102 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir (b. Abdülhamid), ona Asım (b. Süleyman), ona da Abdullah b. Sercis “Rasulullah (sav) yolculuğa çıktığında şöyle dua ederdi” demiştir: "Allah’ım! Yolculuğun zorluğundan, dönüşte yaşanacak hüzünden, işler yolundayken bozulmasından (istikrarın bozulmasından), mazlumun bedduasından ve ailem, malım ve evladım hakkında kötü bir manzarayla karşılaşmaktan Sana sığınırım."
Bize Muhammed b. Amr, ona Ali b. Mukaddem, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu'be, ona Abdullah b. Bişr el-Has'amî, ona Ebu Zür'a (b. Amr), ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) yolculuğa çıktığında bineğine binip parmağını kaldırıp [Şu'be parmağını kaldırdı] şöyle derdi: "Allah'ım! Yolculukta sahibimiz, geride kalanları emanet edecek vekilimiz Sensin. Allah'ım! Yolculuğun meşakkatinden ve kötü sonuçlarla dönmekten Sana sığınırım."
Bize Yahya b. Yahya ve Züheyr b. Harb, o ikisine, Ebu Muaviye; (T) Bize Hamid b. Ömer, ona Abdülvahid, o ikisine Asım'dan bu isnatla bu hadisin mislini rivayet etmişlerdir. Abdülvahid hadisinde; "فِى الْمَالِ وَالأَهْلِ (mal ve hane halkı hususunda)" ; Muhammed b. Hazim rivayetinde ise "يَبْدَأُ بِالأَهْلِ إِذَا رَجَعَ (seferinden döndüğünde aileden işe başlardı)" ifadesi yer almakta; her ikisinin rivayetlerinde ise "اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنْ وَعْثَاءِ السَّفَرِ (Allah'ım! Seferin meşakkatinden sana sığınırım)" ifadesi ortaktır.
Açıklama: Hadisin metni için M003276 numaralı hadise bakınız.
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Asım Ahvel, ona da Abdullah b. Sercis şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) sefere çıkarken; seferin meşakkatinden, dönüşte üzüntülü bir hal ile karşılaşmaktan, iyi halden kötüye dönmekten, mazlumun bedduasından, aile ve mal konusunda kötü bir hal ile yüzleşmekten Allah'a sığınırdı."
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Eyyûb; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Ma'n, ona Malik; (T) Bize İbn Râfi, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Dahhâk, onlara Nâfi, ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'den (sav) benzeri bir nakilde bulunmuş, ancak hadisin Eyyüb tarikinde iki tekbir ifadesi yer almıştır.
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Ben ve Ebu Talha, Nebî (sav) ile (yolculuktan) döndük. Safiyye de Hz. Peygamber'in (sav) devesinin terkisinde idi. Medine'ye yaklaştığımızda Hz. Peygamber (sav) 'Bizler, Allah'a dönen, tövbe eden, Rabbimize kulluk eden ve hamd eden kimseleriz!' buyurdu. Medine'ye gelinceye dek bunları söylemeye devam etti."
Bize Humeyd b. Mes'ade, ona Bişr b. Mufaddal, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Muhammed b. Aclân, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) yolculuğa çıktığında şöyle dua ederdi: "Allah’ım, bu yolculuğumuzda sahibimiz, geride bıraktığımız hane halkımıza vekilimiz Sensin. Allah’ım, yolculuğun meşakkatinden, dönüşün üzüntüsünden, (dönüşte kötü bir durumla karşılaşmaktan), ailemizde ve malımızda kötü bir manzarayla karşılaşmaktan Sana sığınırım. Allah'ım! Yeryüzünü bizim için dür, yolculuğu bize kolaylaştır!"
Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbî, ona Hammâd b. Zeyd, ona Âsım el-Ahvel, ona Abdullah b. Sercis “Nebi (sav) yolculuğa çıktığı vakit şöyle derdi” demiştir: "Allahumme ente’s-sâhibu fi’s-sefer, ve’l-halifetu fi’l-ehl. Allahummeshabnâ fi seferinâ vehlufnâ fi’l-ehl. Allahumme innî eûzû bike min va’sâi’s-sefer ve keâbeti’l-munkaleb ve mine’l-havri ba’de’l-kevn ve min da’veti’l-mazlâmi ve min sûi’l-manzari fi’l-ehli ve’l-mal" "Allah’ım, bu yolculuğumuzda sahibimiz, geride bıraktığımız hane halkımıza vekilimiz Sensin. Allah’ım, bu yolculuğumuzda bize sahip, geride bıraktığımız ailemize vekil ol. Allah’ım, yolculuğun meşakkatinden, dönüşün üzüntüsünden, (dönüşte kötü bir durumla karşılaşmaktan) varlıktan sonra yokluğa düşmekten (iyi giden düzenimizin bozulmasından), mazlumun bedduasından, ailemizde ve malımızda kötü bir manzarayla karşılaşmaktan Sana sığınırım." [Tirmizi der ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. Hadiste geçen (وَمِنَ الْحَوْرِ بَعْدَ الْكَوْنِ) ifadesi (الْحَوْرِ بَعْدَ الْكَوْرِ) şeklinde de rivayet edilmiştir. Her iki ifade de vücuh (yani lafız farklılığı anlam yakınlığı) söz konusu olup imandan sonra küfre, itaatten sonra mâsiyete dönüşü; yani bir şeyden sonra daha kötü bir şeye dönmeyi anlatır.]
Mâlik, kendisine şu rivayetin ulaştığını bana bildrmiştir: Rasulullah (sav) yolculuğa çıkmak istediği zaman ayağını üzengiye koydu mu şu duayı okurdu: "Bismillah Allahumme ente’s-sahibu fi’s-sefer ve’l-halifetu fi’l-ehl, Alluhummezvî lenâ el-ard ve hevvin aleyna’s-sefer, Allahumme innî eûzû bike min vua’sâi’s-sefer ve min keâbeti’l-munkaleb ve min sui’l-manzari fi’l-mali ve’l-ehl" "Allah’ım, yolculukta sahibimiz, ailemiz arasında vekilimiz sensin. Allah’ım, yeri bizim için yakınlaştır, yolculuğumuzun zorluklarını da kolaylaştır. Allah’ım, yolculuğun meşakkatlerinden, dönüşün vereceği ıstıraplardan, mal ve ailem hakkında kötü şeyler görmekten sana sığınırım."