parmaklar arasını hilalle ve oruçlu olmadığın(da) da burnuna epeyice su çek (istinşâk)" buyurdu. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehli, oruçlunun (burundan) ilaç alma(sını) kerih görüp bunun orucunu bozacağını benimsemiştir. Bu hadiste, onların görüşlerini destekleyecek (bilgi) vardır.
Bize Bağdat’ta Ebû’l-Hüseyin Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân el-Adl, ona Ebû’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mısrî, ona Abdullah b. Muhammed b. Ebî Meryem, ona Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babasının rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) kendisine şöyle söylemiş: “Abdest alırken parmaklarının arasını hilâlle ve usuyu da ulaştır. Burnuna su verdiğinde de, eğer oruçlu değilsen suyu genzine kadar ulaştır.”
Bize Abdülvehhâb b. Abdülhakem el-Bağdâdî el-Verrâk ve Ebu Ammâr Hüseyin b. Hureys, onlara Yahya b. Süleym, ona İsmail b. Kesîr, ona Âsım b. Lakît b. Sabre, ona da babası (Lakît b. Âmir) şöyle rivayet etmiştir: Ben, "Yâ Rasulullah! Bana abdestten bahset" dedim. Hz. Peygamber (sav), "Abdesti layıkıyla alıp parmaklar arasını hilalle ve oruçlu olmadığın(da) da burnuna epeyice su çek (istinşâk)" buyurdu. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehli, oruçlunun (burundan) ilaç alma(sını) kerih görüp bunun orucunu bozacağını benimsemiştir. Bu hadiste, onların görüşlerini destekleyecek (bilgi) vardır.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Bağdat'ta Ebû Bekir Muhammed b. Abdullah b. Amr el-Bezzâz, ona Muhammed b. el-Ferec, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah, ona Ebû Bekir b. İshak el-Fakîh -buradaki lafız ona aittir-, ona Ebû'l-Müsennâ, ona Müsedded, ona Yahya b. Saîd, ona İbn Cüreyc, ona İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babasının rivâyet ettiğine göre; bir arkadaşı ile birlikte Rasûlullah'ı (sav) görmek üzere Hz. Âişe'nin evine gitmişler, ama Hz. Peygamber'i orada bulamamışlardı. Hz. Âile onlara hurma ve asîd ikram etti. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) hızlı adımlarla ve canlı bir yürüyüşe geldi ve hemen, "- Size kimse bir şeyler yedirdi mi?" diye sordu. Ben, "- Evet, ey Allah'ın Rasûlü" dedim, sonra da kendisine, "- Ey Allah'ın Rasûlü, bize namazdan haber verin" dedim. Buyurdu ki: "Suyu uzuvlarına iyice ulaştırarak abdest al, bu sırada parmaklarının arasını da hilâlle. Burnuna su çektiğinde de eğer oruçlu değilsen suyu genzine kadar ulaştır."
Bize Ebû Tahir el-Fakîh, ona Ebû Bekir Muhammed b. Ömer b. Hafs ez-Zâhid, ona İbrahim b. Abdullah, ona Vekî’, ona el-A’meş, ona da Ebû Zıbyân’ın haber verdiğine göre; İbn Abbas’ın huzurunda yemek yemekten dolayı abdest almanın gerekli olup olmadığı zikredilmiş. A’meş bir defasında “oruçlunun hacamat yaptırması zikredildi” dedi. İbn Abbas şöyle söyledi: “Ancak vücuttan çıkan şeyden dolayı abdest almak gerekir, vücuda giren şeyden dolayı değil. Oruç da ancak vücuda giren şeyden bozulur, çıkan şeyden değil. Rasûlullah’ın (sav) Lekît b. Sabre’ye şöyle dedği bize rivayet edildi: “Eğer oruçlu değilsen abdest alırken suyu genzine iyice çek.”