Giriş

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Muhammed b. Süleyman, ona Ebu Abdürrahim, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Yahya b. Husayn, ona Ümmü Husayn şöyle demiştir: "Nebi (sav) ile Veda haccını yaptık. Usame ve Bilal'i de gördüm. Rasulullah (sav) Akabe Cemresine taşları atıncaya kadar, onlardan birisinin onun devesinin yularını tuttuğunu, diğerinin ise onu sıcaktan korumak üzere elbisesini kaldırdığını gördüm."


    Öneri Formu
11274 D001834 Ebu Davud, Menasik, 34

Bana İbrahim b. Harun, ona Hâtim b. İsmail, ona Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin, ona babası (Muhammed b. Ali) şöyle demiştir: "Câbir b. Abdullah’ın yanına girdik, ben ona 'Nebi’nin (sav) hac edişini bana haber ver' dedim, şöyle dedi: Rasulullah (sav) ağacın yakınındaki cemreye yedi küçük çakıl taşı attı. Her bir taşla birlikte tekbir getiriyordu. Bunlar şehadet parmağı ile başparmak arasında atılan küçük çakıl taşları gibi idi. (Cemre’ye) vadinin iç tarafından taş attı. Sonra kurban kesim yerine gitti."


    Öneri Formu
26416 N003078 Nesai, Menâsikü'l-Hac, 227

Bize Ali b. Bahr ve Abdullah b. Saîd, onlara Ebu Halid el-Ahmer, ona Muhammed b. İshak, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası (Kasım b. Muhammed), ona da Aişe'nin şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) Kurban Bayramı birinci günü öğle namazını kıldıktan sonra günün ikinci yarısında Minâ'ya döndü ve Minâ'da teşrik günleri gecelerinde kaldı. Güneş zevale erdikten sonra her bir Cemreye yedişer küçük taş attı. Attığı her bir küçük taş ile birlikte de tekbir getiriyordu. Birinci Cemre ile ikincisi yanında uzunca durur, Allah'a yalvarıp yakarırdı. Üçüncüsüne de taş atıp, orada beklemeden geçip giderdi."


    Öneri Formu
11593 D001973 Ebu Davud, Menasik, 77

Bize Ahmed b. Hanbel ve Yahya b. Main- anlam bir olmak üzere-, onlara İbn Ebu Adiy, ona Muhammed b. İshak, ona Ebu Ubeyde b. Abdullah b. Zem'a, ona babası (Abdullah b. Zem'a) ve annesi Zeynep bt. Ebu Seleme, onlara da Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) kalma sırasının bende olduğu Kurban Bayramı birinci günü akşamında yanıma geldi. O sırada yanıma Ebu Umeyye oğullarından bir adam ile Vehb b. Zem'a gömleklerini giyinmiş olarak geldiler. Rasulullah (sav) Vehb'e 'Ey Ebu Abdullah, ifâda tavafını yaptın mı?' buyurdu. O 'Ey Allah'ın Rasulü, Allah'a yemin olsun ki yapmadım' dedi. Bu sefer Nebi (sav) 'Gömleği üzerinden çıkar' buyurdu. O da gömleği başından çıkardı, arkadaşı da aynı şekilde gömleği başından çıkardı, sonra 'Neden ki, ey Allah'ın Rasulü' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Şüphesiz bugün (Akabe) Cemresine taş atmanız halinde ihramdan çıkmanıza ruhsatın verildiği bir gündür' buyurdu. Yani hanımlara yaklaşmanız dışında ihram dolayısıyla size haram kılınmış her bir şeyin ihramından çıkabilirsiniz (artık onlar size helal olur). Hz. Peygamber devamında 'Eğer Kâbe'yi tavaf etmeden önce akşam olursa, bu Kâbe'yi tavaf edinceye kadar, Cemre'ye taş atmadan önceki haliniz üzere yine ihramda kalırsınız' buyurdu."


