Öneri Formu
Hadis Id, No:
14449, M003240
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لَوْلاَ حَدَاثَةُ عَهْدِ قَوْمِكِ بِالْكُفْرِ لَنَقَضْتُ الْكَعْبَةَ وَلَجَعَلْتُهَا عَلَى أَسَاسِ إِبْرَاهِيمَ فَإِنَّ قُرَيْشًا حِينَ بَنَتِ الْبَيْتَ اسْتَقْصَرَتْ وَلَجَعَلْتُ لَهَا خَلْفًا."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Muaviye, ona Hişam b. Urve, ona babası, o da Aişe (r.anha) şöyle haber verdi: Bana Rasulullah (sav); "eğer kavmin küfürden yeni kurtulmuş olmasaydı ben Kâbe'yi yıkar da İbrahim (as) temelleri üzerine kurardım. Çünkü Kureyş Beyt-i şerifi bina ederken işi kısadan tutmuştur. Ben Kâbe'ye bir arka kapı yapardım" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3240, /533
Senetler:
()
Konular:
Kabe
Kabe, Hz. Peygamber'in Kabe'yi Hz. İbrahim'in temeli üzere inşa etmek istemesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14450, M003241
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ عَنْ هِشَامٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ.
[عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "لَوْلاَ حَدَاثَةُ عَهْدِ قَوْمِكِ بِالْكُفْرِ لَنَقَضْتُ الْكَعْبَةَ وَلَجَعَلْتُهَا عَلَى أَسَاسِ إِبْرَاهِيمَ فَإِنَّ قُرَيْشًا حِينَ بَنَتِ الْبَيْتَ اسْتَقْصَرَتْ وَلَجَعَلْتُ لَهَا خَلْفًا"]
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, ona İbn Nümeyr, ona da Hişam bu isnadla rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3241, /533
Senetler:
()
Konular:
Kabe
Kabe, Hz. Peygamber'in Kabe'yi Hz. İbrahim'in temeli üzere inşa etmek istemesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14452, M003243
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ عَنْ مَخْرَمَةَ ح
وَحَدَّثَنِى هَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى مَخْرَمَةُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ نَافِعًا مَوْلَى ابْنِ عُمَرَ يَقُولُ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى بَكْرِ بْنِ أَبِى قُحَافَةَ يُحَدِّثُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"لَوْلاَ أَنَّ قَوْمَكِ حَدِيثُو عَهْدٍ بِجَاهِلِيَّةٍ - أَوْ قَالَ بِكُفْرٍ - لأَنْفَقْتُ كَنْزَ الْكَعْبَةِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ وَلَجَعَلْتُ بَابَهَا بِالأَرْضِ وَلأَدْخَلْتُ فِيهَا مِنَ الْحِجْرِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir, ona Abdullah b. Vehb, ona Mahreme; (T)
Bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Mahrame b. Bükeyr, ona babası, ona İbn Ömer'in azadlısı Nafi, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Kuhâfe, ona Abdullah b. Ömer, ona da Peygamber'in (sav) zevcesi Aişe şöyle rivayet ederken dinledim: Ben Rasulullah'ı (sav); "eğer kavmin cahiliyet devrinden yahut küfürden yeni kurtulmuş olmasaydı Kâbe'nîn birikmiş malını Allah yolunda sarfeder de kapısını yerden yapar, hicrden de bazı yerleri ona katardım" buyururken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3243, /533
Senetler:
()
Konular:
Kabe
