117 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize İshak b. Musa el-Ensari, ona Ma'n, ona Malik; (T) Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, onlara Alâ b. Abdurrahman bu isnatla rivayet etmiştir. Şube'nin hadisinde ribat ifadesi geçmemektedir. Malik'in hadisinde ise "işte sizin ribatınız budur, işte sizin ribatınız budur" ifadesi vardır.
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. M000587.
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. M000587.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammâd, ona Sabit, ona Ebu Râfi', ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kul, namaz kıldığı yerde namazı beklediği müddetçe (sevap bakımından) namazda gibidir. Melekler, o kula, yerinden ayrılana ya da abdestini bozana kadar Allah'ım onu bağışla, Allah'ım ona merhamet et" diye dua ederler. Ebu Hureyre'ye abdesti bozan nedir diye soruldu. O, sesiz ancak kokulu ya da sesli ve kokulu yellenmektir. dedi.
Açıklama: Abdesti neyin bozduğu sorusuna muhatab olanın Ebu Hureyre olduğuna dair bk. el-Aynî, Şerhu Süneni Ebi Davud, II, 384. ''يَفْسُو'' ve ''يَضْرِطُ'' fiilerinin anlamları için bk. Abdülmuhsin b. Hamd, Şerhu Sünen-i Ebi Davud, LXVI, 20.
Bize Kuteybe (b. Saîd), ona Abdülaziz b. Muhammed, ona da Alâ (b. Abdurrahman b. Yakub) benzer bir şekilde rivayet etmiştir. Kuteybe rivayet ettiği hadiste, 'İşte sizin ribatınız budur, işte sizin ribatınız budur, işte sizin ribatınız budur.' ifadesini üç kere tekrar etmiştir. [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: 'Bu konuda Ali, Abdullah b. Amr, İbn Abbas, Abîde -Ubeyde olarak da söylenir- b. Amr, Âişe, Abdurrahman b. Â'iş el-Hadramî ve Enes'ten nakledilen rivayetler de vardır.' Ebu İsa (Tirmizî): 'Ebu Hureyre'nin bu konudaki hadisi, hasen-sahih'tir. Alâ' b. Abdurahman, İbn Yakub el-Cühenî (el-Hurakî) adlı kişidir; hadis âlimlerine göre sika bir ravidir.' demiştir.]
Açıklama: Hadiste geçen "ribat" kelimesi, bir vaktin namazını mescidde kıldıktan sonra bir sonraki namaz vaktinin gelmesini arzulamak ve böylece tüm vakit namazlarını mescidde kılmak anlamına gelmektedir. Bk. İbn Abdilber, el-İstizkâr, II, 303.
Bize Ka'neb, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Melekler, sizden birine, abdestini bozmadan ya da yerinden kalkmadan namaz kıldığı yerde durduğu müddetçe Allah'ım onu bağışla, Allah'ım ona merhamet et! diye dua ederler."
Bize Ka'neb, ona Malik, onu Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sizden biri, namaz kendisini alıkoyduğu müddetçe (sevap bakımından) namazda gibidir. Zira onu ailesine dönmekten alıkoyan sadece namazdır."
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden biri, kendisini ailesinin yanına dönmekten alıkoyan tek şey namaz olduğu sürece, hâlâ namaz hâlinde demektir."
Bize Abdullah b. Berrad el-Eşari ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Üsame, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Namazda en çok sevap alan kimse, oraya en uzak mesafeden yürüyerek gelen kimsedir; sonra (sırasıyla ) biraz daha, biraz daha yakından gelenler. Namazı imamla birlikte kılıncaya kadar bekleyen kişi de, namazı kılıp sonra (hemen) yatan kişiye göre daha büyüktür." Ebu Küreyb'in rivayetinde (metnin ilgili bölümü), "Cemaate takılarak imamla birlikte o namazı kılıncaya kadar (bekleyen kişi)" şeklindedir.
Bize Haccac b. Şair, ona Ravh b. Ubade, ona Zekeriyya b. İshak, ona da Ebu Zübeyr, Cabir b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bizim mahallemiz mescitten (Mescid-i Nebevî) uzaktı. Evlerimizi satıp mescidin yakınına gelmek istedik. Rasulullah (sav) bize bunu yasakladı ve: 'Attığınız her bir adım karşılığında sizin için bir derece vardır.' buyurdu."
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M000985.