Öneri Formu
Hadis Id, No:
156582, BS019322
Hadis:
وَأَخْبَرَنَا أَبُو مُحَمَّدٍ السُّكَّرِىُّ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- : أَنَّهُ سَمَّى الْحَسَنَ يَوْمَ سَابِعِهِ وَأَنَّهُ اشْتَقَّ مِنْ حَسَنٍ حُسَيْنًا وَذَكَرَ أَنَّهُ لَمْ يَكُنْ بَيْنَهُمَا إِلاَّ الْحَمْلُ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Dahâyâ 19322, 19/390
Senetler:
1. Muhammed el-Bakır (Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali)
2. Ebu Abdullah Cafer es-Sâdık (Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Ebu Bekir Ahmed b. Mansur er-Ramâdî (Ahmed b. Mansur b. Seyyar b. Mübarek)
6. İsmail b. Muhammed es-Saffar (İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Salih b. Abdurrahman)
7. Abdullah b. Yahya es-Sükkeri (Abdullah b. Yahya b. Abdulcebbar)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Ehl-i beyt, Hz. Hüseyin
Kültürel hayat, İsim verme kültürü
حدثنا إبراهيم بن المنذر قال حدثني بن أبي فديك قال حدثني هشام بن سعد عن نعيم بن المجمر عن أبي هريرة قال ما رأيت حسنا قط إلا فاضت عيناي دموعا وذلك : أن النبي صلى الله عليه وسلم خرج يوما فوجدني في المسجد فأخذ بيدي فانطلقت معه فما كلمني حتى جئنا سوق بني قينقاع فطاف فيه ونظر ثم انصرف وأنا معه حتى جئنا المسجد فجلس فاحتبى ثم قال أين لكاع ادع لي لكاع فجاء حسن يشتد فوقع في حجره ثم أدخل يده في لحيته ثم جعل النبي صلى الله عليه وسلم يفتح فاه فيدخل فاه في فيه ثم قال اللهم إني أحبه فأحببه وأحب من يحبه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166286, EM001183
Hadis:
حدثنا إبراهيم بن المنذر قال حدثني بن أبي فديك قال حدثني هشام بن سعد عن نعيم بن المجمر عن أبي هريرة قال ما رأيت حسنا قط إلا فاضت عيناي دموعا وذلك : أن النبي صلى الله عليه وسلم خرج يوما فوجدني في المسجد فأخذ بيدي فانطلقت معه فما كلمني حتى جئنا سوق بني قينقاع فطاف فيه ونظر ثم انصرف وأنا معه حتى جئنا المسجد فجلس فاحتبى ثم قال أين لكاع ادع لي لكاع فجاء حسن يشتد فوقع في حجره ثم أدخل يده في لحيته ثم جعل النبي صلى الله عليه وسلم يفتح فاه فيدخل فاه في فيه ثم قال اللهم إني أحبه فأحببه وأحب من يحبه
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: — Hasan'ı her gördükçe gözlerim yaş akıtmıştır. Bunun sebebi şu : Bir gün Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (evinden) çıktı. Beni Mes-cid'de buldu. Elimden tuttu. Ben de onunla beraber yürüdüm. Biz Benî Kaynuka çarşısına gidinceye kadar benimle konuşmadı. Bu çarşıda dolaştı ve baktı. Sonra ben beraberinde olduğum halde geri döndü. Nihayet Mescid'e geldik de oturduk, iki dizini birleştirip 'karnına dayadı. Sonra şöyle buyurdu:
«Küçük (Hasan) nerede? Bana küçüğü çağır!,.» Bunun üzerine Hasan koşarak gelip, Peygamber'in kucağına atıldı. Sonra elini Peygamber (Sallûlîohü Aleyhi ve Sellem) 'in sakalına soktu. Sonra Peygamber (Sttlkılî&hM Aleyhi ve Sellem) ağzını açıp. kendi ağzını onun ağzı üzerine koymaya başladı. Sonra şöyle buyurdu:
«Allah'ım, ben bunu seviyorum. Sen ide bunu sev ve famı Seveni 5e sev, (ondan razı ol).»[1098]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1183, /895
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdullah Nuaym b. Abdullah el-Mücmir Mevla Ömer b. Hattab (Nuaym b. Abdullah)
3. Ebu Abbad Hişam b. Sa'd el-Kuraşî (Hişam b. Sa'd)
4. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
5. İbrahim b. Münzir el-Hizamî (İbrahim b. Münzir b. Abdullah)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
Siyer, Ben-i Kaynuka
حدثنا محمد بن عبيد الله قال حدثنا حاتم عن معاوية بن أبى مزرد عن أبيه قال سمعت أبا هريرة يقول : سمع أذناى هاتان وبصر عيناي هاتان رسول الله صلى الله عليه وسلم أخذ بيديه جميعا بكفى الحسن أو الحسين صلوات الله عليهما وقدميه على قدم رسول الله صلى الله عليه وسلم ورسول الله صلى الله عليه وسلم يقول ارقه قال فرقى الغلام حتى وضع قدميه على صدر رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم قال رسول الله صلى الله عليه وسلم افتح فاك ثم قبله ثم قال اللهم أحبه فإني أحبه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164061, EM000249
Hadis:
حدثنا محمد بن عبيد الله قال حدثنا حاتم عن معاوية بن أبى مزرد عن أبيه قال سمعت أبا هريرة يقول : سمع أذناى هاتان وبصر عيناي هاتان رسول الله صلى الله عليه وسلم أخذ بيديه جميعا بكفى الحسن أو الحسين صلوات الله عليهما وقدميه على قدم رسول الله صلى الله عليه وسلم ورسول الله صلى الله عليه وسلم يقول ارقه قال فرقى الغلام حتى وضع قدميه على صدر رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم قال رسول الله صلى الله عليه وسلم افتح فاك ثم قبله ثم قال اللهم أحبه فإني أحبه
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (Radiyallahu anh) 'nin şöyle dediği işitilmiştir : Şu iki kulağım duydu ve şu iki gözüm gördü, Resûlüllah (SallaUahü Aleyhi ve Settem) , her iki eliyle Hasan'm yahut Hüseyin'in iki avucundan tuttu. — Allah'ın rahmetleri üzerlerine olsun — Onun ayağı Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in (mübarek) ayağı üzerindeydi. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle diyordu:
«Çık!»