Kabe, Hz. Peygamber'in Kabe'yi Hz. İbrahim'in temeli üzere inşa etmek istemesi
Kabe, inşa edilmesi, mimarisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14454, M003245
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى زَائِدَةَ أَخْبَرَنِى ابْنُ أَبِى سُلَيْمَانَ عَنْ عَطَاءٍ قَالَ لَمَّا احْتَرَقَ الْبَيْتُ زَمَنَ يَزِيدَ بْنِ مُعَاوِيَةَ حِينَ غَزَاهَا أَهْلُ الشَّامِ فَكَانَ مِنْ أَمْرِهِ مَا كَانَ تَرَكَهُ ابْنُ الزُّبَيْرِ حَتَّى قَدِمَ النَّاسُ الْمَوْسِمَ يُرِيدُ أَنْ يُجَرِّئَهُمْ - أَوْ يُحَرِّبَهُمْ - عَلَى أَهْلِ الشَّامِ فَلَمَّا صَدَرَ النَّاسُ قَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَشِيرُوا عَلَىَّ فِى الْكَعْبَةِ أَنْقُضُهَا ثُمَّ أَبْنِى بِنَاءَهَا أَوْ أُصْلِحُ مَا وَهَى مِنْهَا قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ فَإِنِّى قَدْ فُرِقَ لِى رَأْىٌ فِيهَا أَرَى أَنْ تُصْلِحَ مَا وَهَى مِنْهَا وَتَدَعَ بَيْتًا أَسْلَمَ النَّاسُ عَلَيْهِ وَأَحْجَارًا أَسْلَمَ النَّاسُ عَلَيْهَا وَبُعِثَ عَلَيْهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَ ابْنُ الزُّبَيْرِ لَوْ كَانَ أَحَدُكُمُ احْتَرَقَ بَيْتُهُ مَا رَضِىَ حَتَّى يُجِدَّهُ فَكَيْفَ بَيْتُ رَبِّكُمْ إِنِّى مُسْتَخِيرٌ رَبِّى ثَلاَثًا ثُمَّ عَازِمٌ عَلَى أَمْرِى فَلَمَّا مَضَى الثَّلاَثُ أَجْمَعَ رَأْيَهُ عَلَى أَنْ يَنْقُضَهَا فَتَحَامَاهُ النَّاسُ أَنْ يَنْزِلَ بِأَوَّلِ النَّاسِ يَصْعَدُ فِيهِ أَمْرٌ مِنَ السَّمَاءِ حَتَّى صَعِدَهُ رَجُلٌ فَأَلْقَى مِنْهُ حِجَارَةً فَلَمَّا لَمْ يَرَهُ النَّاسُ أَصَابَهُ شَىْءٌ تَتَابَعُوا فَنَقَضُوهُ حَتَّى بَلَغُوا بِهِ الأَرْضَ فَجَعَلَ ابْنُ الزُّبَيْرِ أَعْمِدَةً فَسَتَّرَ عَلَيْهَا السُّتُورَ حَتَّى ارْتَفَعَ بِنَاؤُهُ. وَقَالَ ابْنُ الزُّبَيْرِ إِنِّى سَمِعْتُ عَائِشَةَ تَقُولُ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لَوْلاَ أَنَّ النَّاسَ حَدِيثٌ عَهْدُهُمْ بِكُفْرٍ وَلَيْسَ عِنْدِى مِنَ النَّفَقَةِ مَا يُقَوِّى عَلَى بِنَائِهِ لَكُنْتُ أَدْخَلْتُ فِيهِ مِنَ الْحِجْرِ خَمْسَ أَذْرُعٍ وَلَجَعَلْتُ لَهَا بَابًا يَدْخُلُ النَّاسُ مِنْهُ وَبَابًا يَخْرُجُونَ مِنْهُ." قَالَ فَأَنَا الْيَوْمَ أَجِدُ مَا أُنْفِقُ وَلَسْتُ أَخَافُ النَّاسَ - قَالَ - فَزَادَ فِيهِ خَمْسَ أَذْرُعٍ مِنَ الْحِجْرِ حَتَّى أَبْدَى أُسًّا نَظَرَ النَّاسُ إِلَيْهِ فَبَنَى عَلَيْهِ الْبِنَاءَ وَكَانَ طُولُ الْكَعْبَةِ ثَمَانِىَ عَشْرَةَ ذِرَاعًا فَلَمَّا زَادَ فِيهِ اسْتَقْصَرَهُ فَزَادَ فِى طُولِهِ عَشَرَ أَذْرُعٍ وَجَعَلَ لَهُ بَابَيْنِ أَحَدُهُمَا يُدْخَلُ مِنْهُ وَالآخَرُ يُخْرَجُ مِنْهُ. فَلَمَّا قُتِلَ ابْنُ الزُّبَيْرِ كَتَبَ الْحَجَّاجُ إِلَى عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ مَرْوَانَ يُخْبِرُهُ بِذَلِكَ وَيُخْبِرُهُ أَنَّ ابْنَ الزُّبَيْرِ قَدْ وَضَعَ الْبِنَاءَ عَلَى أُسٍّ نَظَرَ إِلَيْهِ الْعُدُولُ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ. فَكَتَبَ إِلَيْهِ عَبْدُ الْمَلِكِ إِنَّا لَسْنَا مِنْ تَلْطِيخِ ابْنِ الزُّبَيْرِ فِى شَىْءٍ أَمَّا مَا زَادَ فِى طُولِهِ فَأَقِرَّهُ وَأَمَّا مَا زَادَ فِيهِ مِنَ الْحِجْرِ فَرُدَّهُ إِلَى بِنَائِهِ وَسُدَّ الْبَابَ الَّذِى فَتَحَهُ. فَنَقَضَهُ وَأَعَادَهُ إِلَى بِنَائِهِ.