    Öneri Formu
11685 D001999 Ebu Davud, Menasik, 82

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyan, ona Abdurrahman b. Hâris b. Ayyâş b. Ebu Rabia, ona Zeyd b. Ali, ona babası (Ali Zeynelâbidîn b. Hüseyin), ona Ubeydullah b. Ebu Râfi, Ali b. Ebu Talib şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) Arafat’ta vakfe yaptı ve 'Burası Arafat’tır, vakfe yapılacak yer de burasıdır. Arafat’ın tamamı vakfe yapılacak yerdir' buyurdu. Daha sonra güneş batınca Arafat’tan ayrıldı. Üsâme b. Zeyd’i terkisine bindirdi. İnsanlar da sağdan soldan koşuştururken, o onlara yönelerek eliyle işaret edip 'Ey insanlar, sükunetinizi koruyun' demeye başladı. Daha sonra Cem’e (Müzdelife’ye) geldi, onlara o iki namazı (akşam ve yatsı) cem etti. Sabah olunca Kuzah tepesine gidip üzerinde vakfe yaptı ve 'İşte bu Kuzah’tır. Burası vakfe yapılacak yerdir, bununla birlikte Müzdelife’nin tamamı vakfe yeridir' buyurdu. Sonra oradan da ayrıldı, Muhassir vadisine varınca devesini kamçıladı, devesi koştu, nihayet vadiyi aşınca orada durup Fadl’ı terkisine bindirdi, sonra da (Büyük) cemreye geldi, cemreye taş attıktan sonra kurban kesim yerine geldi ve 'İşte burası kurban kesim yeridir, bununla birlikte Minâ’nın tamamı kurban kesilecek yerdir' buyurdu. Has’am kabilesinden genç bir kızcağız ondan bir fetva sorarak, 'Babam oldukça yaşlı birisidir, Allah’ın hac farizası ona da erişmiş bulunuyor, benim onun yerine hac etmem geçerli olur mu?' dedi. Rasulullah (sav) 'Baban yerine hac et' buyurdu. (Ali) der ki: Bu arada (genç bir kıza bakana) Fadl’ın boynundan (tutup) çevirdi. Abbas 'Ey Allah’ın Rasulü, amcan oğlunun boynunu niye çevirdin?' deyince, 'Ben genç bir erkek ve genç bir kız gördüğüm için, onlar adına şeytanın onlara kötülük yapacağından emin olamadım' buyurdu. Daha sonra yanına bir başka adam gelerek 'Ey Allah’ın Rasulü, ben tıraş olmadan önce ifada tavafını yapıverdim', dedi. Allah Rasulü 'Tıraş ol ya da saçlarını kısalt bir sakıncası yok' buyurdu. Bir başkası gelerek 'Ey Allah’ın Rasulü, cemreye taş atmadan önce kurbanımı kesiverdim' dedi. Rasulullah (sav) 'Cemre’ye taş at bir sakıncası yok' buyurdu. (Ali) devamla der ki: Sonra Beyt’e gelerek Kâbe’yi tavaf ettikten sonra Zemzem’e geldi ve 'Ey Abdülmuttalib oğulları! İnsanların sizi ondan (su dağıtım işinden) mahrum etmelerinden çekinmeseydim, şüphesiz ben de (kuyudan) su çekerdim' buyurdu." [(Tirmizi) der ki: Bu hususta Câbir’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizi) der ki: Ali’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. Biz bu hadisi, Ali’nin rivayet ettiği bir hadis olarak sadece bu yoldan, Abdurrahman b. Hâris b. Ayyâş’ın bir rivayeti olarak biliyoruz. Bu hadisi Sevrî’den birden fazla kişi bu şekilde rivayet etmiştir. İlim ehli nezdinde buna göre amel edilir. Onların kanaatine göre öğle ve ikindi namazları öğle vaktinde Arafat’ta cem‘ edilerek (birlikte) kılınır. Kimi ilim ehli de şöyle demişlerdir: Bir kişi eğer kendi konakladığı yerde namaz kılar, imam ile birlikte de cemaate katılmazsa, dilerse kendisi tıpkı imamın yaptığı gibi iki namazı birlikte kılabilir. (Tirmizi) der ki: Zeyd b. Ali, Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib’in oğludur.]


    Öneri Formu
14920 T000885 Tirmizi, Hac, 54

Bize İbrahim b. Hârun, ona Hâtim b. İsmail, ona Cafer b. Muhammed, ona da babası (Muhammed Bakır) şöyle demiştir: "Câbir b. Abdullah’ın yanına girdik, ben 'Bana Nebi’nin (sav) hac edişini haber ver' dedim. O da şöyle dedi: Rasulullah (sav) güneş batmadan önce Müzdelife’den ayrıldı, terkisine Fadl b. Abbas’ı bindirdi. Nihayet Muhassir’e vardığında bineğini bir parça hızlandırdı. Sonra, Büyük Cemreye çıkan ortadaki yolu takip etti. Ağacın yakınındaki o Cemreye varınca, her biri başparmak ve şehadet parmağı arasında atılan küçük çakıl (fiske) taşlarını andıran taşlar ile, her atışta tekbir getirerek yedi taş attı."


