Açıklama: Sahih hadistir. Bu isnadda "İsâ" ve "Ebî Leylâ" arasında bulunan Abdurrahman b. Ebî Leylâ düşmüştür.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
67498, HM019267
Hadis:
حَدَّثَنَا أَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ عِيسَى بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى عَنْ أَبِي لَيْلَى أَنَّهُ
كَانَ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَعَلَى بَطْنِهِ الْحَسَنُ أَوْ الْحُسَيْنُ شَكَّ زُهَيْرٌ قَالَ فَبَالَ حَتَّى رَأَيْتُ بَوْلَهُ عَلَى بَطْنِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَسَارِيعَ قَالَ فَوَثَبْنَا إِلَيْهِ قَالَ فَقَالَ عَلَيْهِ الصَّلَاة وَالسَّلَامُ دَعُوا ابْنِي أَوْ لَا تُفْزِعُوا ابْنِي قَالَ ثُمَّ دَعَا بِمَاءٍ فَصَبَّهُ عَلَيْهِ قَالَ فَأَخَذَ تَمْرَةً مِنْ تَمْرِ الصَّدَقَةِ قَالَ فَأَدْخَلَهَا فِي فِيهِ قَالَ فَانْتَزَعَهَا رَسُولُ اللَّهِ مِنْ فِيهِ
Tercemesi:
Açıklama:
Sahih hadistir. Bu isnadda "İsâ" ve "Ebî Leylâ" arasında bulunan Abdurrahman b. Ebî Leylâ düşmüştür.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdurrahman b. Ebu Leyla 19267, 6/472
Senetler:
1. Ebu Leyla Bilal b. Bühayha el-Ensarî (Davud b. Bilal b. Ühayha)
2. İsa b. Abdurrahman el-Ensari (İsa b. Abdurrahman b. Ebu Leyla)
3. Abdullah b. İsa el-Ensari (Abdullah b. İsa b. Abdurrahman b. Yesar)
4. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
5. Şâzân Esved b. Âmir eş-Şâmî (Esved b. Âmir)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Ehl-i beyt, Hz. Hüseyin
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
Sadaka, Peygamber (a.s.) ve Ehli Beytin yememesi
Temizlik, elbisenin temiz tutulması
Temizlik, suyla temizlik
Zekat, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt'ine haram olması
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مَهْدِىٌّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى يَعْقُوبَ عَنِ ابْنِ أَبِى نُعْمٍ قَالَ كُنْتُ شَاهِدًا لاِبْنِ عُمَرَ وَسَأَلَهُ رَجُلٌ عَنْ دَمِ الْبَعُوضِ . فَقَالَ مِمَّنْ أَنْتَ فَقَالَ مِنْ أَهْلِ الْعِرَاقِ . قَالَ انْظُرُوا إِلَى هَذَا ، يَسْأَلُنِى عَنْ دَمِ الْبَعُوضِ وَقَدْ قَتَلُوا ابْنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَسَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « هُمَا رَيْحَانَتَاىَ مِنَ الدُّنْيَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19635, B005994
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مَهْدِىٌّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى يَعْقُوبَ عَنِ ابْنِ أَبِى نُعْمٍ قَالَ كُنْتُ شَاهِدًا لاِبْنِ عُمَرَ وَسَأَلَهُ رَجُلٌ عَنْ دَمِ الْبَعُوضِ . فَقَالَ مِمَّنْ أَنْتَ فَقَالَ مِنْ أَهْلِ الْعِرَاقِ . قَالَ انْظُرُوا إِلَى هَذَا ، يَسْأَلُنِى عَنْ دَمِ الْبَعُوضِ وَقَدْ قَتَلُوا ابْنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَسَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « هُمَا رَيْحَانَتَاىَ مِنَ الدُّنْيَا » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Mehdi b. Ebu Yakub, ona da İbn Ebu Meryem şöyle demiştir: Ben, İbn Ömer'e (ra) bir adam sivri sineğin kanının hükmünü sorarken yanındaydım.
İbn Ömer ona "Sen kimlerdensin?" diye sordu.
Adam da "Ben Irak'lıyım" dedi.