Tercemesi:
Bize Hennâd b. Serî, ona İbn Ebu Zaide, ona İbn Ebu Süleyman, ona Ata şöyle haber verdi: Yezid b. Muaviye zamanında Şamlılar Mekke'ye hücum ederek Beyt-i Şerif yandığı ve olan olduğu vakit İbn Zübeyr, ta hac mevsiminde halk gelinceye kadar onu hâli üzere bıraktı. (Bununla) halkı Şamlılar üzerine teşcî' yahut harbe sevk etmek istiyordu. Halk hacdan dağılınca İbn Zübeyr; ey cemaat! Kâbe hakkında bana reyinizi söyleyin. Onu yıkıp da yeniden mi bina edeyim? Yoksa harap olan yerlerini tamir mi eyleyeyim? İbn Abbas; bana bu bâbda bir fikir zahir oldu. Harap olan yerlerini tamir etmeni ve halkın müslüman oldukları vakit buldukları bir beyti, müslüman oldukları vakit buldukları taşları, Peygamber'in de (sav) Peygamber gönderildiği vakit bulduğu bu şeyleri hâli üzere bırakmanı muvafık görüyorum dedi. Bunun üzerine İbn Zübeyr şunları söyledi: Sizden birinizin evi yansa onu yenilemedikçe gönlü razı olmaz. Şu hâlde Rabbinizin Beytine nasıl razı olabiliyorsunuz? Ben Rabbime üç defa istiharede bulunacağım. Sonra yapacağım işe niyet edeceğim. Üç gece geçtikten sonra Kâbe'yi yıkmaya karar verdi. Halk Kâbe'nin üzerine çıkan ilk insanın başına gökten bir belâ iner korkusuyla onu bu işten vazgeçirmeye çalıştılar. Nihayet Beyt-i Şerifin üzerine bir adam çıkarak ondan bir taş attı. Halk onun başına bir şey gelmediğini görünce hep birden İbn Zübeyr'e tabi oldular ve Beyt-i Şerifi yıkarak yere kadar indirdiler. İbn Zübeyr Kâbe'nin binası yükselinceye kadar (kıble vazifesi görmek üzere) birtakım direkler diktirdi. Ve üzerlerine perdeler çektirdi. İbn Zübeyr demiş ki: Ben Aişe'yi şöyle derken işittim. Peygamber (sav); "halk küfürden yeni kurtulmuş olmasaydı ben mutlaka Kâbe'ye Hicr'den beş arşın yer katar ve ona İnsanların gireceği bir kapı ile çıkacakları bir kapı açardım. Ama bende Kâbe'nin binasına yetecek nafaka yoktur" buyurdu. İşte bugün ben sarf edecek nafaka buluyorum. İnsanlardan da korkacak değilim. Ata (sözüne devamla) şöyle demiş: İbn Zübeyr Kabe'ye Hicr'den beş arşın yer kattı. Hattâ bir temel açarak halka gösterdi. Halk ona baktılar da binayı onun üzerine kurdu. Kâbe'nin uzunluğu on sekiz arşındı. İbn Zübeyr ilaveyi yapınca bunu kısa görerek uzunluğuna on arşın kattı. Beyt-i Şerife iki kam yaptı. Bunların birinden girilir, diğerinden çıkılırdı. İbn Zübeyr katledilince Haccac, Mervan'a mektup yazarak bunu ve İbn Zübeyr'in Kabe'yi Mekkelilerden âdil birtakım kimselerin gördükleri bir temel üzerine bina ettiğini haber verdi. Abdül Melik de ona; biz İbn Züheyr'in berbat ettiği bir şeyde yokuz. Uzunluğuna yaptığı ilaveyi olduğu gibi bırak, fakat Hicr'den yaptığı ilaveyi eskiden bina edildiği şekle çevir. Açtığı kapıyı da kapa diye cevap yazdı. Bunun üzerine Haccac binayı yıkarak eski şekline iade etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3245, /533
