حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ الْقَعْنَبِىُّ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَفْرَدَ الْحَجَّ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11180, D001777
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ الْقَعْنَبِىُّ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَفْرَدَ الْحَجَّ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'neb, ona Malik ona Abdurrahman b. el-Kasım, ona babası, ona Aişe'nin rivayet ettiğine göre "Rasulullah (sav) sadece (umresiz olarak) hac (-ı ifrâd) yapmıştır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /415
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11189, D001784
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنَا يُونُسُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ لَمَا سُقْتُ الْهَدْىَ." قَالَ مُحَمَّدٌ أَحْسِبُهُ قَالَ
"وَلَحَلَلْتُ مَعَ الَّذِينَ أَحَلُّوا مِنَ الْعُمْرَةِ."
[قَالَ أَرَادَ أَنْ يَكُونَ أَمْرُ النَّاسِ وَاحِدًا.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya b. Fâris, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Urve'nin, Aişe'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Eğer gelecekte, geride bıraktığım durumun benzeri ile karşılaşacak olursam, beraberimde hediyelik kurbanı getirmem."
Muhammed dedi ki: Zannederim: "Ve hiç şüphesiz umre yaptıktan sonra ihramdan çıkan kimselerle birlikte ben de ihramdan çıkardım de," buyurdu.
[(Muhammed b. Yahya) dedi ki: O (bu sözleriyle) herkesin işinin (hac ibadetinin) bir olmasını kastetmişti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /417
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَأَهْلَلْنَا بِعُمْرَةٍ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيُهِلَّ بِالْحَجِّ مَعَ الْعُمْرَةِ ثُمَّ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَحِلَّ مِنْهُمَا جَمِيعًا." فَقَدِمْتُ مَكَّةَ وَأَنَا حَائِضٌ وَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ وَلاَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَشَكَوْتُ ذَلِكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"انْقُضِى رَأْسَكِ وَامْتَشِطِى وَأَهِلِّى بِالْحَجِّ وَدَعِى الْعُمْرَة." قَالَتْ فَفَعَلْتُ فَلَمَّا قَضَيْنَا الْحَجَّ أَرْسَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ إِلَى التَّنْعِيمِ فَاعْتَمَرْتُ فَقَالَ
"هَذِهِ مَكَانَ عُمْرَتِكِ." قَالَتْ فَطَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِالْعُمْرَةِ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ حَلُّوا ثُمَّ طَافُوا طَوَافًا آخَرَ بَعْدَ أَنْ رَجَعُوا مِنْ مِنًى لِحَجِّهِمْ وَأَمَّا الَّذِينَ كَانُوا جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَإِنَّمَا طَافُوا طَوَافًا وَاحِدًا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ وَمَعْمَرٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ نَحْوَهُ لَمْ يَذْكُرُوا طَوَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِعُمْرَةٍ وَطَوَافَ الَّذِينَ جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11184, D001781
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَأَهْلَلْنَا بِعُمْرَةٍ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيُهِلَّ بِالْحَجِّ مَعَ الْعُمْرَةِ ثُمَّ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَحِلَّ مِنْهُمَا جَمِيعًا." فَقَدِمْتُ مَكَّةَ وَأَنَا حَائِضٌ وَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ وَلاَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَشَكَوْتُ ذَلِكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"انْقُضِى رَأْسَكِ وَامْتَشِطِى وَأَهِلِّى بِالْحَجِّ وَدَعِى الْعُمْرَة." قَالَتْ فَفَعَلْتُ فَلَمَّا قَضَيْنَا الْحَجَّ أَرْسَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ إِلَى التَّنْعِيمِ فَاعْتَمَرْتُ فَقَالَ
"هَذِهِ مَكَانَ عُمْرَتِكِ." قَالَتْ فَطَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِالْعُمْرَةِ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ حَلُّوا ثُمَّ طَافُوا طَوَافًا آخَرَ بَعْدَ أَنْ رَجَعُوا مِنْ مِنًى لِحَجِّهِمْ وَأَمَّا الَّذِينَ كَانُوا جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَإِنَّمَا طَافُوا طَوَافًا وَاحِدًا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ وَمَعْمَرٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ نَحْوَهُ لَمْ يَذْكُرُوا طَوَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِعُمْرَةٍ وَطَوَافَ الَّذِينَ جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ.]
