131 Kayıt Bulundu.
Bana Muhammed b. Ebu Bekr, ona Fudayl b. Süleyman, ona Musa b. Ukbe, ona Kureyb, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Kişi, Kâbe'yi hac için ihrama girinceye kadar ihramsız tavaf edebilir. Arafat’a gitmek üzere bineğine binecek olursa, deve, inek ya da koyun türünden hediyelik kurban kesme imkânı olan, -bunları kesebilecek imkâna sahip olan herkes- bunlardan dilediğini kurban edebilir. Eğer kurban kesme imkânı olmazsa, o takdirde hac günlerinde Arefe gününden önce olmak üzere üç gün oruç tutmakla yükümlüdür. Şâyet o üç günün sonuncuları Arefe’de Vakfe günü olsa dahi onun için bir vebal yoktur. Bundan sonra ikindi namazından karanlık bastırıncaya kadar Arafat’ta vakfe yapmak üzere yola koyulur. Sonra (hacılar) Arafat’tan ayrıldıklarında onlar da Arafat’tan ayrılarak orada Allah için ibadet olunan Cem’e (Müzdelfe’ye) varıncaya kadar gitsinler. Arkasından Allah’ı çokça ansınlar, ya da siz sabaha varıncaya kadar çokça tekbir ve tehlil getiriniz. Ondan sonra, insanlar da oradan ayrılıp gittikleri yoldan siz de (Mina’ya gitmek üzere Müzdelife’den) ayrılınız. Yüce Allah "Sonra siz de insanların döndüğü yerden dönün. Allah’tan mağfiret dileyin, muhakkak Allah çokça mağfiret edendir, merhamet edendir" [Bakara, 2/199] buyurmaktadır. Sonunda da Cemre’ye taş atarsınız.