Senetler:
()
Konular:
KABE
Kabe
Kabe, Hz. Peygamber'in Kabe'yi Hz. İbrahim'in temeli üzere inşa etmek istemesi
Kabe, inşa edilmesi, mimarisi
Kabe, yeniden inşası, Hz. Peygamber'den sonra
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14453, M003244
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنِى ابْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سَلِيمُ بْنُ حَيَّانَ عَنْ سَعِيدٍ - يَعْنِى ابْنَ مِينَاءَ - قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ يَقُولُ حَدَّثَتْنِى خَالَتِى - يَعْنِى عَائِشَةَ - قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا عَائِشَةُ لَوْلاَ أَنَّ قَوْمَكِ حَدِيثُو عَهْدٍ بِشِرْكٍ لَهَدَمْتُ الْكَعْبَةَ فَأَلْزَقْتُهَا بِالأَرْضِ وَجَعَلْتُ لَهَا بَابَيْنِ بَابًا شَرْقِيًّا وَبَابًا غَرْبِيًّا وَزِدْتُ فِيهَا سِتَّةَ أَذْرُعٍ مِنَ الْحِجْرِ فَإِنَّ قُرَيْشًا اقْتَصَرَتْهَا حَيْثُ بَنَتِ الْكَعْبَةَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hatim, ona İbn Mehdî, ona Selim b. Hayyan, ona Said b. Mina', ona Abdullah b. Zübeyr, ona teyzem yani Aişe dedi ki: Rasulullah (sav); "ya Aişe! Eğer kavmin şirkten yeni kurtulmuş olmasaydı ben Kâbe'yi yıkar da yere yapışık alçak yapardım. Ona biri şarkî, biri garbî olmak üzere iki kapı açardım. Hicr tarafından da ona altı arşın yer katardım. Çünkü Kureyş Kâbe'yi bina ederken onu küçültmüştür" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3244, /533
Senetler:
()
Konular:
KABE
Kabe
Kabe, Hz. Peygamber'in Kabe'yi Hz. İbrahim'in temeli üzere inşa etmek istemesi
Kabe, inşa edilmesi, mimarisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14458, M003249
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ حَدَّثَنَا أَشْعَثُ بْنُ أَبِى الشَّعْثَاءِ عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْجَدْرِ أَمِنَ الْبَيْتِ هُوَ قَالَ
"نَعَمْ." قُلْتُ فَلِمَ لَمْ يُدْخِلُوهُ فِى الْبَيْتِ قَالَ
"إِنَّ قَوْمَكِ قَصَّرَتْ بِهِمُ النَّفَقَةُ." قُلْتُ فَمَا شَأْنُ بَابِهِ مُرْتَفِعًا قَالَ
"فَعَلَ ذَلِكِ قَوْمُكِ لِيُدْخِلُوا مَنْ شَاءُوا وَيَمْنَعُوا مَنْ شَاءُوا وَلَوْلاَ أَنَّ قَوْمَكِ حَدِيثٌ عَهْدُهُمْ فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَأَخَافَ أَنْ تُنْكِرَ قُلُوبُهُمْ لَنَظَرْتُ أَنْ أُدْخِلَ الْجَدْرَ فِى الْبَيْتِ وَأَنْ أُلْزِقَ بَابَهُ بِالأَرْضِ."
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, ona Ebu Ahvas, ona Eşhas b. Ebu Şa'sâ', ona Esved b. Yezid, ona da Aişe şöyle rivayet etti: Rasulullah'a (sav) Cedr, Beyt-i Şeriften midir diye sordum.