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Urve b. ez-Zübeyr, o, Nebi'nin (sav) zevcesi Aişe’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Veda haccında Rasulullah (sav) ile çıktık. Bir umre yapmak niyetiyle ihrama girip telbiye getirdik. Daha sonra Rasulullah (sav):
"Beraberinde hediyelik kurbanlık bulunan kimseler umre ile hac niyetiyle ihrama girip telbiye getirsin. Sonra da her ikisinin ihramından çıkacağı zamana kadar ihramdan çıkmasın," buyurdu. Ben Mekke'ye geldiğimiz zaman ay hali olmuştum. Bu sebeple ne Beyt'i tavaf etmiştim ne de Safa ile Merve arasında sa'y yaptım. Bu durumu Rasulullah'a (sav) arz edince, O:
"Saçlarını çöz, taran ve hac niyetiyle ihrama gir, umreyi de bırak" buyurdu. Aişe dedi ki: Ben de böyle yaptım. Haccı bitirdiğimiz zaman Rasulullah (sav) beni (kardeşim) Abdurrahman b. Ebu Bekir ile Tenim'e gönderdi ve umre yaptım. O:
"İşte bu da senin (yapamadığın) umrenin yerinedir," buyurdu. Aişe dedi ki: (Yalnız) umre niyetiyle ihrama girenler ise hem Beyt’i tavaf etti hem de Safa ile Merve arasında sa'y yaptı, sonra ihramdan çıktılar. Daha sonra ise Minâ'dan dönüşlerinden sonra, yaptıkları hac için bir başka tavaf daha yaptılar. Ama hac ile umreyi birlikte yapmış olanlar (hacc-ı kıran yapanlar) sadece bir tek tavaf yaptılar.
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi İbrahim b. Sa'd ve Mamer, onlara İbn Şihab buna yakın olarak rivayet etmiş olmakla birlikte, sadece bir umre niyetiyle ihrama girmiş olanların tavafını da hac ve umreyi birlikte (hacc-ı kıran) yapanların tavafını da söz konusu etmemişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /416
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11191, D001785
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ أَقْبَلْنَا مُهِلِّينَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ مُفْرَدًا وَأَقْبَلَتْ عَائِشَةُ مُهِلَّةً بِعُمْرَةٍ حَتَّى إِذَا كَانَتْ بِسَرِفَ عَرَكَتْ حَتَّى إِذَا قَدِمْنَا طُفْنَا بِالْكَعْبَةِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَأَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُحِلَّ مِنَّا مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ قَالَ فَقُلْنَا حِلُّ مَاذَا فَقَالَ
"الْحِلُّ كُلُّهُ." فَوَاقَعْنَا النِّسَاءَ وَتَطَيَّبْنَا بِالطِّيبِ وَلَبِسْنَا ثِيَابَنَا وَلَيْسَ بَيْنَنَا وَبَيْنَ عَرَفَةَ إِلاَّ أَرْبَعُ لَيَالٍ ثُمَّ أَهْلَلْنَا يَوْمَ التَّرْوِيَةِ ثُمَّ دَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى عَائِشَةَ فَوَجَدَهَا تَبْكِى فَقَالَ
"مَا شَأْنُكِ." قَالَتْ شَأْنِى أَنِّى قَدْ حِضْتُ وَقَدْ حَلَّ النَّاسُ وَلَمْ أَحْلِلْ وَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ وَالنَّاسُ يَذْهَبُونَ إِلَى الْحَجِّ الآنَ . فَقَالَ
"إِنَّ هَذَا أَمْرٌ كَتَبَهُ اللَّهُ عَلَى بَنَاتِ آدَمَ فَاغْتَسِلِى ثُمَّ أَهِلِّى بِالْحَجِّ." فَفَعَلَتْ . وَوَقَفَتِ الْمَوَاقِفَ حَتَّى إِذَا طَهُرَتْ طَافَتْ بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ قَالَ
"قَدْ حَلَلْتِ مِنْ حَجِّكِ وَعُمْرَتِكِ جَمِيعًا." قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَجِدُ فِى نَفْسِى أَنِّى لَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ حِينَ حَجَجْتُ . قَالَ
"فَاذْهَبْ بِهَا يَا عَبْدَ الرَّحْمَنِ فَأَعْمِرْهَا مِنَ التَّنْعِيمِ." وَذَلِكَ لَيْلَةَ الْحَصْبَةِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona el-Leys, ona Ebu'z-Zübeyr, ona da Cabir'in şöyle dediğini rivayet etti: Biz Rasulullah (sav) ile yalnızca hac (hacc-ı ifrâd) niyetiyle ihrama girmiş olarak geldik. Aişe ise umre için ihrama girmişti. Nihayet Şerif'e geldiğinde ay hali oldu. Biz Mekke'ye vardığımızda Kâbe’yi tavaf ettik, Safa ile Merve arasında sa'y ettik. Rasulullah (sav) bize beraberinde hedy/kurbanlık bulunmayan kimselere ihramdan çıkmalarını emir buyurdu. Biz: Nasıl bir ihramdan çıkış olacak, dedik. O:
