Giriş

Bize Mervan b. Muhammed, ona Yahya b. Hamza, ona Ebu Vehb, ona Mekhul, ona Ebu Sa’lebe el-Huşenî, ona da Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Dininizin öncesi, nübüvvet ve rahmettir. Sonrası hükümdarlık ve rahmet olacaktır. Ondan sonra toprak renkli hükümdarlık, sonra hükümdarlık ve zorbalık olacaktır. Bu zamanda içki içmek ve ipek giymek helal görülecektir." [Ebu Muhammed (Dârimî) der ki: "A'fer” kelimesi, toprağa benzer anlamında olup, kendisinde hayır yoktur, demektir.]


    Öneri Formu
43509 DM002146 Darimi, Eşribe, 8

Bize Abdürrezzâk, ona Ma‘mer, ona da Zührî şöyle demiştir: "Sâbit b. Kays b. Şemmâs Hz. Peygamber'e (sav) “Ey Allah’ın Rasulü, helak olmaktan korkuyorum. Allah, kişinin yapmadığı şeyle övülmekten hoşlanmasını, istemiyor, ben ise övülmeyi seviyorum. Allah böbürlenmeyi yasaklıyor ama ben bakımlı olmayı seviyorum. Allah senin huzurunda sesimizi yükseltmemizi yasaklıyor ama ben gür sesli bir adamım” dedi. Hz. Peygamber (sav) “Sâbit! Övgüye layık bir halde yaşamayı, şehit olarak ölmeyi ve cennete girmeyi istemez misin” buyurdu." Zührî şöyle der ki: O gerçekten böyle yaşadı ve Müseyleme’ye karşı yapılan savaşta şehit düştü.


    Öneri Formu
89031 MA020425 Musannef-i Abdurrezzak, XI, 239

Bize Ebu Yeman Hakem b. Nafi, ona Şuayb, ona Urve b. Zübeyr, ona Zeyneb bt. Ebu Seleme, ona da Ümmü Habibe şöyle haber vermiştir: "Bir gün Hz. Peygamber (sav) endişe içinde Zeyneb bt. Cahş'ın yanına gelerek “La ilahe illallah! Yaklaşan (fitnenin) şerrinden dolayı Arap'ın vay haline. Bugün Yecüc ve Mecüc seddinden şu kadar yer açıldı” diyerek baş parmağı ve işaret parmağını halka yaptı. Zeynep de “Ey Allah'ın Rasulü! Aramızda salihler varken biz helak olur muyuz?” diye sordu. Hz. Peygamber (sav) de “Evet, kötülük çoğaldığı zaman” buyurdu."


    Öneri Formu
34326 B003598 Buhari, Menakıb, 25

İbn Şihâb ez-Zührî'den nakledildiğine göre; ona Hind bt. Haris, ona da Ümmü Seleme'nin (r.anha) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) uykusundan uyandı ve şöyle buyurdu: "Subhanallah! (Allah (cc) her türlü noksandan münezzehtir) Bu gece ne hazineler, ne fitneler indirildi."


    Öneri Formu
34327 B003599 Buhari, Menakıb, 25

Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriya, ona Firâs, ona Âmir, ona Mesruk, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle haber vermiştir: "Hz. Fatıma yürüyerek geldi. Onun yürüyüşü tıpkı Hz. Peygamber'in (sav) yürüyüşü gibiydi. Hz. Peygamber (sav) ona 'Merhaba kızım' dedi ve onu sağ veya sol tarafına oturttu. Sonra ona gizli bir şeyler söyledi. Hz. Fatıma da ağladı. Ben de ona 'niye ağlıyorsun?' diye sordum (cevap vermedi). Sonra Hz. Peygamber (sav) Hz. Fatıma'ya yine gizli bir şeyler söyledi. Bu sefer Hz. Fatıma güldü. Ben yine ona 'sevincin üzüntüyle bu kadar yakın ve (peş peşe) olduğu bir gün görmedim' dedim ve bu halini sordum, 'Hz. Peygamber'in (sav) sırrını açıklamam' dedi. Hz. Peygamber (sav) vefat edince bu durumu tekrar sordum."