"Evet" cevabını verdi. O halde onu niçin Beyt-i Şerife katmamışlar dedim. Rasulullah; "çünkü senin kavminin nafakası yetmemiş" buyurdu. Beyt'in kapısı neden yüksek diye sordum. Rasulullah (sav); "bunu kavmin istediklerini içeriye almak, istediklerini men ermek için yapmışlar. Eğer kavmin cahiliyetten yeni kurtulmuş olmasa ben de kalplerinin inkârından korkmasaydım Cedr'i Beyt-i şerife katmaya ve kapısını yerle bir seviyeye getirmeye bakardım" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3249, /535
Senetler:
()
Konular:
Kabe
Kabe, Hz. Peygamber'in Kabe'yi Hz. İbrahim'in temeli üzere inşa etmek istemesi
Kabe, inşa edilmesi, mimarisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14455, M003246
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُبَيْدِ بْنِ عُمَيْرٍ وَالْوَلِيدَ بْنَ عَطَاءٍ يُحَدِّثَانِ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى رَبِيعَةَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُبَيْدٍ وَفَدَ الْحَارِثُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَلَى عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ مَرْوَانَ فِى خِلاَفَتِهِ فَقَالَ عَبْدُ الْمَلِكِ مَا أَظُنُّ أَبَا خُبَيْبٍ - يَعْنِى ابْنَ الزُّبَيْرِ - سَمِعَ مِنْ عَائِشَةَ مَا كَانَ يَزْعُمُ أَنَّهُ سَمِعَهُ مِنْهَا. قَالَ الْحَارِثُ بَلَى أَنَا سَمِعْتُهُ مِنْهَا. قَالَ سَمِعْتَهَا تَقُولُ مَاذَا قَالَ قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ قَوْمَكِ اسْتَقْصَرُوا مِنْ بُنْيَانِ الْبَيْتِ وَلَوْلاَ حَدَاثَةُ عَهْدِهِمْ بِالشِّرْكِ أَعَدْتُ مَا تَرَكُوا مِنْهُ فَإِنْ بَدَا لِقَوْمِكِ مِنْ بَعْدِى أَنْ يَبْنُوهُ فَهَلُمِّى لأُرِيَكِ مَا تَرَكُوا مِنْهُ." فَأَرَاهَا قَرِيبًا مِنْ سَبْعَةِ أَذْرُعٍ. هَذَا حَدِيثُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُبَيْدٍ وَزَادَ عَلَيْهِ الْوَلِيدُ بْنُ عَطَاءٍ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"وَلَجَعَلْتُ لَهَا بَابَيْنِ مَوْضُوعَيْنِ فِى الأَرْضِ شَرْقِيًّا وَغَرْبِيًّا وَهَلْ تَدْرِينَ لِمَ كَانَ قَوْمُكِ رَفَعُوا بَابَهَا." قَالَتْ قُلْتُ لاَ. قَالَ
"تَعَزُّزًا أَنْ لاَ يَدْخُلَهَا إِلاَّ مَنْ أَرَادُوا فَكَانَ الرَّجُلُ إِذَا هُوَ أَرَادَ أَنْ يَدْخُلَهَا يَدْعُونَهُ يَرْتَقِى حَتَّى إِذَا كَادَ أَنْ يَدْخُلَ دَفَعُوهُ فَسَقَطَ."