"İhram dolayısıyla haram olmuş her şeyin tamamıyla helal olması (el-hill) suretiyle" buyurdu. Biz de hanımlarımızla beraber olduk, hoş kokular sürdük, elbiselerimizi giyindik. Bizimle Arafat’ta vakfe arasında ancak dört gün vardı. Sonra terviye (Zülhicce'nin sekizinci) gününde ihrama girdik. Sonra Rasulullah (sav) Aişe'nin yanına girdiğinde ağladığını gördü, "bu halin ne?" buyurdu. Aişe: Durumum şu ki, ben ay hali oldum. İnsanlar ihramdan çıktıkları halde ben ihramdan çıkamadım, Beyt'i tavaf edemedim. Şimdi de insanlar haccetmek üzere gidiyorlar, dedi. Allah Rasulü:
"Senin bu durumun Allah'ın, Adem’in kızları hakkında yazıp takdir ettiği bir husustur. Haydi, guslet, sonra hac niyetiyle ihrama gir," buyurdu. Aişe de böyle yaptı, vakfe yapılacak yerlerde vakfe yaptı. Nihayet temizlenince Beyt'i de tavaf etti, Safa ile Merve arasında da sa'y yaptı. Sonra da:
"İşte sen böylelikle hem haccının hem umrenin ihramından hep birlikte çıkmış oldun," buyurdu. Aişe: Ey Allah'ın Rasulü, ben haccettiğim zaman Beyt'i tavaf etmediğim için içim rahat değil, dedi. Allah Rasulü:
"Ey Abdurrahman, onu yanına al ve ona Tenim'den ihrama girerek umre yaptır," buyurdu. Bu hadise ise Hasbe (Muhassab/Minâ'dan dönüş) gecesi olmuştu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /417
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ قَيْسِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِى رَبَاحٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابُهُ لأَرْبَعِ لَيَالٍ خَلَوْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَلَمَّا طَافُوا بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اجْعَلُوهَا عُمْرَةً إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ الْهَدْىُ." فَلَمَّا كَانَ يَوْمُ التَّرْوِيَةِ أَهَلُّوا بِالْحَجِّ فَلَمَّا كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ قَدِمُوا فَطَافُوا بِالْبَيْتِ وَلَمْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11197, D001788
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ قَيْسِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِى رَبَاحٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابُهُ لأَرْبَعِ لَيَالٍ خَلَوْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَلَمَّا طَافُوا بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اجْعَلُوهَا عُمْرَةً إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ الْهَدْىُ." فَلَمَّا كَانَ يَوْمُ التَّرْوِيَةِ أَهَلُّوا بِالْحَجِّ فَلَمَّا كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ قَدِمُوا فَطَافُوا بِالْبَيْتِ وَلَمْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Kays b. Sa'd, ona Ata b. Ebu Rabah, ona da Cabir'in şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah (sav) ve ashabı Zühicce'nin dördüncü günü (Mekke’ye) geldiler. Beyt'i tavaf edip Safa ile Merve arasında sa'y etmelerinden sonra Rasulullah (sav):
"Beraberinde hediyelik kurbanlıkları bulunanlar müstesna bunu umre yapınız" buyurdu. Terviye (Zülhicce'nin sekizinci) günü gelince hac niyetiyle ihrama girdiler. Nahr (Kurban Bayramı birinci) gününde de gelip Beyt'i tavaf ettikleri halde Safa ile Merve arasını tavaf etmediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /418
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Kays b. Sa'd el-Habeşi (Kays b. Sa'd)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11205, D001796