    Öneri Formu
34360 B003623 Buhari, Menakıb, 25

Bize Ravh, ona Abdullah b. Ubeyd ed-Dîlî, ona da Udeyse bnt. Ühbân b. Sayfî şöyle rivayet etmiştir: "Udeyse'nin babasının evinde olduğu günlerden birinde, babası hastalandı ve sonra bu hastalıktan iyileşti. Hz. Ali, Basra’dan yola çıktı ve Udeyse’nin babasının evine geldi. Odasının kapasına vardığında (içeri girmeden) selam verdi. Yaşlı adam Ali’nin selamını aldı. Hz. Ali 'Ey Ebu Müslim! Nasılsın?' diye sordu. Ebu Müslim 'İyiyim' deyince, Hz. Ali 'Bana destek olmak için, benimle birlikte şu isyancılara karşı mücadele etmek için gelir misin?' dedi. Ebu Müslim 'Sana vereceğim şeye razı olursan, evet' dedi. Ali 'Nedir o?' deyince, yaşlı adam 'Ey Cariye! Kılıcımı ver' dedi. Cariye ona bir kılıç kını getirdi ve kucağına bıraktı. Yaşlı adam kının içinden birkaç kılıç çıkardı, sonra başını Ali’ye kaldırıp şöyle dedi: 'Dostum ve senin amca oğlun (sav), Müslümanlar arasında fitne baş gösterince tahtadan bir kılıç edinmemi emretmişti. İşte bu benim kılıcım. Dilersen bu kılıçla seninle birlikte gelirim' dedi. Hz. Ali 'Sana da kılıcına da ihtiyacımız yoktur' dedi ve içeri girmeden odanın kapısından geri döndü gitti."


    Öneri Formu
69531 HM020946 İbn Hanbel, V, 68

Bize İbn Ebu Adiyy, ona İbn Avn, ona Hasan, ona annesi, ona da Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Hiç unutmuyorum, Hendek günü Hz. Peygamber (sav), göğsü toz toprak içinde, bir yandan (mescidi inşa eden sahabeye) kerpiç veriyor, bir yandan da 'Allah'ım, gerçek hayır, ahiret hayrıdır. Sen Ensâr'a ve Muhâcire mağfiret eyle.' diyordu. Râvi der ki: Bu sırada Hz. Peygamber (sav), Ammar'ı gördü ve 'eyvah olsun Sümeyye'nin oğlu, onu azgın bir topluluk öldürecek' buyurdu." [Ravi der ki: Ben bunu Muhammed b. Sîrîn'e aktardım, bana “annesinden mi rivayet etti” dedi, ben de “evet annesi, Hz. Peygamber'in hanımlarının yanına rahatça girip onların arasına karışabiliyordu” dedim.]


    Öneri Formu
76125 HM027015 İbn Hanbel, VI, 290

Bize Muâz, ona İbn Avn, ona Hasan, ona annesi, ona da Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Hiç unutmuyorum, Hendek günü Hz. Peygamber (sav), göğsü toz toprak içinde, bir yandan (mescidi inşa eden sahabeye) kerpiç veriyor, bir yandan da 'Allah'ım, gerçek hayır, ahiret hayrıdır. Sen Ensâr'a ve Muhâcire mağfiret eyle.' diyordu. Râvi der ki: Bu sırada Ammar geldi ve Hz. Peygamber (sav) onu görünce 'eyvah olsun sana Sümeyye'nin oğlu, seni azgın bir topluluk öldürecek' buyurdu." [Ravi der ki: Ben bu hadisi Muhammed'e rivayet ettim, bunun üzerine bana “annesinden mi? Annesi Hz. Peygamber'in hanımlarının yanına rahatça girerdi” dedi.]


    Öneri Formu
76631 HM027215 İbn Hanbel, VI, 315


    Öneri Formu
89454 MA020534 Musannef-i Abdurrezzak, XI, 275


    Öneri Formu
288303 MA020534-2 Musannef-i Abdurrezzak, XI, 275