قَالَ عَبْدُ الْمَلِكِ لِلْحَارِثِ أَنْتَ سَمِعْتَهَا تَقُولُ هَذَا قَالَ نَعَمْ. قَالَ فَنَكَتَ سَاعَةً بِعَصَاهُ ثُمَّ قَالَ وَدِدْتُ أَنِّى تَرَكْتُهُ وَمَا تَحَمَّلَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hatim, ona Muhammed b. Bekir, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr ve Velid b. Ata, ona Haris b. Abdullah b. Ebu Rabi', ona da Abdullah b. Ubeyd dedi ki: Haris b. Abdullah, Abdülmelik b. Mervan'ın hilâfeti zamanında onun yanına geldi. Abdülmelik İbn Zübeyr'i kastederek; ben Ebu Hubeyb'in Aişe'den işittiğini söylediği şeyleri ondan işittiğini zannetmiyorum dedi. Haris; bilakis (bunları ondan ben işittim mukabelesinde bulundu.) Abdülmelik; Aişe'yi ne derken işittin diye sordu. Haris dedi ki: Rasulullah (sav); "senin kavmin Beyt-i şerifin binasını noksanlaştırdılar. Eğer şirkten yeni kurtulmuş olmasalardı onların bıraktığını yerine iade ederdim. Şayet benden sonra kavmin Ka'be'yi yeniden bina etmeyi düşünürlerse gel onların bıraktığı yeri sana göstereyim" buyurdu. Müteakiben Rasulullah (sav); Aişe'ye yedi arşına yakın bir yer göstermiş. Bu hadis Abdullah b. Ubeyd'indir. Velid b. Ata ona şunları da ziyade etti: Peygamber (sav); Kâ'be'ye şark ve garb tarafından yerden yapma iki kapı koyardım. Kavminin Kâbe kapısını niçin yükseğe kaldırdığını bilir misin buyurdu. Ben; hayır dedim.
"Oraya dilediklerinden başka kimse girmesin diye şerefini muhafaza için (yükselttiler). Bir adam Kâbe'ye girmek İstedi mi onun kapıya çıkmasına müsaade ederler. Tam girmek üzere bulunduğu sırada adamı iterler de düşerdi" buyurdu.
Abdülmelik Haris'e; Aişe'nin bunu söylediğini sen işittin mi dedi. Haris; evet cevabını verdi. Bunun üzerine Abdülmelik sopasıyla bir müddet eşeledikten sonra keşke Ebu Zübeyr'i üzerine aldığı şeyle başbaşa bıraksaydın dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3246, /534
Senetler:
()
Konular:
KABE
Kabe
Kabe, Hz. Peygamber'in Kabe'yi Hz. İbrahim'in temeli üzere inşa etmek istemesi
Kabe, inşa edilmesi, mimarisi
Kabe, yeniden inşası, Hz. Peygamber'den sonra
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14457, M003248
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بَكْرٍ السَّهْمِىُّ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ أَبِى صَغِيرَةَ عَنْ أَبِى قَزَعَةَ أَنَّ عَبْدَ الْمَلِكِ بْنَ مَرْوَانَ بَيْنَمَا هُوَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ إِذْ قَالَ قَاتَلَ اللَّهُ ابْنَ الزُّبَيْرِ حَيْثُ يَكْذِبُ عَلَى أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ يَقُولُ سَمِعْتُهَا تَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا عَائِشَةُ لَوْلاَ حِدْثَانُ قَوْمِكِ بِالْكُفْرِ لَنَقَضْتُ الْبَيْتَ حَتَّى أَزِيدَ فِيهِ مِنَ الْحِجْرِ فَإِنَّ قَوْمَكِ قَصَّرُوا فِى الْبِنَاءِ." فَقَالَ الْحَارِثُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى رَبِيعَةَ لاَ تَقُلْ هَذَا يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ فَأَنَا سَمِعْتُ أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ تُحَدِّثُ هَذَا. قَالَ لَوْ كُنْتُ سَمِعْتُهُ قَبْلَ أَنْ أَهْدِمَهُ لَتَرَكْتُهُ عَلَى مَا بَنَى ابْنُ الزُّبَيْرِ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hatim, ona Abdullah b. Bekir es-Sehmî, ona Halim b. Ebu Sağîra, ona Ebu Kazea'dan naklen rivayet etti ki, Abdülmelik b. Mervan Beyt-i Şerifi tavaf ederken anîden