    Öneri Formu
26245 N003056 Nesai, Menâsikü'l-Hac, 215

Muhammed der ki: Bana Ebu Ubeyde, ona da komşuları olan Ümmü Kays bt. Mihsan şöyle demiştir: "Kardeşim Ukkaşe b. Miḥsan, Esed oğulları kabilesinden bir grup erkekle birlikte, Kurban Bayramı günü ikindi vaktinde gömleklerini giymiş olarak (yani ihramdan çıkmış hâlde) yanımdan çıktı. Akşam ise, gömleklerini çıkarmış, kollarına almış taşıyarak bana geri döndüler. Ben 'Ey Ukkaşe! Ne oldu da gömleklerinizi giyerek gittiniz, sonra onları elinizde taşıyarak geri döndünüz' dedim. Ukkaşe şöyle cevap verdi: Ümmü Kays'ın bize haber verdiğine göre, bu gün (Kurban Bayramı günü), eğer Cemre'ye taş atmışsak, kadınlarla ilişki haricindeki ihram yasakları bizden kalkmış oluyordu. Kadınlarla ilişki yasağı da ancak Kâbe’yi tavaf ettikten sonra kalkıyordu. Fakat eğer akşam olana kadar biz hala daha tavaf yapmamışsak, o zaman yeniden, taş atmadan önceki ihram hâlimize dönmüş oluruz. İşte bu yüzden, henüz tavaf etmediğimiz için, tekrar ihramlı duruma girmiş olduk ve gömleklerimizi (ihram dışı elbiseleri) çıkardık, gördüğün gibi kollarımıza aldık."


    Öneri Formu
76236 HM027066 İbn Hanbel, VI, 296

Bize Ali b. Bahr ve Abdullah b. Saîd, onlara Ebu Halid el-Ahmer, ona Muhammed b. İshak, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası (Kasım b. Muhammed), ona da Aişe'nin şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) Kurban Bayramı birinci günü öğle namazını kıldıktan sonra günün ikinci yarısında Minâ'ya döndü ve Minâ'da teşrik günleri gecelerinde kaldı. Güneş zevale erdikten sonra her bir Cemreye yedişer küçük taş attı. Attığı her bir küçük taş ile birlikte de tekbir getiriyordu. Birinci Cemre ile ikincisi yanında uzunca durur, Allah'a yalvarıp yakarırdı. Üçüncüsüne de taş atıp, orada beklemeden geçip giderdi."


    Öneri Formu
275856 D001973-2 Ebu Davud, Menasik, 77

Bize Ahmed b. Hanbel ve Yahya b. Main- anlam bir olmak üzere-, onlara İbn Ebu Adiy, ona Muhammed b. İshak, ona Ebu Ubeyde b. Abdullah b. Zem'a, ona babası (Abdullah b. Zem'a) ve annesi Zeynep bt. Ebu Seleme, onlara da Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) kalma sırasının bende olduğu Kurban Bayramı birinci günü akşamında yanıma geldi. O sırada yanıma Ebu Umeyye oğullarından bir adam ile Vehb b. Zem'a gömleklerini giyinmiş olarak geldiler. Rasulullah (sav) Vehb'e 'Ey Ebu Abdullah, ifâda tavafını yaptın mı?' buyurdu. O 'Ey Allah'ın Rasulü, Allah'a yemin olsun ki yapmadım' dedi. Bu sefer Nebi (sav) 'Gömleği üzerinden çıkar' buyurdu. O da gömleği başından çıkardı, arkadaşı da aynı şekilde gömleği başından çıkardı, sonra 'Neden ki, ey Allah'ın Rasulü' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Şüphesiz bugün (Akabe) Cemresine taş atmanız halinde ihramdan çıkmanıza ruhsatın verildiği bir gündür' buyurdu. Yani hanımlara yaklaşmanız dışında ihram dolayısıyla size haram kılınmış her bir şeyin ihramından çıkabilirsiniz (artık onlar size helal olur). Hz. Peygamber devamında 'Eğer Kâbe'yi tavaf etmeden önce akşam olursa, bu Kâbe'yi tavaf edinceye kadar, Cemre'ye taş atmadan önceki haliniz üzere yine ihramda kalırsınız' buyurdu."


    Öneri Formu
275865 D001999-2 Ebu Davud, Menasik, 82