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بَاتَ بِهَا - يَعْنِى بِذِى الْحُلَيْفَةِ - حَتَّى أَصْبَحَ ثُمَّ رَكِبَ حَتَّى إِذَا اسْتَوَتْ بِهِ عَلَى الْبَيْدَاءِ حَمِدَ اللَّهَ وَسَبَّحَ وَكَبَّرَ ثُمَّ أَهَلَّ بِحَجٍّ وَعُمْرَةٍ وَأَهَلَّ النَّاسُ بِهِمَا فَلَمَّا قَدِمْنَا أَمَرَ النَّاسَ فَحَلُّوا حَتَّى إِذَا كَانَ يَوْمُ التَّرْوِيَةِ أَهَلُّوا بِالْحَجِّ وَنَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبْعَ بَدَنَاتٍ بِيَدِهِ قِيَامًا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الَّذِى تَفَرَّدَ بِهِ - يَعْنِى أَنَسًا - مِنْ هَذَا الْحَدِيثِ أَنَّهُ بَدَأَ بِالْحَمْدِ وَالتَّسْبِيحِ وَالتَّكْبِيرِ ثُمَّ أَهَلَّ بِالْحَجِّ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Seleme Musa b. İsmail, ona Vuheyb, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre "Nebi (sav) orada –yani Zu'l-Huleyfe'de- geceyi, sabahı edinceye kadar geçirdi. Sonra (bineğine) bindi. El-Beydâ tepesi üzerinde bineğinin sırtında olduğu halde, bineği doğrulunca elhamdülillah, subhanallah ve Allahu Ekber diyerek hamdetti, tesbih ve tekbir getirdi. Sonra hac ve umre yapmak niyetiyle ihrama girdi. Beraberindekiler de ikisini niyet ederek ihrama girdiler. Bizler (Mekke'ye) gelince insanlara verdiği emir üzerine ihramdan çıktılar. Nihayet (Zülhicce'nin sekizinci günü olan) terviye günü gelince hac niyetiyle ihrama girdiler. Rasulullah da (sav) kendi eli ile yedi deveyi ayakta oldukları halde kesti."
[Ebu Davud dedi ki: Bu hadisin rivayetinde onun –yani Enes’in- tek başına rivayet ettiği ise, onun önce elhamdülillah, subhanallah ve Allahu Ekber (diyerek hamdetmek, tesbih ve tekbir getirmek ile) başladığı sonra da hac niyetiyle ihrama girdiği, cümlesidir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 24, /420
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ نَوْفَلٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ
"خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجٍّ وَعُمْرَةٍ وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ وَأَهَلَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ فَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ أَوْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَلَمْ يَحِلُّوا حَتَّى كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11182, D001779
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ نَوْفَلٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ
"خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجٍّ وَعُمْرَةٍ وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ وَأَهَلَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ فَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ أَوْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَلَمْ يَحِلُّوا حَتَّى كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ."
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Ebu'l-Esved Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona da Nebi'nin (sav) zevcesi Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Veda haccı senesinde Rasulullah (sav) ile çıktık. Kimimiz umre niyetiyle ihrama girmiş, kimimiz hem hac hem umre yapmak niyetiyle ihrama girmiş, kimimiz de sadece hac niyetiyle ihrama girmişti. Rasulullah da (sav) hac niyetiyle ihrama girmişti. Yalnız hac yapmak niyetiyle yahut da hac ve umreyi birlikte yapmak niyetiyle ihrama girenler Nahr (Kurban Bayramı birinci) gününe kadar ihramdan çıkmadılar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /415
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Umre
حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ بْنِ مَزْيَدٍ أَخْبَرَنِى أَبِى حَدَّثَنِى الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنِى مَنْ سَمِعَ عَطَاءَ بْنَ أَبِى رَبَاحٍ حَدَّثَنِى جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ أَهْلَلْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ خَالِصًا لاَ يُخَالِطُهُ شَىْءٌ فَقَدِمْنَا مَكَّةَ لأَرْبَعِ لَيَالٍ خَلَوْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَطُفْنَا وَسَعَيْنَا ثُمَّ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَحِلَّ وَقَالَ
"لَوْلاَ هَدْيِى لَحَلَلْتُ." ثُمَّ قَامَ سُرَاقَةُ بْنُ مَالِكٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ مُتْعَتَنَا هَذِهِ أَلِعَامِنَا هَذَا أَمْ لِلأَبَدِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"بَلْ هِىَ لِلأَبَدِ."