şunları söylemiş: Allah İbn Zübeyr'in belasını versin. Ümmü'l mü'minin üzerinden yalan söylüyor: Ben ona Rasulullah (sav); "ya Aişe! Kavmin küfürden yeni kurtulmuş olmasaydı ben Beyt-i Şerifi yıkar, ona Hicr'den ilave yapardım. Çünkü kavmin binada noksanlık yapmışlardır buyurdu" derken işittim diyor. Bunun üzerine Haris b. Abdullah b. Rabîa; öyle deme ya emire'l-mü'minin! Ümmü'l-mü'minin bunları söylediğini ben de işittim demiş. Abdülmelik; bunu Kâbe'yi yıkmadan işitseydim, onu İbni Zübeyr'in ettiği şekilde bırakırdım demiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3248, /534
Senetler:
()
Konular:
KABE
Kabe
Kabe, Hz. Peygamber'in Kabe'yi Hz. İbrahim'in temeli üzere inşa etmek istemesi
Kabe, inşa edilmesi, mimarisi
Kabe, yeniden inşası, Hz. Peygamber'den sonra
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرني أبي قال : سمعت مرثد بن شرحبيل يحدث أنه حضر ذلك ، قال : أدخل ابن الزبير على عائشة سبعين رجلا من خيار قريش ومكبرتهم ، فأخبرتهم أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لها : لولا حداثة عهد قومك بالشرك لبنيت البيت على قواعد إبراهيم وإسماعيل ، وهل تدرين لما قصروا عن قواعد إبراهيم ؟ قالت : لا ، قال : قصرت بهم النفقة ، قال : فكانت الكعبة قد وهت من حريق أهل الشام ، قال : فهدمها وأنا يومئذ بمكة ، فكشف عن ربض في الحجر ، آخذ بعضه ببعض ، فتركه مكشوفا ثمانية أيام ليشهد عليه ، قال : فرأيت ربضه ذلك كخلف الابل ، خمس حجارات ، وجه حجر ، ووجه حجران ، قال : ورأيت الرجل يأخذ العتلة فيهزها من ناحية الركن فيهتز الركن الاخر ، قال : ثم بنى على ذلك الربض ، وصنع به بابين لاصقين بالارض ، شرقيا وغربيا ، فلما قتل ابن الزبير هدمه الحجاج من نحو الحجر ، ثم أعاده على ما كان عليه ، فكتب إليه عبد الملك : وددت أنك تركت ابن الزبير وما تحمل ، قال : قال مرثد : وسمعت ابن عباس يقول : لو وليت منه ما ولي الحجر ابن الزبير أدخلت الحجر كله في البيت ، فلم يطاف به إن لم يكن من البيت ؟
Öneri Formu
Hadis Id, No:
78885, MA009157
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرني أبي قال : سمعت مرثد بن شرحبيل يحدث أنه حضر ذلك ، قال : أدخل ابن الزبير على عائشة سبعين رجلا من خيار قريش ومكبرتهم ، فأخبرتهم أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لها : لولا حداثة عهد قومك بالشرك لبنيت البيت على قواعد إبراهيم وإسماعيل ، وهل تدرين لما قصروا عن قواعد إبراهيم ؟ قالت : لا ، قال : قصرت بهم النفقة ، قال : فكانت الكعبة قد وهت من حريق أهل الشام ، قال : فهدمها وأنا يومئذ بمكة ، فكشف عن ربض في الحجر ، آخذ بعضه ببعض ، فتركه مكشوفا ثمانية أيام ليشهد عليه ، قال : فرأيت ربضه ذلك كخلف الابل ، خمس حجارات ، وجه حجر ، ووجه حجران ، قال : ورأيت الرجل يأخذ العتلة فيهزها من ناحية الركن فيهتز الركن الاخر ، قال : ثم بنى على ذلك الربض ، وصنع به بابين لاصقين بالارض ، شرقيا وغربيا ، فلما قتل ابن الزبير هدمه الحجاج من نحو الحجر ، ثم أعاده على ما كان عليه ، فكتب إليه عبد الملك : وددت أنك تركت ابن الزبير وما تحمل ، قال : قال مرثد : وسمعت ابن عباس يقول : لو وليت منه ما ولي الحجر ابن الزبير أدخلت الحجر كله في البيت ، فلم يطاف به إن لم يكن من البيت ؟
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Menâsik 9157, 5/130
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Mersed b. Şurahbil (Mersed b. Şurahbil)
Konular:
Hz. Peygamber, sosyolojik tespitleri
Kabe, Hz. Peygamber'in Kabe'yi Hz. İbrahim'in temeli üzere inşa etmek istemesi
Kabe, inşa edilmesi, mimarisi
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
Toplumsal Düzen, sosyolojik tespitler