Çocuk ayaklarını Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in göğsüne koyuncaya kadar çıktı. Sonra Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Ağzını aç!» dedi.
Sonra çocuğu Öptü ve ondan sonra dedi ki:
«Allah'ım, bunu sev, çünkü ben bunu seviyorum.»[496]
1— Çocuklarla lâtife etmek ve onlara sevgi ve merhamet göstermek, Peygamber imiz tarafından bizzat uygulanan ve bize örnek olan güzel ahlâklardandır.
2— Daha önceki hadîs-i şeriflerde geçtiği gibi, çocukları öpmek, iyi bir harekettir, çünkü bunda şefkat ve merhamet işareti vardır.
3— Çocuklara, iyi ve hayırlı olmaları için duâ etmek, büyükler İçin takıp edilecek bir yol olmalıdır.[497]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 249, /229
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Muaviye b. Ebu Müzerrid el-Medeni (Muaviye b. Abdurrahman b. Yesar)
4. Ebu İsmail Hatim b. İsmail el-Harisî (Hatim b. İsmail b. Muhammed)
5. Ebu Sabit Muhammed b. Ubeydullah el-Kuraşî (Muhammed b. Ubeydullah b. Muhammed b. Zeyd)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Ehl-i beyt, Hz. Hüseyin
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
حدثنا أبو نعيم عن إسرائيل عن أبي إسحاق عن هانئ بن هانئ عن علي رضي الله عنه قال : لما ولد الحسن رضي الله عنه سميته حربا فجاء النبي فقال أروني ابني ما سميتموه قلنا حربا قال بل هو حسن فلما ولد الحسين رضي الله عنه سميته حربا فجاء النبي صلى الله عليه وسلم فقال أروني ابني ما سميتموه قلنا حربا قال بل هو حسين فلما ولد الثالث سميته حربا فجاء النبي صلى الله عليه وسلم فقال أروني ابني ما سميتموه قلنا حربا قال بل هو محسن ثم قال اني سميتهم بأسماء ولد هارون شبر وشبير ومشبر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165516, EM000823
Hadis:
حدثنا أبو نعيم عن إسرائيل عن أبي إسحاق عن هانئ بن هانئ عن علي رضي الله عنه قال : لما ولد الحسن رضي الله عنه سميته حربا فجاء النبي فقال أروني ابني ما سميتموه قلنا حربا قال بل هو حسن فلما ولد الحسين رضي الله عنه سميته حربا فجاء النبي صلى الله عليه وسلم فقال أروني ابني ما سميتموه قلنا حربا قال بل هو حسين فلما ولد الثالث سميته حربا فجاء النبي صلى الله عليه وسلم فقال أروني ابني ما سميتموه قلنا حربا قال بل هو محسن ثم قال اني سميتهم بأسماء ولد هارون شبر وشبير ومشبر
Tercemesi:
— Ali (Radiydlahu anh) Hazretlerinden rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
(Oğlum) Hasan —Allah ondan razı olsun— doğunca ona Harb ismini verdim. Sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve SeÜem) gelip şöyle buyurdu:
«— Oğlumu bana gösteriniz, ona hangi ismi verdiniz?» Biz dedik ki: — Harb (ismini verdik). Peygamber:
«— Hayır, o Hasan'dir.» dedi.
— Sonra Hüseyin —Allah ondan razı olsun— doğunca ona Harb ismini verdim. Yine Peygamber (SalUülahü Aleyhi ve Sellem) gelip :
— Oğlumu bana gösteriniz, ona hangi ismi verdiniz?» dedi. Biz dedik ki:
— Harb (ismini verdik)! Peygamber: «Hayır, o Hüseyin'idir.» buyurdu.
Üçüncü çocuk doğunca, ona da Harb ismini verdim. Bu defa da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selİem) gelip :
<— Oğlumu bana gösterin, ona hangi ismi verdiniz?» buyurdu. Biz:
— Harb! dedik. Peygamber;
«— Hayır, o Muhassin'dir!» dedi. Sonra şöyle buyurdu:
«— Ben onlara, Harun'un çocukları olan Şeber, Şubeyir ve Müseb-bir'üı isimleri ile ad verdim.»[367]
Harb, vurucu ve dövüşgen manalarına geldiğinden bundan daha güzel olan ve güzellik kökünden gelen Hasan, Hüseyin ve Muhassin adları bizzat Hz. Peygamber tarafından torunlarına İsim olarak verilmiştir. Bununla beraber Harb ismini kullanmanın caiz olmadığına hadîs-i şerif delil olamaz. Burada daha güzeli tercih vardır. Şayet yasaklık olmuş olaydı, Hz. Ali üç defa Harb ismi üzerinde ısrar etmezdi. Nİtekİm as-habdan, tabiînden ve hadîs âlimlerinden Harb ismini taşıyanlar vardır.
(Bu hadîs-i şerif Kütüb-i Sitte'de mevcut değildir.)[368]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 823, /651
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Hani b. Hani Hemdani (Hâni' b. Hâni')
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Ehl-i beyt, Hz. Hüseyin
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Kültürel hayat, İsim verme kültürü