Bunun üzerine İbn Ömer de oradakilere: "Şu adama bakın!Bana sivri sineğin kanını soruyor? Halbuki bu Irak'lılar Rasulullah'ın (sav) torununu öldürmüşlerdi. Ben Rasulullah'dan şöyle işittim: O, "Torunlarım, benim dünyadaki reyhanımdır" buyurdu" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 18, 2/492
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Abid Ebu Hakem Abdurrahman b. Ebu Ne'um el-Beceli (Abdurrahman b. Ebu Ne'um)
3. Muhammed b. Ebu Yakub et-Temimi (Muhammed b. Abdullah b. Ebu Yakub)
4. Ebu Yahya Mehdi b. Meymun el-Ezdî (Mehdi b. Meymun)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Ehl-i beyt, Hz. Hüseyin
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25447, B002704
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ سَمِعْتُ الْحَسَنَ يَقُولُ اسْتَقْبَلَ وَاللَّهِ الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ مُعَاوِيَةَ بِكَتَائِبَ أَمْثَالِ الْجِبَالِ فَقَالَ عَمْرُو بْنُ الْعَاصِ إِنِّى لأَرَى كَتَائِبَ لاَ تُوَلِّى حَتَّى تَقْتُلَ أَقْرَانَهَا . فَقَالَ لَهُ مُعَاوِيَةُ - وَكَانَ وَاللَّهِ خَيْرَ الرَّجُلَيْنِ - أَىْ عَمْرُو إِنْ قَتَلَ هَؤُلاَءِ هَؤُلاَءِ وَهَؤُلاَءِ هَؤُلاَءِ مَنْ لِى بِأُمُورِ النَّاسِ مَنْ لِى بِنِسَائِهِمْ ، مَنْ لِى بِضَيْعَتِهِمْ فَبَعَثَ إِلَيْهِ رَجُلَيْنِ مِنْ قُرَيْشٍ مِنْ بَنِى عَبْدِ شَمْسٍ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ سَمُرَةَ وَعَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَامِرِ بْنِ كُرَيْزٍ ، فَقَالَ اذْهَبَا إِلَى هَذَا الرَّجُلِ فَاعْرِضَا عَلَيْهِ ، وَقُولاَ لَهُ ، وَاطْلُبَا إِلَيْهِ . فَأَتَيَاهُ ، فَدَخَلاَ عَلَيْهِ فَتَكَلَّمَا ، وَقَالاَ لَهُ ، فَطَلَبَا إِلَيْهِ ، فَقَالَ لَهُمَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ إِنَّا بَنُو عَبْدِ الْمُطَّلِبِ ، قَدْ أَصَبْنَا مِنْ هَذَا الْمَالِ ، وَإِنَّ هَذِهِ الأُمَّةَ قَدْ عَاثَتْ فِى دِمَائِهَا . قَالاَ فَإِنَّهُ يَعْرِضُ عَلَيْكَ كَذَا وَكَذَا وَيَطْلُبُ إِلَيْكَ وَيَسْأَلُكَ . قَالَ فَمَنْ لِى بِهَذَا قَالاَ نَحْنُ لَكَ بِهِ . فَمَا سَأَلَهُمَا شَيْئًا إِلاَّ قَالاَ نَحْنُ لَكَ بِهِ . فَصَالَحَهُ ، فَقَالَ الْحَسَنُ وَلَقَدْ سَمِعْتُ أَبَا بَكْرَةَ يَقُولُ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ وَالْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ إِلَى جَنْبِهِ ، وَهْوَ يُقْبِلُ عَلَى النَّاسِ مَرَّةً وَعَلَيْهِ أُخْرَى وَيَقُولُ « إِنَّ ابْنِى هَذَا سَيِّدٌ ، وَلَعَلَّ اللَّهَ أَنْ يُصْلِحَ بِهِ بَيْنَ فِئَتَيْنِ عَظِيمَتَيْنِ مِنَ الْمُسْلِمِينَ » . قَالَ لِى عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ إِنَّمَا ثَبَتَ لَنَا سَمَاعُ الْحَسَنِ مِنْ أَبِى بَكْرَةَ بِهَذَا الْحَدِيثِ .
Tercemesi:
-.......Bize Sufyân ibn Uyeyne, Ebû Mûsâ İsrail'den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ben el-Hasen el-Basrî'den işittim. O Allah'a yemîn ederek şöyle diyordu: Vallahi Alî'nin oğlu Hasen, Muâviye'yi (Medâin'de) dağlar misâli ordu birlikleriyle karşılamıştı. Amr ibn Âs, Muâviye'yi harbe teşvîk ederek:
— Ben (karşımızda) öyle ordu birlikleri görüyorum ki, onlar karşılarındaki (sayıca ve keyfiyetçe) akranı olan orduyu kesin surette boğup öldürmedikçe, geri dönmeyecektir, dedi.