[قَالَ الأَوْزَاعِىُّ سَمِعْتُ عَطَاءَ بْنَ أَبِى رَبَاحٍ يُحَدِّثُ بِهَذَا فَلَمْ أَحْفَظْهُ حَتَّى لَقِيتُ ابْنَ جُرَيْجٍ فَأَثْبَتَهُ لِى.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11196, D001787
Hadis:
حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ بْنِ مَزْيَدٍ أَخْبَرَنِى أَبِى حَدَّثَنِى الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنِى مَنْ سَمِعَ عَطَاءَ بْنَ أَبِى رَبَاحٍ حَدَّثَنِى جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ أَهْلَلْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ خَالِصًا لاَ يُخَالِطُهُ شَىْءٌ فَقَدِمْنَا مَكَّةَ لأَرْبَعِ لَيَالٍ خَلَوْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَطُفْنَا وَسَعَيْنَا ثُمَّ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَحِلَّ وَقَالَ
"لَوْلاَ هَدْيِى لَحَلَلْتُ." ثُمَّ قَامَ سُرَاقَةُ بْنُ مَالِكٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ مُتْعَتَنَا هَذِهِ أَلِعَامِنَا هَذَا أَمْ لِلأَبَدِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"بَلْ هِىَ لِلأَبَدِ."
[قَالَ الأَوْزَاعِىُّ سَمِعْتُ عَطَاءَ بْنَ أَبِى رَبَاحٍ يُحَدِّثُ بِهَذَا فَلَمْ أَحْفَظْهُ حَتَّى لَقِيتُ ابْنَ جُرَيْجٍ فَأَثْبَتَهُ لِى.]
Tercemesi:
Bize el-Abbas b. el-Velid b. Mezyed, ona babası, ona el-Evzâî, ona Ata b. Ebu Rabah'tan dinlemiş birisi, ona da Cabir b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etti: Bizler Rasulullah (sav) ile başka hiçbir şeyin arasına karışmadığı yalnızca bir hac yapmak niyetiyle ihrama girdik. Zilhiccenin dördüncü günü Mekke’ye geldik, tavaf ve sa'y yaptıktan sonra Rasulullah (sav) bize ihramdan çıkmamızı emretti ve:
"Hediyelik kurbanlıklarım (yanımda) olmasaydı şüphesiz ben de ihramdan çıkardım," buyurdu. Daha sonra Surâka b. Malik ayağa kalkarak: Ey Allah’ın Rasulü, bizim bu şekilde (umreden sora ihramdan çıkarak) temettu yapmamız yalnız bizim bu yılımız için mi, yoksa ebediyen böyle mi olacak? dedi. Rasulullah (sav):
"Hayır, ebediyen bu böyle olacaktır," buyurdu.
[el-Evzâî dedi ki: Ben Ata b. Ebu Rabah'ı bu hadisi rivayet ederken dinledim ama İbn Cüreyc ile karşılaşıp bu hadisi bana sağlam bir şekilde belletinceye kadar belleyememiştim.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /418
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Men Semi'a Ata b. Ebu Rabah (Men Semi'a Ata b. Ebu Rabah)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Velid b. Mezyed el-Uzri (Velid b. Mezyed b. Yezid)
5. Abbas b. Velid el-Uzri (Abbas b. Velid b. Mezyed b. Yezid)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Umre
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ حَدَّثَنَا حَبِيبٌ - يَعْنِى الْمُعَلِّمَ - عَنْ عَطَاءٍ حَدَّثَنِى جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهَلَّ هُوَ وَأَصْحَابُهُ بِالْحَجِّ وَلَيْسَ مَعَ أَحَدٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ هَدْىٌ إِلاَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَطَلْحَةَ وَكَانَ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - قَدِمَ مِنَ الْيَمَنِ وَمَعَهُ الْهَدْىُ فَقَالَ أَهْلَلْتُ بِمَا أَهَلَّ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ أَصْحَابَهُ أَنْ يَجْعَلُوهَا عُمْرَةً يَطُوفُوا ثُمَّ يُقَصِّرُوا وَيَحِلُّوا إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ الْهَدْىُ فَقَالُوا أَنَنْطَلِقُ إِلَى مِنًى وَذُكُورُنَا تَقْطُرُ فَبَلَغَ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"لَوْ أَنِّى اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ وَلَوْلاَ أَنَّ مَعِىَ الْهَدْىَ لأَحْلَلْتُ."