Muâviye de Amr ibn Âs'a -ki vallahi Muâviye bu iki adamın hayırhsıdır-:
— Ey Amr! Eğer muhaliflerimiz askerlerimizi veya askerlerimiz muhaliflerimizi öldürürlerse (Allah'ın ifâsını emrettiği) insanların işlerini benim adıma yerine getirmeyi kim üzerine alır? Bana bu öldürülenlerin kadınlarına, yetîm ve dullarına bakmayı kim tekeffül eder? dedi.
Ve (barış için) Hz. Hasen'e, Kureyş'ten ve Abdu Şems oğulları'n-dan iki kişiyi: Abdurrahmân ibn Semure ile Abdullah ibn Âmir ibn Kurayz'ı gönderdi. Ve bunlara hitaben:
— Haydi şu adama (Alî'nin oğlu Hasen'e) gidiniz. Ona barışı arzediniz. Ona (barış istediğimi) söyleyiniz. Ne arzu ederse onları öğrenip geliniz! dedi.
Bunlar Hz. Hasen'e gittiler, huzuruna girip konuştular. Ve (Muâviye'nin tekiîfini) söylediler. İsteklerini sordular. Hasen ibn Alî bunlara cevaben:
— Bizler Abdulmuttalib oğulları'yız. (Kerem ve cömertliğe alışmışız. Halifelik adına) Beytu'l-mâl'den bize düşen hisse nedir ki? (Onunla etrafımızdaki muhtaçları infâk edeceğiz.) Şübhesiz bu ümmet (görüyorsunuz, ihtiyâçtan) kendi kanı içinde şaşırmış birbirini kırıyor, dedi.
Onlar cevaben:
— Muâviye size şöyle şöyle (mal, elbise, erzak) arzediyor; (bunları dağıtırsınız) ve daha neye ihtiyâcınız varsa onu sormamızı ve sizin bildirmenizi istiyor, dediler.
Hz. Hasen:
— Bu söylediğiniz şeyleri bana karşı kim tekeffül edip üzerine alır? dedi.
Muâviye'nin elçileri:
— Biz bunları senin için üzerimize alırız! dediler.
Ve Hasen ibn Alî her ne istediyse, onlar "Biz te'min ederiz" diye karşıladılar, Hasen bu suretle (yânî vâki' olan şartlar üzerine dînî maslahatı ve ümmetin maslahatını gözeterek) Muâviye ile sulh and-laşması yaptı.
el-Hasen el-Basrî şöyle dedi: Ben Ebû Bekre (Nufey' ibn Haris -R)'den işittim; o şöyle diyordu: Ben Rasûlullah'ı minber üzerinde torunu Hasen ibn Alî yanıbaşında olduğu hâlde gördüm. Kendisi bir kerre cemâate, diğer bir defa da Hasen ibn Alî'ye dönüp, ona işaret ederek şöyle buyuruyordu: "Şübhesiz bu benim oğlumdur, bir sey-yiddir (şeref sahibi efendidir). Allah'ın bu oğlum sebebiyle müslü-mânlardan iki büyük fırkanın arasını düzeltmesini umarım."
Ebû Abdillah Buhârî dedi ki: Alî ibn Abdillah bana şöyle dedi: el-Hasen el-Basrî'nin Ebû Bekre'den işitmesi, bize ancak bu hadîs ile sabit olmuştur
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Sulh 9, 1/730
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Hasan b. Ali el-Haşimî (Hasan b. Ali b. Ebu Talib b. Abdulmuttalib)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Musa İsrail b. Musa el-Basrî (İsrail b. Musa)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Savaş, barış yollarını aramak, savaştan önce
Savaş, ve Barış
Yetim,
Yetim, yetim çocuğun bakımı
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : أخبرني محمد بن عمر بن علي و جعفر بن محمد قالا : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا أقيمت الصلاة أتى الحسن والحسين وأمامة فابتدروه ، فإذا جلس جلسوا في حجره ، وعلى ظهره ، فإذا قام وضعهم كذلك ، فكذلك حتى فرغت صلاته.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
89073, MA002383
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : أخبرني محمد بن عمر بن علي و جعفر بن محمد قالا : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا أقيمت الصلاة أتى الحسن والحسين وأمامة فابتدروه ، فإذا جلس جلسوا في حجره ، وعلى ظهره ، فإذا قام وضعهم كذلك ، فكذلك حتى فرغت صلاته.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 2383, 2/34
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Ehl-i beyt, Hz. Hüseyin
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
Namaz, bozan şeyler
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر قال : أخبرني من سمع الحسن يحدث عن أبي بكرة قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يحدثنا يوما والحسن بن علي في حجره ، فيقبل على أصحابه فيحدثهم ، ثم يقبل على الحسن فيقبله ، ثم قال : ابني هذا سيد ، إن يعش يصلح بين طائفتين من المسلمين.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
90290, MA020981
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر قال : أخبرني من سمع الحسن يحدث عن أبي بكرة قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يحدثنا يوما والحسن بن علي في حجره ، فيقبل على أصحابه فيحدثهم ، ثم يقبل على الحسن فيقبله ، ثم قال : ابني هذا سيد ، إن يعش يصلح بين طائفتين من المسلمين.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20981, 11/452
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Mübhem Ravi (Mübhem)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن الزهري قال : أخبرني أنس بن مالك قال : لم يكن فيهم أحد أشبه برسول الله صلى الله عليه وسلم من الحسن بن علي.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
90295, MA020984
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن الزهري قال : أخبرني أنس بن مالك قال : لم يكن فيهم أحد أشبه برسول الله صلى الله عليه وسلم من الحسن بن علي.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20984, 11/453
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر قال : أخبرني من سمع ابن سيرين يحدث عن مولى للحسن بن علي قال : كان الحسن في مرضه الذي مات فيه يختلف إلى مربد له ، فأبطأ علينا مرة ثم رجع ، فقال : لقد رأيت كبدي آنفا ، ولقد سقيت السم مرارا ، وما سقيته قط أشد من مرتي هذه ، فقال حسين : ومن سقى له ؟ قال : لم ؟ أتقتله ؟ بل نكله إلى الله.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
90292, MA020982
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر قال : أخبرني من سمع ابن سيرين يحدث عن مولى للحسن بن علي قال : كان الحسن في مرضه الذي مات فيه يختلف إلى مربد له ، فأبطأ علينا مرة ثم رجع ، فقال : لقد رأيت كبدي آنفا ، ولقد سقيت السم مرارا ، وما سقيته قط أشد من مرتي هذه ، فقال حسين : ومن سقى له ؟ قال : لم ؟ أتقتله ؟ بل نكله إلى الله.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20982, 11/452
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
عبد الرزاق عن معمر قال : أخبرني محمد بن زياد أنه سمع أبا هريرة يقول : كنا عند رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو يقسم تمرا من الصدقة ، والحسن بن علي في حجره ، فلما فرغ حمله النبي صلى الله عليه وسلم على عاتقه ، فسال لعابه على خد النبي صلى الله عليه وسلم ، فرفع إليه النبي صلى الله عليه وسلم رأسه ، فإذا تمرة في فيه ، فأدخل النبي صلى الله عليه وسلم يده فانتزعها منه ، ثم قال له : أما علمت أن الصدقة لا تحل لال محمد صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
91949, MA006940
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر قال : أخبرني محمد بن زياد أنه سمع أبا هريرة يقول : كنا عند رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو يقسم تمرا من الصدقة ، والحسن بن علي في حجره ، فلما فرغ حمله النبي صلى الله عليه وسلم على عاتقه ، فسال لعابه على خد النبي صلى الله عليه وسلم ، فرفع إليه النبي صلى الله عليه وسلم رأسه ، فإذا تمرة في فيه ، فأدخل النبي صلى الله عليه وسلم يده فانتزعها منه ، ثم قال له : أما علمت أن الصدقة لا تحل لال محمد صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Zekât 6940, 4/50
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
Zekat, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt'ine haram olması
عبد الرزاق عن معمر عن أبي إسحاق عن عاصم بن ضمرة قال : رأى الحسن بن علي رجلا يصلي بعد المغرب أربع ركعات فقال له : أفاتك شئ من المكتوبة ؟ قال : لا ، قال : فإنهما ركعتان أدبار السجود ، وبه كان يأخذ معمر.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
94662, MA004729
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن أبي إسحاق عن عاصم بن ضمرة قال : رأى الحسن بن علي رجلا يصلي بعد المغرب أربع ركعات فقال له : أفاتك شئ من المكتوبة ؟ قال : لا ، قال : فإنهما ركعتان أدبار السجود ، وبه كان يأخذ معمر.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 4729, 3/45
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
İbadet, Nafile İbadet, akşamla yatsı arasında