[قال ابو داود: يعني بذكورنا تقطر: قرب العهد بالنساء.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11198, D001789
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ حَدَّثَنَا حَبِيبٌ - يَعْنِى الْمُعَلِّمَ - عَنْ عَطَاءٍ حَدَّثَنِى جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهَلَّ هُوَ وَأَصْحَابُهُ بِالْحَجِّ وَلَيْسَ مَعَ أَحَدٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ هَدْىٌ إِلاَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَطَلْحَةَ وَكَانَ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - قَدِمَ مِنَ الْيَمَنِ وَمَعَهُ الْهَدْىُ فَقَالَ أَهْلَلْتُ بِمَا أَهَلَّ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ أَصْحَابَهُ أَنْ يَجْعَلُوهَا عُمْرَةً يَطُوفُوا ثُمَّ يُقَصِّرُوا وَيَحِلُّوا إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ الْهَدْىُ فَقَالُوا أَنَنْطَلِقُ إِلَى مِنًى وَذُكُورُنَا تَقْطُرُ فَبَلَغَ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"لَوْ أَنِّى اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ وَلَوْلاَ أَنَّ مَعِىَ الْهَدْىَ لأَحْلَلْتُ."
[قال ابو داود: يعني بذكورنا تقطر: قرب العهد بالنساء.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdülvehhab es-Sakafî, ona Habib –yani el-Muallim-, ona Ata, ona da Cabir b. Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav) kendisi ve ashabı hac niyetiyle ihrama girdiler. O gün onlardan herhangi birisiyle, Nebi (sav) ile Talha dışında hiçbir kimsenin yanında kurbanlık yoktu. Ali de (ra) beraberinde hediyelik kurbanlıklar ile Yemen’den gelmiş ve ben de Rasulullah'ın (sav) ihrama girdiğinde yaptığı niyetin aynısı ile ihrama giriyorum, demişti. Nebi (sav) de ashabına –beraberinde kurbanlık getirmiş olanlar müstesna- hac için yaptıkları niyetlerini umreye çevirmelerini, tavaf ettikten sonra saçlarını kısaltıp, ihramdan çıkmalarını emretti. Ama onlar: Erkeklik organlarımızdan meni damladığı halde mi Minâ'ya gideceğiz, dediler. Bu söyledikleri Rasulullah'a (sav) ulaşınca, O:
"Eğer geçmişte bıraktığım bu durum ile gelecekte karşılaşacak olursam hediyelik kurbanlık getirmezdim. Beraberimde hediyelik kurbanlık bulunmamış olsaydı şüphesiz ben de ihramdan çıkardım," buyurdu.
[Ebû Davud dedi ki: Erkeklik organlarımızdan… sözleri ile hanımlara kısa bir süre önce yaklaşmış olmalarını kastediyorlardı. ]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /419
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Muhammed Habib b. Zaide el-Muallim (Habib b. Zaide)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Umre
حَدَّثَنَا (عبيد الله) ابْنُ مُعَاذٍ أَخْبَرَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُسْلِمٍ الْقُرِّىِّ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ
"أَهَلَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِعُمْرَةٍ وَأَهَلَّ أَصْحَابُهُ بِحَجٍّ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11214, D001804
Hadis:
حَدَّثَنَا (عبيد الله) ابْنُ مُعَاذٍ أَخْبَرَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُسْلِمٍ الْقُرِّىِّ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ
"أَهَلَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِعُمْرَةٍ وَأَهَلَّ أَصْحَابُهُ بِحَجٍّ."
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Müslim el-Kurrî'nin rivayet ettiğine göre İbn Abbas'ın şöyle dediğini nakledilmiştir: "Peygamber (sav) umre için, ashabı da hac için ihrama girdi(ler). "
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 24, /422
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Esved Müslim b. Mihrâk el-Abdî (Müslim b. Mihrâk)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
5. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Umre